Ben seni sensiz sevdim
#1
Gönderim zamanı 21.09.2007 - 17:46
#3
Gönderim zamanı 05.10.2007 - 15:22
Sen yanımda yoktun ki!
Ben seni özlerken
Sen bilmiyordun ki!
Ben seni sensiz sevdim...
Sen yokken bakışların vardı
Beynime kazınmış
Nereye baksam oradaydılar,
Ben seni sensiz sevdim..
Göremesem de, rüyamdaydın,
Sevmesen de, kalbimin derinliklerindeydin
Ve kimse seni oradan çıkaramayacak.
Sen bile!
Ben seni sensiz sevdim...
Sen olmasan da, hayalin vardı,
Sen olmasan da, şarkılar vardı;
Seni hatırlatan...
Sen olmasan da, her dakika aklımdaydın.
Ben seni sensiz sevdim...
Sen olmasan da,yıldızlar vardı,
Sen olmasan da,bulutlar vardı,
Sen olmasan da,günbatımları vardı,
Sen olmasan da,denizler vardı...
Ben seni sensiz sevdim...
Aslında sen hep vardın,
Aynı şehirde,aynı sokakta,
“Ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum”ama;
Ben seni sensiz sevdim...
Ne olurdu sende beni sevseydin?
Ne olurdu bu kadar gözyaşı dökmeseydim?
Ama inanıyorum ki sen uyandıracaksın beni,
Hani kıyamet koptuğunda...
Ben seni sensiz sevdim...
Neden sevdim bilmiyorum ama çok sevdim!!!
Alıntıdır...
#4
Gönderim zamanı 05.10.2007 - 16:54
Ey kahbe rüzgar,artık ne yönden esersen es!...
Üstad Necip Fazıl Kısakürek
orumcekadam2
#5
Gönderim zamanı 05.10.2007 - 19:31
kimselere söylemedim
kimselerle sevmedim ki seni
sen istedin aslında
emsalsiz bir sevgiyle sevmemi
sen demedin mi kölen olayım vazgeçme benden
sen demedin mi tırnağımı ayırma etten
sen bunca şeyi isterken
beni bırakıpta gitmene karşın
hak talebim çokmu?
05.10.2007
19.30
paylaşım için teşekkürler bende öylesine esinlendim biraz ...
#6
Gönderim zamanı 06.10.2007 - 21:59
ne çabuk geçiyor yıllar
zamana tutsak hayallerim varken
nasılda yorulmuşum meğer..
güçlü olmaya çalşırken,öyle görünmek isterken
dağları taşıyormuşum meğer...
canım tenimde sürgün
takvimler hep gurbetten düşüyor
yüreğim hep aşka üşürken
güllerim yanıyormuş meğer...
anlamını yitirmişken herşey,
gözlerimin daldığı yerde
kurmaya korktuğum düşlerde
SEN varmışsın meğer...
buz tutmuş bir yürekte yanan ateşsin sen
sen gelince anladım
neçok üşüyormuşum meğer..
çırpınıp dururken yalnızlığımda
dönüşü olmayan alınyazımda
sıcak kış günü ,soğuk yaz ayazında
yüreğim seninle doluymuş meğer....
#7
Gönderim zamanı 06.10.2007 - 22:12
Seni yaşamak isterim benliğimde;
Sabahı olmayan gecelerde,
Kaçırdığım son otobüste,
Cümlelerimin ilk hecesinde,
İçimi rahatlatan bir şarkının sesinde,
Gündüzün güneşinde,
Gecenin gölgesinde,
Kısacası yaşamımın her evresinde
Ve vereceğim son nefesimde
Tek arzumdur:
Seni Yaşamak Benliğimde.
Çünkü budur yaşamımı anlamlı kılan,
Ben kendi benliğimde yaşayamazken,
Sen, senliğinin derinliklerinde çoktan kaybolmuşken
Ben, seni yaşarım benliğimde.
