bu konuya 658 yanıt verildi

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Yaz bakalım yazda ne yazayım...

Nehirler mi ? Akarsular mı ?

Dağlar taşlar mı ?

Bu gönül sayfası çok dolu ama oyun oynama benimle yanan son kişi olabilirsin...

denen cümleye nedenir ki ?

Ah kızlar ah erkeği yoldan çıkarıp erkekliğin tadına vardıran varlıklar...

sizler yok musunuz ?

biliyorum varsınız...

uzatmama gerek yok...

her erkeğin gönlünü her gece başkası çalarmış

peki


Her kızın her gece gönlünde kaç erkek olur bilinmez...

demek isterdim ama

bilinir

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Unuttun beni... her şeyimi...

sildin mi bütün ?

geçmişlerimi...

aslında neden yazılmasın ki aşkın ve istanbulun zevki... neden söylenmesin ufacık gizemli şekilde istanbul geceleri...

yada bira keyfinin verdiği sevgili olunuşu...

hiç çalmadı mı ? o şarkı...

sanırdım ancak aşklar hem filmlerde hemde vapurda sarılarak yaşanırmış...

hayatın bir çıkış yolunu ararken aşık olunası seviştir SEVİŞMEK...

Dudaklardan boyuna oradanda bir şarap sıcaklığının verdiği köşeli boxer misali kapalı bir odada doyuma ermek...

unuttun mu beni

her şeyimi sildin mi bütün gizlediklerimi...

çok seviyorum çok istiyorum heycanını yaşıyorum...

Aşk dediğin istanbul gibi olmalı...

kalabalık çoşkulu seksipaliteli heycanını dondurucu seviyeden eritmeli...

kısacası kalbinin kıyısına vurmalı deniz faslı ve gizemki sahilleriyle yaşatmalı gözlerde şevkati...


kelimeler düşük olsada anlamları büyük...

ben hala dolaşıyorum avere...

neyse ışıklar sönsün şarap kadehleri dolsun bu gece dün geceye içeceğim...

şerefe........

ysf..... ysf...

(Bomonti-İSTANBUL
(Levent-İSTANBUL
(Taksim-Eminönü-Galata-İSTANBUL
(Ortaköy-Adalar-İSTANBUL



kısaca İSTANBUL...

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Hayatımın en üst köşesine çakıyorum bir cümle...

ben zamanı gelince çok büyük adam olacam ama yazıma farklı şeyleri dile getirerek devam ediyorum...

yine bir tatil dönüşündeyim...

neleri rüzgara bıraktım ve uzun zamandır gezdiğim şehirlerden sonra yaşadığım şehiri sorgular oldum ilk günler neden burada yaşıyorum diyorum ama sonra alıştığım için seviyorum yaşadığım şehiri...

seviyorum var mı
özlüyorum var mı
öpüşmenin tadına varmayı biliyorum kime neee

sevişmeden sevilmek sevmek için sevişmek dendiğinde gülüyorum var mı ?

eeeeeeee


sonrasında şu yazılanı görüyorum

“Bazen uzaklaşmak gerekir, yakınlaşmak için..
“Bazen hatırlamak gerekir, hatırlanmak için..
“Bazen ağlamak gerekir, açılmak için..
“Bazen anmak gerekir, anılmak için..
“Bazen de susmak gerekir, duymak için...


ben çok duydum çok sustum çok yakınlaştım ve çok hatırlandım dediğinizi duyar gibiyim ama öyle değil işte...

biriyle ilişkiye girip yakınlaşmalısın yakınlaşmazsan tanıyamazsın... tanıtamazsın kimse doyuma erişmeden sevgiye erişemez
bazen eski sevdaları eski yaşanmışlıkları hatırlamak gerekir çünkü birini sen biride seni hatırlıyorsa face to face yaptığınızdaki anlar zevkli geçmiş demektir...
ağlalamadan sevilmezmiş ağladıkça sevginin dozuna erip boşalmak gerekirken açılmaya kanarmış insanlar açılın bakalım...
neyse bazen şu olur bazen bu olurdan ibaret değildir hayatımız...

dün discodayız ve nedense kimse etrafında insan yokmuş gibi sarıyor yanındaki hatunu...

öpüşüyor doyasıya sarılıyor hatta bir kaç adım ileri gidenleride vardı ama yazmak istemiyorum çünkü artık otür şeyleri konuşmak yasak ve ceza aldırıcı

Adalaet kalkınma partisi icraata izin veriyor ama konuşulmasına ASLA izin vermiyor herkesin uçkuru kendine kardeşim...

Ah ah ne dudaklar var sende
öpmeye doyamıyan ben
boynundan inerek bedenine nacizane dokunuyorum
sanki dudaklarımda sen bedeninde ben varım...

neyse uzun bir ara veriyorum

alkol ve hatun işlerine

bu ikisine ramazan boyunca veda ediyorum

herkese hayırlı ramazanlr diliyorum

allah kimseye niyetini bozduracak şeyler yaptırmasın...

Ysf-Dudaklarını öpmemek...

[Arjantin Cad.-ANKARA]

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Hayat ve bela

derken korku ve hüzünsıra neşeye gelince

duruyor insan umutlarını düşünüyor...

neleri yapa bilirim veya yapamam demeye kalmadan hayat ona gerçekleri yaşatıyor ve tek bir farkla...

gerçek dostu olan bir şekilde kurtuluyor hayatın acımasız ve yanlı duruşundan...

ne zor ve ne kederli yokluk ve açlık...

her gün etrafımızda onca insan görüyoruz hepsi işine gidiyor ve hepsi mutusz bir şekilde güne başlıyor...

kredi kartı borcu ev kirası elektirik su vb...

ülkedeki buhran fark edilmeyecek kadar uzak...

lüksün lüksü olduğu bir ülke olduk çıktık ve en kötüsü her şeyi çok kolay harcıyoruz..

ülkenin manevi sorunlarını unutum bir futbolcunun transferi ve manken sevgilisini günlerce konuşuyoruz...

bazen ülkede yaşamak ve ülkede kalmak sorusunu düşünmeden edemeyen onca insan var...

ama her şeye rağmen milli duygularımız ağır basıyor...

burası bizim vatanımız......


Atalarımdan kalan tek Miras...

Miras dedimde konuyu az aşkada getirmeden edemeyeceğim...

bir kızın en değerli mirası bir erkeğe olan aşkıymış...

çünkü kızlar aşık olunca hiç bir şeyi gözü görmezmiş... miş miş...

ah bu kızlar yok mu ?

erkeği her şeyinden ederler...

neyse klasik bir cümleyle yazıma nokta koyuyorum...

Kadınlar silah gibidir...ama tek bir farkı vardır silaha susturucu taka bilirsin ama kadınlara asla

Bu mesaj Ysf tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 17.08.2011 - 09:41

[Arjantin Cad.-ANKARA]

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Bir genç delikanlı ve belinden düşen kotuna inat kulağına taktığı küpeleri...

ve ona bir adım ötede kaldırımın karşısında tangası görünen sarışın kız...

aşk ve sürümcemeleri içerinde bekleyen olaylar...

İnsanın içinde olacak aşk ne edebiyata bakacak nede latife dolu sözlere...

seviyorsan ya bir adım ötede olacaksın yada bir adım geride aynı frekansı yakalamak çok zor densede yok öyle bir şey...

Eğer mutlu olmak istiyorsan idare edeceksin...

aynı üsteki tangalı kızın sokakta gezerek aşık olması ve sevişmenin tadına özgürlük dediği sevgilisine aşık olması...

umarsızca öpüşmeyle devam edecek hikaye sonra sevişmeye doyulacak derken her şey güzel bir yaz rüzgarında devam edecek...


Kimine yarımdır aşk
Kimine tam
Derin duygudur sevmek
Aynı üstüne giydiğin gömlek gibi

Düğmeleri tam vurmayıp
Çıplak gezersen ayıplanırsın
Aynı sevdiğini
Utanıp söylemeden aşığım demek gibi...

Böyledir erkekler
Kızları sever
Kızlar erkeklere aşkı yeğler
Derken gece gelir...

Sevgililer kavuşur
Aşkın meyvesidir öpüşmek
Islanmadan aşık olan dudak
Yıpranmadan kaybolan kalp gibidir...
Neyse şiire nokta


Sevişme günlüğüne devam edelim...

Üsteki o tangalı kızla küpeli çocuk neler yapar kim bilir...

ama

Aşk özgürce yaşanmadıkça gerisi faso fiso...



Herkese dileğim...

Sevecek kadar narin sevilecek kadar efkarlı bir kalp barındırın...

yoksa...


Yalancı baharda yalancı aşkı yaz gibi yaşarsınız...


Eski sevgilim burayı okuduğunda

Ah ysf ah diceksin ama

Geçti canım geçti...

hadi senide öpeyim eski günlerin hatrına



Ysf-Geceyi gördü şerine kandı !!!!!

Bu mesaj Ysf tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 18.08.2011 - 10:58

[Arjantin Cad.-ANKARA]

peki bu bir insan değil ki insan olsa üzülmem ki neyse ben düzelirim ama 2006 dönmek çok kötü oldu geriden yaşayacam hayatımı.

İşte bir erkeğin acele ederek yaşadığı şeyleri yazması,,, lan insanı zaman büyütür derlerdi inanmazdım...

şimdi çoğu şeyi farklı düşünüyorum...

neyse bu sayfada benimle beraber çok şeyi öğrendi...

Bu mesaj Ysf tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 18.08.2011 - 11:08

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Buda sana ve Sevgiline gelsin...

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Herkesin bir derdi var ve dertsiz tasasız yaşamayan kimse yok...

mutluluk arayan her genç kızın rüyasında sevgiyi kabul etmeyen nankör dünya gizlidir...


görecek göreceksin kendini o kırılan aynada...

neleri kıra bilir ve neleri yok edebilirsin...

kızın için bedeni erkek için gururu namus olan bu dünyada ne sevişmenin tadı var nede sevgili olmanın...

açıktan sevip açıktan sevdiğini gösterecek kaç sevgili var ?


kimse uzakğa gitmesin kendine baksın gizli gizli neler yaptığını

taktım ben sevişip sevişmedim diyen sevgililere...

bir kızın gururu ve o gururun daah fazlası sevgisini büyüttüğü o erkeğe tapması ve sonrasında ona yaşattıkları...

hepsi bir gece ve sonrası pişmanlık mı ?

aklıma Nilüfer geldi yine bana haram geceler


çok laf yalansız çok para haramsız az sevgide cinsel paylaşımsız olmaz diyen arkadaşıma inat...

herkesi seviyorum...

önce insanları sevmeye başlayacaksın sonra hayatı seveceksin ve en sonda kendini...

hepsinin sonunda ya gemin batar yada sağlam limana demirlersin...

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Geceleri usulca dinlediğim bir şarkıyı paylaşıyorum...

aslında artık benim içinde bir şey fark etmez...

her şey yolunda gider ve durur...

aşk bu yanmadan yakmaz kalbi...

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Bazı şeyleri ne zaman unuttura bilir nede yaşananlar...

ben mesela şimdi dinlediğim şarkıdan dolayı geçmişimi kendi içimde açıyorum...

ama

ben bu duygumdan çok uzaktım ve uzak olmam gerekti...

bir gün rakı keyfinde masada bulunanlardan biri dedi ki...

ne yaparsan yap bu hayatta evlensende aklında olan biri vardır onun yeri hep ayrıdır...

evlide olsa gel desede gidersin...

aradan geçen yıllarda gidersin...

ben arkama dönmeden çektim gittim...anlaşamadık değil ben anlaşmak istemedim...

bir anda bitti dedim ve bitmesi gerekti...

birisin kalbini kırmayı sevmem heleki aşkın sonu yoksa kimsenin ahını almamalısınız gün gelir olan sizin başına olur felsefesi benimkisi...

aradan geçen yıllara sor iki aşık aşkı unutur mu ?

sıradan bir ayrılığı seçtim...

gerçekten bu üsteki cümlemdeki oldu her şey...

ve kahretsin ki ben onu bazen hatırlıyorum ama hatırlamamalıyım bunu kendime yapmamalıyım...

biten bir şeyi bitirdim diye 2 sene durdum kalbimde

peki neden şimdi çıktı bu gece beni duygusala bağladı beni yaktı


ah zalim hayat
aşkın ne zamanı var
nede kalbimde aşk
öptüm geçti misali

birini seversin
rüzgar gibi gelir fırtınadır
kasırga gölgesinde
biter her şey...

olan iki aşığa
iki kalbe ve
tek dudağa olur
ya sevmeseydin der

şaire sorarlar
neden sevdin de olmadı
ben ne aşkın yanına
nede onun aşkına kandım...

neyse bu dizelerin bendeki anlamı çok büyük...

aradan geçen yıllara sor iki aşık aşkı unutur mu ?

konuya başladığım şarkı farklıydı derken şimdi başka şarkıdaki cümleye daldım...


zor be arkadaş sevdiğini ölçmek belki sevmiyorum dediğin anda çok seviyorsun seviyorum dediğinde hoşlanıyorsun ve sevgisiz ilişki sonu...

bu son mu diyorsun...

gerçekten çok zor........

beni kimse anlayamaz yıllar geçsede bu iş bitmez çünkü ben bir insanı mahvettim...

biliyorum hala beni seviyor ve bekliyor...

ama geçti

sadece saygı duyarak yaşayacağım...

kimseyi üzmemek gerek...

her göz yaşının ayrı değeri var...

Yusuf...

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Bir ben mi yaşladım yoksa Anılar mı

aradan geçen yıllara sor iki aşık aşkı unuttu mu ?

sıradan bir ayrılığı seçti...

kalbim elimde yarı çıplak...


Neyse göm kalbine nelerden geçtim de...

ben İstanbulu çok severim...

o şehirde her şeyi gördüm...temiz saf bir beyazlık içinde kendince yaşayan modern ve anadolu misali bir kız...

hepsi güzeldi hepsi saygılıydı her şey için binlerce kez teşekkür etmek isterdim...

ama binlerce kez...

ben son kezde olsa onu görmek isterdim ve istiyorum...

çok zor değil mi ?


bitti dediğinden dönmek ve sanki sen bitirmemişcesine hala karşısına çıkmak...

çok iki yüzlülük değil mi ?

sıradan ayrılığı seçtim...

ben kalbimden ayrılanı geçtim...

nedersen de sıradan ayrılığı seçtim bu cümle kısa ama öz anlatıyor...

Bu mesaj Ysf tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 26.08.2011 - 23:54

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Her şey çok güzel...

Mekan:Ankara
Sokak-Cadde Vb:Bahçeli Evler 3. cadde.

Ta ki yarım kalmış bir elma dilimi ve kaldırımda yürüreyn o siyah gözlüklü kızlar..

erkeksin sonuçta nereden bile bilirsin ki

maziden gelen birisi hemde öyle böyle değil 3-4 yıl önce yüzüne bakmadığın

lan bu ne dediğin

tüh ,iğrenççç

dediğin şey prpim yapmış

uffff süper çok çok güzel diye bileceğin birine dönüşmüş....


bu üsteki yazılar benim bir arkadaşımın sabah telde bana anlattıkları...

bende durdum düşündüm insan nasıl olurda değişir....

ilginç şeyler aklıma geldi...

mesela alçı sıva gibi

ne alakaysa beeee dedim ve kahve söyledim

kahveyi içtim fal kapattım....

aklıma bir kaç soru geldi o falda derken öğlen oldu yemek derken derken bugün cuma olduğuna inandım...

ve sonrasında

son vapur saatine baktım çünkü çok özledim büyükadayı...

tam havasında her şey...

kimi sarılıyor kimi ağlıyor kimi gülüyor...

ama herkes mutlu mesut


kısastan kısas demeye yer kalmadan

çat bir tel bu gece sendeyim


tabi yersen

[Arjantin Cad.-ANKARA]

buraya bu gece bir şeyler yazmak istiyorum ama her seferinde bir şey çıkıyor.....




























































Ne yazdığımı merak ediyorsan sen yazda görelim

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Süzülür Karadeniz...

çok farklıdır bölgesel insanların değişimi...

çok özlüyorum küçük olmayı gözlerimi kapattığımda her şey çok farklı geliyor...

başkası okşanıp sevilmez delirme sevdiceğim...

Mimoza çiçeği

sıralanır dağlar, aşılmayı bekleyen yollara inat hız kesilmeden gölgesine bakılmadan toğrağın koksunu çekilerek sevilir...

yaşam veya hayat çok basit kelimeler gibi görünsede...

acı çektikçe gerçekleri gösterir bize...

ben kahveyide rakıyı çok severim ama aralarında tek fark vardır her kahve içtiğimde geleceği konuşurum rakıda ise maziyi...

mazi dedimde

çok güzeldi yıllar

dahada güzel olacak...

