Cinayet saati
#21
Gönderim zamanı 05.04.2008 - 17:46
Uzunca süre pek kimseyle konuşmadım, kendi acılarımı kendi yanlızlıklarımı kendi mutluluklarımı olmayanla paylaştım burda; sizi tanıdıkça sevdim, sevdikçe tanıdım...
Sonra _KajmeraN_ oldum; hiç anlaşamayacağım kişilere bile saygı duydum... En dengesiz dönemimim başlangıcıydı... Çokça ağladım; dengesizlik ve dengeyi burda öğrendim...
Buradaki herkesi çoook sevdim. Sevildiğimi hissettim; öldüğümdede burda paylaştım; yeni bir dünya kurmaya başladığımda da... Mutluluğumun içinde sürekli bu forumdan birileri oldu... hiç konuşmadığım, hiç sohbetim olmayan bu güzel insanları hep hayal ettim; tüm toplaşmalarınızda içimde kıskançlıkla oturdum.
Evim burasıydı; ve sizler canlarımdınız/canlarımsınız..
Ve artık yeni bir cinayetsaatimin vakti geldi...
Forumdaki _KajmeraN_ a kıyıyorum artık... sizden ayrılacağını duyduğunda şok oldu ama olması gerekenin önüne geçemeyeceğini son üç yıldır anlamaya başlamıştı. Tüm sevdiklerini çıkardığı gibi hayatından burayıda kaybedeceğini biliyordu... belki yeni bir adla yeni bir şekilde aranızda olurum...
Ama şimdilik artık yokum; Allah'a emanetsiniz harabem...
...:--------------------------------------------------------:...
BİTTİ!
CAN_i
...:--------------------------------------------------------:...
#22
Gönderim zamanı 05.04.2008 - 17:50
Bu mesaj Ysf tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 05.04.2008 - 17:52
Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...
#23
Gönderim zamanı 05.04.2008 - 17:57
#24
Gönderim zamanı 27.08.2008 - 15:12
--Yorgunum…
Varlığın hangi mevsimin hangi gününde kaldı?
Hangi saat hangi saniye seni aldı bulmaya çalışıyorum
Avuç avuç aşk kusuyorum…
Yeni bir cinayet saatinde şah damarımla hesaplaşıyorum
Öldürmem ölümüm mü, ölmem mi onun ölümü kararsızım…
Bitmeyen her hesaplaşma er-geç karşınıza çıkıyor haberiniz olsun...
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#25
Gönderim zamanı 29.08.2008 - 10:50
"sen güzel kadın.. hiç mi mutlu olmadın.. hiç mi sevmedin.. hep mi yarım kaldın.. ? "
Bu mesaj Serra tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 29.08.2008 - 10:51
Ya da bu Son;Bahar biter mi ?
#26
Gönderim zamanı 16.09.2008 - 00:22
bilmenin acziyeti dolaşıyor damarlarımda, utangaç lise talebeleri gibi köşeme çekildim... odamın kapısı kapalı, perdeler örtük, siyaha teslim içim... Uykulara susamış ruhum, cennet hayalleri peşinde, pembe panjur, bahçeli pembe bir ev...
yatağım acımı kaldıramıyor, yorulduğunu belirten sesler çıkarıyor. Kendi sesimi duymak için mırıldandığım şarkılar, hüzünle sarmaş dolaş... sarılmak bir saçma hayale teselli etmiyor ruhumu...
Hüznüm özgür bugün, tüm sevinçlerimi bağladım ayağına, tüm iyi niyetimi doldurdum azık niyetine torbasına... hüznüm özgür bugün...
yeni bir cinayet saatindeyim, çaresiz bekleyişlerimi öldürüyorum bu kez...
Beklemek özgürlükmüş haberiniz olsun!
Bu mesaj _RomantizmA_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 16.09.2008 - 00:23
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#27
Gönderim zamanı 16.09.2008 - 09:20
Kanlar, göz yaşları ve çığlıklar...
Keşke diyemiyor insan. Yapılanın ardında durmak adına...
