Eskişehir
#261
Gönderim zamanı 24.03.2008 - 15:53
#262
Gönderim zamanı 24.03.2008 - 16:18
Şu anda gözde çibörekçi ; Eskişehir Çibörek Evi.
Bu mesaj Mollaömeroğlu tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 24.03.2008 - 16:41
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#263
Gönderim zamanı 24.03.2008 - 16:22
Papağan çibörek 1985 yılında Mustafa İbek tarafından kuruldu. Daha önce kuruyemişçilik yapan Mustafa İbek, kebapçı bir aile dostunun tavsiyesi ile başladı bu işe. İşletmesinin adını ise Papağan koydu. Papağan uzun ömürlü olduğundan koymuştu bu ismi. O da bu işletme uzun ömürlü olsun istiyordu. Ve nitekim de öyle oldu. Yıllar geçtikçe papağan çibörek çok revaçta bir yer haline geldi. Bu dönemde Papağan Çibörek in ünlü ustası Lütfü Boyer i de unutmamak gerek tabii. Onun kullandığı malzemenin kalitesi, işine gösterdiği özen ve itina Papağan a bu yolda çok şey kattı. 1985 te ustasının yanında bu işe başlayan Yener Çama da aynı yolu izledi.
Bir çok ünlüyü de misafir eden papağan çibörek bu süre içinde tüm Türkiye de ve hatta dünyada isim yaptı. 2000 yılında Mustafa İbek in vefatının ardından işi Eşi Emine İbek devraldı. Uzun zamandır Papağan Çibörek in işletme müdürlüğünü yapan Mahmut Ermiş in de katkılarıyla Papağan bugün de kalitesini hiç bozmadı. Halen bir çok ünlüyü ve bir çok turisti ağırlayan Papağan Çibörek yoluna emin adımlarla devam ediyor...
Allah cc. Mustafa İbek'e rahmet eylesin.
Bu mesaj Mollaömeroğlu tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 24.03.2008 - 16:42
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#264
Gönderim zamanı 24.03.2008 - 16:29
yıllarca boşluğu iyi kapattı Papağan ama yanlış kapattı ve yanlış tanıttı...şimdi herkes Çibörek'e Çiğbörek diyor...Eskişehir Çiğbörek Evinin çibörekinin içinde sosis de çıkmasa iyi olacak ama...çibörekini değil de Kuzu Sorpasını merak ediyorum ben oranın hepsinden yaptıkları için çiböreke gereken ilgiyi göstermiyorlar hayırlısı olsun... sen bi ara Has Kırım Çibörekçisini dene bak
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.
Charles Bukowski
Piizan
#265
Gönderim zamanı 24.03.2008 - 16:40
#266
Gönderim zamanı 24.03.2008 - 16:45
Gizem bugün ya dora'ya misafirliğe gideceksin yada en yakın zamanda bir Çibörek evine.
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#267
Gönderim zamanı 26.03.2008 - 10:33
hic sevmem papagan cigborekciyi. yillar once oranın patronu (su an rahmetli sanırım, kasadaki kadın da onun eşi) benim patronu ziyarete gelmişti, 'fare ilacı almaya cıktım' demişti..Papağan Çibörekçi'miz adı meşhur fakat son zamanlarda bir haller oldu sahiplerine, çalışanlarına ''Müşteri veli nimettir'' i unutmuş görünüyorlar. En son geçen hafta çocuklarım gittiler, kasa da duran yaşlı teyze neye kızdıysa para üzerini bir hışımla geri vermiş. Yolum düştüğünde ziyaret edeceğim hanım teyzeyi; çiböreği kendi mi yemek istiyor öğrenirim.
ben denio nun amcasının sakarya caddesindeki cibörek dükkanından almıştım bir kere (dükkanın ismi neydi denio?) o kadar hafifti ki cibörek oyle olur işte
* benim cibörek bacaama benzedi. kalas gibi oldu. ununu cok koymusum galiba yine. ince yapamıyorum ya
#268
Gönderim zamanı 26.03.2008 - 13:33
Demek amcanın dükkan; bundan sonra yazdırırız üzerine, gider ödersin hesabısen bi ara Has Kırım Çibörekçisini dene bak
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#269
Gönderim zamanı 26.03.2008 - 15:09
hesaba yazdırınca hele daha bi datlı olur
#270
Gönderim zamanı 26.03.2008 - 22:29
Bu mesaj Denio tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 26.03.2008 - 22:46
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.
Charles Bukowski
Piizan
#271
Gönderim zamanı 26.03.2008 - 22:51
Çibörek yiyenlerin değil de, en azından yeğenlerinin hesabını ödersin.dayımın yeri hesap konusuna gelince alışkanlık haline gelmezse güzel olur eheheh...ama ödemem ona göre bir de sakarya caddesinden değil atalar caddesi
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#272
Gönderim zamanı 26.03.2008 - 22:58
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.
Charles Bukowski
Piizan
#273
Gönderim zamanı 27.03.2008 - 10:10
orlar hep sizin deniosakarya caddesinden değil atalar caddesi
#274
Gönderim zamanı 27.03.2008 - 15:22
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.
Charles Bukowski
Piizan
#277
Gönderim zamanı 27.05.2008 - 11:18
ESKİŞEHİR - Eskişehir Valisi Kadir Çalışıcı, inceleme yaptığı ilköğretim okulunda sohbet ettiği öğrencilerden birinin yönelttiği ''8 tane 8 nasıl 1000 eder'' sorusunu bilemeyince küçük kızın elini öptü.
Vali Çalışıcı, Türkiye Kızılay Derneği Eskişehir Şubesi'nin ''Kardeş Okul'' protokolü imzaladığı 30 Ağustos İlköğretim Okulunu, İl Milli Eğitim Müdürü İbrahim Ceylan ve Kızılay Şube Başkanı Fahrettin Peksaygılı ile ziyaret etti.
Gültepe Mahallesi'ndeki okulun eksiklerini yerinde tespit eden Vali Çalışıcı, daha sonra bazı sınıflara girerek öğrencilerle sohbet etti.
Çalışıcı, öğrencilere sorduğu bir matematik probleminin doğru yanıtını alamayınca, çözümünü tahtada gösterdi ve ''Bu soru yüzünden sizin gibi okurken 100 pide kaybettim'' dedi.
Bunun üzerine 4-C sınıfından Mine Uysal adlı bir kız öğrenci de Vali Çalışıcı'ya ''8 tane 8 nasıl 1000 eder'' diye sordu.
Vali Çalışıcı, soruyu bir süre düşünüp yanıtlayamayınca, ''Bükemediğin bileği öpeceksin'' dedikten sonra öğrenci Mine Uysal'ın elini öptü.
Daha sonra öğrenci, sorunun yanıtının, ''888'e 88 ekleyip üç 8 toplandığında 8 tane 8'in kullanılarak 1000 rakamına ulaşıldığını'' söyledi.
Kaynak
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#278
Gönderim zamanı 27.05.2008 - 13:12
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.
Charles Bukowski
Piizan
#279
Gönderim zamanı 27.05.2008 - 13:37
efenim manzarası süper böle önünüz park karşınız dag
çarşı, günlük güneşlik ,kampus ayaz da
2004 de mezun oldum .. severim okulumu çok ve tabii Eskişehiri de.
şimdi çok daha güzel oldu,bizim zamanımızda tramvay bile yoktu yaww
bişi daha,orda ögrenci olmak ,şehirde özgürlüğün tadını doya doya çıkarmak demektir..
ne biliim çarsıya inmek, nargile içmek, efenim gecenin bilmem kacında tantuni yemek için carsıya yine inmek, venedikli edasıyla kanal boyunda gezmek
herneyse , final haftalarını özledim, cıks bak ya ,canım final çekti var mı böle bişi
Bu mesaj epru' tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 27.05.2008 - 13:38
#280
Gönderim zamanı 02.06.2008 - 15:08
Eskişehir'e Hasan Pulur dinazor parkı
Yerel Seçimler yaklaşırken AKP"nin iki “büyük hedefi” öne çıkıyor.
Biri Diyarbakır"da DTP"yi indirmek, ikincisiyse Eskişehir"i Yılmaz Büyükerşen"den almak!
Eskişehir"de Maliye Bakanlığı"nın olanaklarıyla para musluklarını açarak “Büyükerşen Modeli Belediyeciliği” tedavülden kaldırmak için Kemal Unakıtan"ı sahaya sürüyor.
Büyükerşen ile Unakıtan"ın isimlerini yan yana zikretmek bile başlı başına bir haksızlık!
Gerek düzey, gerek entelektüel birikim, gerek politik kişilik bakımından Eskişehir"in “Hoca”sına karşı ayıp edilmiş olur.
Bu yazı yayınlandığı gün ile birlikte on gündür Eskişehir"de yaşıyorum. Sabah 07.00"den gece 02.00"ye kadar değişik zaman dilimleri içinde kentin gündelik yaşamına tanıklık ettim.
Başka bütün kentlerin merkezleri, bir an önce “kaçılacak” yerler olarak kabul edilir. Rahatlamak için kent dışına “kaçmak” kısa projeler arasında yer alır.
