gubidik in el yazma sayfası
#61
Gönderim zamanı 29.11.2007 - 12:52
bana özenme diyorum kaç kere sana.
gubikden olmaz neşe
sakın sen gelme bu gece
susma sana olmaz naz
gündüzlerde gubik hep saz
Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...
#62
Gönderim zamanı 13.02.2008 - 15:30
başıma puşi sardım
güneşi gördüm doğarken
ekmeği,baklaya bandım
ey ,sitenin dikenli gülleri
ellere takın zilleri
oynayın teke zortlatmasını
erkeklerin dutulsun dilleri
aksu da restoranda piknik
işletmecisi pek teknik
kenefe bir sürü havlu koymuş
kapısına kendi oturmuş
fiski de var şarapta
rakıyı tuttu aynı tarafta
aradım alem de alimi
bir sürü yaren çıktı etrafta
sordum bilene alimi alemde
adı duyuldu billa sayemde
rakıyı koymuşum boşa
bardağını çarpmışım taşa
alim olsaydıda deyveseydi aleme
bende almasaydım bunnarı kaleme
ben severim peynirde teleme
ne bulursam atıverem seleme
Bu mesaj gubidik tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 13.02.2008 - 15:32
gariban bir aktör bir ileri bir geri saatini doldurur.
ve sonra duyulmaz olur sesi,
bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı,
ki yoktur hiç bir anlamı .
#63
Gönderim zamanı 13.02.2008 - 23:03
sevenden olmaz deva
kimse bakmaz bu yana
ysfder ki sensiz olmaz
kahvaltıda yumurta üstü tava
saçına ekmişler para
kimse kanmaz gubidik sana
ama sakın ysfye aldanma
dayı der her zaman sana
adana da vardır küçük saat
yanıma gel otur ey sabahat
kimseye bakmasın bu nebahat
gelecek yaza size gubikli umumat
öperim seni dayıların en keli
Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...
#64
Gönderim zamanı 13.02.2008 - 23:05
#65
Gönderim zamanı 14.02.2008 - 19:02
billahi aşkı yerlere serdiniz
sevda demeliydiniz taa derinden
aşk iksiri içmeliydiniz yarin elinden
ferhat şirini unutmadan
sayfalarda gül kurutmadan
sevda olur sanırsınız
aşkı ancak filmlerde tanırsınız
vah vah sevda oldu aşk nafile
bir sürü şarlatan gelir kafile kafile
ortalık kalmış densizlere
beyni dar ensizlere
bir o bir gün bu dolaşırlar
iç güdüleriyle koklaşırlar
bildiğiniz gibi odur dertleri
sanki kasaptan alırlar etleri
esasen sevda kıssaca şudur bence
kuytuda sıkıştırmak yakışmaz gence
delikanlı haykırır aleme sevdasını
rüsva eylemez asla sevdasını
amanmaz aldanmaz asla
ilgisi yoktur bu işin kasla
gönüldendir başka türlü olmaz
sevda gönüle emeksiz dolmaz
ehhh anleceniz budur benim izahım
sevgililer günündedir mizahım
nasibiniz doğrulardan olsun
gönlünüz daim sevdayla dolsun
gariban bir aktör bir ileri bir geri saatini doldurur.
ve sonra duyulmaz olur sesi,
bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı,
ki yoktur hiç bir anlamı .
#66
Gönderim zamanı 16.02.2008 - 16:57
gariban bir aktör bir ileri bir geri saatini doldurur.
ve sonra duyulmaz olur sesi,
bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı,
ki yoktur hiç bir anlamı .
#67
Gönderim zamanı 21.02.2008 - 20:46
benden de sana gelsiniki bacak arasında sızı
dayanırmı buna acem kızı
vermeye verir de belki
elin oğlu alabilecek mi ki hızı
kayıp kentin yakışıklısı buyurdu
azgın boğa gibi kudurdu
ala vere bitmez bu hayat
benden de akıl sordu heyhat
Yayladan gelir elinde sazııı
Bir türkü söyler bu delikanlı
Ak gerdan da iki dag arası
Görünce gudurur gubidik agası
#68
Gönderim zamanı 27.02.2008 - 20:28
bilimeki nedir cisimler
eski adın neydi senin
ne kadar ölçülüyor enin
öncesi neydi bi bak
nomrolu gözlük tak
sene ıssırık pek bi hak
anlammassan sana yazmak nahak
ben derim ki sen de istidat bol
yayalalarda bol olur şol
ıslanmadan gezmek ne zor
ıslanan nı görürüm hor
gariban bir aktör bir ileri bir geri saatini doldurur.
ve sonra duyulmaz olur sesi,
bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı,
ki yoktur hiç bir anlamı .
#69
Gönderim zamanı 27.02.2008 - 20:36
gece eve gelme der
sensiz bu çaylıklar neyler
adına yazılmaz ysf manider
şimdi adana da olur nem
çayların hepsi olsun dem
kimseye kanmazsa yandık
tek başına evde olur kalabalık
sakın gülmeyin bu garibe
teknoloji gubidik senin neyine
hadi gel gidelim sezen gile
olmazsa döneriz buraya yine
Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...
#70
Gönderim zamanı 04.03.2008 - 15:03
harabenin kave baçesi
anam anam
ysf abime çay getirin bakaam
adanada vardır serin hamam
kankam ysf gele yıkana bi tamam
anam anam
ysf abime sevoş hanım pasta yapıve bakaam.
yoktur paltosu sovukta
yaşar her daim kovukta
anam anam
ysf abime bi hal olmuş gel de kurtar be shy agam.
harebenin gülleri kaktüs dikeni
ben biliyom heryere bunları ekeni
anam anam
ysf abim e batıyo gele de çıkarıve be kaj agam
gariban bir aktör bir ileri bir geri saatini doldurur.
ve sonra duyulmaz olur sesi,
bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı,
ki yoktur hiç bir anlamı .
#71
Gönderim zamanı 04.03.2008 - 15:10
gubidik sevmez pusu
söylenecek sözüm yok sana
akşama yemekde olsun makarna
ysf ye dersin abi
olmaz ki bu kadar güzel mani
yazılmaz sana karşı söz
neder eder bulursun mangala köz
seviom seni dayucummmm
Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...
#72
Gönderim zamanı 23.04.2008 - 11:58
"Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın bağrında bulunuyorsunuz. Huzur ve barış içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını bu savaşa gönderen analar, göz yaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim çocuklarımız olmuşlardır."
M.Kemal ATATÜRK
düzenleme: alıntı kaynağı eklendi..
Bu mesaj quStah tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 24.04.2008 - 10:03
gariban bir aktör bir ileri bir geri saatini doldurur.
ve sonra duyulmaz olur sesi,
bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı,
ki yoktur hiç bir anlamı .
#73
Gönderim zamanı 16.05.2008 - 17:26
şu an rize ili çayeli ilçesi nin bir cafeteryasından yazıyorum biline
size varoluşçuluğun siddetli ve hiddetli savunucusu
alber amcamızın yaşama dair bulgusunu şirsel bir dille yazacağım
kısa bir bilgi vermek gerekirse
sisifos odiseusun babasıdır
bu sisifos amca yı mitleştiren alber amcamız
yaşam alanımzda hani sürekli uğraşmalarımız varya hah işte o
onu anlatmış dizelerinde okuyun ve ders çıkarın boşa gitmesin
emeklerim
yorgunum günlerdir o taşı bende tepeye taşımaya çalışıyorum
YAKALAMIŞ İKİ AVUCUYLA KOCAMAN BİR KAYAYI
DURMADAN BİR TEPEYE İTİYORDU
KAYA TEPEYE VARDI VARACAK İŞTE TAMAM
AMA ORAYA VARMASINA BİR PARMAK KALA
BİR GÜÇ İTİYORDU ONU TEPEDEN GERİSİN GERİ
AŞAÐILARA YUVARLANIYORDU BAŞ BELASI KAYA
O DA YENİ BAŞTAN İTİYORDU KAYAYI TEKMİL KASLARINI GERE GERE
KOPAN TOZ TOPRAK HABİRE BAŞININ ÜSTÜNDEN
BIKMADAN İTİYORDU KAYAYIYENİDEN KAN TER İÇİNDE
şimdi bu kaya nedir
kim geri iter
o zamanlar cevap kolay
tek bir kişi vardır
o da zeus
ya şimdi kimmmmmmm
gariban bir aktör bir ileri bir geri saatini doldurur.
ve sonra duyulmaz olur sesi,
bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı,
ki yoktur hiç bir anlamı .
#74
Gönderim zamanı 25.08.2008 - 10:43
NE DEÐİLDİR TARİHSEL ANILAR VE MEÇHUL
UMUMİ ESASLARI İLE GÜNÜMÜZ KIR PİKNİKLERİ
OLİMPİK EKUIPMENT İLİŞKİLERİ
Olimpiade kelimesi neyi anlatır bizlere
Şunu anlatır
Bilindiği üzere Babil Devri'ne gelinciye kadar herbi
kimsemiz aynı lisanı kullanır idi. Ve bu kelimemiz de
Babil öncesine dayanır.
O vakıtlar askeriyyeye verilen önem daha çok piyade
sınıfına aitti Ve bu nedenle sık sık talim-terbiye
eğitimleri yapılır idi. Bu suretle daha alim, bilgili
ve agâh yayalar yetişmesi sağlanırdı. Bahsini ettiğim
talimler, geniş kırlık sahalarda tatbik edilir ve bu
sırada sahanın etrafı yüzlerce meraklı seyirci tarafından
doldurulur ve bu kişilerimiz piyade adamlarının en güzel
işler yapanını dakikalarca algışlar idiydiler.
Anlaşıldığı üzere kelimemiz anlaşılmıştır.
Olimpiade; "Talim Piyade ya da Alim Piyade"
fenomenal işlevinin kod adı olmaktadır.
Açıkça ortaya çıkmıştır.
Bakınız, Odisse'nin bir kahramanı şöyle demiştir;
"Bir adam için en büyük şeref ellerini ve ayaklarını
talim etmektir."
İlyada'da tasvir olunan cemiyyet; güleş, ayak koşusu,
cirit v.s. oynuyordu ve bu maksatla beden talimleri
yapılırdı ve buna dini bir mahiyet dahi verilmiş idi.
Sonunda Atlet-izm oldu!
Atlet-izm Ayinlerinin en mühimmi Olimpiade Oyunları'dır
ve mabetlerine de "GYMNASE" denir.(h.a. s:517 tarihi
ve gizli arşiv belgelerimiz.)
Gymnase kelimesi "ÇIPLAK" anlamına gelen Gumnas'tan
türemiştir; bununla beraber atletlerimiz "DON" giyerler.
Hatta yanlarına yedekte alır, sırt çantalarına koyarlar.
Ne olmaz ne olmaz kabilinden. Emniyyettir, eyidir..
Mazide, o vaktın meşhur atleti Pausanias koşarken lâstiği
kopan donu düşmüş, hem mahcub olmuş hem yarışı kaybetmiş,
karizmayı da çızıktırmış idi. Yüzümüz kızarmıştır.
Çaktırmadan mütebessimiz..
Bu arada, "ATLET" kelimesi de Yunanca ATHLOS kelimesinden
gelir ki, "HASLET" demektir. Bu kavramın ifade ettiği
anlam, mezkûr genç yavrumuzun yaradılıştan yetenekli, yani
Hormonsuz olaraktan yetiştirilmiş olduğu, meçhûl kimyevi
maddeler ilen dopinglenmemiş, Gymnase'ye çıktığı vakıtlarda
eliyle-gözüyle acüp-macüp garip işveler yapmadığı,
cıvık-mıvık megalo moronluklara tevessül etmediği ile
kimsecikleri aşağılamayan demek oluptur..
Yorumumdur. Tartışılır..
Atina Jimnozları, Aristo düşünürümüzün Lykeon'u, Eflâtun'un
Akademia'sı kadar şöhretli okullar idiydiler. Meşhurlardı.
Jimnoz Okullarında türlü işler dönerdi. Koşu, sıçrama,
çelik-çomak, güleşme, aşık atma, çember çevirme, hokkabazlık,
cambazlık, raks ve çalgı yarışmaları, kadınlar arası çuval
yarışı, yoğurt yeme yarışı yapılırdı.
Yumruk güleşi Pugilat ve bilek güleşi de tedris olunmakta
idi. Çok tetkik ettim. Doğrudur. İnanırım.
Teşkilatlı ilk olimpik işler Jesus'un doğumundan 776 yıl
evvel statiko oluşturmuş olup, İÖ.776 olarak ifade bulur.
İhtimalî olaraktan 12 Asır ve en möhim-vahim vakıalar ile bile
kesilmeden devam etmiştir.
Mesela misâl, Termopil muharebesi ile bir çok yaya zevat
iştigâl buyururkene, olimpik işler fiiliyata devam etmiş,
tribunler hep dolmuştur.
O zamanlardan antik bir olimpik program elimde mavcuttur:
1-Evvelâ stad boyunca (180 metro) ayakla koşulacak.
2-Gidip-gelme koşusu. (muallâk mesafe)
3-Esas koşu. (4600 metro)
Kablelmilât 708'de ilâve olunan bir kaç yarışma daha
vardır:
4-Pentathlon
5-Yumruk güleşi
6-Dört atlı araba yarışı
7-Gladyo ve Aslanlar ile olay inzimam etmiş, neşv-ü nemâ
bulmuştur.
Bütün bunlardan bizde geri kalmadık fanlarım.
İstanbul, SultanAhmet Okmeydanı'nda nice yarışmalar
yapmıştık. Amma o zamanlar buralara Bizans deniyordu.
Bu günlere gelindiğinde bizler halâ olimpik erkinliklerimize
ısrarla devam etmekteyiz. Serbest oyunlarımız el an mevcuddur.
Yapılmaktadır. Şöyle ki;
-Top, ip, file, sepet vesaitli oyunlar.
-Musıkî ilen yapılan Rond.
-Çocuk rakısları.
-Adalara tenezzühler,
-Yıl sonu fabrika gezilerimiz.
-Kır yemeklerimiz,
-kebab-zeytinyağlı dolma,
-salımcak, ip atlamak, yakar top,
-Körebe, dokuztaş, istop,
-Evcilik ve bağlı olarak doktorculuk.
-Bu arada fikir terbiyesi muhabbetleri,
-Akıl oyunları, beyin fırtınaları,
-Aynanın önü-arkası.
-Kolaydan, güç olana;
-Malûmdan, mechûle,
-Basitten, mürekkebe gitmek suretiyle bizler her daim
tenevvü hasıl eder, dikkat etmişizdir.
*Son olarak:
-Mimik ve ritm eğitiminizi ihmâl etmeyiniz.
-Selülite faideli olduğunu unutmayınız.
-Gül yaprağını hasseten teneffüs ediniz.
-Tohumlu hüceyreler istimâl ediniz.
-Çayır Otu örneğimizdir.
-Neciliye fasilesinden olup, semirtir.
*Mühim ve en son not:
-Kırsal Stadyomlarda piknik faaliyetlerinizde, mazlum
ve mahcub Kene haşeremizin cabbar zalımlarca çaktırmadan
tenine sürülüvermiş olan, göze görünmez biyolojik
viruslu tehlikeleri ve eşzamanlı olaraktan Kırımı-kongoyu
unutmayınız.
Eyi günler dilerim.. VE DE KÜLTÜRÜNÜZ ARTSIN OKUMAYAN TOPAÇ OLSUN
ve de bunu okuyun ki elelem 100 medal alır biz niyye b... yı alırız diye soran olursa
cuvap ınız ossun yaa
gariban bir aktör bir ileri bir geri saatini doldurur.
ve sonra duyulmaz olur sesi,
bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı,
ki yoktur hiç bir anlamı .
#75
Gönderim zamanı 13.03.2009 - 14:48
a nlam eşdeğerliği
imla kuralları derken
yeni baştan becerikim yerlerde sürüne sürüne
sürüngengillerden gubidikcik vaziyeti
vort sayfasına girdircem
bulsam yusufçuk kuşu bileme hangi ceennemimin dibinde
konu havadan sudan
ölüyo zavvallı suudan
içemiyolar suyu bilem kuyudan
vaz da geçmez aç bilaç 36 bedenlik azgın karılar seks huyundan
tam da üstüne geldi konunun
yazmışergenekoncu paşa
yüzyıllardır üstün iz bilem olamayan taşa
yaşa tayyip padişahım yaşa
bak işte anlamını bütünledim konunun
nereden nereye diyorka
gariban bir aktör bir ileri bir geri saatini doldurur.
ve sonra duyulmaz olur sesi,
bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı,
ki yoktur hiç bir anlamı .
#76
Gönderim zamanı 09.02.2010 - 22:50
Göre bildin mi
Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...
#77
Gönderim zamanı 26.01.2011 - 17:04
yazıyı okumadım başlığı yetiyor
ancak suçlamaların şu seyirde olduğu açıktır
GERİCİLİK
BAÐNAZLIK
ÖZGÜRLÜKLERE BAKIŞ
gericilik bir korku haline gelmiş ,hareket neredeyse 100 yıldır
başarıyla devam etmektedir.
bu yoldakiler gelişti 100 yıldır korkanların korkuları değişemedi
şöyleki üstat 150 ülkede örgütlendi gelişti.
milyonlarca öğrenciyle gelişti.
milyonlarca gönüllüyle gelişti.
öyleki tavsiyesi üzeri insanlar okyanusları aşıp geldiler.Geri gittiler
gelişme kısır beyinlerin anlıyamıyacağı kadar büyüktür.
bunun neresi gericiliktir.
bağnazlığın kelime anlamı
herhangi bir düşünce ya da inanışa kayıtsızca bağlanıp diğer düşünceleri reddetmektir.
milyonlarca öğrenci bu baskıyla ilk,orta ve yüksek öğrenimlerini
sürdürmektedirler ve bununda çaresini bir türlü bulamamaktadırlar(!)
özgürlükler ah ah! işte bütün sorun bu içki içmek, sınırsız eğlence, özgür cinsel yaşam...
sistem ne bağnaz ne gerici yalnızca muhafazakardır.
yapılanlara karşı değil adı üstünde kendini muhafaza etmek için çaba sarfeder.
herkes yapıyor yiyor içiyor kim karışıyor.
şunlara cevap arayalım;
içki içmek iyi midir?
sınırsız eğlence iyi midir?
özgür cinsel hayat iyi midir?
tamam bunların üçüde iyidir.
iyide sistemin de bunlara kötüdür demeye hakkı yokmudur.
zaten bu harekete karşı olan iki grup vardır
1 kıskananlar
2 özgürlüğü ahlaksızlıkla karıştırıp iyi yaşam karşısında suçluluk duyanlardır.
kıskananlar başaramayanlardır, örgütlenemeyenlerdir,kitleleri etkileyemeyenlerdi
cili culu bir sürü hareketi anımsayın
gariban bir aktör bir ileri bir geri saatini doldurur.
ve sonra duyulmaz olur sesi,
bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı,
ki yoktur hiç bir anlamı .
#78
Gönderim zamanı 20.02.2011 - 00:06
Gericilik nedir ?
özgirlük nedir ?
Bağnazlık nedir
üçüde aynı ama sen onca şey yazmışsın.
Çık sokağa bak mini etek giyen bir genç kız için neler diyeceksin.
sana göre o tarz giyinmesi gericilik bağnazlık
ona göre özgürlük...
Sokakta bira içen gençler sana göre bağnaz kendilerine göre özgürcü gençlik...
aslında senin yazını tam okumadım çünkü ne terane düşündüğünü bilirim
neyse uzun lafın kısası
senden gericisini bölücüsünü bağnazını görmedim
ama
yinede
seni
en
çok
ben
seviyorum
Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...
#79
Gönderim zamanı 17.08.2011 - 09:49
parayı buldun nete takılmazsın artık
Yakışıklı bir erkek yolda yürüyordu.
Yanına bir kız yaklaştı:"Sizi çok seviyorum...." dedi.
Genç: "Ben seni sevmiyorum. Bak arkamdan abim geliyor.
O benden daha yakışıklı" dedi.
Kız arkasına baktığında çirkin mi çirkin bir erkek gördü ve döndü
..."Hayır ben sizi istiyorum." dedi.
Genç şöyle cevap verdi:
"Eğer beni gerçekten isteseydin dönüp arkana bakmazdın."
*- D. Noel
Bu mesaj Ysf tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 17.08.2011 - 09:50
Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...
#80
Gönderim zamanı 30.12.2011 - 11:55
yeniden yaz dedim
amma resimsiz olmaz
olm benim profile bi resim eklesene
gariban bir aktör bir ileri bir geri saatini doldurur.
ve sonra duyulmaz olur sesi,
bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı,
ki yoktur hiç bir anlamı .
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Angry Birds Sayfası Hack'lendi |
İnternet | Haberci |
|
|
|
İnternetin Ilk Sayfası Tekrar Aktif |
İnternet | Haberci |
|
|
|
Voynich Elyazması - Voynich Manuscript |
Efsaneler | shy |
|
|
|
Al Yazmalım |
Diziler | epru' |
|
|
|
İnternet Explorer'da Giriş Sayfası Sorunu |
Bilgisayar Problemleri | Arjantin Cad.-ANKARA |
|
|
20 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 20 ziyaretçi, 0 gizli