İçerik değiştir



- - - - -

Çanakkale Savaşı'nda Yaşanan Bir Olay


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 9 yanıt verildi

#1

  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 15.10.2005 - 16:49


Kocadere köyünde büyük bir “ Sargı Yeri ” kuruluyor. Kimi Urfalı , kimi Bosnalı , Kimi Adıyamanlı , Kimi Gürünlü, Kimi Halepli çok sayıda yaralı getiriliyor...

Bunlardan biri Çanakkale Lapsekinin Beybaş Köyündendir ve yarası oldukça ağırdır. Zor nefes alıp vermektedir. Alçalıp yükselen göğsünü biraz daha tutabilmek için komutanının elbisesine yapışır.

Nefes alıp vermesi oldukça zorlaşır ama tane tane kelimeler dökülür dudaklarından.

" Ölme ihtimalim çok fazla... Ben bir pusula yazdım... Arkadaşıma ulaştırın..."
Tekrar derin nefes alıp, defalarca yutkunur:

" Ben...Ben köylüm Lapseki' li İbrahim Onbaşından 1 Mecit borç aldıydım...Kendisini göremedim. Belki ölürüm. Ölürsem söyleyin hakkını helal etsin "

" Sen merak etme evladım " der Komutanı, kanıyla kırmızıya boyanmış alnını eliyle okşar.

Ve az sonra komutanının kollarında şehit olur ve son sözüde " söyleyin hakkını helal etsin " olur...

Aradan fazla zaman geçmez. Oraya sürekli yaralılar getiriliyor.Bunlardan çoğu daha sargı yerine ulaştırılmadan şehit düşüyor. Şehitlerin üzerinden çıkan eşyalar, künyeler komutana ulaştırılıyor. İşte yine bir künye ve yine bir pusula. Komutan göz yaşlarını silmeye daha fırsat bulamamıştır. Pusulayı açar, hıçkırarak okur ve olduğu yere yığılır kalır. Ellerini yüzüne kapatır, ne titremesine nede göz yaşlarına engel olamaz :

"Ben Beybaş Köyünden arkadaşım Halil'e 1 mecit borç verdiydim. Kendisi beni göremedi. Biraz sonra taarruza kalkacağız. Belki ben dönemem. Arkadaşıma söyleyin ben hakkımı helal ettim."


Not : Mecit = Mecîdiye, dönemin parası…

#2 BarthsimsoN

BarthsimsoN

    Torpilsiz

  • Üyeler
  • 181 Mesaj

Gönderim zamanı 16.10.2005 - 02:55

Daha niceleri ve daha bilinmeyen ne konular ne şehitlerimiz var.
Şunu söylemeden geçemiyeceğim doğum günüm 18 mart 1982 yani Çanakkla kurtuluşu ne şanstır ki son doğum günümü bu olayların yaşandığı efsanevi ilimizdeydim (askerdim yani) her doğum günümde aklıma bu tür olaylar geliyor
bazen düşünürken doğduğuma sevinirken bu tür olaylar aklıma geldikçe sevincin yerini hüzün kaplıyor.

Ne alaka bilmem paylaşmak istedim heralde.
Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir.

#3 kedimi_kim_yedi

kedimi_kim_yedi

    Assassian

  • Üyeler
  • 417 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 01.11.2005 - 05:10

2004 yılında sanırım yaz başlarındaydı. Çanakkale'de fırtına çıkmıştı.Yağmurun etkisiyle Kilitbahr tarafında toprağın altından onlarca yeni ceset çıkmıştı. Şuna inanıyorum daha yüzlerce ceset daha mezarlarına kavuşmak için toprağın altında bekliyorlar..
Türküde geçen (''Çanakkale içinde vurdular beni. Ölmeden mezara koydular beni'' ) cümle bana hep sahipsiz mezarsız Ç.kale'de gömülen insanları hatırlatır... Sanırım devlet o şehitlerin naaşını bulmak için yağmurları bekleyecek ve sadece Gelibolu'yu sit alanı ilan etmekle kalacak..Boş temsili mezarlar yerli ve yabancı turistlerin gözlerini boyayacak.!Boş mezarların sahipleri ise hala Gelibolu'da bi yerlerde toprak altında duracaklar.kimbilir belki ileride ( ki Allah o günleri göstermesin) onların yattıkları yerlerin üzerine 4er 5er yıldızlı oteller kurulacak ve özelleştirme adı altında yabancı sermayecilere peşkeş çekilecek...
Yağmurun yağması benim için romantik değildirr.ben sadece kurşunların yağmasını bilirim..ben bir deliyim benim tanrım yoktur bir çift göze bir gülerr yüZe taparımm.Ezbere bilirim yaşamayı.başlangıçların son bulduğu yere gidiyorumm....

#4 mcskop_1905

mcskop_1905

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 16 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 14.07.2006 - 23:11

Bende Çanakkaleye gitmiştim okulla ve konaklayıp mangal keyfi yaptığımız yer bi tarlanın yanındaydı. Oradaki tarlada gezindik ve birsürü mermi bulduk, paslanmış, bazısı patlamış bazıları patlamamış mermi kovanları. Ordan getirdiğimiz en güzel hatıra onlar...

#5 DaaAnnK

DaaAnnK

    Sözde Değil Özde Haylaz

  • Üyeler
  • 7.176 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:O'nun kalbinde

Gönderim zamanı 19.07.2006 - 13:33

Arkadaşlar size Çanakkale'yi karış karış gezdirmekten onur duyarım yapın bi organizasyon gidelim günü birlik 10 yıldır bölgede rehberlik yapıyorum da *secret
Sen benim herşeyimsin, hayatımın herşeyi sensin

Gönderilen Resim

#6 Ziyaretçi_TAVIR_*

Ziyaretçi_TAVIR_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 29.07.2006 - 13:19

sabah gazetesinden alıntı

91 yıllık hikâye...

Yıl, 1915.
Çanakkale`de kan gövdeyi götürüyor.
"Geçerim" diye saldıran emperyalistlerin insan kaybı, 200 bini aşmış...
"Geç de görelim" diyen dedelerimizin kaybı ise, 250 binin üstünde...
Mermiler havada çarpışıyor.
Cesetler toplanamayacak kadar çok...
Bu inanılmaz kıyıma rağmen, İngiliz Hükümeti durumdan memnun.
Çünkü gerçeği bilmiyor.
Çanakkale`deki İngiliz cephe komutanı, "Vaziyet gayet iyi... Bugün yarın geçeriz" raporları gönderiyor devamlı...
O sırada genç bir gazeteci var orada.
Avustralyalı.
Melbourne Age Gazetesi`nin muhabiri.
Görüyor ki, durum kel...
Hadise, hiç de İngiliz komutanın anlattığı gibi değil.
Türkler kafaya koymuş...
Kuru ekmek yiyor, bulursa üzüm hoşafı içiyor, şakır şakır ölüyor... Ama geçirmiyor.
Avustralyalı olduğu için özellikle dikkatini çeken bir konu daha var.
İngiliz komutanlar, karargâhta klasik müzik eşliğinde viski yudumlarken, Anzaklar patır patır gidiyor. En son iki tabur Anzak gönderiyorlar bir bölgeye... Türklerin, iki taburu yok etmesi iki saat bile sürmüyor.
Üstelik, müthiş bir sansür var.
Yazdığı haberler, İngiliz yetkililer tarafından engelleniyor.
Bakıyor ki, olacak gibi değil...
Sarılıyor kaleme, tüm gerçekleri tek tek anlattığı, 8 bin kelimeden oluşan, "Gelibolu Mektubu"nu yazıyor.
Özeti şu:
"Çanakkale geçilemez... Hemen çekilin."
Ve bu mektubu, sansürden kurtulmak için Avustralya Başbakanı`na "elden" ulaştırıyor.
Avustralya Başbakanı mektubu okuyor, gözlerine inanamıyor ve acilen, yine "elden", İngiltere Başbakanı`na ulaştırıyor.
İngiltere Başbakanı mektubu okuyor, Savaş Kabinesi`ni topluyor, orada bir daha yüksek sesle okuyor...
Gizlice araştırılıyor.
Mektup doğru.
Hatta az bile yazılmış.
Cephedeki İngiliz komutanın, kendi poposunu kurtarmak için palavra attığı anlaşılıyor.
Ve karar veriliyor.
Komutan görevden alınıyor.
Emperyalistler, Çanakkale`den çekiliyor.
Yazdığı mektupla savaşın sona ermesini sağlayan genç gazeteci, Avustralya`da "kahraman" gibi karşılanıyor.
"Sir" ünvanı veriliyor.
E tabii kapılar açılıyor...
Savaşa "muhabir" olarak giden gazeteci, savaştan sonra "gazete sahibi" oluyor.


Yıl, 1952.
Çanakkale`de savaşın kaderini değiştiren "sir gazeteci" vefat ediyor.
Bir tane oğlu var...
O zamanlar, 21 yaşında.
Babasının gazetesinin başına geçiyor.
Çalışıyor, çalışıyor, çalışıyor.
Avustralya`ya sığmıyor...
ABD`ye, Avrupa`ya el atıyor.
Bugün, 75 yaşında.
Dünya medya imparatoru.
75 televizyon kanalı...
175 gazetesi var.
TV kanallarıyla 600 milyon izleyiciye, gazeteleriyle 11 milyon okuyucuya hitap ediyor.


Yıl, 2006...
Çanakkale`nin "dövüşerek" geçilemeyeceğini ilk anlayan "sir gazeteci" nin oğlu, Çanakkale`nin nasıl geçileceğini gösterdi...
EFT`yle.
Bastı parayı, TGRT`yi aldı.
İsmi, Rupert Murdoch.
................................................................................
................

evet yukarıdada okuduğumuz gibi şehidlerimiz o zamanın zor şartları altında çanakkale'nin geçilmesine bu vatanın düşman işgali altında kalmasına göz yummadı.ama biz şuan ne yapıyoruz onların emanetine sahip çıkmak yerine en azından birey olarak bir şeyler yapmak yerine vatanımızdaki televizyon kanallarını onlara satıyoruz.ne kadar alçakça...ne kadar haince...acaba bu vatan satıldıda bizim haberimiz mi yok...

#7 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 29.07.2006 - 14:16

yazı Yılmaz Özdil'in yazısından alıntı galiba...belirtmemişsin ben belirteyim...şimdi TRT satılsa durup düşünebiliriz ama TGRT gibi özel bir kurumun yabancıya satılması vatanın satılması hususunda devede kulak kalıyor...aynı yazarın Telekomun Lübnanlılara satılması ile ilgili bir yazısı daha vardı...yani şunu bir kere kabul edemiyoruz...Zenginin daha doğrusu paranın milliyeti yoktur...şimdi ufak bir araştırma yaptım...
Murdoch şirketler grubu News Corporation adı altında birleşmiş...Kablolu tv, dergi,gazete,kitap,uydu tv,televizyon,sinema,radyo,internet pazarlama alanlarında hizmet veriyor hatta avustralya ulusal rugby ligine de sahip durumda ...20th Century Fox,Fox Studios,Blue Sky Studios,FoxTel,StarTv,FoxSport,FoxNews,FuelTv,Speed,National Geographic,BSkyB,ESPN,DirectTv,SkyItalia,Big League,InsideOut,donna hay,Alpha,Daily Telegraph,The Sun,The Times,The Sunday Times,NewYork Post...belli başlı şirketleri...şimdi bu adamların İtalya'da şirketi var Latin Amerika'nın neredeyse heryerinde şirketi var...Asya'nın yüzde 80'inde şirketleri var...Türkiye'de bir televizyon aldı...dediğim gibi işin,paranın milliyeti yoktur...ne kadar çok yatırım yaparsan o kadar çok kazanırsın...ne kadar çok kazanırsan o kadar çok yatırım yaparsın...yani bir televizyonla ülke satılıyorsa biz ölelim yaşamayalım daha...saygılar
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#8 My_SAVSAK

My_SAVSAK

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Yasaklılar
  • 75 Mesaj
  • Konum:Kuzey yarım küre
  • İlgi Alanları:Müzik, kitap, doğa, internet

Gönderim zamanı 29.07.2006 - 20:06

Ruhları şad olsun... onların sayesinde bu günleri yaşıyoruz..

Yazı için teşekkür ederim.

#9 equilibrium

equilibrium

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 20 Mesaj

Gönderim zamanı 02.09.2006 - 20:56

bir ingiliz savaştan sonra kendi mahkemelerinde yaegilanıyor hakim deiyorki;
______ BİZİM BİR GEMİMİZ DEKİ MÜHİMMAT ANLARIN TÜM MÜHÜMMATI KADAR NASIL YENİLİRSİNİZ .....
İNİGİLİZ SUBAY BUNUN GİBİ SRULAN BİRCOK SORUYU SUKUNET İLE DİNLER VE SONUNDA ŞÖYLE BİR SAVUNMA VERİR .....
______ BİZİ CANAKKALEDE TÜRK ASKERİ DEÐİL GÖKTEN İNEN SARIKLILAR YENDİ DER SUBAY AKIL HASTANESİNE YATIRILIR

CANAKKALE GEÇİLMEZ DAHA BİRCOK HİKAYE ANLATILIR HER EV DEN BİR ŞEHİT VARDIR BENİM DEDEM GİBİ ALLAH TÜM ŞEHİTLERİMİZE RAHMET EYLESİN VE BİRDAHA BÖYLE BİR ŞEYLE KARŞILAŞ MAYALIM .......

#10 MegolamaniaC

MegolamaniaC

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.581 Mesaj
  • Konum:RUH VE BEDEN ARASINDA...
  • İlgi Alanları:Kitap okumak, sinema, gezi, spor ( yüzme, yürüyüş, bisiklet)

Gönderim zamanı 04.11.2006 - 02:05

gerçekten çok yazık atalarımızın kemikleri sızlıyordur eminim... bir nesil vatan için yok olmuşken şimdi 3 kuruşa bir vatan harcanıyor... o savaşlar iman gücüyle vatan aşkıyla kazanılmıştı.. yarın öbür gün bi savaş çıksa ne olur çok acık savaşmadan satılır. umarım yanılıyorumdur.
DERLER DERLER... YAPMASAN DA YAPTI DERLER...





Benzer Konular Daralt

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli