İçimde binlerce duygu,her biri bir yerlere savrulmuş,beynimde bir karabasan,bir fırtına,sanki şimşekler çakıyor...yanlışım nerde,ben nerde hata yaptım diyorum hep kendi kendime.Kendini yiyip bitirmek bu olsa gerek,kendi yüreğime asılıyorum,kendi yüreğimi kendim parçalıyorum...
Ah küçük kız sen neden bir şeyleri alttan almayı bilmiyorsun,neden haklıyım diyip te gene haklılığını kendin mahvediyorsun?Sus biraz,ağzına kilit vur,diline konuşmayı yasakla,konuşma,azcık susmayı öğren,azcık bir şeyleri görme..İçindekini diline dökemeyeceksin,belki üzüleceksin,ama gene kendi yüreğini asıl,kendi beyninde kopar fırtınalarını.Başkasına belli etme,hani derler ya,kızılcık şerbeti iç başkalarına karşı.Zehir akıt içine ama kızılcık şerbeti içtim de...
Dostlar kolay kazanılmıyor,dostlarını,doslukları bu kadar çabuk harcama.Kırıl,dökül,ama gene de susmayı başar.Bazen susmak konuşmaktan daha hayırlıdır ya,biraz o hayırlı olanı yapmayı öğren.Sinir harbini başkalarıyla yapma,eline ne geçiyor,ne kazanıyorsun?Hala öğrenemedin mi kazandığın bir şey yok,ama kaybettiğin çok şey var.Kaybettiklerini düşün,her hatanı kulağına küpe yapmayı öğren be küçük kız.Öğren ki,hayat ta daha çok kaybetme,kaybedeceklerini en aza indir.İnsan ne yaparsa kendine yapar,başkası gelip bize bir şeyler kaybettirmez,hayatta ne kazanıp ne kaybedersek bil ki bunun mimarı gen kendimiz oluruz.
Bir de bakarsın ki,kendi kendine kırılmışsın,hiçbir şey seni anlamıyor,tatmin etmiyor.Nasıl etsin ki,kendi yüreğini kıran sen değimlisin,başkası nerden bilsin kırgınlığını.
Sukut etmeyi öğret yüreğine,dilini kontrol etmeyi bil,bil ki bu hayat denen koca oyunda hep yüreğini kırmayasın...