0
Alanis Morissette - Ironic
Konuyu açan
WaLe
, 06.10.2007 20:39
bu konuya 3 yanıt verildi
#1
Gönderim zamanı 06.10.2007 - 20:39
"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.
Paul Valéry
#2
Gönderim zamanı 07.10.2007 - 11:48
teşekkürler
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....
#3
Gönderim zamanı 07.10.2007 - 11:49
Alanis Morissette - Ironic
An old man turned ninety-eight (Doksan sekiz yaşına basmış bir adam)
He won the lottery and died the next day(Lotoyu kazandı ve sonraki gün öldü)
It's a black fly in your Chardonnay (Bu beyaz şarabında bir kara sinektir )
It's a death row pardon two minutes too late (Bu iki dakika gecikmiş idam affıdır )
Isn't it ironic ... don't you think (Ve bu ironik değil mi...sence de? )
It's like rain on your wedding day (Bu düğün gününde yağmur yağması gibidir )
It's a free ride when you've already paid (Sen paranı ödedikten sonraki bedava gezidir )
It's the good advice that you just didn't take (Bu dinlemeyip geçtiğin iyi tavsiyedir )
Who would've thought ... it figures (İşe yarayacağını kim düşünürdü ki )
Mr. Play It Safe was afraid to fly (Bay Tedbirli uçmaya korkuyordu )
He packed his suitcase and kissed his kids good-bye (Valizini hazırladı ve çocuklarına elveda öpücüğü verdi )
He waited his whole damn life to take that flight (Tüm kahrolası hayatı boyunca bu uçuşu beklemişti )
And as the plane crashed down he thought (Ve uçak düşerken şöyle düşündü: )
'Well isn't this nice...' ('Ne kadar güzel değil mi' )
And isn't it ironic ... don't you think (Ve bu ironik değil mi...sence de?)
It's like rain on your wedding day (Bu düğün gününde yağmur yağması gibidir )
It's a free ride when you've already paid (Sen paranı ödedikten sonraki bedava gezidir )
It's the good advice that you just didn't take (Bu dinlemeyip geçtiğin iyi tavsiyedir )
Who would've thought...it figures (İşe yarayacağını kim düşünürdü ki )
Well life has a funny way of sneaking up on you (Hayatın tuhaf bir hissettirmeden yanına sokulma tarzı var )
When you think everything's okay and everything's going right (Herkesin iyi ve her şeyin yolunda olduğunu düşündüğün zaman )
And life has a funny way of helping you out when (Ve hayatın tuhaf bir yardım etme tarzı var )
You think everything's gone wrong and everything blows up In your face(Her şeyin ters gittiğini düşündüğün ve her şey yüzünde patladığı zaman )
It's a traffic jam when you're already late(Sen zaten gecikmişkenki trafik sıkışıklığı )
It's a no-smoking sign on your cigarette break (Sigara molandaki sigara içilmez levhası )
It's like ten thousand spoons when all you need is a knife (Bu tek ihtiyacın olan bir bıçakken on bin tane kaşık gibidir )
It's meeting the man of my dreams (Bu hayallerinin erkeğiyle tanışmaktır )
And then meeting his beautiful wife (Ve sonra da onun güzel eşiyle )
And isn't it ironic... don't you think (Ve bu ironik değil mi...sence de )
A little too ironic... and yeah I really do think... (Birazcık fazla ironik...kesinlikle böyle düşünüyorum... )
It's like rain on your wedding day (Bu düğün gününde yağmur yağması gibidir )
It's a free ride when you've already paid (Sen paranı ödedikten sonraki bedava gezidir )
It's the good advice that you just didn't take (Bu dinlemeyip geçtiğin iyi tavsiyedir )
Who would've thought...it figures (İşe yarayacağını kim düşünürdü ki )
Life has a funny way of sneaking up on you (Hayatın tuhaf bir hissettirmeden yanına sokulma tarzı var )
Life has a funny, funny way of helping you out (Hayatın tuhaf, tuhaf bir yardım etme tarzı var )
Helping you out (Yardım etme)
Edit : WaLe : )
