bu konuya 8 yanıt verildi

[dora]

bilinc altinin, ruyalarin ya da takinti yaptigimiz olaylarin neyle alakasi vardir?

karsimdaki insan bir hastaliktan bahsettiginde ayni olayin bende cikmasi nasil bi durumdur?
x anlatiyor.. goz kapagimin uzerinde garip sivilce gibi bisey cikti..
y anlatiyor agzimin icinde yara var..
bunlari dinlerken icimden gecirdigim "iyi ki bende yok" dusuncem mi ayni hastaliklarin ayni yerde belirmesine sebep olur?

gordugum kotu ruyalarin cikmasi bana yapilan "dikkatli ol" uyarisi midir? bu ruyalarin yasanan olaylarla cok benzer davranislarla meydana gelmesi ve bunlari surekli dusunmeye baslamis olmam kafayi usuttugumun gostergesi midir?

[cengiz]

selam
100 de 100 düşünce gücü isimli bir kitap okumuştum bir kişi başından geçen olayı şöyle açıklıyordu;eşinin kendisini sevmediği ve birgün terkedeceğinin korkusunu kaygısını taşıyordu
Oysaki çok güzel evlilikleri vardı ama bu tedirginlik ve korku sonunda istediği sonu hazırlıyor ve kocası ondan ayrıldı. bu bize düşüncelerimizin hayatımızı olumlu veya olumsuz nasıl etkilediğini gösteriyor
Birisi size nasılsın...?(Gofret) dediğinde siz kötüyüm dediğiniz an dua etmiş olursunuz ve sonuçlarıda
Sonraki anımızda karşılaşırsınız lütfen iyi duygularla hayata bakalım.

Birisine bir hastalık geldiği zaman ona karşı bence nötr olmalı olumlu , olumsuz düşünmeden olayı karşılamalı hasta kişiye aşırı üzülmek daha kötüsü bende hastalanırım (iyiki hasta değilim ama içte o korkuyu taşımak ) o yönde metebolizmayı hücreleri harekete geçiriyor ve olumsuz neticelerle karşılaşıyorsunuz. farkında olmadan hücrelere emir veriyorsunuz ve onlarda o emri uyguluyor.

Rüyalar Aslında yaşadığımız hayatın ruh boyutunda yaşanmasıdır. Uyanıkken neden korkuyorsak uyuduğumuzdada aynı şeylerle yüzleşiriz. Bu korkuları oluşturan insanların aldığı negatif ve pozitif meleki ve cinni dalgalardır. Meleki dalgalar bize huzur , mutluluk,geleceğe güvenle bakma cesaret
Cinni dalgalarsa korku şüphe evham kuşku yani tam tersi duygular oluşturur ben bunlarda korunmak pozitifi negatiften ayırmak için belli duaları günlük uyguluyorum (Felak, nas, ayetel- kürsi.ve üç peygamberlerin okuduğu; Rabbî enniy messeniyeş şeytânu binusbin ve azâba; Rabbi eûzü bike min hemezâtiş şeyâtıyni ve eûzü bike rabbî en yahdurun. Ve hifzan min külli şeytânin marid. Duası (Sad: 41- Müminun: 97-98- Saffat: 7) Allah kolaylaştıra

sizin zor durumda olan okuyan talebelere yardım mesajını okudum duyarlığınızdan dolayı kutluyorum ve herşeyin iyi dilediğiniz gibi olması DUALARIMLA.... Sevgiyle kalın... Allah muininiz olsun

[senay]

Selamlar..
Hayırlı günler
İnsanların uyku moduna geçtiklerinde latif alemde yaşamaları rüyadır...
Herkez rüya görmesine rağmen uyandıktan sonra rüyayı hatırlamayanlarında birhayli çoğunlukta olduğu söylenebilir..
Aslında rüyalar şeytani,ve rahmani olarak iki guruptur..
a)şeytani rüya:Cin şeytandır (İblis).Yani rüya yoluyla cinni tesirlerle kişiye verilen kötü impalslar ve vesveselerle kişinin şuurunun alt üst edilmesi şeytanın iğvaatıyla gerçeklemekte..
b)rahmani rüya:İlahi mesajlar bütünlüğü taşıyan rüyalardır.
Resülullah (s.a.v) "Sabah rüyası,(hayırlı ve gerçek rüya)peygamberliğin kırk altıda biridir buyurmuştur..
İbn-i Abbas (r.a) naklettiğine göre "peygamberlerin rüyası bir vahy mesabesindedir"
Aslında aynı dünyayı paylaştığımız cin(şeytan)lardan uzak durmak,korunmak için hergün muıtlaka ihmal etmeden cengizin yazmış olduğu koruyucu duaları okumak inanın bu bedensiz varlıklardan korunmak adına çok faydalıdır..
Bir kere dua mekanizması bu bedensellikleri olmayan ışınsal bedene sahip kozmik bilinç varlıkların (cin), bizlere impalslar vermemesi ve bizimde özgür birey olarak yani bu varlıkların ele geçirdiği varlık olmadan kendi bilincimizle özgürce yaşamımızı idame ettirmemiz anlamındadır..Çünkü bu varlıklarla aynı dünyayı paylaşıyoruz ve sayıları insanların yüzlerce katı fazla..Koruyucu dua okunmazsa siz düşünün artık insanın onların karşısındaki acziyetini..Allah hepimizi korusun..