Seninle yaşayamadım ama seni yaşıyorum
Aldığın her nefesinle yaşamıma yaşam katıyorum,
Her varoluşunda biraz daha rahatlıyorum
Dedim ya, Ben benliğimde seni yaşıyorum…
#8
Gönderim zamanı 06.10.2007 - 22:32
bir kuru yaprak olsam eylülde savrulsam
ya da bir başak olup güneşle kavrulsam
bedenim kar altında sanki ölüm uykusunda
bahar çiçekleri misali ben de doğrulsam
senin hatıran doğuyor odama her güneş batışında
zor geliyor nefes almak her kalbimin atışında
nereye baksam anılar, her köşede senin kokun
seni çekiyorum içime her sigara yakışımda
keşke bakmasaydım yeşil gözlerine derinden
dokunmasaydım tenine, tutmasaydım elinden
belki kolay olurdu ayrılığın acısı o zaman
gel, övün şimdi ardında bıraktığın eserinden
neden geceler acımasız oluyor neden vicdansız
gözümde tülleniyor anılar ölüm misali zamansız
bıçak sırtında gecelerim, bir mahkumdur gözlerim
bir nefes daha çekmeli güneş doğmuyor dumansız
yorgun defterimin sırdaş satırlarına ismini mırıldandım
cesaretim yoktu haykırmaya, hem korkak hem kırılgandım
yine sana yazdım ağlayan gönlümün en ıslak sayfalarını
gecemiydi akan yaşlarımın tek katili, ben de alıngandım
#10
Gönderim zamanı 11.10.2007 - 15:59
#11
Gönderim zamanı 12.10.2007 - 22:47
Tecrübe çok zalim bir öğretmendir. İnsanı önce sınavdan geçirir, sonra dersini öğretir. - Spuitems
#13
Gönderim zamanı 13.10.2007 - 17:13
şöyle yazabilirim;
"gökyüzü maviydi,düşerken bulutlar birer birer"
ve bulutlar inmekte,sonbahar sarılarına...
sevip,sevildiğim yıllar misali...
hangi yıldı,hangi ay,hangi gün
(ne önemi var?)
bağrıma bastıra bastıra okşadığım o saçlar,
kimdi,adı neydi,nerelerde şimdi?
(ne önemi var?)
hissediyorsun,kaybettiğini;daha neler,neleri
sevmişim,sevmiştim bir zamanlar
yetmediyse sevdalanmalar gitmelere,
(ne önemi var?)
belki kayan bir yıldız kadar
uzak,uzaklaştık...
yada;kimbilir,hala gökte asılı duran ay...
kaybetmek sahiden acı
sırf bu yüzden,bu yüzden
sevdalanamıyorum artık...
eskiden ağaçlar sarı yaprakta,
sonbahar rüzgarları yaprakta,
akşamlar yıldızsız,zifiri karanlıkta
olsalar bile,bir tadı vardı.
şimdi ise içimde,
ayrılıkların dinmez sancıları
bu sevmelerin verdiği sancılar,
bu sevmelere yazılan son dizeler...
Tecrübe çok zalim bir öğretmendir. İnsanı önce sınavdan geçirir, sonra dersini öğretir. - Spuitems
#14
Gönderim zamanı 13.10.2007 - 23:25
susma anlat sevgini
yıkılan kırılan hayallerini
boşa geçen yaşanmamış yıllarını
acılarını dertlerini uğruna feda ettiklerini
uykusuz gecelerini döktüğün yaşları
yazdığın şiirlerini yırttığın resimleri
beklediğin telefonları susma anlat
düşün sesini duyduğunda içinin titrediğini
onu bir dakika görmek için
neler verebileceğini
sen o diye kıvranırken o nun umurunda olmadığını
kullanılmış mendil gibi kenara atıldığını
anlat susma anlat
#15
Gönderim zamanı 15.10.2007 - 03:10
2 kürek kum
var mı ötesi?
#16
Gönderim zamanı 15.10.2007 - 10:56
Ey kahbe rüzgar,artık ne yönden esersen es!...
Üstad Necip Fazıl Kısakürek
orumcekadam2
#17
Gönderim zamanı 15.10.2007 - 21:08
Özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bana bir şarkı söyle
İçimde bir şey kımıldıyor
Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum
Bir baksana ne haldeyim deli divane
Yaralıyım, çaresizim umutsuzum
Bana bir şarkı söyle
Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt
Dökül karanlığıma ışıklar gibi
Al beni, en uzaklara götür
Sesin, aksın içimde bir pınar gibi
Bana bir şarkı söyle
Bütün renkleri kat birbirine
Buram buram bir turuncu getir geçen yazdan
Bir tüy gibi, bir bahar dalı gibi
Hafiften, inceden, güzelden, en beyazdan
Bana bir şarkı söyle
Yağan kar nasıl hazin yağar bilirsin
Kurşuni bir gökyüzünden ağlamaklı
İşte öyleyim, kapkarayım bugün gel
En hüzünlü sesinle, en dokunaklı
Bana bir şarkı söyle..ÜMİT YAŞAR OÐUZCAN
#18
Gönderim zamanı 18.10.2007 - 15:11
İmkansız aşkların kadınıydı o.
tarifsiz duyguların barınağı
gülümseyen yüzüyle neşe dağıtan
asil duyguların çoşku dolu yanıydı.
...........
Küçük bir kasabanın nadide çiçeği
İki katlı evi , küçük camlıydı evi.
Hergün sahile iner düşleriyle seyrederdi denizi
Kaybolmuş satırların arasındaydı benliği
Mahallenin delikanlılarının en gözdesiydi
Kıvır kıvır saçları gözleride yeşildi.
Otururken bankta seyre dalmış gözleri
''Merhaba'' sesiyle uyanmıştı hayalleri
İzin istiyordu oturmak için
Garip bakışlarla başını eğdi cevap için.
Karşı evde otururdu , Zehra teyzenin oğluydu
Sessizlikten sonra başladılar konuşmaya...muhabbet koyu.
************
Gel zaman git zaman
Açmıştı yüreğini yeşil gözlü baharına
Bir cevap bekliyordu gönlünün pınarına.
Çiçekler bırakırdı her sabah penceresinin kenarına
Baharda hissediyordu kalbinde olanları
Erdem'in içine düşürdüğü yangını
Bir defteri vardı Bahar'ın içi acılar,üzüntülerle,sevinçlerle dolu.
Yazın görkemli gecesinde otururken bahçede
Erdem'i gördü evlerinin çevresinde
Odasına çekildiği vakit defterini açtı çaresiz
Yüreği yangın dolu satırları döktü dizesiz
''Erdem'' başlığı atarken
Nefessiz yazıyordu duygularını aktarırken
''Bilmiyorum ....İçimdeki yaşanan duygulara anlam veremiyorum.Güneşin tene kendini hissettirdiği gibi öyle hissediyor Erdem'i sıcacık duygularla kalbim.
Hani bahar gelirde yeşillenip süslenirya tabiat işte öyle süsleniyor düşlerim seninle...Rüyalarımda gördüğüm düşle gerçek arasında kaldığım sensin Erdem.''
*****************
Bakkala giderken tozlu yolda
Erdem'in kardeşi göründü karşı kaldırımda
''Bahar abla abim yolladı'' diyip koştu sokağa
Bahar'ın yüreği birdenbire coşmuştu
''Saat 5 'te sahilde beklicem.'' yazıyordu
Şaşkınlıkla yolları geçerken adım adım
Saat 5 'te diye mırıldanıyordu
Hemen eve gitti alacağını alıp
Annesine yardım edip böreğide fırına verince
Çıkmıştı odasına süslenicem diyerek
Beyaz üzerine pembe çiçekli eteğini giymişti
saçınada küçücük pembe çiçek...
Bilekten bağlamalı beyaz ayakkabısıyla hoş görünmüştü aynadaki edasıyla...
Sahile yaklaştı baktı Erdem oradaydı.
Onu görünce hafifçe yüzü kızardı
Titrek sesiyle ''Merhaba'' diyerek
Yanına oturuvermişti kendini mahçup hissederek
Havadan sudan derken günün bitiminde
Olan olmuştu Erdem'le Bahar'ın kesiminde
Karar verdiler her daim yaşatmaya sevgilerini
Gülümseyerek sözlediler kalplerini....
