Dağlar, ovalar derken sıra akarsulara geldi! Hükümet, küresel ısınmaya karşı çözüm olarak akarsuları satacak! Akarsu ve göletlerin kullanım hakkı 49 yılı geçmeyecek şekilde özel sektöre devredilecek.
Milliyet’in haberine göre Enerji Bakanı Hilmi Güler, Kızılırmak’ı proje kapsamına almayı planladıklarını söyledi.
Güler, Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamındaki tarım alanlarının da önemli sulama bölgeleri arasında yer aldığını, bu bölgenin kuraklık sorununa su kaynaklarının devriyle çözüm bulunabileceğini belirtti!
Su kaynakları devletin elinde olursa kuraklığa çözüm yok ama yabancılara satılırsa su bollaşacak!
Konuyla ilgili ilk haberi veren Hürriyet yazarı Yalçın Bayer, “Fırat’ın sularının üzerindeki Atatürk ve Keban gibi barajlara giden sular da bu özelleştirme kapsamı içinde olacak. DSİ’de yapılan ön çalışmalara göre, Fırat’ın 29 yıllık satış değerinin 950 milyon dolar, Dicle’nin 650 milyon dolar olacağı söyleniyor. Yani Fırat ve Dicle bir ‘fabrika’ gibi düşünülüyor” diye yazmıştı.
***
Biliyorsunuz, Fransızlar Türkiye’de Sabancı ile ortak olup Torosların suyunu Türklere satıyor! Danone’nin Türkiye’de dördü su ve ikisi sütlü ürünler olmak üzere 6 fabrikası var. Zaten Avrupa Birliği, Türkiye’den Fırat ve Dicle sularının uluslararası bir komisyon tarafından yönetilmesini istemişti. İşte bu talebi, akarsuların özelleştirilmesi ile karşılayacaklar!
Rahmi Koç da 1997 yılında Venizelos gemisinde düzenlenen toplantıda Boğazların yönetiminin uluslararası bir komisyona devredilmesi gerektiğini söylemişti.
Diğer taraftan, Yabancı Sermaye Derneği Başkanı Şaban Erdikler, konuyla ilgili olarak şöyle demişti:
“Sayın Başbakan bizden, GAP’ta yatırım konusunda yabancı ve yerli yatırımcıya dönük çalışmalarda bulunmamızı istedi.
Buranın hem yerli, hem yabancı yatırımcılara pazarlanması için, Yatırım Tanıtım Ajansı ve bizim gibi sivil toplum kuruluşlarının el ele vererek çalışmasına ihtiyaç var. TÜSİAD ve MÜSİAD’ın da aralarında bulunduğu kuruluşlarla bir araya gelip, hangi sorumlulukları kimler alacak, burada neyi, nasıl yaparız, onu görüşüyoruz. Bu amaçla çeşitli ülkelerde bir bilgilendirme turuna çıkacağız.
Öncelikle gelecek yatırımcılar komşu ülkeleri, Arap ülkeleri, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri olacaktır. Sonra Avrupa ve Amerika’dan talep gelecektir. Uzakdoğu’dan da önemli yatırım çekilebilir”
***
Erdikler, küresel şirket başkanlarının katıldığı Uluslararası Yatırım Danışma Konseyi toplantısının dördüncüsünün Mart 2007’de yapılacağını, toplantıda GAP yatırımlarının “özel bölüm” olacağını da bildirmişti.
Bu toplantı yapıldı! Küresel şirketler, Türkiye’nin sadece enerji sektörünü değil, sularını da tamamen ele geçirmeye karar verdi ve bunun için Tayyip Erdoğan’dan söz aldı!
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu ne diyordu:
“İnsanların bir kısmına Müslüman olmak bir kısmına da laik olmak yetiyor. Bu denge, ancak satacak bir şey kalmadığında bozulur. Bu seçim bir şey değiştirmeyecek. 120 milyar dolarlık yabancı sermayeyle Türkiye’nin pazar olarak satın alınması tamamlanmadan AKP iktidarını kimse indiremez.”
Demek ki “sözde” değil “özde” tartışılması gereken mesele, Türkiye’nin satılmasıdır! Gerisi halkı uyutmaktır!
Medyadaki “küresel ısınma” yaygaralarının sebebi şimdi anlaşıldı mı?