Bu hep böyledir. Kendimce memleketin en faydalı yazısını yazdığıma inanırım ama o gün kimse benimle ilgilenmez. Ne zaman eğleneyim diye bir yazıya başlasam o yazı alır, yürür...
Geçen hafta Cuma günü bu sahada bir liste yaptım. Okuyan okudu, okumayanlar için bir kısacık açıklama yapayım: Kimler en karizmatik, şudur budur listesine giremez diye bir giriş yapıp yazının sonunu 10 kişilik bir karizma listesiyle bağladımdı...
Bu dev hizmetimin karşılığında görmüş olduğum ilgi ve alaka (ikisi aynı şeydir ama niyeyse biz bu iki kelimeyle bir takım yapmaya bayılırız.
Ben de şu anda kendimi alıkoyamıyorum bu kelime kombine etme şıklığından) karşısında sihirli bakışlarımı bugün de kadınlara çevireyim diyorum...
Diyorum ama kötü olanı yok sayma, hatta saydamlaştırma alışkanlığımdan ötürü ve ne olursa olsun kadından yana durduğum için biraz taraflı olacağım galiba...
Yani "karizmatik kadın nasıl olunmaz" tarifi verirsem birileri kesin üzerine alınır.
Benim de en sevmediğim şey birileriyle manasız bir kulaktan kulağa oyunu oynamaktır; ancak böyle satırlar olmadan yazının eksik olacağı hissindeyim, bu yüzden biraz hoplaya zıplaya yazacağım, soluk soluğa kalırsam hoş görün...
***
Kadının kadını sevmediği doğrudur.
Ama bazı kadınların hiçbir şeyi sevmediği en doğrusudur.
Bu tip kadınlar karizma gereği hiçbir şey sevmeyen kadın-erkek ve gey arkadaşlarıyla gezerler. Böylelikle hem kadınlara hem erkeklere hem de dünyaya kötümser bakmakta dayanıklı bir takım olurlar.
Birbirlerini müthiş dolduruşa getirirler (bütün arkadaşlar gibi). O dolduruş içinde ona buna saldırmaya başlarlar.
Peki ben bunu niye yazdım?
Yazdım çünkü bunun karizmatik bir tavır olduğu masalına sakın aldanmayın; gerçekleri bilerek yaşayın, adımlarınızı dikkatli atın istedim. Kötümserlik, saldırganlık ve asık surat karizmatik değildir diyorum.
Asla değildir diye iddia ediyorum.
Sadece sevimsizdir diye ekliyorum.
Gülmeyerek kendilerine gizemli kadın havası veren kadınların korkutucu olduğunu düşünüyorum.
Onlardan korkuyorum.
***
Ama her korkutucu kadını da karizmadan uzak kalmış sayıyor muyum?
Hayııııııır!
Mesela Angelina Jolie..
Belki çoğunuz Jennifer Aniston'dan yanaşınız. Güzeller güzeli kocası Brad Pitt'i, bir zamanlar boynundaki kolyede sevgilisinin kanını taşıyan bir kadına kaptırmış olmasından dolayı üzülüyor olabilirsiniz.
Ama Amerikan Star dergisinde Brad Pitt ve Angelina'nın havaalanında gizlice çekilmiş fotoğraflarında o kadar sahici bir şey vardı ki... Ayaklarında asker botları, üzerlerinde kalın montlar, Brad'in kucağında Angelina'nın evlatlık oğlu Maddox, Angelina'nın kucağında dergiler; yürüyüşleri ve yüzlerindeki ifade... Hepsi de öyle hayranlık uyandıran bir tutkuyu anlatıyordu ki...
Brad Pitt'in neden Angelina'ya aşık olduğunu anlamamak mümkün değildi.
Özgür, asi, güzel, merhametli, anaç ama çelik gibi, çalışkan ve ters...
İşte karizma..
***
Neyse..
Huzurlarınızda karizmatik kadınlarım, iftiharla sunarım...
(Ayıp olmasın diye kendimi saymıyorum tabii)
1-Angelina Jolie
Eh, Az önce anlattık zaten. Tüm dünyanın bayıldığı adamı kendine aşık etti. Neden? Çünkü akıllı. Kendine ait. Sorumluluk bilinci var ve bir azize kılığına girmeden dünyanın dört bir yanına yardım yapıyor. BM onu ödüllendiriyor. AIDS'li bir çocuk daha evlat ediniyor. Su anda sevgilisiyle Pakistan'da. Tutkulu bir kadın. Gülmek ona yakışıyor. Kadınsı öğeleri var ama bir erkek kadar güçlü görünüyor. Kendini tekrar etmiyor ve asla diz çökmüyor.