An old man turned ninety-eight (Doksan sekiz yaşına basmış bir adam)
He won the lottery and died the next day(Lotoyu kazandı ve sonraki gün öldü)
It's a black fly in your Chardonnay (Bu beyaz şarabında bir kara sinektir )
It's a death row pardon two minutes too late (Bu iki dakika gecikmiş idam affıdır )
Isn't it ironic ... don't you think (Ve bu ironik değil mi...sence de? )
It's like rain on your wedding day (Bu düğün gününde yağmur yağması gibidir )
It's a free ride when you've already paid (Sen paranı ödedikten sonraki bedava gezidir )
It's the good advice that you just didn't take (Bu dinlemeyip geçtiğin iyi tavsiyedir )
Who would've thought ... it figures (İşe yarayacağını kim düşünürdü ki )
Mr. Play It Safe was afraid to fly (Bay Tedbirli uçmaya korkuyordu )
He packed his suitcase and kissed his kids good-bye (Valizini hazırladı ve çocuklarına elveda öpücüğü verdi )
He waited his whole damn life to take that flight (Tüm kahrolası hayatı boyunca bu uçuşu beklemişti )
And as the plane crashed down he thought (Ve uçak düşerken şöyle düşündü: )
'Well isn't this nice...' ('Ne kadar güzel değil mi' )
And isn't it ironic ... don't you think (Ve bu ironik değil mi...sence de?)
It's like rain on your wedding day (Bu düğün gününde yağmur yağması gibidir )
It's a free ride when you've already paid (Sen paranı ödedikten sonraki bedava gezidir )
It's the good advice that you just didn't take (Bu dinlemeyip geçtiğin iyi tavsiyedir )
Who would've thought...it figures (İşe yarayacağını kim düşünürdü ki )
Well life has a funny way of sneaking up on you (Hayatın tuhaf bir hissettirmeden yanına sokulma tarzı var )
When you think everything's okay and everything's going right (Herkesin iyi ve her şeyin yolunda olduğunu düşündüğün zaman )
And life has a funny way of helping you out when (Ve hayatın tuhaf bir yardım etme tarzı var )
You think everything's gone wrong and everything blows up In your face(Her şeyin ters gittiğini düşündüğün ve her şey yüzünde patladığı zaman )
It's a traffic jam when you're already late(Sen zaten gecikmişkenki trafik sıkışıklığı )
It's a no-smoking sign on your cigarette break (Sigara molandaki sigara içilmez levhası )
It's like ten thousand spoons when all you need is a knife (Bu tek ihtiyacın olan bir bıçakken on bin tane kaşık gibidir )
It's meeting the man of my dreams (Bu hayallerinin erkeğiyle tanışmaktır )
And then meeting his beautiful wife (Ve sonra da onun güzel eşiyle )
And isn't it ironic... don't you think (Ve bu ironik değil mi...sence de )
A little too ironic... and yeah I really do think... (Birazcık fazla ironik...kesinlikle böyle düşünüyorum... )
It's like rain on your wedding day (Bu düğün gününde yağmur yağması gibidir )
It's a free ride when you've already paid (Sen paranı ödedikten sonraki bedava gezidir )
It's the good advice that you just didn't take (Bu dinlemeyip geçtiğin iyi tavsiyedir )
Who would've thought...it figures (İşe yarayacağını kim düşünürdü ki )
Life has a funny way of sneaking up on you (Hayatın tuhaf bir hissettirmeden yanına sokulma tarzı var )
Life has a funny, funny way of helping you out (Hayatın tuhaf, tuhaf bir yardım etme tarzı var )
Helping you out (Yardım etme)
Edit : WaLe : )
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....
#4
Gönderim zamanı 08.10.2007 - 23:27
türkçe çeviriside eklenmiş
chardonnay>>beyaz şarap
*hislerimi anlatacak smiley bulamadım
chardonnay>>beyaz şarap
*hislerimi anlatacak smiley bulamadım
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....
1 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli