0
Ablama...
Gönderen
suheda
,
08.10.2010
·
1.531 Gösterim
Ağlamamam lazım biliyorum söz vermiştim çünkü sana ardından ağlamayacağım diye..
Sırf o yüzden uğurlamaya bile gelmedim seni "gelme" dedin gelmedim.
Ama içimde dayanılmaz bir ağlama hissi dayanamıyorum başka bir şeyleri bahane edip ağlıyorum devamlı,ne olduğu önemli değil sebebi ise hiç mühim değil bilirsin bahane isteyince ipe un seren bir ecdanın çocuklarıyız Fatmagül ağlıyor bende ağlıyorum bir arkadaşım bir sıkıntısını anlatıyor ağlıyorum,yağmur yağıyor ağlıyorum,belgeselde aslan ceylanı yakalıyor şöyle boynundan ağlıyorum ülkenin bilmem neresinde kazada ölen hiç tanımadığım insanlara ağlıyorum.
Oysaki sana ağlıyorum daha onbeş gün önce kaybettiğim amcamıza ağlamadığım kadar..
Halbuki ben hep ne derdim "sağ olan ağlanmaz nasılsa görüşülür"ama bu ani kararla pılını pırtını toplayıp gidişin sonbahar hüznünün üstüne eklenince taşıyamadım.
Yinede gittiğin yerde mutlu ol, sağlıklı ol,huzurlu ol başka bir şey istemem..
Senin gidişinle nasıl hırpalandığımı bilenler arayıp durumumu soruyor "sırtımı yasladığım çınar devrildi nasıl olayım"diyorum ıpıssız bir yalnızlığın içine düştüm..
Ama sen bilme bunları bilirsen üzülürsün üzülmesine dayanamacağım nadir kişilerdensin..
Çünkü üzülürsen ben yine ağlarım..
Ta ki bu akşam üstü beni ardığın ana kadar aldırmaz görünen maskem düştü sesini duyunca sözümü tutamadım affet oysaki o kadar kastım ki kendimi sana çaktırmamak için ama ne yaptımsa sesimin titremesini ve boğazımda ki düğümü engelleyemedim.
Öptüğünde yanaklarımı ıslatmana kızardım en çok o kadar iştahlı o kadar sevgiyle öperdin ki birde oramı buramı mıncıkladığında "bi rahat dur"diye sitem ederdim.
Ama gecenin bir vakti canım un helvası çektiğinde ya da sabah kahvaltısında börek istediğimde hiç üşenmeden yapışın yedirmezsen içinin rahat etmeyeceğini bildiğimden çoğu zaman söylemezdim bile içimden geçenleri..
Sonra her bana gelişinde birer ikişer alıp götürdüğün benim kitaplarımla kendine yaptığın kitaplığı görünce yaşadığım şaşkınlığın tepkiye dönmeyişinin sebebi sevgim değilse nedir?
Veya bir yerde buluştuğumuzda hangi ara alıp gittiğini bilmediğim üzerinde ki kıyafetin benim olduğunu gördüğümde kaş göz işaretiyle ne iştir deyip asla geri istemeyişimin..
Az beklemedik hasta yakınlarımız için yoğun bakım kapılarında birlikte,az gözyaşları dökmedik birbirmize sarılıp aynı şeylere güldük aynı şeylere ağladık çoğu kez..
O kadar çok birbirimize sarılıp uyumuşuzdur ki..
Ve o kadar çok birlikte seyahatlar ettik ki..
Yokluğuna alışıncaya kadar erteliyorum hafta sonu planlarımı sinemaları,tiyatroları,konserleri,yemekleri hepsini..
Aynı babadan aynı annenin doğurduklarıydık biz en büyük sen en küçük ben..
Annem gibiydin annem gibi bilmiş annem gibi sevmiştim seni bilmiyorum belkide annemden bile daha çok..
Alışırım biliyorum nelere alışmadık ki,elbet bu da geçecek..
Dedim ya sen mutlu ve huzurlu ol yeter..
Suheda
Sırf o yüzden uğurlamaya bile gelmedim seni "gelme" dedin gelmedim.
Ama içimde dayanılmaz bir ağlama hissi dayanamıyorum başka bir şeyleri bahane edip ağlıyorum devamlı,ne olduğu önemli değil sebebi ise hiç mühim değil bilirsin bahane isteyince ipe un seren bir ecdanın çocuklarıyız Fatmagül ağlıyor bende ağlıyorum bir arkadaşım bir sıkıntısını anlatıyor ağlıyorum,yağmur yağıyor ağlıyorum,belgeselde aslan ceylanı yakalıyor şöyle boynundan ağlıyorum ülkenin bilmem neresinde kazada ölen hiç tanımadığım insanlara ağlıyorum.
Oysaki sana ağlıyorum daha onbeş gün önce kaybettiğim amcamıza ağlamadığım kadar..
Halbuki ben hep ne derdim "sağ olan ağlanmaz nasılsa görüşülür"ama bu ani kararla pılını pırtını toplayıp gidişin sonbahar hüznünün üstüne eklenince taşıyamadım.
Yinede gittiğin yerde mutlu ol, sağlıklı ol,huzurlu ol başka bir şey istemem..
Senin gidişinle nasıl hırpalandığımı bilenler arayıp durumumu soruyor "sırtımı yasladığım çınar devrildi nasıl olayım"diyorum ıpıssız bir yalnızlığın içine düştüm..
Ama sen bilme bunları bilirsen üzülürsün üzülmesine dayanamacağım nadir kişilerdensin..
Çünkü üzülürsen ben yine ağlarım..
Ta ki bu akşam üstü beni ardığın ana kadar aldırmaz görünen maskem düştü sesini duyunca sözümü tutamadım affet oysaki o kadar kastım ki kendimi sana çaktırmamak için ama ne yaptımsa sesimin titremesini ve boğazımda ki düğümü engelleyemedim.
Öptüğünde yanaklarımı ıslatmana kızardım en çok o kadar iştahlı o kadar sevgiyle öperdin ki birde oramı buramı mıncıkladığında "bi rahat dur"diye sitem ederdim.
Ama gecenin bir vakti canım un helvası çektiğinde ya da sabah kahvaltısında börek istediğimde hiç üşenmeden yapışın yedirmezsen içinin rahat etmeyeceğini bildiğimden çoğu zaman söylemezdim bile içimden geçenleri..
Sonra her bana gelişinde birer ikişer alıp götürdüğün benim kitaplarımla kendine yaptığın kitaplığı görünce yaşadığım şaşkınlığın tepkiye dönmeyişinin sebebi sevgim değilse nedir?
Veya bir yerde buluştuğumuzda hangi ara alıp gittiğini bilmediğim üzerinde ki kıyafetin benim olduğunu gördüğümde kaş göz işaretiyle ne iştir deyip asla geri istemeyişimin..
Az beklemedik hasta yakınlarımız için yoğun bakım kapılarında birlikte,az gözyaşları dökmedik birbirmize sarılıp aynı şeylere güldük aynı şeylere ağladık çoğu kez..
O kadar çok birbirimize sarılıp uyumuşuzdur ki..
Ve o kadar çok birlikte seyahatlar ettik ki..
Yokluğuna alışıncaya kadar erteliyorum hafta sonu planlarımı sinemaları,tiyatroları,konserleri,yemekleri hepsini..
Aynı babadan aynı annenin doğurduklarıydık biz en büyük sen en küçük ben..
Annem gibiydin annem gibi bilmiş annem gibi sevmiştim seni bilmiyorum belkide annemden bile daha çok..
Alışırım biliyorum nelere alışmadık ki,elbet bu da geçecek..
Dedim ya sen mutlu ve huzurlu ol yeter..
Suheda