2- Hümeyra
Sahnede gördüm. Şarkı söylerken gördüm. Televizyonda gördüm. Beyaz perdede gördüm. Sardunya'da dalgın dalgın etrafına bakarken gördüm. Birinde bile hayal kırıklığına uğramadım yahu! Ne yapsa muhteşem değil midir? "Babam ve Oğlum" filmindeki performansını seyreden bir arkadaşım "Hümeyra'ya iki kere ağladım..." diye anlatıyordu. "Hem oyununa ağlıyordum hem Hümeyra'ya ve geride kalan onca yılına ağlıyordum"
3- Sezen Aksu
Ferzan Özpetek'in (ne yalan diyeyim beni bir parça hayal kırklığına uğratan) "Kutsal Yürek" filminin jeneriğinde sesini duyduğum anda yine aynı şey oldu. Kalbimi yerinden çıkardı avcuma bıraktı. Onu düşünmek bile kişisel karizmasının çekimine girmeye sebepse... Eh, haliyle en karizmatiklerden biridir elbette.
4- Sevim Gözay
Geçen hafta gerekçelerimi yazmıştım: Çalışkan. Hakikaten iyi televizyoncu. Akıllı. Güzel... Stil sahibi. Yönetiyor, yazıyor, çekiyor. Eğlenceli de üstelik...
5- Aysel Gürel
Tüm zamanların Aysel'i... Meleğim benim, onu ne zamandır görmüyorum. Özlüyorum. Yanında otururken
bile bir doğrulma ihtiyacı hissedersiniz. Kafasını bozmayın. Öyle bir ezer ki yerden kalkamazsınız...
Sevdi mi tam sever ama bir de eğer silerse var ya... Karizmanın annesi...
6- Tuğçe Baran
Kaç yıldır tanırım. Konuşmaya başladınız mı hem çok eğlenirsiniz hem de insanı "şu hayatta bir şey de bilmiyorum" derdine salar. Güzeldir. Gerçekten zekidir. Gizemlidir. Eğlencelidir. Sadece yazarak sizi baştan çıkarabilir (malumunuz). Bir de koridorda kahve makinesinin başında görseniz onu...
7- Sanem Altan
İşte tanıdığım en karizmatik kadınlardan biri. Saçı, elibiseleri, aksesuvarları, ses tonu ve kendine has vurguları... Hem kadındır hem de spordan anlar. Zekidir. Açıksözlü ve korkusuzudur. Korkuttu mu o da iz bırakır!
8- Latife Tekin
Yüzünde binbir anlam vardır Latife Tekin'in... Hele kitaplarını okuduysanız, her yüz ifadesi sizin için başka bir anlama gelir. Üstelik kimseye eyvallahı olmadığı için her düşündüğünü açık açık söyler. Yıllar önce İstanbul ortamlarını terk edip kendisini Gümüşlük Akademisi'ne vererek karizmasına karizma katmıştır.
9- Şebnem Ferah
Küçük bir dev kadındır Şebnem Ferah... Karizması sahnede büyür, büyür, gökkubeyi kaplar. Yüreğini çıkarıp dan diye masaya koyanlardandır. Şarkı mı söylüyor, destan mı yazıyor anlayamazsınız. Normal hayatında da küplerinde göründüğü gibi haşin midir bilemiyorum. Benim gibi rock ortamlarının yabancısı olanlar bile ara sıra girer onun etkisine... Şarkı söylerken attığı çığlıklar da cabası...
10- Tyra Banks
Güzellikle karizmanın buluştuğu şahsiyet... Onu en son genç bir model adayına nasihat verirken gördüm televizyonda. Kıza "Bir gün kırmızı halıda yürüyeceksin ve tam o sırada arkandan sana yüksek sesle küfredecekler. Buna hazır mısın?" diye soruyordu. O anki yüz ifadesini kelimelerle anlatmaksa zor. Tavana vurmuş bir karizmaydı kendisi...
28.11.2005
İclal Aydın