Gönderim zamanı 18.05.2007 - 11:28
Amaç belli zaten...
Mayo reklamı ile laikliği bağdaştırarak kriz edebiyatı...
****
Hürriyet gazetesinde Ahmet Hakan'ın bu günkü köşesinden bir bölüm.
Bundan beş yıl önce İngiltere’de Yves Saint Laurent firmasının "Opium" adlı parfümünün reklam panosu, İngiliz kamuoyundan gelen şikayetler üzerine kaldırıldı. İngiltere Reklam Standartları Otoritesi, panoda sergilenen çıplak kadın fotoğrafını "Cinsel açıdan tahrik edici, ciddi veya yaygın ölçüde rencide edici" olduğu gerekçesiyle kamuya açık mekanlarda sergilenmesini men etti. Kurul, reklam fotoğrafının kadın dergilerinde yayınlanmasının sakıncalı olmadığını ancak sokak panolarının farklı bir durum olduğunu belirtti. Bu kararın ardından panolar kalktı. Olay, İngiliz basınında "Rencide edici Opium posterleri kaldırıldı" diye haber oldu. (The Guardian 19 Aralık 2000).
Demek ki neymiş?
"Kamuya açık mekanlardaki reklam" ile "dergilerde yayınlanan reklam" arasında mahiyet farkı varmış.
Ancak İngiltere’deki karar alma sürecine dikkat:
Öyle muhafazakár bir belediye müdürü çıkıp da, "Şehit kanlarıyla sulanan mübarek Londra toprağında çıplak kadın fotoğrafı astırmam arkadaş!" diyerek, kafasına göre yasaklama kararı alıp uygulamıyor.
Kamuoyu şikayet ediyor, Reklam Standartları Otoritesi toplanıyor, kurul herkesin kabul edeceği gerekçelerle bir karar alıyor ve alınan karar uygulanıyor.