Cumhuriyet gazetesi bir süredir manşetinden "Tehlikenin farkında mısınız?" kampanyası yürütüyor...Kampanyadaki vurgu Cumhurbaşkanlığı Seçimi üzerine: "Çankaya'ya bir AKP'linin çıkacak olmasından laiklik adına duyulan büyük kaygı" siyah zemin üzerine 1881-2007 tarihleri yazılarak öne çıkarılıyor. Çankaya sürecinin Mayıs ayında tamamlanmasıyla "Atatürk'ün son nefesini vermiş olacağını" söylemeye çalışıyorlar..
Cumhuriyet'in mesajı, Hüsamettin Cindoruk'un "Erdoğan Çankaya'ya çıkarsa, Atatürk Anıtkabir'e taşınır" cümlesine çok benziyor...
TF Kampanyası'nın ikinci kısmında ise "16 Mayıs'ta saatler 100 yıl geri alınıyor. Tehlikenin farkında mısınız?" diye soruluyor...
Eski Cuntacı İlhan Selçuk'un Cumhuriyet'i "Tehlikenin farkında mısınız?" muhabbetini hakikaten çok sevdi. Samimi söylüyorum, ben de pek sevdim. "Muz orta" gibi geliyor bana bu kampanya, farkında mısınız?
Asıl konumuza geçmeden not edeyim: 12 Mart 1971 öncesindeki Cumhuriyet gazetelerini arşivden çıkarıp tek tek inceledim. Nedense "9 Mart Cuntası laik ve demokratik rejime el koymak üzere: Tehlikenin farkında mısınız?" gibi bir slogana, kampanyaya falan rastlamadım! Eh, o yıllarda reklamcılık mesleği hayli gerilerde seyrediyordu ya, neyse...
Cumhuriyet, TF Kampanyası'nı ilk kez geçen Mayıs ayının (2006) ilk yarısında gerçekleştirmişti. Zaten, işin sırrı da o günlerde saklı!
"Tehlikenin farkında mısınız?' cümlesini Arapça harflere benzeterek artı tersten yazmışlardı; "Cumhuriyetinize sahip çıkın" ibaresini de ekleyerek...
Yayının yapıldığı günlerde ne tesadüf Cumhuriyet gazetesine peş peşe üç kez bomba atılmıştı! Birkaç gün sonra Danıştay Provokasyonu meydana gelmişti. Eş zamanlı olarak da piyasalarla çökertme oynanmaya çalışılmıştı...
Diyeceğim o ki: Şu TF Kampanyası'nın gerçekte CG'nin laiklik hassasiyeti ile ilgisi yok. Ya?
İşte buraya yazıyorum: Laiklik paravanını kullanan Cumhuriyet gazetesinin aslında tehlike olarak gördüğü hadise geçen Mayıs ayında Ankara'nın ABD'nin yörüngesinden çıkıp tarihte ilk kez bağımsız bir duruş elde etmiş olmasıdır!
Gazetelerine atılan bombaların "TSK Malı" olduğu anlaşıldığında Cumhuriyet'ten çıt çıkmaması acep ne iştir? Mahkeme kısa bir süre önce "CG'ne atılan bombaların kaynağı araştırılmayacak" diye karar verdi. Cumhuriyet bu hasıraltı faaliyetine yine sesini çıkarmadı...
Demek ki, İlhan Selçuk ve Cumhuriyet yöneticileri bombalanma olaylarının perde arkasının aydınlatılma ihtimalini bile sevmiyorlar! Bu işin arka planı kazara ortaya çıkarılsa, Cumhuriyet'çilerin neticeyi görmeye cesaretleri yok! Mesela, Mumcu suikastının perde arkası aydınlatılsa, Cumhuriyet bu sonuçla yüzleşmek istemeyecek!
Bütün bunlardan sonra, Cumhuriyet için sevabına farklı bir 'TF Kampanyası' yapmamız gerekiyor:
*"28 Şubat'ın yıldönümünde BÇG Orkestrası Onuncu Yıl Marşı'nı çalmadı: Tehlikenin farkında mısınız?"
* "Artık bu solan Cumhuriyet bahçesinde Sincan tanklarına/ brifinglere/ TSK'dan servis edilen fabrikasyon manşetlere yer yok: Tehlikenin farkında mısınız?"
*" İlhan Selçuk sütununda Bush'a -Türkiye'ye müdahale edin diye açık mektup yazmıştı. Beyaz Saray, İlhan Ağabey'e bir türlü dönmedi, dönemedi: Tehlikenin farkında mısınız?"
*Final: "Cumhuriyet gazetesinin foyası meydana çıkıyor: Tehlikenin farkında mısınız?"