bu konuya 25 yanıt verildi

[babuna]

ABD'de baharın başlamasıyla birlikte arıların ortadan kaybolması, arıcılıkla geçinenleri ve çevrecileri korkutmaya başladı. ABD Tarım Bakanlığı, New York'tan California'ya kadar 27 eyalette yüz binlerce arı kovanının nedeni belirlenemeyen bir şekilde boşaldığını belirtirken ülke genelinde 2.5 milyon arı kovanından en az 600 bininin bu esrarengiz durumdan etkilendiği bildirildi. ABD'nin yanı sıra Kanada ve Avrupa'da da arıların esrarengiz biçimde kaybolduğu ayrıca bildirildi. Amerikan Kongresi'nin bu hafta arıcı, bal üreticileri ile bilim insanları ve hükümet yetkililerini dinleme kararı alması, durumun ABD'de yarattığı heyecanı sergiliyor. Bazı arıcılar bu durumu " Gaucho " adlı böcek ilacını, arıların yön duygusunu etkilemesine bağlıyor. Alman bilim adamı Albert Einstein , " Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan, insan olmaz" demişti.


Cumhuriyet 03.04.2007

Bu mesaj babuna tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 03.04.2007 - 17:46

[duygusuz]

4 yıl mı, yok devenin başı!

[Hyaman]

4 yılda insanın kökü kazınırsa dünya kendini 15-20 senede toplar.Ozondaki deliği falan komple kapatır.Ben dünyanın tarafındayım bu savaşta,inşallah kazanır.

[maviergün]

İnsanlık bir yandan kendini her şeyin üstünde tutarak
kibirle tüketirken, diğer yandan şaşkınlıkla yok olma
noktasında. Fitil çoktan ateşlendi, geleceğini öte dünya fikrine
sıkıştıran insanın bu gidişle gerçek bir geleceği kalmayacak,
dünyaya egemen olduğunu zannetmesinin bir diğer nedeni de
abartılı düşler değil mi zaten?
Dünyanın insana ait olmadığını, insanın dünyanın bir parçası
olduğunu anlamak için daha ne gibi önemli işaretlere ihtiyaç var?..

[Edys]

bu insanoğlu dünyanın anasını ağlatıyor.. buna can mı dayanır.. ne arı kalır ne başka canlı .. bu dünyanın sonunun geldiğine inanmaya başladım.. Allah hayır etsin..

[KaKTüS]

yok öyle bir şey...arılar bazen kaybolur...geri de gelmezler..arının dölleme için etkileri tartışılamaz fakat; mevsim değişikliği ve beslenme çeşitliliğine datanarak toplu göçen arılar gitti diye 4 yıl ömür biçmemek gerekir..herşey bitse, organik çözümler yine bitmez...


Not: bu günümüzü elimizden almaya çalışan iki şeyi sevmiyorum...dünümüz ve yarınımız...

[Edys]

arıların biyolojik yaşamını iyi biliyorsunuz sanırım..

kahvaltıda bal yiyim ben tükenir mükenir arılar bal üretilmez olur nolur nolmaz..

[babuna]

Diyelim ki arıların yok olmasına çözüm bulundu. Ya da organik çözümler ortaya çıkarıldı.. Küresel ısınma durumları ne olacak. Ozon tabakasındaki yırtılma.. Sona doğru emin adımlarla yürüyoruz.. Ama 4, 40 sene ama 100 sene güzel güzel gidiyoruz, yokoluşa doğru.. Birileri de marsta yaşam ortamı oluşturmanın yollarını arıyorlar.. Belli ki oraya kaçmayı düşünüyorlar.

Dünya yüzeyindeki insan nüfusu her geçen gün artıyor.. Bundan 7-8 sene öncesinde duymuştum: Fransa'da bir toplantı düzenleniyor ve şöyle bir çözüm ortaya atılıyor (çözümler arasında): "Öyle bir yöntem bulalım ki üçüncü dünya ülkeleri insanını yok edelim ama bundan ne doğa zarar görsün ne de hayvanlar.." gibi bir şeydi...

Kimbilir belki de bugün Irak'tan başlayıp bütün ortadoğuya sıçraması beklenen plan bir yönü ile de popülasyonu sağlamak projesidir.

[L1Square]

Yüce ALLAH (C.C) insanlardan ümidini kesmemiştirki, kadınlar hala çocuk doğurabiliyorlar..

[babuna]

Müsbet Maneviyat etüdleri, (1. Cilt), M. Sadettin Evrin, İkinci basım, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1956

Glamor'a Sadettin Evrin'den:

(...)
(Zümer / 9)
“De ki, bilenler ile bilmeyenler bir olur mu? Ancak tam akıllı olanlar anlar.”

Kur’ân’ın ilimle idrâk edilebileceğinden dolayıdır ki, Peygamberimiz (Dünyayı istiyen ilme sarılsın, ahireti isteyen ilme sarılsın. Hem dünyayı, hem ahreti istiyen yine ilme sarılsın); (Beşikten mezara kadar, ilim tahsil ediniz); (Âlimlerin mürekkebi, şehidlerin kanından hayırlıdır) buyurmuştur. Hakiki Müslümanlar böylece ömürlerinin sonuna kadar kafaları işlek ve dinamik kalırlar. Mütalâalarını veya kendi eserlerini ecel gelinceye kadar bırakmayan ihtiyarlar şüphesiz cemiyetin en verimli ve olgun simalarıdır. Dimağın daima idman halinde olması hormonlarının yenileşmesini sağlar. Kalben Allah’a merbutiyet, kalblerinin üzüntülerle yıpranmasını önler, böylece ömürleri de azamı hadde kadar ulaşabilir.

Diğer taraftan, ilim de daima bir oluş halindedir. Bizden evvelkiler tarafnıdan o zamanın ilmine göre yapılmış Kur’ân tefsirlerine de bağlı kalmamak gerektir .Şayet tefsirlerimiz ilimle beraber yürümezse, mazinin anlatışına bağlı kalan sabit fikirler, kağşamış bir bina gibi bir fırtına ile çöküverir. Vakıa fazilet ve hikmete dair eski eserler her zaman sığınılacak birer selamet sahilidir. Fakat ilim ve fenne dair yeni eserler de bizi dünya fikir ufuklarında gezdiren vasıtalardır.

Kur’ân’ın, ilme temas ederek dini ifade etmesi şu suretle nisbetlendirilmiştir:

(Hâkka / 38-43)
“Gördüğünüz ve görmediğiniz şeyler üzerine andım olsun ki: Kur’ân mükerrem bir elçinin sözüdür. O şair sözü değil ki ona pek azınız inanıyorsunuz. O falcı sözü değil ki pek az mülâhaza ediyorsunuz. O bütün âlemin rabbi tarafından indirilmiştir”

Zıya, mevcudatın dış yüzündekileri görmeğe medar olduğu gibi, maddi ilimler de bunları anlamağa esas oluyor. Güneş ziyasındaki görülmiyen Ultra – violet şuaları, görülen şualarınkinden kısa ve seri dalgalariyle hayati hadiseleri idare ettikleri gibi, dimağın alışık olduğu dalgalardan daha rakik ve fevri intıbalar veren (hads) Intuition’lar ve (vahy(ler de kalbi tatmin ederler, iman sunarlar. Güneşin görülen ve görülmeyen şuaları bir huzmede toplanmış olduğu gibi, maddi ve manevi ilimler de Kur’ân’ın muhteviyatı içinde ve belirli sialarında mürekkeb ve muşahhas bir halde sunulmuştur. Bütün bilgilerimizi (Kül)e göre reçetelendiren bir sistemdir. Dimağın ilim kadar veya daha fazla hissiyat ve ruhun tesiri altında bulunmasına tekabül eder. Nasıl ki ilmin müsbet hale gelmeden evvelki nazariyelerinin temeli de birer hads eseri değil midir? (Bahis 24). kur’ân böylece maddi ve manevî ilimler üzerined bir (toplu bilim) temin eder. Bu bilgiler huzmesi, türlü dünya görüşlerinin insanları kah sağa, kâh sola dikkitani çeken propagandaları karşısında doğruyu, kestirmeyi, selâmetliyi, adaletliyi derhal bulduracak, sezdirecek bir müş’irdir.
(….)

[L1Square]

Dün Tv'de izlediğim kadarı ile arıların ortadan kaybolma sebebi ortaya çıkmış..
Sebep olarak küresel ısınma ve arıcıların bilinçsizliği gösterildi..

Kış mevsiminin normalden sıcak geçtiğini belirten uzmanlar,arıların kış uykusundan erken uyandıklarını,ve yem aramak için dışarıya çıktıklarını bu sebeplede ölümlerin yaşandığını belirttiler..Arıcıların bilinçsizliğide bir başka etken olarak görülüyor..Arılara zamanında yem verilmediğinden,açlıktan dışarıya çıkan arılar bir müddet sonra ölmeye başlıyormuş..

Uzmanlar ''Eğer neden bir tarım ilacıysa önlem alabiliriz. Çevre kirliliğine de birkaç yıl içinde müdahale edebiliriz. Fakat küresel ısınma yüzünden ölüyorlarsa yapabileceğimiz hiçbir şey yok!” diyorlar..

Hadi Türkiyede arıcılar bilinçsiz diyelim..Çünkü eğitim veren yok..Peki ya diğer ülkelerdeki arıcılar,onlarında bilinçsziliğimi neden oluyor arı ölümlerine?

Sonumuzu kendimiz hazırlıyoruz ya..

[babuna]

Sarıoğlu: Arılar ölmedi

**- Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği Merkez Başkanı Mustafa Sarıoğlu, Türkiye'de bazı çevrelerin iddia ettiği gibi bir arı zayiatının yaşanmadığını ve kışlık arı zayiatının yüzde 15 gibi normal seviyelerde olduğunu söyledi. Sarıoğlu, küresel ısınma nedeniyle oluşan 1-2-3 derecelik artışların arıları etkilemediğini belirterek "Çünkü dünyanın en gelişmiş bilgisayarı 16 milyar işlem kapasiteye sahip iken bal arılarının 20 milyarın üzerinde işlem yaptığı bilimsel olarak tespit edilmiştir. Yani bunun adı küresel entrikadır" dedi.

Cumhuriyet 07.04.2007

[Hyaman]

"Çünkü dünyanın en gelişmiş bilgisayarı 16 milyar işlem kapasiteye sahip iken bal arılarının 20 milyarın üzerinde işlem yaptığı bilimsel olarak tespit edilmiştir. Yani bunun adı küresel entrikadır" dedi.

Cumhuriyet 07.04.2007

Ne alaka??

[L1Square]

Ya aslında ne yalan söyliyeyim banada pek inandırıcı gelmiyor..Sanki başka birşeyler dönüyor ama ne..

[KaKTüS]

ben dedim işte... 700 kovanımız var bizim...mevsim şartları ve beslenme düzensizliği...arılar bazen topluca kaybolur...

[babuna]

Konu ile ilgili taze haberler:


Cumhuriyet 16.04.2007
Cep telefonu arıları kovdu
**Dış Haberler Servisi - Önce ABD'de, daha sonra Avrupa'da arıların gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasının nedeninin cep telefonları olabileceği öne sürüldü. Bazı bilim adamları cep telefonlarından yayılan radyasyonun, bitkilerin tozlaşmasını sağlayan arıları yok ederek dünyada büyük çapta kıtlık yaşanmasına sebep olabileceğini düşünüyor.

İngiliz Independent gazetesinin haberine göre, yapılan araştırmada cep telefonlarından yayılan radyasyonun arıların yön bulma sistemlerini etkileyerek kovanlarına dönmelerini engellediğini ortaya koydu.

[muzlusüt]

Ya aslında ne yalan söyliyeyim banada pek inandırıcı gelmiyor..Sanki başka birşeyler dönüyor ama ne..

Arı Ölümleri Haberleri Tam Tezgah
16.04.2007 17:31
Son günlerde medyayı arı ölümleri haberleri sardı. Yok küresel ısınma, yok baz istasyonları, iddianın biri bin para. Arı filan öldüğü yok, işin içinde tezgah var...

Son günlerde dünya gündemini meşgul eden arı ölümlerini değerlendiren Elazığ Fırat Üniversitesi Arıcılık Bölümü Öğretim Görevlisi Mehmet Ali Kutlu, arı ölümleriyle ilgili ilginç iddialarda bulundu.

Arı ölümlerinin küresel ısınmayla alakasının olmadığını savunan Kutlu, son zamanlarda meydana gelen arı ölümleri ile ilgili haberlerin Ortadoğu bal pazarını elinden kaybeden ABD ve Almanya tarafından üretildiğini ileri sürdü.

Arı ölümleriyle ilgili haberlerin gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Kutlu, bu tür haberlerden ABD ve Almanya'yı sorumlu tuttu. ABD ve Almanya'nın uzun yıllar Türkiye'den aldığı balı başta Kuveyt ve Arabistan olmak üzere Ortadoğu ülkelerine yüksek fiyatla sattığına dikkat çeken Kutlu şöyle konuştu: "Bu ülkeler bizden 2 Avro'ya aldığı balı Ortadoğu'ya 25 Avro'dan satıyordu. Son birkaç yıldır Türkiye Ortadoğu'daki pazara girmeyi başardı. Daha önceden balın kilosunu 25 Avro'ya alan Ortadoğulular aynı balı Türkiye'den 5 Avro'ya almaya başladı. Bu da ABD ve Almanya'nın pazarını yok etti. Bir de son zamanlarda Amerika ve Avrupa kıtasındaki arı ölümleri de buna eklenince ortalık daha da kızıştı. Pazarın elinden gitmesini kabullenmeyen ülkeler bu tür haberleri yayarak bir oyun tezgâhladı."

Amerika ve Almanya'nın bu tür haberlerle üreticiyi ürkütüp, bal üretiminde ilaç kullandırmayı hedeflediklerini aktaran Kutlu, "Üretici ilaç kullandıkça balın kalitesi düşecek. Laboratuar sonuçlarında balın ilaç yüzdesi çok olunca bu sefer Türkiye'den giden bal yurtdışı pazarında eskisi gibi rağbet görmeyecek. Durum böyle olunca da bu oyunu tezgâhlayanlar emellerine ulaşmış olacak" şeklinde konuştu.

"Kayda değer bir ölüm yok"

Bingöl'de geçen yıllara oranla bu sene arı ölümünün daha fazla olduğunu kaydeden Kutlu, bu ölümlerin normal olduğunu söyledi.

Arıcılığın yaygın olduğu Bingöl'de yaptığı araştırmalarda kayda değer bir ölümün olmadığını söyleyen Kutlu, "Bingöl'de arı ölümleri geçen yıllara göre biraz daha fazla. Bu yıl yüzde 10 civarında bir ölüm var. Ancak bu ölümlerin hiç biri anlatıldığı gibi küresel ısınmadan kaynaklanmıyor. Bu ölümlerin tek nedeni zamanında yapılmayan bakım ve yetersiz mücadeledir" dedi.

Hatay'daki arı ölümlerinden de bahseden Kutlu, buradaki arı ölümlerinin küresel ısınmayla alakasının olmadığını söyledi.

Hatay'daki arı ölümlerinin üreticinin bilinçsizliğinden kaynakladığına dikkat çeken Kutlu, "Üreticilerimiz bal üretiminde gerektiği gibi davranmıyor. Kovanlarda zamanında bakım yapmıyor. Gerekli mücadelelerle önlemleri yerine getirmiyor. Hemen hemen her sene aynı durumlarla karşılaşıyoruz" dedi.

Dünyadaki küresel ısınmadaki sıcaklık farkının 1,5 santigrat derece olduğunu hatırlatan Kutlu, bu kadarlık bir sıcaklık farkıyla milyonlarca arının ölmesinin imkânsız olduğunu aktardı.

Arının en büyük özelliklerden birinin de adaptasyon olduğunu belirten Kutlu, "Arıların başka bir yere ve farklı bir sıcaklığa adapte olması çok kolay. Dolayısıyla küresel ısınmadaki sıcaklık artışı arıların ölümüne sebep olacak kadar yüksek bir sıcaklık değil. Bingöl'deki arıcılar kış aylarında Akdeniz bölgesine göçüyor. Nisan sonu mayıs başı gibi Bingöl'e geri geliyorlar. Bu aylarda Akdeniz bölgesinde sıcaklık 30 derece iken Bingöl'de 10 derece civarındadır. Arılar sıcaklık konusunda bu kadar hassas olsaydılar bu yolculuk sonrasında hepsi ölürdü" diye konuştu.


Okuyucu Yorumları (1) Tümü
arı ölümü
bu gavurların bi dediğine inanmayacaksın zaten. adamlar medyayı istediği gibi kullanıyo. Bizim medya olsa kıyameti koparır.

http://www.aktifhabe....php?nID=111035

Bu mesaj muzlusüt tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 17.04.2007 - 04:46

[shy]

En son gelişme;


Arıları yutan virüs

ABD’de arıların toplu olarak gizemli şekilde ortadan kayboluşuna, 2004’de İsrail’de keşfedilen bir virüsün neden olduğu düşünülüyor.

Columbia Üniversitesi İmmünoloji ve Enfeksiyon Merkezi Direktörü Ian Lipkin yaptığı açıklamada, araştırmacıların, İsrail’de bulunan ve (Israeli Acute Paralysis Virus) IAPV adı verilen bir virüsün, bu olayın potansiyel nedeni olabileceğini düşündüklerini belirtti. Araştırmacılar, IAPV virüsünün, bu afete maruz kalan hemen hemen tüm kovanlardan gelen örneklerdeki tek mikro organizma olduğunu vurguladılar.

Lipkin, “Bir sonraki adımımız, bu virüsün, kovanların boşalmasının tek nedeni mi, yoksa mikrop, zehir, böcek öldürücüler veya kuraklık nedeniyle ortaya çıkan zayıf beslenme gibi diğer faktörlerle bir bağlantısı olup olmadığını saptamak” dedi.

ABD’de arıların yok olmasına neden olan bu gizemli durumun, bal fiyatlarını ve bal üretim maliyetini giderlerini olumsuz etkilemesi bekleniyor.

Albert Einstein, “Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan, insan olmaz” demişti.


Kaynak: Ntvmsnbc

[flame]

kısaca her türlü gidiyoruz öbür tarafa desenize hadi hayırlı uğurlu olsun ağzına s.çtık dünyanın