0
En son neler izledik?
Started by
MaryJane
, 01.04.2005 23:05
968 replies to this topic
#201
Posted 11.02.2008 - 13:04
I'm Legend 'i yaklaşık 3 hafta önce izlemiştim...
Amrican Gangster... Denzel Washington
Pirates of the Caribbean: At Worlds End... Johnny Deep
Resident Evil: Extinction... Milla Jovovich
1408 ... Klasik S.King Romanlarından süper bi film... John Cusack...
Beowulf... animasyon film... evde izlemek için uygun değil... 3 boyutlu salonlarda izlenmeli...
Amrican Gangster... Denzel Washington
Pirates of the Caribbean: At Worlds End... Johnny Deep
Resident Evil: Extinction... Milla Jovovich
1408 ... Klasik S.King Romanlarından süper bi film... John Cusack...
Beowulf... animasyon film... evde izlemek için uygun değil... 3 boyutlu salonlarda izlenmeli...
#203
Posted 19.02.2008 - 11:55
*Perfume: The Story of a Murderer
(Koku: Bir Katilin Hikayesi),
*Charlie Wilson's War
(Charlie Wilson’ın Savaşı)
Edit:
Perfume filmini bir solukta izledim... ilgi çekici bir sonraki sahnede ne olacak beklentisiyle geçti...
charlie wilson'un savaşında çok sıkıldım, tarihsel filmlere ilgisizim...
(Koku: Bir Katilin Hikayesi),
*Charlie Wilson's War
(Charlie Wilson’ın Savaşı)
Edit:
Perfume filmini bir solukta izledim... ilgi çekici bir sonraki sahnede ne olacak beklentisiyle geçti...
charlie wilson'un savaşında çok sıkıldım, tarihsel filmlere ilgisizim...
Edited by kara, 19.02.2008 - 11:57.
#204
Posted 19.02.2008 - 12:22
"3:10 to yuma" yı izledim.western e doyurdu yine beni.russel crowe ve christian bale harika.
"shoot em up" (hepsini vur) izledim.yakışıklı adam görmek isteyenler izlesin.Clive Owen oynuyo.
"shoot em up" (hepsini vur) izledim.yakışıklı adam görmek isteyenler izlesin.Clive Owen oynuyo.
seher vakti kurşun sıktım görümceme
#205
Posted 25.02.2008 - 10:34
korsan derseniz çok ta:))) (çok ayıp!!) sinemada ben neyi izlemiştim kaplanla ejderha ) 7-8 sene evveldi galiba:D
°l||l°•·.·´¯`·.·•¢αηιмι уσℓ∂α вυℓ∂υм•·.·´¯`·.·•°l||l°
#206
Posted 26.02.2008 - 13:14
Yönetmen: Joe Wright
Oyuncular: Keira Knightley, James McAvoy, Saoirse Ronan, Romola Garai
Yılın en iddialı filmlerinden biri Kefaret. Booker Ödüllü yazar Ian McEwan’ın romanından uyarlanan film, ablasının sevgilisini işlemediği bir cinayetle suçlayarak yalan söyleyen 13 yaşındaki genç kızın yol açtığı olayları konu alıyor. Ben çok beğenerek izledim ve tavsiye ederim.
Tam buradayım ben
Görmek istediğin yerde
Belki 1 adım ötende
Belki düşünde
Sadece hisset beni
Ben buradayım..
Görmek istediğin yerde
Belki 1 adım ötende
Belki düşünde
Sadece hisset beni
Ben buradayım..
#207
Posted 26.02.2008 - 15:39
Cinayet Gecesi --> anthony hopkins, izleyiciyi olayın çözümü sırasında düşündüren bir film... güzeldi...
Pan'ın labirenti --> biraz animasyon var... sürükleyici...
Pan'ın labirenti --> biraz animasyon var... sürükleyici...
#210
Posted 10.03.2008 - 16:05
mö 10000
az fantastik çok güzel bir film.
az fantastik çok güzel bir film.
#211
Posted 10.03.2008 - 16:26
Harry Potter
Bir kadını ağlatırken,çok dikkat edin çünkü ALLAH,gözyaşlarını sayar..!!
Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..
Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..
* * *
Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..
(Böyle kalsın. Kimin değiştirdiğini anlarsın senn)
Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..
Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..
* * *
Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..
(Böyle kalsın. Kimin değiştirdiğini anlarsın senn)
#212
Posted 10.03.2008 - 16:37
gitmeyeceğim dediğim Recep İvedik'e zorla gittim...hoşuma da gitti hani
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.
Charles Bukowski
Piizan
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.
Charles Bukowski
Piizan
#216
Posted 21.03.2008 - 02:15
1408 i izledim biraz önce. İdare eder. Kelebek Etkisi tarzı birşey olmuş gibi. Adamın bi dakkası bi dakkasını tutmuyor. Bi orda bi burda. Hayalmi gerçekmi ne ben anladım nede kendisi İzlenir...
#217
Posted 21.03.2008 - 19:47
Van, 1915 Ocak. Kış. 1. Dünya Harbi’nin ilk ayları. Eli tüfek tutan herkes Ruslarla ölüm kalım harbindeyken sınır birliklerinde cephane tükenir. Vanlı çocuklar gönüllü olurlar, yaşları 12 - 17 arasında değişen 120 isimsiz kahraman çocuk. Cephaneyi sırtlanırlar, karlı dağlarda günlerce, gecelerce yürürler. İsimleri unutulmuş olsa da bu büyük yolculuğu gerçek bir kahramanlığa dönüştüren gençlerin öyküsü.
Gelincik
#218
Posted 17.05.2008 - 23:28
O...Çocukları (filmin adı böyle)
Demet Akbağ her rolün hakkını çok iyi veriyo gerçekten.
Filmde pek bi atraksiyon falan yoktu ama yine de fena değildi.
Sonunu bağlayamamışlar ama.
Filmde çocuk psikolojisi, töre, aşk ne ararsan var.
Bir de acayip fazla küfürlü bir film.
Hem de öyle klasik küfürler değil orjinal küfürler.
Hayatımda ilk defa duyduğum küfürler var filmde.
12 eylül yönetiminde hayat kadınlarının çocuklarına bakıcılık yapan bir kadının evinde..
Trajikomik bir film...
#219
Posted 18.05.2008 - 00:41
hah cok yaşa anti bende konuya giremde soram izleyen varmı
izlemeye degermi diye soracaktım
izlemeye degermi diye soracaktım
"seni o kadar yakından görünce,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
#220
Posted 18.05.2008 - 12:51
Dün gece izledim ve iki buçuk saatin ardından gök kubbede hoş bir seda kaldığını söyleyemem, kekremsi tadı hala damağımda. Ama film hakkında söylenmesi gerekenler var.. Çok da spoiler içereceğini düşünmüyorum yazacaklarımın, hatta filmi izleyen bir başkası, aynı filmden mi bahsediyor diye sorabilir kendine.
Bu film öncelikle, Takeshi Kitano'yla yapılan bir söyleşiyi yıllar sonra bana hatırlattı; sanırım okuduğumda bir lise öğrencisiydim. Örneğin filmin afişi ve ismi, Kitano'nun oyuncularına tavrını hatırlatıyor bana. "Ben dahil oyuncular[kendisi de oyuncu] bir tür kedi köpek gibiyiz" diyen bu yönetmen, oyuncuların onun istediği dışında oynadıkları role kendilerinden bir şey katmasına o denli karşı ki, sırf onların dikkatini dağıtmak için, gerek olmadığı halde, film setini bir yerden bir yere taşıtabiliyor.
Filmin adı (There will be blood-Kan dökülecek) ve baş rol oyuncusunun afiş için seçilen öfkeden şekil değiştirmiş resmi, Kitano'nun oyuncunun kişiliğini rolden yalıtma tekniğini seyircilere usulca uygular gibi. Film hakkındaki beklentiler, karşılaşacağımız ağır dram yerine, olası bir mafya filmine yöneltiliyor.
Hikaye, "ben bu noktaya tırnaklarımla kazıyarak geldim" insanı kahramanımız Daniel Plainview etrafında dönerken, onun en gayrete geldiği, işlerinde dönüm noktası olan zaman dilimine odaklanıyor. Ancak hikaye o kadar zayıf ki, "hikaye bahane, benim sinemam fikir sinemasından çok bir görsellik sineması" diyen Kitano'yu bir kez daha hatırlatıyor.
İşte bu noktada "Kubrickesque style" başlıyor; "yedinci sanat, yedinci sanat içindir" mottosuyla... Sessiz açılış sahnesinden, keman konçertolarına ve tabi ki eleştirilemez- sadece tapılır!! insan Daniel Day-Lewis'a bir dizi dayatma ve dogma ile film "benim bir duruşum var, ona göre" diyerek kasıldıkça, siz de geriliyorsunuz film boyunca. Hatta, "kapitalizmi ve dini sembolleştirip film boyunca onlara çakılıyor; beğenmediysen sen de onlardansın" diyesi(diyebilitesi olan) fanlara sahip. Klasik müziğin kullanılmasındaki detaylarla orgazma ulaşan bu arkadaşlar nedense modern jazzdan da hazzetmez ya neyse, bu ayrı bir hikaye ...
Filmde "tek başrol oyuncu-one man show" kullanılması, Kitano'yla taban tabana zıt düşüyor ya işte bu noktada hatırıma "Memento - akıl defteri" geliyor. Orada kurgu sondan başa doğru ilerlerken, seyirci de aynen başroldeki oyuncu gibi zihnine dövmeler yapıp olayı çözmeye çalışıyor yani senaryo filmden çıkıp gerçek hayata sızıyor. Daniel Day-Lewis'in oynadığı karakter o kadar ihtiraslı o kadar kıskanç ki, karakter senaristin önüne geçip kendi kaderini ele geçiriyor gibi. Sivrilmeye başlayan karakterler birden kayboluyor, müdahale edemediği,en ifrit olduğu ise "soğuk yenen yemeğin" kurbanı oluyor...
Daha da yazılır da iş, güç var ...
Similar Topics
Topic | Forum | Started By | Stats | Last Post Info | |
---|---|---|---|---|---|
Dikine katlanabilen Galaxy Z Flip sonunda tanıtıldı |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Noel Çorabı Efsaneleri |
Efsaneler | hüfyaa |
|
|
|
Sonbaharlık Erkek Kombinleri 2019 |
Erkek Modası | hüfyaa |
|
|
|
Sonbahar - Kış Sezonu İçin Erkek Kombinleri (2019) |
Erkek Modası | hüfyaa |
|
|
|
Reyting sonuçları 18 Ekim: AB ve total kategoride reyting sıralaması |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
50 user(s) are reading this topic
0 members, 50 guests, 0 anonymous users