[dora]

senay hanimin yazdiklarindan pek bisey anlamasam da..

ozellikle cengiz size tesekkur ederim.
iste benim anlatmak istedigim, sormak ve cevabini almak istedigim seylerdi sizin yazdiklariniz. dusunce gucu..
bundan olumlu dusuncelerle korkmazsak kurtuluruz felan demissin. bunun bilincindeyim zaten. peki bunun icin ne yapmali.. aradigim yanit bu iste .)

hepimizin muhakkak basina gelmistir.. uzun suredir gormedigimiz bi arkadasi ansizin dusunup kisa surede karsilasmak.. ya da calan telefonun kimden geldigini dogru tahmin etmek gibi..
bunlara aslinda halk dilinde 'kalp kalbe karsidir' diyoruz.

bana yorum yazarken seytanmis felanmis.. bu tarz seyleri yazarak cvp vermezseniz sevinirim .)

[senay]

Merhaba gofret..
Burada bıraktığınız mesajınıza cengiz arkadaşımızın cevap vermesi durumundan dolayı ben sadece rüyalar hakkında kendi görüşümü yazmıştım..Ama şimdi düşünce gücü hakkında kendi görüşümü de yazmak istiyorum..

İnsanın madde aleminde maddesel bedeni ile algıladığı beş duyusundan başka birde şu anda henüz keşfedilmemiş başka bir duyusu daha bulunmakta.insan çok çok uzakta olan olayları engelleri aşarak kavrayabilir algılayabilir,insanlarla fikir düşünce transferi gerçekleştirebilir,olaylara vakıf olabilir...
İşte bu duyuya altıncı his bir diğer anlamda da altıncı duyu diyoruz.. Aslında bu geniş manada alındığında bir insanın beyninden bir insanın beynine fikir düşünce nakletme,transfer etme yani düşünce gücünü kullanma anlamında..Düşünce gücünü getrçekleştiren organ beyindir...İnsan beyninin anatomisi incelendiğinde alıcı-verici hassas bir anten görevi gördüğü bilimsellik kazanmıştır..İnsan kendi beyin yapısının telepatik anlamda düşünce fikir antraksiyonunu bilinçli ya da bilinçsiz dalgasal titreşimlerle gerçekleştirebilen mükemmel bir varlıktır..Nasılki televizyon ve radyoya gelen dalga boylarını bu maddesel beden gözle görmek mümkün olamadığı gibi insandan insana düşünce gücünün göz ile algılanması da mümkün değildir..
İşte olaya bu şekilde bakıldığında sürekli farkında ya da farkında olmadan algılama yaparız ya da düşünce dalgaları yollarız..Bu yüzden bazen bir arkadaşımızla aynı anda birbirimizi arama gereği duyar ararız ve birbirimize bunu söyleyip şaşırabiliriz..Aslında o arkadaşımızı özlediğimizden farkında olmadan düşünce gücünü kullanarak düşünce dalgalarını o arkadaşımıza yönlendirir o arkadaşımızında aynı şekilde düşünmesini sağlarız..

[cengiz]

Şenayın yazısına katılıyorum rüya konusunda daha derinlemesine konuyu anlatmış Ama biz daha suyun üstünü anlatmakta zorlanıyoruz ki içini nasıl izah edelim
Sevgiyle kalın DUALARIMLA.....

[cengiz]

Selam
Dün gitti, asla geri getiremeyeceksin!.
Yarının neler getireceğini ise, hiç bilemezsin!
Yaşadığın an ise, sonraki süreçte ya cennetini, ya da cehennemini oluşturuyor!.
Kavgayı bırak, sevmeyi öğren!… Kayıtlamadan kayıtlanmadan!
Kayıt cehennemdir, anla bunu!
Karşındakine hizmetin Allah'a kulluk; ona nefretin, Allah'a isyan olduğunu fark etmeye çalış!.

Karşınızdakini suçlamadan önce kendinizi onun yerine koyup; onun penceresinden olaya bakarak değerlendirme yapabiliyor musunuz?
Olgun kişi, kendini, karşısındakinin yerine de koyarak olayı değerlendirebilen insandır.

Bugün, birilerine karşı dün yaptıklarınızdan pişmanlık duymaktaysanız; aynı şekilde, yarın da, bugün yaptıklarınızdan, pişmanlık duyabilirsiniz!.
İlmin ve aklın yolundan ayrılarak; davranışlarını duygusallıkla düzenleyenler, bu tutumlarını değiştirmedikçe sıkıntıdan kurtulamazlar.

Zeki insanlar, geçici dünya menfaatleri peşinde koşarlar!.
Hırslıdırlar!. Doyumsuzdurlar! Kriterleri, insanların beğenisi ve alkışlarıdır!. Beyinlerinde ördükleri kozanın sonuçta bilinçlerine ne getireceğini idrak edecek akıldan da yoksundurlar!

Akıllı insanlar, ebedi yaşamı esas alarak, içinde bulundukları günleri bu esasa göre değerlendirirler… Siyaset, para vs. gibi geçici dünyalık çıkarlar umurlarında değildir!.
Amaçları, günbegün kozalarını kalınlaştırmak değil; Allah'a ermelerine engel olan kozalarından kurtulmaktır!.
Herkes ne için yaratılmışsa, kendisine takdir edilenin, yolu da kolaylaştırılmıştır.
A.H

[cengiz]

selam
Gökte ve ötende sandığın "TANRI"nı terket; sonsuz - sınırsız ALLAH'a yönel; O'nun, her noktada ve zerrede mevcut olduğunu farket; ve O'nu GÖNLÜNDE bulmaya çalış!.
Sonra iste O'ndan, ne istersen!. Eşini, işini, aşını; ister mevlanı, ister şifanı!.
Bil ki, seni, her isteğine ve her arzuna kavuşturacak tek şey DUA dır.
Bil ki dostum; her zerrede tüm özellikleriyle mevcud olan ve kendinden gayrının varlığı asla sözkonusu olmayan "ALLAH", SENDEN SANA İCABET EDECEKTİR!.
SEN, bilesin ki, yeryüzünde "HALİFE"sin!.. "HALİFE" olarak sana, gönlüne, BEYNİNE bahşedilmiş yüce güçlerden haberin var mı?
DUA ile, o muhteşem BEYNİN ile, kendindeki mekanizmayı nasıl harekete geçirebileceğinden haberin var mı?.
"EN GÜÇLÜ SİLAH" olarak sana bağışlanmış DUA mekanizmasını biliyor musun?...
Fakir, garib, nice kişiler DUA ile nice ZALİM SULTANLARI helak ettiler!.
Nice yoksullar, büyük zenginliklere hep DUA ile eriştiler!.
Nice, dertli, sıkıntılı, hastalıklı, eza, çile çekenler, hep kurtuluşu, selameti DUA ile buldular!..
Bil ki dostum...
SENDE, dünyanın en güçlü silahı olan DUA cihazı mevcuttur.
BEYNİNDEKİ, GÖNLÜNDEKİ bu en güçlü silahı kullanmasını öğrenerek; bu yaşadığın dünyanın ve ölümötesi yaşamın tüm güzelliklerine erişebilirsin!.
A.H

[cengiz]

O kadar bencildi ki...
Kimseyle paylaşmayı sevmezdi!.
Çıkarı olmadıkça, kimseye yüz vermezdi!.
Alacağı bir şey yoksa, karşılıksız vermeyi hayatta düşünmezdi!.
İnsanlar için çalıştığını söyler; yoksulu sürünür bırakıp; hakkettiği kadarını alıyor; derdi!.
Tanrıya bile, cenneti uğruna kulluk ederdi!.
Sanırdı ki, elinde bulunanlar kendi emeğinin karşılığı!.
Ve bencil de bir gün ölümü tattı!...
Bencil, benliğiyle başbaşa kaldı karanlıklar içinde tek başına!.