Bu ve devamında gelecek olan konularımızda konseptimiz şu şekilde olacak:
Felsefi akımlar, mümkün olan en sade ve anlaşılır dille anlatılıp bu akımın temsilcisi olan düşünürlerden bahsedilecektir. Bu düşünürlerin kitaplarından ya da sözlerinden alıntılarla da konular gelişecektir.
Akımlarla ilgili konu eklerken bu konseptesadık kalırsanız sevinirim..
Buyrun başlayalım..
Dipnot:Konular hakındaki açıklamalar çeşitli felsefe web siteleri ve kitaplarından derleme şeklindedir.
Agnostisizm
Agnostisizm resmi olarak ilk defa 1800'lü yillarin sonunda ünlü biyolog T. H. Huxley tarafindan ortaya atilmistir. Bilinmezcilik olarak da tanimlanir.
Agnostisizm, tanrinin varliginin "bilinemez" oldugunu savunur. Dinlerin taridan gelmedigini söyler ve dinlerin tanrisini da reddeder ancak baska bir tanrinin, bir yaraticinin varolup olmadiginin hiçbir zaman bilinemeyecegini söyler. Bu bakimdan agnostisizm kendini, "kesinliklikle tanri vardir" diyen teizmden de "kesinlikle tanri yoktur" diyen ateizmden de ayri tutar.
İnsanın, kendi deneyimleriyle elde ettiği olguların ötesinde hiçbir şeyin varlığını bilemeyeceği bir gerçektir. Bizlere göre bilgi duyuların sonucudur ve duyular dışında bilgi edinemez ve herkes için geçerli bilgi olamaz.
Agnostiklere göre tanrının varlıgı meselesi insan aklının ötesinde bir konudur. O halde böyle bir varlık hakkında konuşmak ve hüküm vermek de imkansızdır Dolayısıyla agnostikler Tanrı inancı konusunda tarafsız kalmayı tercih etmişlerdir ancak onların bu tarafsızlığı bazen ateizm olarakta değerlendirilmiştir. Her nekadar bazı agnostikler tavırları ve yaşamları onların ateist olduğu izlenimini vermekteysede bir kısmı kendilerinin felsefi açıdan ateist olmadığını ifade etmiştir. Mesela ateist olarak bilinen ünlü düşünürlerden Bertrand Russell (1872-1970) felsefi açıdan kendisini agnostik olarak tanımlamıştır .Çünkü ona göre herşeye rağmen tanrının yokluğunu kanıtlayacak bir delil mevcut değildir.
Huxley agnostik sözcügünü hem geleneksel Yahudi-Hiristiyan tanriciligini, hem de tanritanimazlik ögretisini reddederek Tanrinin varligi sorununu ortada birakan düsünürler için kullandi. Terim daha sonra geriye götürülerek bütün bilinemezci ögretileri kapsamistir. Agnostisizm, tarihsel olarak bilimin denetiminden yoksun insan düsüncesinin düştügü büyük yanilgilara bir tepki olarak ortaya çikmistir. Ilk tepkiyi Yunan antik çag bilgicilerinden duyumcu sofistler vermistir. Onlara göre bilgi duyularin sonucudur ve duyular disinda bilgi edinemez ve herkes için geçerli bilgi olamaz.Insanin, kendi deneyimleriyle elde ettigi olgularin ötesinde hiçbir seyin varligini bilemeyecegini ileri sürer bu ögreti...