İçerik değiştir



- - - - -

Komedi ve Mizah...


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 2 yanıt verildi

#1 KaKTüS

KaKTüS

    Fethiye'li...

  • Dokunulmazlar
  • 6.837 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:İstanbul
  • İlgi Alanları:okumak&yazmak

Gönderim zamanı 27.02.2007 - 22:16


KOMEDİ ve MİZAH:

Komedi ile mizah ayrı ayrı kulvarlar mı? İkisini birbirinden ayıran nedir?

“Komedi suyun yüzeyini gösterir size. Fakat mizahı keşfetmeniz için suyun dibine dalmanız gerekir. Suyun dibinde toplumsal gerçekler vardır. Sancılarımız vardır. Acılarımız vardır. Çürümüşlüğümüz vardır. Yozlaşan yanlarımız vardır...”

Komedi hayatın, olayların daha çok hafif yönüyle ilgilenir. İnsanı sadece neşelendirir. Yani, komedi suyun yüzeyini gösterir size. Fakat mizahı keşfetmeniz için suyun dibine dalmanız gerekir. Suyun dibinde toplumsal gerçekler vardır. Sancılarımız vardır. Acılarımız vardır. Çürümüşlüğümüz vardır. Yozlaşan yanlarımız vardır. Mizah bu sıkıntılardan hiciv süzülerek elde edilir. Komedide bir kişinin topluma uyumsuz bir kusurunu konu edinip, abartarak kahkaha elde edebilirsiniz. Sonuçta seyirci yalnız o adama ve onun kusurlarına güler. Mizahta ise durum farklıdır. Mizah, toplumun bir aynasıdır. Toplum bu aynada kendi kusurlarını görür ve dönüp kendi haline güler! Komedi kahkaha attırıp insanı deşarj eder, mizahsa güldürdüğü insanı uyarır, ikaz eder! Ama ikisi de güldürmek zorundadır! Güldürmeyen şey ne mizah sayılır, ne de komedi!

İnsanı oyalayan, hoşça vakit geçirmesini sağlayan, sırf eğlendirmek için yazılan, komiği tutarlı bir öyküde ve karakterde aramak yerine, yapısı daha gevşek dokulu kelime esprilerinde arayan, eleştirmeyen, sadece neşelendiren ürünlerle mizah ürünlerini birbirinden ayırmak gerek. Mizahın bir derdi vardır.

Bir toplumsal yaraya parmak basar! İki insanın olduğu yerde karşıtlıklar da olacaktır. Bu karşıtlığın temelinde bir çelişki yatar. Bu çelişkiyi hicivlerle deştiğinizde dibinde yatan çelişkiyi de göstermiş olursunuz. Çelişkiyi güldürerek gösterdiğinizde de zaten uyarma işini mizah kendiliğinden yapmış olur. Mesaj kaygısından kasıt, izahlı mizahsa ona ben de karşıyım. -Halkım sen şimdi üstüne dökersin bu mesajı sana ben yedireyim- tarzı bir yaklaşım karşınızdaki insanın zekasını aşağılamaktır bence.

Çürümeye yüz tutmuş gerçekleri mutlaka şaka yollu da olsa anlatmaya devam etmeli mizahçı. Her şey kanıksanırsa uyuşur kalırız çünkü. Hemen yanı başımızda yığılıp kalmış birinin üzerine örtülen gazetenin çengelli bulmacasını, çekirdek çitleyerek çözecek kadar şuursuz hale gelebiliriz!


(alıntı: Ali Erdoğan- Sütunumun Kenarından)
geldin.buldun...Gönderilen Resim...sevdim.güldüm...

#2 KaKTüS

KaKTüS

    Fethiye'li...

  • Dokunulmazlar
  • 6.837 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:İstanbul
  • İlgi Alanları:okumak&yazmak

Gönderim zamanı 27.02.2007 - 22:19

bu da bir öğretmen arkadaşımın yazısıdır :



***
Anadolu Halk kültürü mizah yönünden çok zengindir. Mizah kültür hayatının bir parçasıdır. Halk edebiyatında mizah çok eskilere dayanan bir birikimin sonucudur.

Mizaha hayatın hemen her öğesi girer. Ancak başkalarına aktarıldığında bir forma girerek edebiyata yansır. Söz olarak doğan mizah yazıya geçirildiğinde edebi bir kimliğe bürünür. Mizah kavramı güldürme amacının yanı sıra dolaysız olarak yergiyi ve öfkeyi de içerir. Mizahın sınırları ironiden sövgüye kadar uzanır. Mizahın geniş bir anlatım ve içerik alanı vardır. Öfkenin ve başkaldırının dışa vurulduğu, toplumsal eleştirinin dile getirildiği önemli bir edebiyat türüdür.

Anadolu da köklü bir mizah çatısı vardır. Âşık tarzı mizah, geleneksel sözlü halk mizahının şiire aktarılması değildir. Orta Asya, İslamiyet, Anadolu ve Batı kültürleriyle biçimlenen Türk kültürü kendi özgün mizahını kurmuştur. Âşıkların mizahında Türk kültürünün politik, sosyal, ekonomik vb. özellikleri görülür.

Sanat ürünleri toplumun yapısından soyutlanamaz. Bunlar toplumsal ilişkilerden doğan olgulardır. Ancak toplumsal ilişkilerin değişmesiyle birlikte insanların estetik zevkleri ve bunun sonucu olarak sanatçıların eserleri de değişebilir. Bir sanat ürününü değerlendirmek için içinde bulunduğu toplumsal çevreyi bilmek gerekir. Hiciv Tanzimat tan sonra siyasal içerik kazanmış, bireysel eleştiri yerini toplumsal eleştiriye bırakmıştır.

Halk mizahı, halk fıkraları, maniler, türküler, destanlar, masallar. Halk hikâyeleri vb. anonim ürünlerde taşlama, yalanlama, atışma gibi âşık tarzı halk edebiyatı ürünlerinde şathiyat-ı sofiyane vb. dini-tasavvufi halk edebiyatı ürünlerinde zengin bir görünüm sergiler. Atışmalar taşlama niteliklidir. Atışmalarda sataşma, iğneleme esas olmakla birlikte nezaket kuralları dışına pek çıkılmaz.

Taşlama, Türk halkının sağduyusu ve iğneleyici özellikleri birleştirilerek ortaya çıkmıştır. Taşlamaların bir bölümü sosyal içeriklidir. Taşlamalarda kişiselle toplumsalı ayırmak zordur. Taşlamaların yazılma nedenleri bilinmezse taşlama toplumsal olarak nitelenir.

Âşıklar yaşadığı dönemin haksızlık, yolsuzluk ve geriliklerini âşık tarzı şiirin dil ve biçim özelliklerini kullanarak taşlar. Bu tür ürünlerde halkın mizaha bakışını, engin hoş görüsünü görürüz. Âşıklar kişilerde ve toplumda görülen toplumun değer ve normlarına aykırı her konu ve davranış biçimini mizah konusu yaparlar. Âşıkların mizahlarında kişisel, toplumsal ve siyasal boyut vardır. Âşıkların mizahları eğlendirir, düşündürür, eleştirir. Âşıklar toplum ve insan ilişkilerini irdeleyen, olaylara ayna tutup yansıtan yönleriyle işlevseldirler.

Âşıklar, mizahi şiirleriyle toplumun yaşama biçimine, değerlerine, insan-insan, insan toplum ilişkilerine mizah penceresinden bakarlar. Bu tür şiirleriyle bireysel ve toplumsal yabancılaşmayı önlerler. Âşıklar da diğer gerçek sanatçılar gibi, yaşadıkları çağın tanığıdırlar. Âşıkların mizahi şiirlerinde yaşadıkları toplumun yapısına ait izler vardır.

***
geldin.buldun...Gönderilen Resim...sevdim.güldüm...

#3 KaKTüS

KaKTüS

    Fethiye'li...

  • Dokunulmazlar
  • 6.837 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:İstanbul
  • İlgi Alanları:okumak&yazmak

Gönderim zamanı 27.02.2007 - 22:22

"Hayatında mizah olan toplumlar sağlıklı toplumlardır. Ama hayatı mizah olan toplumlar hiç çekilmez toplumlardır. Hayatımızda mizah olsun, ama hayatımız mizah olmasın!" BERTOLT BRECHT


siz de paylaşmak istediklerinizi, fikirlerinizi beyan edebilirsiniz... ::

geldin.buldun...Gönderilen Resim...sevdim.güldüm...





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

4 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 4 ziyaretçi, 0 gizli