İçerik değiştir



En Yüksek Prestij Alan İçerik


#637459 Harabe.net Foto Albüm

Gönderen _RomantizmA_ - tarih 20.11.2010 - 21:46

ve Dersimiz Mutluluk (:
Ufaklık & Aykut



Nişanımız ::


Yüzükler (:
Gönderilen Resim

Pastamız... Lise fotografımız (:
Gönderilen Resim

Gönderilen Resim


#628270 12 Eylül 2010 Referandum Sonuçları

Gönderen Lamos - tarih 15.09.2010 - 02:27

Referandum sonrası fıkra diye bir mail gelmiş. Burda ifşa etmek istiyorum özelimi :P

Tayyip , Egemen e sorar :

- Egemen , biliyorsun Turgut ÖZAL ın büyük hizmetleri var Ülkeye , sence o mu daha büyük ben mi ?
- Efendim , tabiki siz büyüksünüz , zira rahmetli Demirel den çok korkardı , siz takmazsınız bile...
- Demirel dedin de Egemen , Demirel in de büyük hizmetleri var , sence ben mi büyüğüm Demirel mi ?
- Efendim , tabiki siz büyüksünüz , Demirel askerden çok korkardı , siz askerin anasını ağlattınız...
- Peki Egemen sence Atatürk mü büyük benmi ?
- Efendim , elbette siz büyüksünüz , Atatürk , İnönü den tırsardı , Sizse her yerde İnönü ye ana avrat sövebiliyorsunuz...
Egemen in coştuğunu gören Tayyip hızını alamamış :

- Peki Egemen , Hz.Ömer mi büyük ben mi ?
- Efendim , tabiki siz büyüksünüz , Hz. Ömer Allah tan korkardı , siz Allah tan da korkmazsınız...


:D


#626776 Referandum’da Neden “Hayır” Denmeli?

Gönderen shy - tarih 30.08.2010 - 19:15

Yazı biraz uzun gelebilir ancak burada bilimsel bir yönden inceleme yapıyoruz.Biraz sabredin...

Eveet gelelim bilimsel açıdan neden mantıklı davranıp insanların evet denemeyeceğinin açıklamasına.Şimdi sandığa gittiniz iki seçenek var önünüzde (aslında üç hatta daha çok ama işin içine quantum mekaniğini karıştırmıyoruz :P ) eveeet eveti inceleyelim önce.

Şimdi öncelikle kime baksanız kime sorsanız bu değişiklik ile anayasa daha demokratik daha özgürlükçü olacak 13 eylül sabahı kalkınca İskandinav ülkeleri ile tüm Avrupa artı amerikadan daha demokratik özgürlükçü olacağız ( tamam abartmıyorum yazı demogojiden uzak bilimsel bir inceleme olacaktı) Tabii ki mantıklı bakacak olursanız böyle bir durum yok peki ne var? Diğerinden daha demokratik; dikkat sihirli kelime daha…

Nedir daha demokratik olanı?

Mesela 'Madde 24:Ekonomik ve sosyal konsey anayasa kapsamına alınıyor.' Ben anlamadım neresi özgürlükçü hatta madde ne işe yarar onu bile anlamadım.' Madde 20: Anayasa Mahkemesi iki bölüm ve genel kurul halinde çalışacak.' Tek çalışsa daha mı az demokratik yine ilgi kuramadığım bir madde.Neyse bu şekilde devam ediyor.Bu maddeler olsa da oluuur olmasa da olur maddeler.Yani günlük yaşantımda bana ne özgürlük getiriyor nede demokratiklik.Mesela grevli toplu sözleşme hakkı yok.Hani daha demokratik olacaktı? Nerde yök düzenlemesi veya nerde seçim sistemi ile ilgili değişiklik nerde nerde diye uzatmayalım.Malum mantıklı bir çok insan da belirtiyor ki bu değişiklik aslında tırt da işte kötünün iyisidir diye bir kandırmaca içerisindeler.İlerleyelim.

12 eylülcüleri yargılama konusunda ise pek söylenecek bir şey de yok.Tamamen komedi.Madem darbecileri yargılayacaksınız daha önünüzde Yaşar Büyükanıt duruyor.Hem muhtıra vermekle suçlayacaksınız.Hem muhtıra kötüdür diyeceksiniz hem küfür edip beddua edeceksiniz yapanları yargılayacağız diye ağlayacaksınız sonra sonrası yok işte.Cevapta yok.Genelkurmaylık görevi bittikten sonra çok rahat içeri alabilmeniz gerekmekteydi.Sakın yok ona dokunulmaz şöyle böle olur saflığı veya çocuksuluğu ile gelmeyin.Şu anda kimler gözaltında hangi paşaları sırf haklarında dikkat iddia var şüphesi ile hak ettikleri atamayı yaptırmama gücünüz varken onları yılları bulan sürelerde dava bile açmadan içerde tutabilme gücü varken komik olmayın lütfen.Hakkında suç olduğunu söylediğiniz belge varken ortada dava açamıyoruz şöle yapar böle kızarlar demek komedide emmy için adaylıkta geçerli olabilir ancak.Şöyle bir sonuca da ulaşmak mümkün sanırım akp de yazının muhtıra olmadığına kanaat getirdi veya.Veyası yok ki olan doldursun ama çocuksuluğu bırakarak lütfen…

Gelelim şu ünlü anayasa ve hsyk üyelerini değiştirme meselesine.Burada iki önemli değişiklik görünüyor birisi sayısının arttırılması.Bunla ilgili savunma çok iyidir.Çok olursa seçim daha demokratik olur.O zaman neden 17 de 27 değil veya 37 veya 53.Ayrıca burada kapalı torba içerisine atılmış kırmızı siyah toplardan birini seçmiyoruz.İhtimal sayısını arttırmak o işe yarar.Burada konu içerisinde uzmanlaşmış kişilerin hukuki kıstaslara göre verdikleri tercihler söz konusu.Eğer sizin burada hukuku siyasete alet etmek işi sulandırmak gibi bir amacınız yoksa kişi sayısının artması veya ilgisiz kişiler dolayısı ile seçilmesinin de anlamı olmaz.Hemen ikinci kısma geçelim ki bununla ilgili. Üyelerin siyasi niteliği bulunan kişilerin de dahil olduğu yerlerin seçmesi.Nedir buradaki açıklama veya savunma? Bir, bazı demokratik ülkelerde de böyledir.Hadi varsayalım ki doğrusu onların yaptığıdır. Alttaki paragrafın sonuna biraz dikkat .

İki, halk seçecek tabii kim seçsin diktesi.İlk kısım için hangi demokratik ülkeler ve bunların seçtiği de doğru olmak zorunda mıdır soruları ihmal edilir.Hangi ülkeler oldukları ve o ülkelerin hukuki sistemlerinde bu sorun tartışılır mı tartışılmaz mı bilinmez..Mesela alın size Sarrazini ve Sarkozi nin göçmenler konusunda çıkarmak istedikleri yasalar.O kadar demokratikler ki…

İkinci kısım ve ilk kısma da yanıt olarak.bahsedilen yer neresi hukukun en üst kurumu.Bu kurumun başındakiler kimler? Bu işi en iyi bilenler. Bu kurula seçim hakkı tanınanlar nedir? Kesinlikle belli değil.Belki hukuk kitabının kapağını bile kaldırmamış insanlar.Peki bu kişiler hangi kıstasa göre seçim yapacaklar?... İşteee can alıcı soru ve buna cevap yok. İşin siyasi olacağı hatta meslekte başarı, bilgi seviyesi, uzmanlık gibi konulara kesinlikle bakılmayacağı aşikar.Malum bürokrat atamaları… Peki bu durum nasıl yargıyı daha güvenilir hale getiriyor?Yani hukukun en üst makamına yetersiz birilerini seçmek, nasıl bir mantık bunu özgürleşme olarak nitelendirebiliyor? Demokratik olmayla değerlendirebiliyor?

Toparlayalım yavaş yavaş.Madem özgür ve demokratik bir anayasa neden hala adı 1982 anayasası :P demokratik olmasını engelleyen şu 27 madde miydi?Bunca yıl kopan yaygara hepsi bunun için miydi? Neymiş efendim sonra değişecekmiş :P Yaklaşık sekiz yıldır iktidarda olacak bir parti bu süreç boyunca önünüze 27 maddelik değişiklik koyacak ki onların içinde dişe dokunur iki madde olacak, onlarda hukuku tamamen ele geçirmek adına getirilmiş olacak ve siz bu partiyi samimi bulacaksınız.Aslında tek madde akp nin ne derece samimi olduğunu gösteriyor.Memurlara verilen şu grevsiz toplu görüşmemimsi iyileştirme.Yaa Allah için söyleyin bu maddenin grevli çıkması için daha kaç kez anayasa değişikliği yapmak gerekecek.Kendi değişiklik yaptıkları bir maddeye ek yapabilmeleri için daha ne kadar özgürlükçü olmaları gerekecek? Hem şu denilene edilecek mantıklı söz bulamayıp hem de evet verilmesini savunmak biraz nasıl nedir partizanlığın dışında zor açıklanır.

Daha bitmedi bunca gücü olan bir parti demokratikleşme özgürlük savaşçısı dolu parti nasıl oluyor da anayasayı komple değiştiremiyor.Hadi bunun açıklaması.İlerde olur(olacak) hepsi bu.Elinde mevcut yeterince milletvekili var ve değiştirme.Sonra kalk bunu ama uzlaşmaya gelmediler ki ile açıklamaya çalış.Eee bu maddeler için uzlaşma var mıydı? O zaman bunları ne diye getiriyorsunuz? Madem uzlaşmasız madde değiştirebilecek milletvekili var neden anayasası komple değiştirmiyorsunuz? bu iki soruya Burhan Kuzu bile cevap veremedi.O partide bulunma gerekçesi anayasa değişikliği ama o bile cevaplayamadı.Aslında cevap biraz da samimiyet kısmında gizli.Buradan çıkarılabilecek iki mantıklı sonuç var. Ya böyle köklü bir değişiklik düşüncesi içinde değilsiniz insanları kandırmaya çalışıyorsunuz veya anayasa da aslında toplumun önemli bir kısmını rahatsız edecek maddelere dokunma isteğiniz var ve bunun üçin ülkeyi hazırlıyorsunuz.Nasıl mı bakınız muhalif herkes içeri almakla.Hepsi alınmadı belki ama süreç işliyor.Ya o doğru ya bu seçin kırk satır mı kırk katır mı?...

Son olarak neymiş efendim uzlaşmaya kimse gelmemiş.Cumartesi günü sayın başbakan; "meclisin %65 ine sahibim Onlara su bile içirtmem" dedi.Konu ne af yasası ile ilgili Kılıçdaroğlu nun söylemine karşılık.İnsaf edin elinizi vicdanınıza koyun. Kürt açımlı konusunda beğen beğenme muhalif parti bir çıkış yapmış uzlaşma için daha ne yapmalıydı.Madem gerçekten uzlaşma düşkünü akp bu açıklama ne oluyor.Kendi milletveli çoğunluğundan bahsedip su bile vermem sözünü kullanan bir lider nasıl uzlaşmacı oluyor normal insan mantığı almıyor.Sanırım uzlaşmadan kasıt hükümetin dediği her koşulu kayıtsız şartsız kabul etmekle oluyor.Burdan çıkan mantık bu sanırım.

Geldik uzun yazının sonuna kısa bir özetle bitirelim.Mantık süzgeçinde incelediğinizde tek tek bilimsel olarak ele aldığınızda evet oyu vermek doğru görünmüyor.Peki insanlar neden evet diyor? Mantıksız olduklarından mı? Tabii ki hayır. Akp partisine oy vermiş kitle blok halde evet oyu kullanacak o kısım belli.Geriye kalan evet oyu verecekler ise ya sevgililerine hoş görünmek için yapıyor veya bir kesimle kavgalı (mesela askeri sevmiyor veya sistemle sorunu var gibi) sırf gıcıklık yapmak için.Örnek Orhan Pamuk kesinlikle herhangi bir partiye oy verdiğini sanmıyorum ama evet oyu vereceğini belirtiyor.Büyük ihtimal sandığa bile gitmez ama söylemi bu şekilde ve bu şekilde düşünen insanlar var.Peki evet oyu verirseniz ne olacak? Adalette, komple akp nin bürokratik atamalarının önünü açmış olacaksınız.Bundan sonraki değişikliklerin tamamında hukukun üstünlüğü ilkesi değil akp de hangi mevkide tanıdığı olmakla yapılacağını kabul edeceksiniz.Bu değişikliği kabul edecek olursanız önüne ne getirilirse kabul eden bir kitle olduğunuzu kabul edeceksiniz.Daha demokratik bir anayasa isteğiniz karşısında "daha yeni değiştirdik değişiklikler öyle kolay olmaz biraz daha bekleyin ilerde bir vakit inşallah" ları şimdiden kabul etmiş olacaksınız.Mantıklı bakış açısı böyle gösteriyor ama iyi düşünmek şart tabii.

Bu düşünceler içerisinde evet diyemeyeceğimize göre geriye hayır seçeneği kalıyor.Ancak ben gibi henüz kararınızı vermediniz ise düşünmeye devam edin daha süre var…




:P


#636596 Siyaset Üzerine

Gönderen _RomantizmA_ - tarih 11.11.2010 - 23:30

Haftalık mizah dergisi Leman, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu dansöz olarak çizen Salih Memecan'ı, Erdoğan'ın masasında dansöz yaptı.
Gönderilen Resim


Ve satır arası; düşünebilenlere...
Gönderilen Resim


:blowdown: :blowdown:


#634013 Yönetim Günlüğü..

Gönderen Melih - tarih 24.10.2010 - 02:58

24.10.2010

* Yeni konu açarken, konu başlığını yazdığınız anda, o konunun daha önce açılıp açılmadığını görebilseniz ne güzel olurdu di mi?
Oldu zaten :P

Gönderilen Resim

Konu başlığını yazdıktan sonra, Konu Başlığı alanından başka bir yere tıklatmanız yeterli :happy:


#628567 Yiğit Özgür Yarım Yamalak Gazete Okursa

Gönderen epru' - tarih 17.09.2010 - 20:41

Sabah saat sekizde uyanıyorum. Oğlum Keremsu’yu okuluna götürüyorum, ama bırakmıyorum. Çünkü okulu çok pis. Özel hocası var, onu alıp eve geçiyoruz. Ne olur ne olmaz, dersten önce hocayı güzelce yıkıyorum. Kirini bokunu iyice akıtıyorum.

Onlar derse başlayınca ben de gazetelere göz gezdiriyorum. Siyasetle yakından ilgiliyim. Ak Partisi, CHPC-e, MHKP-C, hepsini biliyorum. Terör örgütü KKTC’den nefret ediyorum. Ülkemizi bölmek isteyenler defolup gidebilirler mi lütfen?…Teşekkürleeeer.

Ülkemizde yaşayan insanların aç ve işsiz olmaları, pis kokmaları beni çok üzüyor. Dört kişilik bir ailenin mutfak masası çok küçük bence. Orada yiyemezler. Dolayısıyla aç kalıp pis kokarlar. Kişi başına düşen gayrı sufi filli hafıza da çok düşük. Arttırılabilir mi lütfen?

Ve laiklik… Yani din ve devlet bahçeli’nin birbirinden ayrılması. Bunu yapmak bu kadar zor olmamalı. Artık benim halkımın din istismarıyla kandırılmasını istemiyorum. Bu ülkede yaşayanların çoğu insandır bunu unutmayalım. Zaten %98′i Müslüman bir ülkede yaşıyoruz. Kalan %2 de aptaldır Aziz Nezin’in dediği gibi.

Kimse kimsenin dini inançlarına saygısızlık etmesin. Kimse Allah’la arama girmesin. Ayrıca ezanla da arama girmesinler. Eskiden ne güzel ezan Türkçe okunuyormuş… Camii falan da Türkçeymiş. Haa, yine Türkçe olsa namaza gider misin derseniz gitmem ama italyanca olursa belki iki rekatto kılarım. Hah hah haay, selam sana cehennem!!! Şaka şaka tövbe.

Askerlerimizi çok seviyorum. Onlar olmasa rahat uyuyamazdık. Şimdi uyuyoruz. Bence daha çok silah, uçak ve albay satın almalıyız. Güzel bir şarkımız var bununla ilgili: Erler erbaşa, erbaşlar fidana, fidanlar ağaca çıkmalı yurdumda. Bedelli askerlik bekleyen gençlerimize de buradan seslenmek istiyorum: inşallah çıkmaz.

