KOMEDİ ve MİZAH:
Komedi ile mizah ayrı ayrı kulvarlar mı? İkisini birbirinden ayıran nedir?
“Komedi suyun yüzeyini gösterir size. Fakat mizahı keşfetmeniz için suyun dibine dalmanız gerekir. Suyun dibinde toplumsal gerçekler vardır. Sancılarımız vardır. Acılarımız vardır. Çürümüşlüğümüz vardır. Yozlaşan yanlarımız vardır...”
Komedi hayatın, olayların daha çok hafif yönüyle ilgilenir. İnsanı sadece neşelendirir. Yani, komedi suyun yüzeyini gösterir size. Fakat mizahı keşfetmeniz için suyun dibine dalmanız gerekir. Suyun dibinde toplumsal gerçekler vardır. Sancılarımız vardır. Acılarımız vardır. Çürümüşlüğümüz vardır. Yozlaşan yanlarımız vardır. Mizah bu sıkıntılardan hiciv süzülerek elde edilir. Komedide bir kişinin topluma uyumsuz bir kusurunu konu edinip, abartarak kahkaha elde edebilirsiniz. Sonuçta seyirci yalnız o adama ve onun kusurlarına güler. Mizahta ise durum farklıdır. Mizah, toplumun bir aynasıdır. Toplum bu aynada kendi kusurlarını görür ve dönüp kendi haline güler! Komedi kahkaha attırıp insanı deşarj eder, mizahsa güldürdüğü insanı uyarır, ikaz eder! Ama ikisi de güldürmek zorundadır! Güldürmeyen şey ne mizah sayılır, ne de komedi!
İnsanı oyalayan, hoşça vakit geçirmesini sağlayan, sırf eğlendirmek için yazılan, komiği tutarlı bir öyküde ve karakterde aramak yerine, yapısı daha gevşek dokulu kelime esprilerinde arayan, eleştirmeyen, sadece neşelendiren ürünlerle mizah ürünlerini birbirinden ayırmak gerek. Mizahın bir derdi vardır.
Bir toplumsal yaraya parmak basar! İki insanın olduğu yerde karşıtlıklar da olacaktır. Bu karşıtlığın temelinde bir çelişki yatar. Bu çelişkiyi hicivlerle deştiğinizde dibinde yatan çelişkiyi de göstermiş olursunuz. Çelişkiyi güldürerek gösterdiğinizde de zaten uyarma işini mizah kendiliğinden yapmış olur. Mesaj kaygısından kasıt, izahlı mizahsa ona ben de karşıyım. -Halkım sen şimdi üstüne dökersin bu mesajı sana ben yedireyim- tarzı bir yaklaşım karşınızdaki insanın zekasını aşağılamaktır bence.
Çürümeye yüz tutmuş gerçekleri mutlaka şaka yollu da olsa anlatmaya devam etmeli mizahçı. Her şey kanıksanırsa uyuşur kalırız çünkü. Hemen yanı başımızda yığılıp kalmış birinin üzerine örtülen gazetenin çengelli bulmacasını, çekirdek çitleyerek çözecek kadar şuursuz hale gelebiliriz!
(alıntı: Ali Erdoğan- Sütunumun Kenarından)