Eskişehir"de ise bunun tersi geçerli. Trafikten arınmış rahat nefes alınacak bir mekan için doğruca Eskişehir"in merkezine gitmek en akılcı tercih olarak kabul ediliyor.
Biz de aynısını yaptık. Kalabalık bir İZ TV ekibi olarak ne zaman bunalsak kameraman Osman Gezici"nin önerisine uyduk:
-Abi, şu Porsuk kenarına geçse de bir nefes alsak!
Oysa 1990"larda Porsuk artık açık kanalizasyona dönüşmüş, bırakın oturmayı yanından geçmek bile başlı başına sorun haline gelmişti.
İstanbul"da yaşayan biri olarak kafeler beni büyülemedi. Esas olarak çağdaş kent haline gelmenin temel kriterlerine vuruldum.
Türkiye"de yaşamak için “sağlam” olmanız gerekiyor!
Bedensel bir engeliniz varsa, kentlerin içinde tek başınıza özgürce dolaşmak, Afrika steplerinde yırtıcılar arasında korumasız olarak gezmekten daha tehlikelidir. Sakat araçlarının gireceği yollar, kaldırımlar, uyarılar bulunmaz.
Eskişehir bu acıdan iftihar edilecek bir gelişmişlik düzeyine erişmiş. Belediyeye ait bütün binalarda bedensel engelliler için tuvaletler bulunuyor. Yollarda görmeyenler için trafik ışıkları dibinde sarı kabaralı kaldırımlar var. Kaldırım yükseklikleri insani ölçülere göre ayarlanmış.
Eskişehir"in öne çıkan bir başka özelliğiyle dantel işçiliğiyle yarışan zarafette köprülere sahip olması. Sadece üzerlerinden gelip geçmek değil, karşılarına oturup seyretmek için de bu köprüler inanılmaz güzellikler arzediyor. Doğrusunu isterseniz Eskişehirliler de bunların keyfini çıkartıyorlar.
Milattan önceki çağlardaki Frigya uygularlığı estetiği yine aynı bölgeden fışkırıyor.
Eskişehir"in heykelleri de kenti bir açık hava müzesi haline getirmiş. Ancak esas bomba bu yılın ikinci yarısında patlayacak: Hoca, Eskişehir"e plaj yapıyor!..
Otogarın yanından başlayan 350 metrelik kumsal ve 70 metrelik havuz Eskişehirlileri sahillere gitmekten kurtaracak. Bir de “uçuk” gibi görünen bölüm bulunuyor. Hoca, Eskişehir"de Porsuk üzerinde 12 km mesafede sefer yapacak kanal tekneleriyle su yolu taşımacılığı başlatıyor. Bunun için hazırlıklar tamamlanmak üzere, Eskişehir Belediye Tersanesi kentin süsleyecek son operasyonları bitiriyor.
Hoca"nın planlarına göre Amsterdam"a nehir teknesi de ihraç edilecek.
Anadolu kentine artık “eski” demek haksızlık. Eskişehir"e ancak “süslü” denebilir. Büyükerşen"e de tek isim yeterlidir:
“Süslüşehir Belediye Başkanı!”
Bir de medyayı yakından ilgilendiren “bomba” var: Kültür ve Bilim Parkı"ndaki dinazorlar bölgesi için Yılmaz Büyükerşen önceki gün Milliyet"in dev yazarı Hasan Pulur"u aradı:
-Hasan Ağabey dinazorların kurdelesini sizin kesmeniz için üzerimde büyük baskı oluştu. Açılışa gelir misiniz?
Pulur, dinazorların çocuklarla buluşması için Eskişehir"e gelecek!
Bu konuda söz verdi.
Ben tanığım!
Kaynak
Evet yakında bizimde denizimiz olmasada Porsuk Plajımız olacak.
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Eskişehir Sazova Parkı: Ördekler |
Çeşitli Videolar | hüfyaa |
|
|
|
Eskişehir'den Gebze'ye Yol Gider |
Çeşitli Videolar | hüfyaa |
|
|
|
Eskişehir Porsuk Çayı Kıyısında Bir Kedi |
Çeşitli Videolar | hüfyaa |
|
|
|
Kütahya ve Eskişehir'e Acil Panzehir Gönderin. Bölgeyi Boşaltın |
Güncel | shy |
|
|
|
Yaktın Bizi Es Ess [Eskisehirspor-Trabzonspor] |
Futbol | _RomantizmA_ |
|
|
36 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 36 ziyaretçi, 0 gizli