Polislerimize tavsiyem biber gazı kullanmasınlar lütfen. Rezalet bir kokusu var ve haftalarca insanın üstünden çıkmıyor. Ben de biber gazı taşıyordum oradan biliyorum. Bir gün fakir bir adamcağıza çok acıdım. Ölsün diye sıktım. Sigara içtiği için alev aldı, yandı öldü. Ne demişler: Biber gazı yanmasın. Anlamı: Fakirler yanmasın, şeker de yerken ölebilsinler… Elbette kesme şekerden bahsediyorum. Yutella yiyen bir fakir düşünemiyorum. Keza Hariboru.

Üçüncü sayfa haberlerini hemen geçiyorum çünkü genelde kokan insanlarla ilgili haberler oluyor. Pis pis ölüyorlar. Asansöre falan sıkışıyorlar, hemen bi tarafları kopuyor. Motosiklete biniyolar, hoop kafaları kopuyor… Hiç sevmem kafası kopan insanı. Zorla değil ya? Ayrıca ölüp gitseler neyse Leş gibi de kokuyorlar. Bari ölünce kokmasınlar. Tarım ve Köy yumurtası Bakanlığı’nın bu konuda yapacak bir şeyleri olmalı. Ayrıca enerji ve tabii ki de kaynaklar bakanlığı… Ya ne olacaktı?

Elbette ülkemizde güzel şeyler de oluyor. Mesela biz yardım baloları düzenliyoruz. Oradan topladığımız paralarla daha büyük yardım baloları yapmaya çalışıyoruz. Balodan aldığımızı yine baloya yatırıyoruz yani, cebimize atmıyoruz. Bazen de defileler düzenleyip kendi tasarımlarız olan kıyafetleri sergiliyoruz. Satılan kıyafet olursa gelirini kimsesiz ve beyinsiz çocuklara gönderiyoruz. Ama maalesef pek satış olmuyor. O zaman da kıyafetleri yolluyoruz çocuklara. Yazık o kadar seviniyorlar ki, hemen kokuyorlar.

Biraz da spor: Dünya kupasını takip etmeye çalışıyorum ama bu konuda çok bilgili değilim. Paraguay ile Uruguay’ın farkı nedir deseniz bilmem. Ama ortak noktaları nedir, iyi bilirim. Kokuyorlar…Ayrıca ne zaman kamera onları çekse çimlere kusuyorlar. Öbürküler de bazen tükürüyor ama temiz temiz. Tuf! Diye minik top kağıt mendil gibi bişey çıkarıyorlar. Pele yaşasaydı bence o da kusardı.

Yiğit Özgür / 17.06.2010


aaaaahahahahaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa *lol *lol jhdvbgıdojflkf


#644520 Erkekler Seksten Başka Ne Düşünür?

Gönderen Melih - tarih 18.03.2011 - 01:44

pdf'si çıksa da indirsek..


#638755 Tartısmalar ,hakaretler Vs..

Gönderen REBEL - tarih 03.12.2010 - 10:08

Yani yazmiim dedim ama dayanamadım gene.

Sevgili S'N :

Ben şimdi size yavşaksınız desem, size göre size hakaret etmiş olur muyum? olmaz mıyım?

Eğri oturup doğru konuşmak lazımsa şayet, -ki çok adil biri olduğumu düşünürüm. Ben size yavşak dedim, başka kimseye değil. Sizin bakış açınıza göre hakaret etmiş sayılmam çünkü yavşak bit yavrusu :) Fakat foruma göre, daha doğrusu forum kurallarına göre bu bir hakaret.

Yaptığınız şeyi kabullenmek yerine hala daha ortadaki yanlışlığın doğruluğunu kabul ettirmeye çalışıyorsunuz. Bu yaptığınız deveye hendek atlatmaya benziyor.

İmza : sevgi bizden ahalisi ;)


#638322 Forum İçi Görgü Kuralları Denemesi..

Gönderen hüfyaa - tarih 30.11.2010 - 17:06

Gönderilen Resim

forumda kaymaklı ekmek kadayıfı yerken kadayıfı sağ elimizle,kaymağını sol
elimizle tutmaya çalışmamalıyız,çünkü niye;saçma yani.. *ne


Gönderilen Resim

forumda kestane şekeri yerken rock tarzı parçalar dinlemeniz tavsiye edilir.. ::



Gönderilen Resim

forumda krem karamel yedikten sonra tabağın dibinde kalan o şahane şerbeti
parmakla sıyırmak veya yalamak şık bi davranış değildir..mecburen kalacak
artık..allaam ne acı.. *uhuhu



Gönderilen Resim

pastahane ortamında yapılacak forum buluşmalarında vitrine direkt camları
kırarak dalmak,yani hakkaten ilkel bi harekettir <_<,harabeliye de yakışmaz..
önce garsona kibarca sipariş vermek lazım ::,olmazsa bakarız.. *zong



#637341 Damat Bey, Adınız Soyadınız? “Evet!”

Gönderen dokuzharf - tarih 18.11.2010 - 18:00



Damat Bey, Adınız Soyadınız? “Evet!”
SeyretSen! Sen ne istiyorsan onu seyret!


*lol


#634001 Yönetim Günlüğü..

Gönderen Melih - tarih 24.10.2010 - 02:12

24.10.2010

Konu içinde kocaman gözüken ve şikayet alan ( *bleh ) üye prestij durumunu küçülttük.


#628009 12 Eylül 2010 Referandum Sonuçları

Gönderen shy - tarih 12.09.2010 - 22:47

Aslında iyi bir sonuç oldu.Yıllardır söylenen ama inanılmayan bir durumu gerçeklemiş olduk böylece.Halkımız demokratik hukuk devleti istemiyor.

Bak 30 yıl önce yüzde 90 civarı kabul ettiğine şimdi tukaka dedin de şimdi az buçuk demokrasi vardı bundan 30 yıl sonra görünen o olmayacak sonra ağlayıp sızlamak yok sığınacak yer istemek de yok.Zaten o yerde olmayacak bugün hepsini yok ettik...


#627179 Her şeyi YÖK etmek için mi?

Gönderen Melih - tarih 05.09.2010 - 15:19

Gönderilen Resim

HAFTAYA bugün hepimiz sandık başında olacağız inşallah.
“Anayasa değişikliğine” hayır ya da evet diyeceğiz.
Herkesin oyu kendine.
Konuştuğum herkes, “Hayır vereceğim ama evetler kazanacak” diyor. Her ne hikmetse.
Bana da soruyorlar, “Ne oy vereceksin” diye.
Açıklamaya niyetim yok. Oyumun rengi yüzde 99 oranında belli olsa da açıkçası son kararımı sandık başında vermeyi düşünüyorum.
Birkaç gün AKP Hükümeti’nin önemli bakanlarından birine söylediklerimi sizinle paylaşmak istiyorum aslında. Nasıl karar vereceğimi, vicdanımı nasıl dinleyeceğimi anlamanız için belki de.
Adını vermeyeceğim Bakan’la referandum konusunu konuştum. Dinleyin bakalım siz ne diyeceksiniz:
“Bana göre 12 Eylül Anayasası’nın en somut, en kanlı canlı uygulaması YÖK’tür. Olmayan bir kurum ihdas edilmiş, bugüne kadar varlığını sürdürmüştür. Üniversitelerdeki düşünce özgürlüğünün, bilimsel özgürlüğün, üniversiter bağımsızlığın temeline dinamit koymuştur.
Eğer bu Anayasa değişikliğinde 12 Eylül’ün en önemli artığı YÖK’ü de ortadan kaldırsaydınız oyum kesinlikle evet olurdu.
Ancak siz bunu yapmadınız.
YÖK’ü olduğu gibi korudunuz. Bu da bende bu Anayasa değişikliğinin gerçekten 12 Eylül’ün izlerini silmek amacıyla yapıldığı konusunda kuşku doğuruyor, samimiyetinizi sorgulamama sebep oluyor.
Üstelik de YÖK Başkanı’nı değiştirinceye kadar YÖK’ten en fazla şikâyet eden sizin partinizdi.
Ama anlıyorum ki, siz kurumun işleyişine veya varlığına değil kurumda egemen olan fikre karşıymışsınız. YÖK sizden olunca varlığında, uygulamalarında bir sorun yokmuş.
Şimdi kaygım şu:
Siz bu Anayasa değişikliğiyle tüm kurumları YÖK’leştirmek istiyorsunuz.”

Bakan dinledi.
“YÖK’ü de kaldırmak gerekirdi aslında. Haklısınız. O da bir dahaki sefere” dedi.
Ben gazı aldığım için durmadım:
“HSYK konusunda da AB standardı dediniz. Doğru Avrupa’da da pek çok ülkede Meclis seçiyor üyelerin bazılarını. Ama orada salt çoğunlukla değil, nitelikli çoğunlukla seçiliyor. Bu da bir uzlaşma kültürü, bir ortak kabul gerektiriyor. Bizde ise salt çoğunlukla seçilecek. Bunu da doğru bulmuyorum.”
Konuk Bakan bu fikrime pek katılmadı.
Aslında bir şey daha söylemek istiyordum ama fırsat kalmadı.
Hani diyorlar ya, “Kamu çalışanlarına da sendika getiriyoruz. Hem de isterlerse birden fazla sendikaya üye olabilecekler” diye.
O da komik.
Grev hakkı yok, ne yapayım ben öyle kamu sendikasını.
İşte bunlar kafamı karıştırıyor.
Ama biliyorum ki, oy verecek seçmenin yüzde 99’u HSYK’nın ne demek olduğunu dahi bilmeden oy verecek.
Türkiye’ye süper demokrasi gelecek.

Habertürk


#646603 Bir Zaman Gazetesi Klasiği..

Gönderen Melih - tarih 18.05.2011 - 22:28

Zaman Gazetesi'nin yaptığı "'Esrarengiz araç' fotomontaj çıktı" haberi:
http://www.zaman.com...den-kopyalanmis

Bu da MHP'nin açıklaması:

http://www.hurriyet....833.asp?gid=381
http://www.ntvmsnbc.com/id/25214321/

Demek ki neymiş; Zaman Gazetesi'nin kime hizmet ettiği belliymiş. Değil mi efendim?..
1 milyon tirajı bi tarafınıza sokun.


#642900 Harabe.net Foto Albüm

Gönderen epru' - tarih 04.02.2011 - 00:53

*lol üşenmemiş bi paragraf yazmış yea :taz:


gülben ergen pozu bu *oberah saçlar gitti. kestiğim saçlardan kendime kırlent yaptım. akşamları ayağımın altına koyup öyle uyuyorum :P dokuzumu da öpüyorum. :girlinlove:

Gönderilen Resim


#638832 Günün Sözleri

Gönderen _RomantizmA_ - tarih 03.12.2010 - 17:55

Şunu farkettim, hayatımda düzenli bir düzensizlik var... (Bir arkadaş)


#637558 Sanatçıymış, Adam Ol Önce.

Gönderen dokuzharf - tarih 21.11.2010 - 23:23

Şeye sinir oldum, bugün bir haber okudum.
Dalamanda bir otelde İbrahim Tatlıses konser veriyor. Neyse bir kızı çağırıyor yanına. 12 yaşındaymış kız. bi süre sohbet ediyo. sohbet bitiyo , giderken ibo kızın arkasından "bu kız beni seviyo, 2 yaşından beri beni takip ediyo, bodruma geldi , antalyaya da geldi" diyor.. kız "antalyaya gelmedim" cevabını verince ibo " vay küçük o....." deyiveriyor. salon buz kesmiş bu laftan sonra. kızın anne babası kızgın, araya kültür bakanı girmiş odur budur derken araları düzeltilmiş falan.
bakanın yaptığı doğru/yanlış birşey demiycem de, mehmet ali erbil,ibo ve bikaç sanatçı daha. heh bak sanatçı dedim. biz bunlara sanatçı diyoruz, imparator diyoruz. ibonun ilk olayı da değil. e bunlar böyle davranmaya da devam edecekler. sen ben diğeri sevmese, ödün vermese, kızsa çağırsa bağırsa. abi bu nedir anlamadım. bunlar kendini ne zannediyo ki ? ceplerine üç beş kuruş para girince g.tleri mi kalkıyo.
sinir oldum , hakkaten sinir oldum.


#632709 Türban Fesadı

Gönderen Can Ka No Rey - tarih 17.10.2010 - 21:04

Merak ediyorum;
Demokrasi, kişisel hak ve özgürlükler, inanç hürriyeti gibi kavramlar sadece başörtüsü için mi var ?

Bu ülkede,

İnsanlar neyle suçlandıklarını bile bilmeden aylarca hapis yatmıyor mu ?

İnsanların telefon konuşmaları yasa dışı kimi zaman da yasal yollardan dinlenip özel hayatları afişe edilmiyor mu ?

İnsanlar iftiralarla, yalanlarla itibarsızlaştırılmıyor mu ? Hedef gösterilmiyor mu ?

Bir cemaat, dinsel kimliğiyle siyasete bulaşıp toplumu manipüle etmeye çalışmıyor mu ?

Soruşturması süren bir davaya ait gizli belgeler iktidara yakın gazetelere, televizyonlara servis edilmiyor mu ?

Yandaş gazeteciler tarafından hükümet yetkililerine çanak sorular sorularak televizyonlarda resmen parti propagandası yapılmıyor mu ?

Muhalif görüşteki kişiler/kurumlar/örgütler sistemli bir şekilde sindirilmeye çalışılmıyor mu ?

İktidar her yere kendi yandaşlarını yerleştirmiyor mu ?

İşçiler haklarını aradıkları için polis tarafından joplanmıyor mu ?

Hükümet yetkilileri televizyonlara çıkıp tehditler savurmuyor mu ?

İslamcılık maskesi altında her türlü etnik ırkçılık yapılmıyor mu ?

Usulsüzlük yapılarak yandaşlar zengin edilmiyor mu ?

Ve daha bir yığın şey...

Lütfen samimi olalım. Samimi olalım da, biraz da bunların üzerine gidelim, bunlara tavır koyalım, bunlar için kamuoyu oluşturalım.

''Çeşitli yanlışlar yapılıyor diye yapılan iyi şeyleri de görmeyelim mi, desteklemeyelim mi ?'' gibi tatlı su kurnazlıkları da yapmayın ki, insanlar size, temsil ettiğiniz değerlere (varsa tabii) inansın.


#628266 İlginç Cevaplar...

Gönderen _RomantizmA_ - tarih 15.09.2010 - 01:15

Duyduğumuz bir çok ilginç cevaplar mevcut...

mesela Akif'e baytarmısınız diyen birine; evet hayırdır biyeriniz mi ağrıyor dediği gibi...

Toplayalım burda...

İlk benden gelsin...

Osman Bölükbaşı Meclis kürsüsünde yaptığı bir konuşmada;

"Bu Meclisin yarısı eşektir"

ifadesini kullanmış ve sözünü geri alması istenince de sözünü şöyle geri almıştı :

"Bu Meclisin yarısı eşek değildir"

*saksak


#628008 12 Eylül 2010 Referandum Sonuçları

Gönderen ebarah - tarih 12.09.2010 - 22:26

Boşbakanın, AKP il merkezinde yaptığı konuşmayı başından sonuna kadar izledim. Tıpkı, 2002 seçimlerinden sonra, AKP parti merkezinin balkonundan yaptığı konuşmayı izlediğim gibi.


Her iki konuşma da, gayet samimi, herkesi kucaklayıcı söylemler içeriyordu. Fakat bu söylemleri söyleyen, boşbakanın dili, dudakları ve ses telleriydi. Beyninin, bu organlarına bu tür güzel söylemler söylemesi yönünde sinyaller göndermediğini, ruhunun bu söylemlere şiddetle karşı çıktığını; 8 yıllık hükümetleri süresince, kendilerinden olmayanlara, kendilerini eleştirenlere, kendileri gibi düşünmeyenlere karşı kullandıkları söylemler, kelimeler ve uygulamalara bakarak rahatlıkla söyleyebiliriz.


Balkon konuşması sonrası ile salon konuşması sonrası arasında bir tek fark olacak; Balkon konuşmasından sonra, kendisi gibi düşünmeyenlere, kendisini eleştirenlere, emniyet, sağlık ve eğitimdeki devşirmeleriyle , müritleriyle saldırıyorlardı. Şimdi bunların yanına, yargıdaki yetiştirme ve beslemeleri eklenecek.


Bu, hırsız ve sahtekar hükümet ve başındakinden medet umanlar, bu hırsız ve sahtekar takımından demokrasi, özgürlük, barış bekleyenler, bu hırsız harami güruhundan aş, iş bekleyenler... Bekleyin, bekleyin, göreceksiniz... Ama neyi..???