çünkü hem seviyorum hemde seviliyorum...

sosyal mesajla noktalayayım yazımızı...

Hayat yaşantı aramak değil kendimizi aramaktır...

Bu mesaj Ysf tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 17.09.2011 - 20:47

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Kendimi konserde gibi hissediyorum...

haydi söyle...

onu nasıl sevdiğimi haydi söyle...

rüyalar gördüğümü...

uykusuz gecelerimi...

birini sevmek çok zor birini kabullenmek hayatını birleştirmek zor....

ama ne yaparsan yap sevgi aşk hepsi geçmişle kalıyor içinde...düşünüyorsun neredeyim diye bazı şeylerin bedeli parayla ödene biliyor ama bazı şeylerin bedeli yok...

iyi bir insanı üzerseniz hayatınız boyunca vicdan yaparsınız...

pişmanlık duyup bir gün anarsan unutma cezanı çekmemişsin...

öyle özlüyorum diyen birine cevap verememek çok mu kötü ?

zor arkadaş zor sevdalar mecnun eder şarkılar aşık göz yaşı ise tesellisidir...

aşk bu ne soğuk sevdirri kendini nede sıcak ılıman olsam biter gider ne derinden nede sıcağa yakın güneş olacaksın belkide yağmur olup akacaksın diyen onca şaire inat...

aldım papatyamı elime seviyor sevmiyor....


sevmesende sevsende bitti diyor ...

bu dünyada 3 şey vardır

biri baba
biri ana
biride yar...

neyse gecemiz uzun yazılarımız anlamlı...
acısı büyük olanın sevdası zordur...

[Arjantin Cad.-ANKARA]

7 Ekimde Sılanın 6. konserine gitmek için kendimi hazırlıyorum...

Çok seviyorum şarkılarını ve kendisini

dinlediğim zaman beni alıp götürüyor İSTANBULA...

onu dinleyince sanki İstanbulu dinliyorum.Biniyorum Kadıköyden vapura Beşiktaşta iniyorum oradan önce ortaköye biraz takılıyorum sonra Bebek sahile gidiyorum...

Sanki beni orada sevgilim bekliyor gibi hissediyorum...

Ne zaman onu dinlesem cidden kafa nereye ben oraya gidiyorum.


Söze bak

Koyarız 2 kadeh kafa nereye biz oraya...

Hem bu hatun çokda hoş boyu süper tam bana uyan tipi var...

iyi gelmez mi hiç deniz havası dediğinde aklıma Yeniköy-Tarabya geliyor...sonrada İSTİNYE...

Sıla sonra demez mi oluruna bırak...

bırakıyorum bende yaşadığım hayatı yaşamaya devam ediyorum mutlu mutsuz veya kedersiz demeden her şeye eyvallah diyorum ve yaşama devam ediyorum...

Kendimi Nişantaşına atmak istiyorum oradanda Osmanbeyin gizemli sokaklarından uzaklaşarak Taksime...

Nevizadede 2 bira bir patates cipsi çakıp asmalı mescitte soluğu almaya ne dersin...

belkide devamında azda düşler sokağına gider papaklı cafede efkarı fuguna dalarım...

sonra dönerim BOMONTİYE...

Zor değil biliyorum...

Her şey sevmeyle başlar ve aşkla biter...

İnsan İstanbul gibi sevip Ankara gibi kalbinin merkezine sevdiğini yazmalı öyle başka kıyı yok diyerek egeliye bakmalı ve küsmeden bir akdenizliye vurulmalı...

en güzel mezeler Tarsusdan çıkarmış ve mersinde bitermiş...

derken urfa mardin kürt yuvasında et süpermiş...

bana ne ki

ben şarabıda rakıyıda sevdiğimle içerim...

tekkede zaviye yoksa kadehte kırılmaz şarap


o yüzden şerefe.... diyerek

nokta...

OLURUNA BIRAK-Sılaaaaaa

Bu mesaj Bomonti-İSTANBUL tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 02.10.2011 - 22:50

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Yarına kalmaz kollarındayım...