#19
Gönderim zamanı 19.10.2007 - 21:34
Seni yalnızca hayellerde yaşamıyorum.Sen her an,her zaman her yerdesin,sen benim kanıma yerleşmissin.Dün akşam siyah giymiştin yastamıydın ey sevgili?yoksa içinde öfkemi vardı,gel beraber haykıralım desem gelirmiydin?Gel gözlerimizden diken akıtalım desem ağlarmıydın?
Dün akşam ordan kendince bensiz ayrıldın.Peşindeki gölgenin ben olduğunu bile bile yolda yürüdün belkide.Ensende ki nefesim içini titretirken,birkez daha anladın ki öbür dünyaya gitsem bile seni ordan izlerim.Evine vardığında sana kapıyı açan,soyunurken seni izleyen yatağına uzandığında üzerinde soluyan ve o karanlık odayı sana dar edende bendim.Yeter bırak beni diye içindeki çığlığı duymadım zannetme.
Bırakmam Öbür dünyaya gitsem bile bırakmam.Sen benim olmalısın kanım yetmez canım olmalısın.
Ölürsem mezar başımda çiçek istemem o sen olmalısın
Bernard Shaw
#20
Gönderim zamanı 19.10.2007 - 21:38
Dün evden çıkmadan yanıma üç tespih aldım gülüm,
ilk tespihi ilk karakola düştüğümde komiser vermişti,
İkinci tespihi ben ceza evindeyken kardeşim gibi
sevdiğim arkadaşımın bana teselli tespihi ve
son tespih de içki masasında abim saydığım
kişinin bana ortam hediyesi diyip verdiği tespihti
yanıma aldım ve evden çıktım.
Aradan biraz zaman geçmişti karakola gittim,
korkma be gülüm ortada şikayet falan yok
komiser emekli oluyormuş onu ziyarete gittim,
bir bardak çayını içtim vedalaştık giderken bana
verdiği tespihi ona geri verdim ve çıktım.
Aradan biraz zaman daha geçmişti ceza evine gittim
korkma gülüm bu kez ziyarete, bizim arkadaş namus davasından
içeri girmiş onu görmeye gittim görüştük biraz para bıraktım ve
arkadaşımın bana verdiği tespihi ona verdim sıkıntıya iyi gelir dedim çıktım.
Saat gece yarısını gösteriyordu eve gidiyordum bu kez parkın ordan gittim.
Çocuklar içki masasını hazırlamış mezede yok yok oturdum,
yanlış anlama gülüm bu kez içmiyorum oraya onlara
alkolün nasıl bi illet olduğunu anlatmaya gittim
biraz konuştum içmemelerini tavsiye ettim kalkarken de
abim dediğim insanın bana verdiği tespihi masaya bırakıp kalktım.
Eve geldim her zamanki gibi çekildim odama ve saatlerce oturdum.
Eskiden yanımda içki şişesi elimde sigaram ve aklımda yarın çıkacağım
mahkeme olurdu be gülüm ama şimdi yanımda sana ayırdığım ajandam
elimde senden kalan bir tek resmin ve aklım da sen varsın be gülüm.
Ben senin için işte bunları bıraktı gülüm sense sadece bir resmini
bırakıp çektin gittin ama deymezmişsin be gülüm.
İşte onun için acıyorum ya sana;
Benim değerimi bilemedin be GÜLÜM.....
Bernard Shaw
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
I Am Mother (Ben Anneyim) Fragman |
Sinema | hüfyaa |
|
|
|
Ben Yaptım, Güzel Oldu: Boncuklu Ayak Şahmeranı |
Çeşitli Videolar | hüfyaa |
|
|
|
Ben Armudu Dişlerim (Kadıköy Sokaklarından) |
Çeşitli Videolar | hüfyaa |
|
|
|
Murat Boz / Öldür Beni Sevgilim |
Yerli Videolar | hüfyaa |
|
|
|
Google'dan yeni özellik... Benzerinizi bulun |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
1 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli