Kader beni 5 ay önce bu diyarlara attı :-)) Okumaya geldim, okuduğum yetmemiş gibi, hayatımı düzene koymuşken yine, yeniden başladım herşeye...Haydi kolay gelsin...
Ve sanırım en son iletimi martta yazmıştım. Epeyce bir aradan sonra, Avustralya kıtasında iken ilk kez yazacağım yeniden...
ve buraya ilk geldiğim zamanlardan birkaç tecrübe..
<Dünyanın farklı yerlerinden, bambaşka kültürde, dilde, dinde insanlarla zaman geçirmek güzel bir hayat tecrübesi..
"Laos" diye bir ülkenin var olduğunu ve bu ülke insanlarına "Laos neresi?" diye sorduğunuzda hepsinin size asya kıtasını çizerek, ülkelerini anlatmaya çalışmalarını :-)), Güney ve Kuzey Kore'lilerin birbirini sevmediğini, Çinlileri ise kimsenin sevmediğini öğrenmek, anlamak hiç zor değil burada..Ve eğer çekik gözlü birine nereli olduğunu soruyorsanız, tahmininizi Japonya üzerinden yapmalısınız..Aksi halde, bir çekik gözlüye "Çinlimisiniz?" demek, diğer asyalılar için hakaret sayılabiliyor..O yüzden önce "Japonmusunuz?" diye sormak, olası bir gerginliği (şaka yollu da olsa) sıfırlıyor.Ayrıca, Japon ve Korelilerden çok iyi arkadaş oluyor, saygıda, vefada ve ölçülü davranışta üzerlerine yok..Evinize misafirliğe geldiklerinde kapı ardında gördükleri ayakkabılardan yola çıkarak, ikaz edilmeye gerek kalmadan ayakkabılarını çıkarabilecek, kendi çaylarını kendileri koymak isteyecek kadar uyumlu insanlar..Henüz bir Çinli arkadaşım olmadığı için bu dev ülkenin minicik insanları hakkındaki yorumlarımı ilerki notlarımda aktaracağımı umuyorum :-)) Fakat tek emin olduğum şey, Çin yemeklerinin dayanılmaz kokusu..
İran, Afganistan, Malezya, Endonezya, Tayland ise burada bulunan diğer uluslar. Buradaki İran'lılar, kafamızda oluşturduğumuz İran'lı imajından çok farklı, gayet açık ve rahat giyiniyorlar. Fakat önemli bir noktada şu ki; İranlıların Türkçe'yi anlayabilme yetisi oldukça fazla..Bir İranlı ile konuştuğum sırada takılıp, bir Türk arkadaşıma birkaç kelimenin anlamını sorduğumda İran'lı arkadaş gayet net bir şekilde İngilizcesini söylüyor :-)) Dolayısıyla herhangibir yerde Türkçe dedikodu yapmak bazen tehlike oluşturabilir, bulunduğum bir ortamda, bir mahcubiyet anına şahit oldum.. Dikkatli olmak gerekebilir :-))
Ve Araplar da var burada.. Arapların İngilizce konuşurken "r" sesini bastırarak söylemesi çok tuhaf ve komik oluyor, bunu diğer milletten olanlarda farketmiş olacak ki bugün aramızda bunun sohbetini yaptık, "How arrrrrrrrrrrrrre you?" deyişlerini herkes taklit etmeye çalıştı, Koreliler "r" sesini çıkarmakta oldukça başarısız, Tabi ki en güzel "r" sesini ben çıkardım ve taklitte başarılı bulundum..Oysa bizim dilimize yabancı değil "r" sesi :-))
Parmakla sayılacak kadar Avrupalı, Brezilyalı vs de yaşamakta burada..
Velhasıl kelam, Türkler... Biz heryerdeyiz.Dünyanın bir ucunda, kampüste yürürken birçok Türkle karşılaşmak olası.Üstelik bu kadar Uzakdoğulu ve Beyaz yerlinin arasından Türkler o kadar güzel farkediliyor ki, tahminler genelde doğru çıkıyor :-)
Nereli olursa olsun, hangi dili konuşursa konuşsun, nasıl yaşarsa yaşasın; "İnsan, İnsan"dır.. Renk renk, çeşit çeşit, ilginç bir sürü insan; alışkanlıkları, yaşam tarzı, düşünceleri, tepkileri farklı farklı.. Ve hayatınıza bu renkleri katabilecek, ufkunuzu genişletebilecek ve dünyada sadece sizin yaşamadığınızı size farkettirecek olan farklı birçok insan..İnsanlığınıza anlam katacak, sizi geliştirecek farklı tecrüber katan insanlar...insanlar..
İnsan olabilmek ve İnsanlığı koruyabilmek dileğiyle..>
Bu mesaj kar tanesi tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 04.08.2007 - 13:19