bu konuya 2049 yanıt verildi

[hüfyaa]

pazartesi günü üç hafta bitti. bu dördünci hafta. sürekli olarak saymıyorum,
hayır; ama hep farkındayım, belli birşeyin üstüne akıp giden günlerin.
ne çabuk geçiyor, ne çabuk.

[pac]

denize gidelim dedik hava hepmi kAPAlı olur şansa bak ekipte tamamdı üstelik

[MinikFilozof]

Gideceksee niye geldi ki şimdi bu ya :/

[hüfyaa]

harabe.net yönetimi dün akşam saatleri itibariyle yaptığı basın
açıklamasında 'harabe.net üyesi sağlıklı yaşamak için bol sebze-
meyve yer' derken kereviz adlı sebzeyi kastetmediğini beyan etti,
vurguladı, üstüne basa basa tekrar etti.

Bu mesaj hüfyaa tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 09.07.2011 - 09:12

[hüfyaa]

harabe.net üyesi geçenlerde, evde oturmuş deyimin tam anlamıyla kendi
derdine yanarken gelen bir misafirin derdiyle fena halde şişti ve toplu
bir dert dağıtma etkinliği çerçevesinde misafiri alıp künefe yemeye
götürdü. dondurmalı künefe...

Bu mesaj hüfyaa tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 09.07.2011 - 09:12

[hüfyaa]

gelen misafir eşinin evlendikten birkaç yıl sonra bırakıp gittiği bir
kadındı, ufacıcık oğluyla beraber öylece ortada bırakılıvermişti, ondan
sonra ailesinin evinde yaşamıştı, anne-babası yurt dışında yaşıyorlar ve
ara ara gidip geliyorlardı, çalışmasına izin vermemişlerdi, ucu ucuna
gelecek miktarda harçlık veriyorlardı eline, 20'li yaşlarının başından
beri bu şekil yaşıyor, şimdi 47 yaşında.

aramızda sadece 1 yaş fark var ama 10 yaşmış gibi duruyor, gerçekten.
çok şişman, ve kendinden çok vazgeçmiş...

[hüfyaa]

hiç evlenmemiş bir daha, hayatına kimse de girmemiş, ki buna gerçekten
inanıyorum - ama tuhafıma gidiyor. tutucu insanlar, acaip sağlam ezberlei
olan; ama bu uğurda bir insanın hayatını nasıl bu kadar kısıtlayabiliyorsun,
onu da geçtim bu kişi nasıl bu şartlara hiç isyan etmeden yaşayabiliyor?

[hüfyaa]

şimdi de şeker hastalığı yüzünden damarlarına birşeyler olduğu için
evin içinde ancak yürüteçle yürüyebilen annesine bakıyor, antidepresanlar
alıyor; onları içtikçe daha da şişecek, kadının yanında kuş gibi duruyorum,
hatta kuş yavrusu gibi; günah be...

ama insan, hiç değilse çalışmak için hiç mi isyan çıkarmaz onca yıl içinde,
neden kimseyle beraber olmaz; 47 yıllık bir hayatın içindeki tek erkek öylece
çekip gitmiş olan bir eş mi olmalı, yüz tane şişenin içine yüz tane mektup
yazar, mektupları yüz ayrı yerden denize, göle, ne varsa işte; ona atar,
yine de birini bulmaya çalışırdım gibime geliyor =).

[hüfyaa]

bir hayat bu derece başkalarının kurallarına teslim edilir mi?...

olabilir biliyorum, öyle yaşamadıksa bile hiç mi okumadık, seyretmedik,
dinlemedik, olabilir; biliyorum ama çok garibime gidiyor be, çok yazığıma
gidiyor, 'çok yazığıma gidiyor' terimini de güzel türkçemize kazandırdım
böylelikle, harabe.net üyesi, yapar bunu evek, yapabilir, daha bi formumda
olsam, kralını yaparım hatta...

Bu mesaj hüfyaa tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 09.07.2011 - 09:34

[hüfyaa]

bu memlekette kadın cinsi, esas itibariyle köledir, çalışanı, haklarına,
hayatına az-çok sahip çıkmaya uğraşanı nispeten 'daha az köle'dir o kadar;
böyle. uyuz oluyorum...=((

kaç tane erkek vardır eşi çekip gidince ve kendisi daha 25'inde bile
değilken böyle bir hayatın içine tıkıştırılan ve evli olmadığı sürece
kendisine karşı cinsten birinin varlığı yasaklanıp haram edilen, peeh,
giden eşe 'bitakım maddi çıkarlar karşılığı cinsel ilişki kuran kişi'
muamelesi yapıldıktan sonra, adama sevgili veya eş bulmak için bütün sülale
seferber olur be. tekrar tekrar uyuz oluyorum. =((

[hüfyaa]

bir arkadaşın görümcesinin eşinin mide kanserinden, daha doğrusu önce
midede oluşup tedavi edilen, ama bir süre sonra pankreasa falan da sıçrayan
ve bu sefer götüren kanserinden söz edilirkenöğrenilmiştir:

ağrılar bir noktada morfinin de yetersiz kalacağı kadar fazlalaşır ve o
zaman insanın sırtına yapıştırılan, 3 günlük etki süresi olan bir nevi
bantlar vardır. bunlar ilk günde hastayı fena halde uyuştururlar ve kendisi
uyuklayıp durur...ikinci günde biraz kendine gelip çorba falan içebilir...
üçüncü günde güç-bela biraz katı gıda da tıkıştırılabilir ağzına, ve bu
günün sonunda tekrardan inleyip bağırmaya başlar; çünkü süre doluyor ve
acı tekrar başlıyor, döngü de tekrar başlıyor, uyuşukluk, hafif açılma,
biraz daha açılma ve yine ağrılar;; uyuşukluk, hafif açılma, biraz daha
açılma ve yine ağrılar; uyuşukluk, hafif açılma... ='(

[hüfyaa]

ben çıkıyom antiqa, gidip tezgah açıcam, içinden hayırlı işler dile bana =).

[antiqa]

benim eski bir iş arkadaşım vardı. sevdiği kız nişanlıyken ölmüştü. sonra çocuk devamlı mezarına gidiyordu. 3-4 sene devamlı gitti. kimseyle çıkmadı. ama sonra ne oldu bilmem. ben o işten ayrıldım. bir daha da görüşemedim. o da bana biraz şey geldiydi böyle. nasıl desem bilmedim. işte. kadınlar daha fazla takıyorlar bu işi besbelli. ama erkeklerin arasından da çıkmıyor değil böyleleri. : )

[pac]

lan benimde şimdi senin yaşlarında bi çocuğum olurdu olmadı

[hüfyaa]

amanın. ölüyom yorgunluktan, ölüyom, ölüyom, dökülüyorum.

bir insan bu kadar mı sever bir yorgunluğu.

[hüfyaa]

bütün yorulma ihtimallerine ahtapot gibi sarılıyorum, ne kadar yorulursam
o kadar az düşünüyorum, az kaygılanıyorum; üzücü şeyler gelse de aklıma,
kısa bir süre içinde dağılıveriyolar, o derece yorgunum, aman ne güzel,
ne güzel...

[hüfyaa]

sırtım ağrıyor, gözlerim de yorgun, kafayı vurdum mu beş takkada dalarım,
e vurayım da dalayım bari...fosur...fosurfosurfosur...

[hüfyaa]

suya düştü gülümüz yar, ötmüyor bülbülümüz / bir kuru sevda
yüzünden, boşa geçti ömrümüz , tey tey tey teyyyy!

çalışmalarıma yarım saat ara vermeye karar verdim sayın izleyiciler,
arz ederim. kendimi zorlamaktan çatlıycam artık. =)

sıcaktan pek yiyemiyorum da, bu durumda nerden geliyo bu değirmenin suyu;
vallahi bilemiycem.

[hüfyaa]

şimdik şöyle ki, tezgaha genç bi kızla bi erkek geldi, muhabbet şu :
şu bilekliği alayım mı aşkım?...alma aşkım...bunu mu alayım aşkım?...
onu da alma aşkım...yüzük alayım mı aşkım...? alma aşkım, ben sana
yüzük aldım aşkım...valla mı aşkım?...he valla aşkım...hangisini
alayım aşkım...? sen şu bilekliği al aşkım...peki, o bilekliği
alayım aşkım. şunu mu aşkım?...yok, şunu aşkım...peki aşkım...

pöff...

[hüfyaa]

tabii insan müşteriye şey de diyemiyor. ama içinden geçirmesi konusunda
bi engel yok:

bak aşkım. bana bi fenalık hali basmaya başladı aşkım. şurda 5 dakka
içinde, 46 yıl boyunca duyduğumdan daha çok 'aşkım' lafı duydum aşkım.
kusmak üzereyim aşkım. o bilekliği almadan bu tezgahtan uzasan ne güzel
olur aşkım. kalan ömrüm boyunca kimse bana 'aşkım' demese dert etmiycek
hale geldim sayende aşkım. allaaşkına bi çekil git aşkım. n'olur aşkım,
lütfen benden ırak ol aşkım. ölümü gör diyorum bak aşkım.