Ordunun çeteleri soyguna yöneldi
Son dönemlerde sayıları hızla artan profesyonel soygunlar, bir kez daha gözlerin ordu ve derin devlet içerisindeki çetelere çevrilmesine neden oldu. Emniyet ve MİT kaynaklı araştırmalar, söz konusu çetelerin profesyonel soygunculuğu son yıllarda bir finansal kaynak oluşturma yöntemi olarak kullandıklarını ortaya çıkardı.
Söz konusu araştırmalar, 2005 yılından başlayarak bu yılın ilk aylarına kadar gerçekleştirilen profesyonel soygunlar ile devlet içindeki çete örgütlenmelerini bir araya getiren bağların deşifre edilmesiyle sonuçlandı. Bu bağlar üzerinde yoğunlaşan uzmanlar, Sauna Çetesi başta olmak üzere, Atabeyler, Şemdinli ve Danıştay çetelerinin finansal kaynaklarını mercek altına aldılar. Yapılan araştırmalar sonucunda, son yıllarda kumar ve uyuşturucu gibi kaynakların kurutulmasıyla söz konusu çetelerin para bulma yöntemlerini değiştirdiklerini açığa çıkardı.
Buna göre derin devlet içindeki çeteler, ordu içinde özel eğitim ile askeri yöntemlerde profesyonelleşmiş kişileri bünyelerinde taşıdıkları için hem mafya tipi para bulma yöntemlerini rahatlıkla kullanıyor, hem de kar maskeli, kalaşinkoflu, caddeleri trafiğe kapatan türden soygunlar yapabiliyorlar. Usta işi bu soygunlar saniyeler içinde, o kadar kısa bir zaman diliminde ve o kadar profesyonel yöntemlerle gerçekleştirildi ki, eylemlerin kusursuzluğu, faillerin ortaya çıkmasını sağlayan en önemli ipucunu oluşturdu.
SOYGUNCU DERİN ÇETELERİN YÖNTEMLERİ NASIL ORTAYA ÇIKARDILDI?
Devlet içindeki çete yapılanmalarının içinde sürekli emekli veya görevde asker ve polislerin bulunduğu tespit ediliyordu. Finans biçimleri ise kendilerine özgüydü. Sauna Çetesinin, masaj salonları ve saunalara kendilerini MİT personeli olarak tanıttıktan sonra kameralar koydukları ortaya çıkmıştı. Bu salonlarda görüntüler elde ediliyor ve sauna ve masaj salonu sahiplerine şantaj yapılarak yüksek miktarlarda haraç elde ediliyordu. Böylece hem kasetler ilerideki operasyonlar için gizli kalıyor, hem de para bulunabiliyordu. Sauna çetesi ayrıca finansal kaynak için bir marketi ele geçirmiş, eğlence mekanlarından pay almış, İbrahim Tatlıses benzeri sanatçıları kullanma yöntemlerine de başvurmuştu. Bu finansmanla sağlanan çalışmalar sonucu Ankara'yı yok edebilecek her türlü bilginin bulunduğu 68 CD'lik geniş arşiv başta olmak üzere harekat planları ve eğitimler sağlanmıştı.
Sauna çetesinin kullandığı bu yöntemler, derin devlet içindeki yapıların bugüne kadar kullandığı finansal kaynak bulma yöntemlerine benzemiyordu. Bunun üzerine yoğunlaşan yine devlet içindeki istihbarat uzmanları, son derece çarpıcı ipuçlarına ulaştılar. Uzmanların ulaştığı veriler, daha önce Çakıcı, Çatlı, Yeşil ve benzeri tetikçileri yöneten yapılardan farklı bir örgüt şemasını su yüzüne çıkardı. Bu şemadaki çeteler yine devlet içinde orduda ve emniyette ya da kamu idaresinde halen görevlerine devam edenlerle emekli olmuş olanların işbirliğine dayanıyordu. Mevcut görevli özel eğitimli profesyonellerin teknik ve askeri becerilerinin yanı sıra görev yaptıkları yerlerdeki istihbari bilgilerinden yararlanılıyor, ancak “Sahra Talimnamesi”ne uygun barış döneminde savaşa hazır eğitimler gerçekleştiriliyordu. Bu yapıların sayılarının çoğalması, derin devlet içinde bir kaosa yol açtığı için de bazı çeteler kendilerine özgür finansal kaynak bulma yoluna başvuruyordu.
Bu kaynaklar, bugüne kadar örtülü ödenek, uyuşturucu, kumar benzeri kaynaklar iken, Hanefi Avcı gibi emniyet içinden bazı kişilerin bu kaynakların kurutulması yolunda verdiği uğraş nedeniyle çeteler finansal zorluklar yaşamaya başladılar. Özellikle kumarhanelerin kapatılması ve Hanefi Avcı'nın uyuşturucu trafiğini ortaya çıkartarak darbe vurması, bu profesyonel soygunculuğu tetikledi.
MERSİN KUVVA-İCİ EYLEMLERİNE SOYGUN GELİRİ
Sözkonusu yöntemlerin ilk dikkat çekici olanı, Ankara'da yaşanmıştı. 2006 yılının Ocak ayında çökertilen Sauna Çetesi ile ilgili bulgular ortalıkta konuşulurken 15 Şubat 2006 günü Ankara'da Vakıfbank'a ait zırhlı araç, gündüz gözüyle kaçırılmıştı. İçindeki 580 bin YTL hızla alınmış ve araç, sadece birkaç yüz metre ileride terk edilmişti. Olay 1 ay sonra çözülmüş ve zırhlı banka aracının Özel Kuvvetlerden firar ettiği belirtilen 2 astsubay tarafından soyulduğu ortaya çıkmıştı. Soygunu gerçekleştiren P.D ile L.A isimli iki astsubayın Sauna Çetesi Lideri Nuri Bozkır'ın Özel Kuvvetler Komutanlığından öğrencisi olduğu belirlenmişti.
P.D ile L.A'nın ihtiyaçları ve soyguncu prototipine uygun bir sebepleri olmadığı halde Vakıfbank aracını soymaları ve soygunu tereyağından kıl çeker gibi profesyonelce yapmaları Emniyet güçlerinin dikkatini çekmişti. P.D ve L.A'nın sorgulama sırasında polislerle yaptıkları özel sohbetlerinde parayı Mersin'deki çeşitli operasyonlarda kullanacaklarını söyledikleri sızan bilgiler arasında yer alıyordu.
SANİYELİK EYLEMLERLE MİLYON DOLARLIK KAYNAKLAR
Ancak profesyonel soygunlar bununla bitmedi ve sonradan anlaşılacaktı ki, bu eylem derin devlet çetelerinin temel yöntemlerinden biri haline gelecekti. Hepsinin ortak yanı ise uzun namlulu silahların ve kar maskelerinin kullanılması, parmak izi dahil hiçbir delilin bırakılmamasıydı. Bu çerçevede eski profesyonel soygunlar da masaya yatırıldı ve bilgiler birleştirilmeye başlandı. Bu çerçevede açılan dosyalardan biri de İstanbul Pendik'teki kuyumcu soygunuydu. Pendik'te 10 Ekim 2005 tarihinde Abdi İpekçi Caddesi'ndeki Pırlanta Kuyumcusu'na saat sabah 10.30 sıralarında 34 BG 2001 plakalı çalıntı otomobille gelen kalaşnikoflu, yüzleri maskeli biri kadın 4 kişi, önce caddeye ses bombası atmıştı. Daha sonra kalaşnikoflarla yaylım atışı yaparak 300 bin YTL değerinde altını alıp kayıplara karışmışlardı. 28 Ocak 2006 tarihinde de yine Pendik'te benzer bir eylem yapılmıştı. Pendik Kavakpınar Mahallesi Zambak Caddesi üzerindeki Yalçınkaya Kuyumculuk'a saat 09.30 sıralarında gelen kalaşnikoflu soyguncular, dükkan sahibi Nedim Yalçınkaya'yı kelepçeleyerek etkisiz hale getirmiş ve 5 kilo altın alıp kayıplara karışmışlardı.
“VATAN İÇİN” HER YOL MÜBAH
Takip eden hafta içerisinde, yani Şubat'ın başında ise sahip oldukları döviz bürosundan günün hasılatını yanlarına alarak akşam saatlerinde ayrılan İsmet ve Hamza Aydın kardeşler, Ankara Keçiören'deki evlerinin bulunduğu Mutlu Sitesi girişinde saldırıya uğradılar. Sitenin otomatik kapısının açılması için yavaşlayan iki kardeşin yanına yaklaşan saldırganlar ikisini de araç içinde kafalarından birer kurşunla vurdu. Euro, dolar ve YTL dolu çantayı alıp kayıplara karıştılar. Soygun yaklaşık 30 saniye sürmüştü.
15 Şubat tarihinde de Ankara'daki Vakıfbank'a ait zırhlı araç, gündüz vakti kaçırıldı. İçindeki 580 bin YTL hızla alınarak araç terk edildi. Soygunu yapanlar Mersin'de ikamet eden iki astsubay çıktı. Astsubayların “orduyla ilişiği olmadığı” açıklandı. Ancak istihbarat görevlisi oldukları ve bu nedenle resmi kayıtlarının tutulmadığı iddia edildi. Soygunu neden yaptıkları ise hala sır niteliğini koruyor. Ancak Mersin'de bayrak ve silah üzerinde yemin skandalının ortaya çıkması ile söz konusu soygunun hangi eylemler amacıyla yapıldığı daha net ortaya çıktı.
ÜÇ DAKİKADA İKİ AYRI SOYGUN!..
17 Temmuz 2006 tarihinde de İstanbul Kağıthane'de Kalaşnikof'lu ve maskeli dokuz kişi, gün ortası plakasız minibüsten indi, ikisi sokak başlarını tutarak trafiği durdurdu, biri aracın üzerine çıktı, üçer kişi de iki kuyumcu dükkânına daldı. Her iki dükkândan piyasa değeri 500 bin YTL'yi bulan yaklaşık 15 kilo altın çalan soyguncular, aynı minibüsle kayıplara karıştılar. Soygunun tamamı 3 dakika sürmüştü.
Ancak bazı çeteler ortaya çıkartılsa da soygunlar devam edecekti ve bu yılın Ocak sonunda da benzer nitelikli bir soygun yapılacaktı. 30 Ocak tarihinde 34 AP 9215 plakalı çalıntı otomobil ile Ümraniye Mustafa Kemal Mahallesi, 3001 Caddesi, No 78'deki kuyumcuya saat 11:00'da yanaşan soyguncular, kar maskelerini yüzlerine indirdikten sonra otomobilin bagajındaki otomatik tüfekleri aldılar. Soygunculardan ikisi, yolun bir kısmı ile kaldırımı her iki yönde kapatırken diğer üçü kuyumcu dükkanına girdi. 10 kilo kadar altını aldılar. 12 Şubat tarihinde de Mersin'de, kar maskeli ve silahlı olduğu belirtilen 3 kişi, Sanayi Sitesi'ndeki PTT Şubesi'nden yaklaşık 20 bin YTL aldılar.
ÇETELER TEAMÜLÜ OLUŞMAYA BAŞLADI
Söz konusu eylemler üzerinde yoğunlaşan uzmanlar, hükümetle ordu arasında gidip gelen siyasi kavgalar ve cumhuriyet-demokrasi kutuplaşmalarının bu çeteler üzerinden tetiklendiği konusunda da ilginç verilere ulaştılar. Söz konusu bağlantılar, “barış döneminde özel savaş eğitimi”ni öngören Sahra Talimnamesinin yenilendiğini ve bu çetelerin söz konusu talimnameye uygun örgütsel altyapıyı oluşturmak için bu yöntemleri benimsediklerini ispatlayan ipuçları veriyor.
ANKARA