Tebeşir kıvamı cızırtı oluyor soğuk yüzlü arkadaşlık resitallerin, üstüne çizgi at arkadaşlık dilekçelerinin arşive kaldır. kaldır ne varsa ayrılık adına!
-Duyma!
-Duyurma!
Klasik bir öğretmendim ben, elimde ders kitabı, bilindik senaryolarda ders vermeye çalışan sıradan, sıradışı bir sıradanlığa aşık klasik bir öğretmen. Kaldır dilekçelerini ne olur, yüzüme çarp,
-çekinme korkma!
Soluğunu katıp sayfalar arasına "Soguk" yüzlü kelimeleri sil dilekçelerden.
-Isıt yüzümü, yüreğimi ısıt!
Klasik bir öğretmendim ben. Hayata hazırlayamayacak kadar klasik, gelecek adına yerinde tespitlerde bulunabiliyordum birtek ama bu yoldaki engellerden bahsedemiyordum. 52 günde yetiştirilmiş çoban olma hayali kurarken öğretmen olmuş klasik bir öğretmendim. Dilekçeler sunma bana ne olur.
-Anlam veremiyorum!
Klasik bir öğretmendim ben, ders aralarında çay içme hayali dışında düşü olmayan, düş kelimesini rüya sanan. Emekli olma hayali kurarken hayattan çıktın karşıma, sevdirdn kendini, kendimi sevdirdin.
Hayaller öğrettin önce... Uzak kelimesine bilinmezlikler katıp yüreğime sundun ardından; ellerimde boya fırçaları tutuşturdun ardından... Pembe tablolar yorumladı ruhum. "Düş" gördüm düştüm, yürümeğe kalktım hantaldım, yorumlarım değişti sonrası...
-Susarakta anlattım!
Şimdi kelimelerin kulağa değer bir anlamı olmadığını öğrenmişken, "soğuk" cümleler kurup dilekçeler sunma bana ne olur. Susman değil ruhumu yoran, susmanda yorumlanan anlam.
-Böyle susma ne olur!
Kapattım arşivleri,
-kapat sende!
Kalsın "soğuk" yüzlü duvarlar geçmişin bataklığında... Kelimeleri sakla, susmaları sakla, içinden "soğuk" kelimeleri çıkarıp cümlelerin beni anla!
Bu mesaj _RomantizmA_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 25.06.2009 - 16:36