Korkaklık kalmamalı adımın kenarında köşesinde yanında...
Saatlerimi çalan cinayetlerimin gururumu kabartan kızıl etkisinin yanında "keşke"nin ruhuna yer yok!
Olmamalı.. Hiçbir zaman olmayacak da....
............................şşşşt sessiz ol!.................................
#28
Gönderim zamanı 22.09.2008 - 00:56
kaybet beni aklım, kaybet! Kimliğimi düşür karanlık bir gecede, adımı unut, yüzümü sil; unut beni aklım... Var olmayı isteyen yok yanlarım çeliyor aklımı, çelişkilerim büyüyor.
- Büyümek zorunda mıyız?
Çocukken istermiyim acaba büyümeyi. Yani toprak kokan mutluluklarımdan sıyrılmayı çocukken istemiş miydim hiç? Babamdan erken eve gidebilmek olan dertlerimden sıyrılmak için dua etmişmiydim aklım?
Hangi yazgıydı kader dediğimiz? İki kaderde ortak kareler yakalamk için ne kadar koşmak gerekiyordu? gerkiyor muydu?
sorularım var mıydı küçükken; böyle yüreğime saplayabildiğim? Cevaplarını bulabilmiş miydim? neden unuttum!
unut beni aklım... Şuracıkta unut beni. Bir tımarhaneye terket beni ve bıraktığın yeri unut. sorularımıda al cevaplarımıda, oraya neden bırakıldığımıda al git benden... unut beni aklım...
yeni bir cinayet saatindeyim, sorularımı öldürmek istiyorum. "gözü döndünkten sonra" ile başlayan cümleler için cevaplarıma da kıyıyorum...
Hiç bir sorunun cevabı yok haberiniz olsun!
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#29
Gönderim zamanı 26.09.2008 - 00:05
karanlıkla sevişirken ruhum, hüznüm baskına geldi... Kaçmak yasak, ifadelerim utangaç. ben yakalanmaktan O yakalamaktan bıkmadı...
"Sil baştan başlamak" yetmiyormuş bazen hayata, izleri hiç kaybolmayan anılar da varmış; sayfa yırtmak, yeni bir sayfa açmakta kar etmiyormuş üstelik... sarı-siyah sayfalarda arar olmuşum mutluluğumu ne garip; en az garip kelimesi kadar...
Belli belirsiz karalanmış senaryolarda yaşanılıyormuş meğer mutlulukta hüzünde, senaryonun karıştığı yerde depresyon tanısı konulup bir köşeye itilmek onur kırıcı olsa gerek, kırıldı çünkü...
Nerde başladım yazmaya kendi yazgımı, ne zaman tanrının eline bırakacağım bilemiyorum. Kendimce Tanrıcılık oynamak ne saçma... 5 yıl doğu görevi, O'nu anlamak, O'nun beni anlamasını beklemek, acımak, AÐRI... Neden garip gelir oldu bana kendi repliklerim. Kendi yazdığım yazgıya yabancı olmak ne kadar ilginç.
Ruhumu görmek istiyorum saatlerimde, cinayetlerime ruhum bulaşsın istiyorum; yapamıyorum!
Garipliklerimi, rıza göstermez tavırlarımı öldürmek istiyorum bu kez. Engel olan bişeyler var. Tanrı bu olsa gerek!
Bir "Tanrı" ve birde "Kader" var haberiniz olsun!
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#30
Gönderim zamanı 08.10.2008 - 22:41
Yeterrrrr. Birileri durdursun artık katili. Ölmek istemiyorum ben.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...
#31
Gönderim zamanı 11.10.2008 - 23:42
Sabırsız bir çocuktum, sana acıktım; -peşin ödemeli aşk dilencisi- ruhum açtı içimdeki derin boşluğu. Ve ne zaman koşmaya kalksam sana o boşluğa düştüm! Düşüşlerimdin hepsi bu... Ardınsıra -senli/benli engellere takılmadan- koşmayı ne çok istedim oysa.
-Başaramadım!
Suyla karışık hüzün verilmeyince solan çiçekler var odamda, sana armağan/senden armağan ruhuma. Solmasınlar diye senden kalan hatıralar düşüncelerce hüzün seriyorum topraklarına. -Nerde yeşertmiştik biz bu ikili deliliği, Hangi cinayetin ertesiydi, yada işlediğimiz kaçıncı cinayetti bu? Neden örtbas edemedik ki bunu? Yada neden ben üstlenmek zorundayım!
Geçen gün günlüğüm/nü okudum yeniden... İnanmazsın beyaz bir sayfasnı bile buldum senli benli günlerden. Neden kararttık tüm sayfaları biz, niye biz kelimesine uzak düştük!
Çocukluk günleri özleminde ruhum. Pembe hayaller, sigarasız soluk alıp verme, bugünün tasasının yarını bağlamadığı günlere özlemi ruhumun. Hangi cinayette öldürdüm o günleri?
Düşüncelerimdeki düşüşlerimi öldürmek istiyorum,
-Yapamıyorum!
Mani olan BİRİ var, bu BİZ olsak gerek!
Sen/Ben kelimelerinin toplamı BİZ etmiyormuş haberiniz olsun!
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#32
Gönderim zamanı 12.10.2008 - 15:49
insaf etmeden alev alev yaktın, ama bir ışık görmesem böyle bakmaz, böyle olmazdım,
demek ki gözüne kandı gözlerim....
duygunun, aşka bölünüp kalple çarpıştığı anlarda yazılmıştır sana vaveylalar...
çok görme sensiz bu kadar oluyor...
bu durmak bilmeyen hezeyanımı seyretmeye yeminlimisin......
o zaman benim üzerime ilk öğrendiğin harfi yaz ve karala üzerini hiç bıkmadan ...
hadi durma bu CİNAYETi tamamla SAATİM dolmadan.....
#33
Gönderim zamanı 13.10.2008 - 09:21
Bir cinayet saatim olsaydı keşkesizin yavaş yavaş beni zehirlemenize gerek yok
yormayın kendinizi söyleyin istemiyorsanız
ben kendi kendimi yok etmenin bir yolunu bulurum
rahat mı ediyorsunuz gözyaşlarımı görünce
çaresiziliğim mutsuzlugum mu besliyor damarlarınızı
daha doymadınız mı her gün biriniz ruhuma akıtıyorsunuz zehirlerinizi
ben karışmam beni ilgilendirmez deyip deyip içimi acıtıyorsunuz
herkes karşı çıktı ben karışmadım diyorsunuz
onlar bilmesin şunlar duymasın diyorsunuz
yok yok anlamı yok
gitsem de fayda etmeyecek
en iyisi kendi kendimi yok etmenin bir yolunu bulmalı
var var benim bir kendi kendime cinayet saatime ihtiyacım var
kendi kendimi yok edecegim saati bilseydim
nasıl olacagına karar verdim biraz cesarete ihtiyacım var
kalbimin ortasına saplayacagım potasyumu
yavas yavas basacagım
tüm damarlarımı geçisini hissedecegim
tüm organlarımın sönüşünü bilecegim
gülecegim ...
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....
#34
Gönderim zamanı 19.10.2008 - 01:56
Gözlerime hükmüm geçse keşke, yeniden senli günler kadar aydınlığa boyasam keşke gözlerimi. Yüzümde gülüşlerim olsa keşke yokluğundan kalma cizgiler yerine. Keşke keşkelerimi alıp avuçlarıma koşsam kapına; kussam sana içimin gizli denizlerini, içimin gizli dehlizlerinde büyüttüğüm canarlarımı sersem ayaklarına, yüreğimi sunabilsem sana gül yerine, gözlerimi bıraksam ellerine boynunu süslesin diye... keşke düşebilsem peşine....
Pervazlarda aramak seni, pervasızca... Patavatsız konuşmak senle, koşmak, düşmek, kalkmak sana, sana uyumak, senle uyanmak, içimi yarıp benden seni almanı istemek... Ah senaryolar... Senli/benli, bizli boş senaryolar... Aynı sahneyi paylaşacağımız yeni bir senaryoda oynasak keşke...
Senaryolarıma kıymak istiyorum bu kez, canlı canlı yakmak istiyorum...
en canlı yerinde sen varsın...
-Yakamıyorum
Sanırım oynamamız lazım, Bu KADER olsa gerek!
Kader'den öte bir KADER (kaderin yazılma nedeni..) var haberiniz olsun!
Bu mesaj _RomantizmA_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 19.10.2008 - 01:58
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#35
Gönderim zamanı 21.10.2008 - 23:29
Gülücüklerim vardı.
Yalancı,gülünç,manasız,
Ve...
Umutlarım vardı.
Aylak,uyur gezer,durmak bilmez.
Ve...
Aşk'larım vardı.
Yarım,yalnız,başkalaşmış.
Ve...
Son ihtimalim vardı.
O da dün fişlenmiş!.
Oğlum seni çok özledim.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...
#36
Gönderim zamanı 23.10.2008 - 01:30
-Doğum günündü!
Yağmurlar ardından güneşi çağırıyordu doğumun, pembe bolayı mavi balkon demirli evlerin huzrunda kutlanıyordu doğumun. Şehirde mutluluk yelleri kol geziyordu...
Ne çok kaptırdık kendimizi hayat denilen sonu bilinmeyen nehre, kapılıp gittik çok uzak şehirlere. Zaman mı uzundu, yoksa günler mi, bir an ne kadar saat edebiliyordu, hangi anım en uzundu, neden uzundu sorgularım var şimdi nehrin içinde... Hangi yöndesin, olduğum yerde çaba göstermeden dursam sürüklenirmiyim sana... yada ne kadar çaba sarfetmem lazım!
-Duyuyor musun?
Yeni bir günün doğumudur duyduğum, yeni günlerin doğumu, doğumundur bu...
-biliyor musun?
Alaca karanlıklarıma kıyıyorum ku kez, sana olan sevgimde görünmeyen yanım kalmasın diye...
-Başaracağım!
Her doğum kutsalmış haberiniz olsun!
//doğum günün kutlu olsun UFAKLIK!
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#37
Gönderim zamanı 23.10.2008 - 14:55
bu odanın alacakaranlığından,
okyanusundan, beni boğan dalgalarından,
tenimde kalan tuzundan ve
yastıklarda kuruyan gözyaşından
hiç bahsetmedim.
size,
nasılsın diyerek başlayan telefonlarınıza
(garip, tuhaf aslında)
beyaz bembeyaz tabiatımla
‘iyiyim’ diyorum.
yani aslında korkuyorum
bütün bunlar kıyamet
bütün bunlar cinnet
bütün bunlar cinayet demeye
bir daha düzeltilemeyecek sözler
söylemeye korkuyorum.”
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
#38
Gönderim zamanı 24.10.2008 - 18:44
Hep sorgularımla başbaşa ama yalnız, yalın kalıyordum karanlık sokaklar ortasında. Ortalarda gezinen sahte gülücüklerimin gittiği yere doğru sürüklüyordum sahte bir hayatı, avuçlarımda 17lik anılar; acı kaplı, alabildiğine koyu, karamsarlık aşılayan anılar...
Adını açık açık yazabilseydim eğer, sonuna eklemeyi düşünüyordum "var"lıK/ğ'ım kelimesini. Yoktan yana çelişkilerim var şimdilerde VAR'lıK/ğ'ım yerine. Bir yokluk ki ertesi güne sarkan hüzünlerim oluyor sürekli...
Bir şehir uzaklığı mesafeler çeliyor aklımı
-Gelsem...
Avuçlarımda 28 kasım, gözlerimde 28 kasım ertesi gülüşler. solmaya yüz tutan gülllerimi sarıp beynime gelsem... Gidişlerime inat....
8 yıllık saltanatı yıkmak için ayaklanıyor içimin asi güçleri. Yıpratılmış, yok olmaya yüz tutmuş, kendini arayan asi yanlarım...
-başaramıyorum...
Yılların pekte önemi yokmuş haberiniz olsun!
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#39
Gönderim zamanı 28.10.2008 - 00:50
Hayal mahallerinde dolaşan iyi niyetime inat yüzüme çarpan kapılarla kendime geliyorum. Yoksun, olmamalısın sanırım biliyorum! Pembe tablolar süslesede ufkumu, düştüğüm batağın bir kurtuluşu olmadığını sanırım anlıyorum...
-Bu bataklıkta kim daha çabuk kaybolacak bilmek ister misin?
Yenilerimi doldurduğum bavulumu sehir çöplüğüne attım, eskilerim halen benle; korkmana gerek yok benlesin. Siyahlarınla, aydınlığını yitirmeye başlamış beyazınla, boşluklarda kurduğumuz saalıncak hayallerinle... İp yok, itmek yok; Uçuyoruz!
Ne açbuk büyüdük farkında mısın? ve biz büyüdükçe büyüyen acılar oldu; yanıldık mutluluklarımızın büyüyeceğine inanarak. İnançlarımız sarsıldı! Tedavisi mümkün olmayan kötü düşünme sendromlarım kurcalıyor beynimi. Antidepresan, antipsikososyal, uyku ilacları, vitaminler... Halen yok olan bişey var!
-Neyin/Kimin eksikliğidir Biliyor musun?
Bilmediklerimi sorgulamak neden mutlu ediyor beni, bende/n olmayanlar neden sürekli çeliyor aklımı? Suskunluklarım büyüyor. Soruların artıyor;
-Neden susuyorsun?
Kelimelere hükmüm geçseydi eğer, senli/sensiz zamanları sarıp bir yokluk içine sadece gör diye sana gönderirdim. Bir şapka, bir kaşkol, birkaç toka hepsi bu...
-İçime sinmiyor biliyor musun?
Depresyonlarıma, pesimistik yanlarıma inat "kronik kötü düşünme sendromlarımı" öldürüyorum. Yoklukta gezinme zamanı artık!
Hüzün ve sevinç içiçe geçebiliyormuş(ayrım dahi yapamıyorsunuz..) haberiniz olsun!
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#40
Gönderim zamanı 01.11.2008 - 00:05
Hangi sohbette olasılıktan bahsedilse,kahrımdan utanırım.
Hangi sohbette batan güneşin hikayesi okunsa,yaralı düşler görürüm.
Hangi sohbette aşk'a yüzler dönülse,kör olurum.
Hangi sohbette yıkılmış bir kente gidilse,mana ararım.
Hangi sohbette ölüm de var dense,mana bulurum
Hangi sohbette şiir söylense,bildiklerimi unuturum.
Hangi sohbette komşudan bahseldilse,tok olduğunu hatırlarım.
Hangi sohbette şükredilse,kendimi ezik hissederim.
Hangi sohbette ayrılığa koşulsa,gaflete düşerim.
Ve hangi sohbette; " sohbet yok mu? "dense,benim katilim kimdir derim?
Saygılar özümüzdeki yabancılara...
Bu mesaj Bulutsuzluk tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 01.11.2008 - 00:07
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
2019 Sevgili Saati Modelleri |
Çeşitli Videolar | hüfyaa |
|
|
|
Ufak Tefek Cinayetler 45. Bölümüyle Final Yaptı! |
Diziler | hüfyaa |
|
|
|
Ufak Tefek Cinayetler: 1 - 20 Arasındaki Bütün Bölümler |
Diziler | hüfyaa |
|
|
|
Ufak Tefek Cinayetler 21. Bölüm 2. Fragman |
Diziler | hüfyaa |
|
|
|
Ufak Tefek Cinayetler 21. Bölüm Fragmanı |
Diziler | hüfyaa |
|
|
34 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 34 ziyaretçi, 0 gizli