9 replies to this topic

[WaLe]

Sevmem uzun uzun yazmayı bilirsin günlük ancak yazasım geldi işte gazdayım yani anlıcan.

Hiç sevmediğim ve benide hiç sevmediğini bildiğim o şehre sabahın ilk ışıkları ile hareket ettim günlük. Beni iyi karşılamayacağını sıfatıma bile bakmayacağını çok iyi bildiğim o kasfetli, kendini beğenmiş ve oksijeni bile beni irrite eden o şehre yine de ayaklarım götürdü beni.

Eskişehir yolundan ilk girişte söğütözü tabelasını gördüğümde yanmaya başladı ciğerim ve hatıralara döndü birden zihnim.

Sakarya, kızılay, karanfil, bahçeli, opera yı görmeyi yemedi ondan gözüm.

Tam cesaret buldum derken AŞTİ tabelasına ilişti gözüm ve sonrasında "müsait bir yerde inecek var" cümlesini istemsiz olarak dile getirdi dilim.

Kaçıyordum günlük kendimden, geçmişten, bu kasfetli şehirden kaçıyordum ve ben bile engelleyemiyordum beni.

Sonrasında burdayım işte yine geride bırakılan pişmanlıklar. Sonrası gelirmi bilmiyorum günlük şimdilik bu kadar.

[Gölge]

Hep bir müsait yer beklemedikmi hayatta ?
Her müsait duruma göre belirlemedikmi yaşantımızı ?

Müsait yerde inemeyiz genelde dile dökülenin aksine..
el ettimizde bindiğimiz yerdir müsait olanı genelde bize..


Uzun cümleleri neden sefmedigimi, sordum kendime ?
Aklımdakileri yaşamak istediğimdir diye bi sonuç verdi elime..
Anlatma.. Yaşa..

[WaLe]

""Her sonsuz şey" Bir sembolden ibarettir! Ve şairler pek fazla yalan söyler!" diye buyurmuş zerdüşt.

Sonsuzluk nedir günlük ? Bitmeyen nedir yaşamda ?

Peki ben neyin sembolüyüm diye düşündüğün oldu mu hiç günlük ? Hangi sonsuzluğun sembolüyüz biz ?

Sonsuz bir acının sembolleri olabilirmiyiz. Mutluyken bile acı hisseden bir başka bir canlı türüne rastladınmı günlük. Yaşamın her noktasında o sancıyı hisseden bir varlık daha varmıdır ?

Hayatın çözemediğim metaforları geliyor da aklıma. Neyi, neyle ve ne şekilde sembolize ettiğini çözemiyorum çoğu zaman.

Mesela gözyaşının hüznün olduğundan çok mutluluğun sembolü olduğunu anladığım da saçlarımda epey bir beyazlık oluşmuştu. Mutluluk ağlatırmış günlük. Gülen gözlerden de yaş dökülürmüş . Sözcüklerin kifayetsizleştiği an diyorsan al sana işte. Yalnızca yüreklerin bildiği ve anlayabildiği bir dil bir sembol bu.

Hayatın önümüze koyduğu metaforları çözmek zaman alıyor ve biz, yaşlanıyoruz günlük....

ve yalancı şairler. Şairler yalancı değildir aslında günlük. Anlaşılmaz olurlar sadece çoğu zaman. Sözcüklerden bir dünya inşa ederler ve kendi sözcüklerinin altında barınıp orda güvende hissederler kendilerini. Şairler yalan söylemez günlük en saf, en yalın ve en çıplak şekilleri ile vardırlar çünkü şiirlerinde. Ne düşünüyorlarsa ne yaşıyorlarsa ve ne görüyorlarsa o vardır cümlelerinde.

Nietzsche doğruyu söylemiyor ironik yaklaşmış günlük.

[Bulutsuzluk]

""Her sonsuz şey" Bir sembolden ibarettir! Ve şairler pek fazla yalan söyler!" diye buyurmuş zerdüşt.


Nietzsche doğruyu söylemiyor ironik yaklaşmış günlük.

İşte bu yüzden Turgunyev Nietzsche'ye nazire yaparcasına "Babalar ve Oğullar" kitabında Bazarov'u ayakları yere basan bir dünyalı haline getirmiştir.
Belki de Turgunyev ironi'nin sahiden ne manaya geldiğini bilmiyordu.
Kimbilir manası olmadığını bildiği tek şeyin ironiden geçtiğini bilemeyecek kadar ahmaktı.
Her iki durumda da Nietzche yalan söylemeyi beceremiyordu.
En azından ben öyle düşünmek istiyorum ;=)

[Bulutsuzluk]

Ki benim söylemek istediklerim. Aslında bir başkasına ait alıntıdan ibaret olma ihtimaliyle yanıp tutuşan senli benli duygulardır.
Sen söylersin.
Ben söylerim.
Belki dinlerler.
Sonra;
anladım derim
anladım dersin.

