0
Özlediğim = Kalk Gidelim
Gönderen
Muziçko
,
13.05.2010
·
1.906 Gösterim
Özlediğim bazı anlar var. Sanki kokuları, mekandaki ışığı bile anımsıyorum. O anda üzerimde olan ceketin kadifesini hissediyorum. Düşününce, hayal edince bu kadar yakın. Oysa asla geri dönmeyecek uzak zamanlar... Sadece yapmaktan mutlu olduğum basit bir şeyi yaptığım zamanları özlüyorum, mesela bir kahve içmeyi arkadaşlarla (ama illa o sevdiğim kafede)... Bazı anılar geliyor işte aklıma, çok özlüyorum o zamanları.
Gece oldu, benim için geç bir saat. Az önce bir şeylere canım sıkıldı sanki, içimde bir huzursuzluk oluştu. Ama nedenini bilmiyorum, sanki biliyordum ve bir anda unuttum. Güzel zamanları özlediğimi, o anların değerlerini bilemediğimi düşündüm.
İstiyorum ki değerini bileyim, tadını çıkarayım ve aradan zaman geçtiğinde böylesine üzülmeyeyim. Ama olmuyor işte. İnsan bir haftaiçi Kadıköy'de Rexx'de tost yemeği bile özlüyor. Kesin o tostu yerken daha düzgün bir yerde yiyemediğine üzülüyordum. Veya boş boş gezerken sevgilimle, "Boş gezilir mi ya bir şey yapmalıydık" diyordum.
Çok yaşlı hissettim kendimi şimdi. "O güzel günlerin değerini bilin yavrım... " Liselilere özenen; onları kıskanıp, genç heveslisi triplere giren ortayaş bunalımında bir kadın olmaktan korkuyorum. Kendimi güzellik merkezlerine kapatıp gençlik zamanlarımı özleyeceğim gibi geliyor.
İnsan şu yağmurlu havada bu başlığa yazılanları okuyunca özlemek istiyor bir şeyleri.Yok ama yok.Özlem duygum azami seviyede.Geçmişe dönüp bakabilenlere özgü belki de özlemek.Geçmişin geçmemişliğine,dünlerin hep bugüne aktığına,zamanın düz bir çizgi olmadığına ve hep bu çember sonsuzluğuna olan inancımdan belki de özleyemiyorum.Ama koku meselesi sinir bozucu.Tütün ve ekşimiş süt kokusu anımsıyorum bir de dut ağacı.
Gerisi yok ..
"gitti gelmez arar durursun her yerde
gitti gelmez canlanır hep perde perde
gitti gelmez iz bırakır derinlerde
gitti gelmez ömrüm bitti gelmez..."
Gece oldu, benim için geç bir saat. Az önce bir şeylere canım sıkıldı sanki, içimde bir huzursuzluk oluştu. Ama nedenini bilmiyorum, sanki biliyordum ve bir anda unuttum. Güzel zamanları özlediğimi, o anların değerlerini bilemediğimi düşündüm.
İstiyorum ki değerini bileyim, tadını çıkarayım ve aradan zaman geçtiğinde böylesine üzülmeyeyim. Ama olmuyor işte. İnsan bir haftaiçi Kadıköy'de Rexx'de tost yemeği bile özlüyor. Kesin o tostu yerken daha düzgün bir yerde yiyemediğine üzülüyordum. Veya boş boş gezerken sevgilimle, "Boş gezilir mi ya bir şey yapmalıydık" diyordum.
Çok yaşlı hissettim kendimi şimdi. "O güzel günlerin değerini bilin yavrım... " Liselilere özenen; onları kıskanıp, genç heveslisi triplere giren ortayaş bunalımında bir kadın olmaktan korkuyorum. Kendimi güzellik merkezlerine kapatıp gençlik zamanlarımı özleyeceğim gibi geliyor.
İnsan şu yağmurlu havada bu başlığa yazılanları okuyunca özlemek istiyor bir şeyleri.Yok ama yok.Özlem duygum azami seviyede.Geçmişe dönüp bakabilenlere özgü belki de özlemek.Geçmişin geçmemişliğine,dünlerin hep bugüne aktığına,zamanın düz bir çizgi olmadığına ve hep bu çember sonsuzluğuna olan inancımdan belki de özleyemiyorum.Ama koku meselesi sinir bozucu.Tütün ve ekşimiş süt kokusu anımsıyorum bir de dut ağacı.
Gerisi yok ..
"gitti gelmez arar durursun her yerde
gitti gelmez canlanır hep perde perde
gitti gelmez iz bırakır derinlerde
gitti gelmez ömrüm bitti gelmez..."