İNCİLER
Tabular tabular..Her adımda şuura dur emrini veren bir jandarma neferi. Her kapının arkasında, elinde bıçak, bekleyen bir harem ağası. Düşünme! Düşüneni iftiranın ve sefaletin lağımında boğduktan sonra ellerimizi yıkayıp, "EFENDİM BİZDE FİLOZOF YETİŞMİYOR!" diye ah-u vahlar.
--------------------------------------------------------------------------------
Her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan zavallı insanlarım: Karanlığa o kadar alışmışsınız ki yıldızlar bile rahatsız ediyor sizi! Düşüncenin kuduz köpek gibi kovalandığı bu ülkede, düşünce adamı nasıl çıkar?
--------------------------------------------------------------------------------
Sağcı ve solcu gibi sınıflandırmaları hiçbir zaman benimsemedim. Bunlar hakikati kapamaya yarayan uydurmaca mefhumlardır. Bilhassa sosyal sınıflara ayrılmamış bir ülkede sağcı solcu ne demek?
--------------------------------------------------------------------------------
Hakikatte kendilerini konuşturduğum düşünce adamları benim tercümanlarımdır. Tanıdığım binlerce insan arasından onları seçişim, bazen kendimi sahneye çıkarmak istemeyişimden, yani bir şöhretin arkasına gizlenmek ihtiyatkarlığından, bazen de onlarla boy ölçüşebileceğimi ispata kalkmak gibi bir bencillikten kaynaklanabilir.
--------------------------------------------------------------------------------
Karakter ne kadar kuvvetli ise, vefasızlığa o kadar az kabiliyetlidir.
--------------------------------------------------------------------------------
İdeoloji çağımızın anahtar kelimelerinden biri? vuzuhu kilitleyen bir anahtar.
--------------------------------------------------------------------------------
Olmak veya olmamak, hayat ve ölüm. O kadar iç içe, o kadar kucak kucağa ki. Ve insanı deli eden, olabileceğin, olması gerekenin parmaklarımızdan kayıvermesi. Trajedi bu. Kırmızıya oynayayım derken siyaha oynamak. Bir kere kırmızıya oynadınız mi geriye dönemiyorsunuz artık"...
Cemil Meriç, Jurnal 2, s.141-142
Bu mesaj Apeiron tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 12.06.2008 - 10:21