Sonuç olarak alışmak biraz zaman alacak ;=)

[WaLe]

Sen Cenneti hiç gördün mü günlük, hissettiğin olduğumu oradaki huzuru ve peri kızları rüyada bile olsa seni yanağından öptümü..

Peki "Sen Aşk nedir bilirmisin ? " günlük. Çok klişe oldu değilmi ? Bilirsin tabiki kim bilmezki diyeceksin onuda bilirim kısa zaman önce bende bildiğime kalıbımı basabilirdim.

Yanılmışız günlük ! Bilmiyorsun sende, bilmiorlar ve bilmiyormuşum Aşk ne demek. Bildiğini sanmak ve bilmek arasındaki o sırat kadar ince olan çizgiden geçerken bir peri kızının beni cennetine sokup yanağımdan öptüğünde öğrendim Aşk ne demek.

Aşk gözlerinde cenneti görebilmek, sesinde huzuru bulabilmek ve peri kızının onun olduğunu görebilmekmiş günlük.

Aşk Cennet, Cennetse Oymuş ?

Sevgilerimle... WaLe

[nil_law]

sadece bır kısmı ile dündar askı boyle nıtelendırıyor:
Rüyalar göreceksin, gerçek olmasini istedigin...
> Her siçrayarak uyandiginda onun adini söyledigini fark edeceksin...
> Telefonun çalmasini bekleyeceksin...
> Aramayacagini bile bile...
> Her çaldiginda yüregin agzina gelecek...
> Aglamakli konuşacaksin arayanlarla...
> Yüregin burkulacak...
> Canin yanacak...
> Bir daha sevmemeye yemin edeceksin...
> Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinden...
> Onun sesini bir kez daha duymak için yanip tutuşacaksin...
> Defalarca aradigi günlerin kiymetini bilmedigin için kendinden nefret
> edeceksin...
> Yasadigin şehri terk etmek isteyeceksin...
> Onunla hiçbir aninin olmadigi bir yerlere gidip yerleşmek...
> Ama bir umut...
> Onunla bir gün bir yerde karsilasma umudu...
> Bu umut seni gitmekten alikoyacak...
> Gel gitler içinde yasayacaksin...
> Buna yasamak denirse...
>
> ****
> Razi misin bütün bunlara...?
> Hazir misin sonunda ölüp ölüp dirilmeye...?
> O halde asik olabilirsin


AŞK her zaman cennet değildir...

[WaLe]

(...)

Ne gitmek istiyorum kendimden, ne de gelmek..

Kelimelerimin kifayetsiz kaldığı yere üç nokta koyuyorum günlük. Koyduğum gibi geçmişime.

Gelmeler ve gitmeler üzerine destan yazabilir, dünyanın en uzun şiirini karayabilirim. Ama geldiğim ve gittiğim ben olunca üç nokta koyuyorum.

Duruyor dağarcığım, haznem sözcük kıtlığına girip dilimi prangalıyor.

Heran herşeyi silebilmek, heran herşeye sırtını dönebilmek ve sorgulamadan, mücadele etmeden herşeyi kaybedilmeyi göze almak nasıl bir güçtür bilirmisin. Güç değil hastalıktır günlük, mazoşitliktir. İşte itiraf edemediğimde gidiyorum kendimden. Terkediyorum beni.

İşte gitmek ve gelmek arasındaki boşluk (...) günlük. Kaçırılan akılların, deli gömleği giydirilmiş duyguların ve mazoşist bir yüreğin anlatabilirliği sadece üç küçük noktadan ibaret !

Saygılar Sunuyorum./ WaLe

...

[Bulutsuzluk]

haznem sözcük kıtlığına girip dilimi prangalıyor.( Wale )

Gözlerinden öpüyorum Wale'm...

Not: Siteden hayli uzak kalmışım ki,alıntıyı da yapamıyorum :=)

Edited by Bulutsuzluk, 02.10.2008 - 16:29.

[WaLe]

Ben - Ben = Hiç ise niye beni, benden çıkarmaya çalışır zaman anlamıyorum.