İçerik değiştir







Resim
- - - - -

Nekrofili

Gönderen suheda , 27.03.2010 · 2.756 Gösterim

Saatlerdir kendimi tamamen konsatre ettiğim kitabımdan çalan telefon sayesinde gerçek dünyaya döndüm..

Ara vermek zorunda kalacak olmanın verdiği bir can sıkıtısıyla telefona uzandım.Kim olduğuna bakıp açıp açmama kararı vermeye çalışırken çok uzaklardan ta Rusya'dan geldiğini görünce yüzüme bir gülümseme yayılarak açtım...
Bir kaç ay önce evlenip eşinin iş durumu yüzünden Rusya'da yaşamak zorunda olan halamın kızıydı arayan..
"Alooo Katherinam" diye açtım telefonu şen bir sesle
Aynı neşeli sesle yanıt aldım."çok özledim seni neler yapıyorsun"
Sorma dedim deli gibi tıbbı cinayet kitapları okuyorum Tess GERRITSEN 'i duydunmu?
Yok dedi onun kitaplarını okuyorum 2 haftada üç kitap akıl almaz cinayetlerin tıbbı araştırmalarla çözülmesi..
Cinayet işlemeyi en ince ayrıntıya kadar ezberledim elle boğulan birinin soluksuz kalmasının yanı sıra triodlarının gördüğü hasara varıncaya kadar ya da boğazı kesilen birinin kendi kanında nasıl boğulduğunu..

Kocaman şen bir kahkaha attı sen dedi sen Birsenin eline dikiş atılırken bakmadığın halde bayılan senmi tüm o saydıklarını okuyorsun?
Sorma dedim tüm bunları geçtim şu Nekrofili hastalığı kadar hiç biri etkilemedi beni..

Nekrofili ruh hastalıkları içerisinde en sapkın en korkunç olanlardan biri diğer adıyla ölü seviciliği..
Yani cesetlerle cinsel ilişkiye girmek..
Sırf bu yüzden seri cinayetler işleyen psikopatlar..
Ne kadar ürkütücü değil mi?
Bir insanı öldürüp çürüyünceye kadar onunla sex yapmak,insanın kanı donuyor resmen...
Kriminal psikoloji uzmanlarına göre katilin kurbanına tamamen hükmetme onu aşağılama arzusu..
Sayısız örnekler vardır bu suçla ilgili özellikle içlerinde Jeffrey Dahmer diye bir ruh hastası vardır ki kurbanı öldürüp tecavüz etmekle kalmayıp karınlarını kesip iç organları üzerinde mastürbasyon yapıp ayrıca cesetlerinden aldığı parçaları yediği bilinir.
Çoğunluğu zenci çocuklardan oluşan tam 17 kişiyi bu şekilde katletmiştir.
Ve ilahi adalet hapisteyken bir zenci tarafından kafasına vurulan demir çubukla öldürülmüştür.
Bir diğeri insanlık tarihinin görmüş olduğu en korkunç cani Henry Lee Lucas,ifadelerin bile yetersiz kaldığı bir nekrofili hastasıdır ki onun koleksiyonunda hayvanlarda vardı..
Mahkemede verdiği ifade tüm dinleyenleri dehşete düşürecek kadar soğuk kanlı bir şekilde şunları söylemiştir.
“Birini öldürmek, sokağa çıkmak gibi bir şeydir. Eğer bir kurban istiyorsam, sokağa çıkar ve bir tane bulurum.”
“Seks benim zayıf noktalarımdan biridir. Yapabildiğim her şekilde seks yaparım. Eğer bunun için birini zorlamak durumundaysam, yaparım.. Onlara tecavüz ederim; bunu yaptım. Onlarla seks yapmak için hayvanları öldürdüm ve onlarla canlıyken de seks yaptım.”
Çocukken annesi tarafından dayılmaz işkencelere maruz kalan Lucas,
Yıllar sonra bir gün, çok alkollü iken Lucas annesini arkadan bıçaklayıp cesedi ile cinsel ilişkiye girdi. Yirmi yıldan kırk yıla kadar ağır hapis cezası aldı, on yıl sonra tarihin en vahşi seri katillerinden biri olarak serbest kaldı.
Sayısız cinayet ve tecavüz suçları olan Lucas'ın yolu birgün Ottis Toole kesişti.
Ottis Toole, insan etine karşı dayanılmaz bir iştah duyan biseksüel bir caniydi.
Amerikan suç tarihinde en tüyler ürpertici suçlarında bu ikili tam 7 yıl boyunca ülkeyi dolaşıp sayısız insanı katlettiler..

Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi'nden Adli Tıp Uzmanı Şafak Taktak’ın nekrofili hastalarıyla ilgili açıklamaları ise gerçekten tüyler ürpertici. “Her mezarlığın bir ölü sevicisi var” diyor Taktak. “Nekrofili sıkça rastlanan, parafili türü (cinsel sapkınlık) bir hastalıktır. Bu türe fetişistler, sübyancılar ve röntgenciler de giriyor. Genel tanımı ile nekrofili; bireyin cesetle ilişki kurarak veya seyrederek cinsel haz almasıdır.
Birçoğu normal insanlar gibi yaşadığından ötürü, onları kimse fark edemiyor. Aileleri ve işleri var. Gerçeği değerlendirebiliyorlar. Sadece %15’lik bir kısmı psikoz. Bu kişiler genellikle mezarlıklara yakın çevrelerde oturuyor. Meslek seçimleri ise yine ölüler üzerine: Mezar bekçiliği, otopside çalışmak vb.”

Bu hastalığa on bin kişide bir rastlanıyor. Yani Türkiye’ye oranlarsak yedi bin kişi nekrofil. Cesetleri mezardan çıkarıyor, onlarla cinsel ilişkiye giriyor, onları parçalıyor ve bazen bu vücut parçalarını saklıyorlar. Amerika’daki örneklerinde hastalığın ilerleyen safhalarında seri katil olanlar çoğunlukta.
En kötüsü de katiller ve nekrofiller sıradan insanlar gibi aramızda dolaşıyor ve biz onları tanıyamıyoruz.
Katiller kurbanlarını her yerde buluyor ama internet ortamında, barlarda ve gazete ilanlarıyla tanışanlar, otostop yapanlar ve fahişelik yapanlar daha çok risk alıyor.

Bu insanlar bizimle birlikte toplum içerisinde aynı imkanlardan faydalanıp yaşıyorlar..
İnsanlara güvenirken bir değil iki değil defalarca kez düşünmemizde fayda var demekki..

Suheda





Babama

Sizin hiç babanız öldü mü? Benim bir kere öldü kör oldum Yıkadılar aldılar götürdüler Babamdan ummazdım bunu kör oldum

Ve Ben

Hayat;.....Yokluğu var edecek kadar erdemli.Yanlızlık;......Dünyaya haykıracak kadar yoksun.Sen;......Beni yokluğunla sınayacak kadar acımasız.ve ben;......Kendimle kavgalı...

Son Yazılar

****

bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet sen say ki ben hiç ağlamadım hiç ateşe tutmadım yüreğimi geceleri, koynuma almadım ihaneti ve say ki bütün şiirler gözlerini bütün şarkılar saçlarını söylemedi hele nihavent hele buselik hiç geçmedi fikrimden ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın içimin nehirlerinden evet yangın evet salaş yalvarmanın korkusunda talan evet kaybetmenin o zehirli buğusu evet nisyan evet kahrolmuş sayfaların arasında adın sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı bu sevda biraz nadan biraz da hıçkırık tadı pencere önü menekşelerinde her akşam dağlar sonra oynadı yerinden ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca sen say ki yerin dibine geçti geçmeyesi sevdam ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı yani ben seni sevdiğim zaman ayrılık kurşun kadar ağır gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın yine de bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet beni affet Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç Ahmet HAMDİ

Son Yorumlar

Son Ziyaretçiler

  • Resim
    _VenüS_
    16 03 2015 - 19:56
  • Resim
    REBEL
    22 07 2014 - 17:04
  • Resim
    dokuzharf
    31 01 2014 - 11:39
  • Resim
    tusiana
    24 03 2013 - 01:40
  • Resim
    asocan
    24 05 2012 - 01:02

kişi bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli