bu konuya 2049 yanıt verildi

[Taurus]

Sanki görsen yazmıycaktın..

Aslında oldukça yumuşatarak yazmışsın..O kasdettiğini namus adı altında yıllarca toplumun önüne sunarken, ağzından salyalar akarak genç kızların ardından bakan otoriteler, kızına namus dersi verirken kahvehane önünden geçen dişi sineğe bin fantezi kuran babalar, aslında doğruyu öğrenmiş, ama dile getirmektense kendi yalanı içinde yaşamayı tercih edip evladına saran analar varken..Kız en değerlisini başının üstünde taşıdığını unutup, aklından 4 karış aşağıda arar elbette..Siz bunu bu kadar ulaşılmaz ve değerli olarak tebliğ ettikçe, o erkek ve kız evlatlarınız bu değerlinin peşine düşecektir..Namusu apış arasında arayan bir zihniyet oldukça da namussuzluk galip gelecektir..

Bu yazdıklarımdan sakın yanlış sonuç çıkartılmasın! Seks asla ucuz ve basit olmamalı, benim savunduğum; cinsiyetin, yemek içmek kadar doğal bir kavram olduğu, ama herkesle yaşanmayacak kadar da özel olduğu çocuklarımıza doğru yollardan öğretilmeli..Sağlıklı bir nesil için, sağlıklı düşünen ve düşündüğünü sağlıklı yollarla ardından gelen nesile ileten ebeveynler gerekli..Olacak mıdır..? Evet, kim ne derse desin olacaktır..

Bu mesaj Taurus tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 19.09.2011 - 23:49

[hüfyaa]

Aslında oldukça yumuşatarak yazmışsın..

biliyorum. aslında bu konularda kafamda gayet sert fikirler var da, toplum bunlara
hazır değil .

dikkat et bak, giderek daha da artan bir şekilde, herşey görüntüler üstüne; ve
şekilden çok içeriği, maneviyatı falan ön planda tuttuğu havasında olan insanların
iktidarı sırasında bu böyle. maneviyat da şekil üstüne, o nasıl şeyse artık.

çünkü giderek; hayat böylesini götürüyor, dünya böylesini götürüyor galiba.zaten
de bana daha çok ters gelen, bunun böyle olduğu gün gibi açık olmasına rağmen
maneviyat ayakları atılması, midem bulanıyor.

zamana, çağa, kapitalizme ayak uydurmak için maneviyatı da eğip büküyor,
yeni bi şekillere sokuyorsun işte; kabul et gitsin, ama yok; kabul edersen
kullanamazsın da, kullanabilmen için yine de biraz yumuşak göstertmen
lazım, peeh!

bayramların o eski bayramlar olmaması gibi =); maneviyatlar da o eski
maneviyatlar değil - ve olamaz da. olabilirmiş gibi artistlik yapılmasından
tiksiniyorum, hiç dindar olmamakla beraber kafasında; kandırılması mümkün
olmayan bir tanrı fikrinin / inancının olduğu bir olarak, tanrıyı kandırabilirmiş
gibi davrananları komik ve salakça kurnaz; buluyorum. salakça kurnaz; çünkü ne
halt ettikleri fena halde görünüyor.

Bu mesaj hüfyaa tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 20.09.2011 - 09:33

[hüfyaa]

şu 'hoşgörü mü? / tahammül mü?' konusunda bir yazı okumuştum, bence yerine
göre, her ikisi de, bazen hoşgörü, bazen tahammül; birisi diyordu ki 'mahallemizde
içki içen, fazlaca serbest davranan - bu fazlaca serbestliğin sınırlarını kendisi
belirlemiş tabii ki, benim eve bir gece geç saatte gelmem adama fazlaca serbestlik
gibi gelecek belki de - insanlar, travestiler falan yaşıyorsa; şimdik biz bu insanlara
hoşgörü mü göstericez?' buna benzer bişey...

adamın böyle düşünmesi bana batmıyor aslında, olabilir. bana batan şu; saydığı
şeyler arasında pek davranış yok, daha çok, görüntü var. hanım hanımcık bir
görüntü sergileyerek de yaşayabilirsin hanım hanımcık olmayan bir hayatı mesela,
de mi; hee =). işçisinin sigortasını ödemeyene hoşgörü mü göstericez demiyor,
ihaleye üçkağıt karıştırana hoşgörü mü göstericez demiyor, haksız kazanç
sağlayana, kul hakkı yiyene hoşgörü mü göstericez demiyor, halbukisi o kadar
da manevi bir insan kendisi . daha çok görüntüyle ilgili şeyler sıralıyor, başkalarına
hiç de zararı olmayabilecek özel hayatlarla falan.

bu da bende, artık böyle şeylerin ayıp-günah sayılmadığı, göze batmadığı duygusunu
pekiştiriyor ve işte buna sinir oluyorum, ayıp halbukisi, günah, yanlış vs...

[hüfyaa]

dün öğrendiğim pazarcı esprisi şu ki; müşteri 'en son ne yaparsın?' diyor, pazarcı
da 'paket' diyor.

[Lamos]

Acilen bu espriyi kullanmam lazım

[hüfyaa]

ne zaman hortlaktan korkmam desem insanlar inanmıyor. ama hakikatten de
hortlaktan, şeytandan falan korkmam arkadaş, yapım müsait değil. alın şu
meşhur şeytan filmi, hani küçük kızın içine şeytan kaçıyor da onunla mücadele
ediyorlar. bana kalırsa bunlar hep batı tandanslı korkular. zira doğuda kimseyi
şeytanla korkutamazsınız. bana kalırsa doğuda inansın inanmasın, kim olursa
olsun şeytanı karşısında gördü mü beline beline verir sopayı. en azından dener.
zira şeytanı karşında görmüşsün, bundan âlâ kanıt mı olur, daha önce inanmıyor
olsan bile eriverirsin hidayete alimallah. o saatten sonra da hiç kimsenin ay ölürüm
ay bana bir şey olur diye bir kaygısı olacağını sanmıyorum. şeytan lan bu, şerefsizim
karşıma çıksın, teke tekte üç şeytanı üst üste koyar döverim. en azından denerim,
sonrasında büyük ödül var abi. ezcümle hayatta korkmam metafiziksel canlıdan.
ha, üç adam sopayla üzerime yürüsün, topuklarım kıçıma vura vura kaçarım ama.


'uykusuz' mizah dergisi - barış uygur.

[hüfyaa]

dönemin meclis başkanı küksal toptan, ' istanbul'un en çok şikayet konusu olan
trafik sorununu çözmek için bir anda sihirli bir el otomobilleri trafikten alıkoysa,
istanbul istanbul olmaz. o nedenle trafik yoğunluğu, bu karmaşa bile bu kente
renk katıyor' açıklamasıyla tarihte trafik sorununu öven ilk devlet adamı olalı;
3 yıl olmuş.


uykusuz'dan...sayı : 2011 / 38

[hüfyaa]

nurseli idiz, 'kahpe bizans' filminin çekimlerinde suya girme sahnesini 'iç çamaşırım
marka, ıslatmam' gerekçesiyle reddedeli 12 yıl olmuş.



uykusuz; sayı : 2011 / 38

[hüfyaa]

ferda anıl yarkın, 'zorlama güzelim' şarkısının klibinde mankenleri nostalji uğruna
çok eski bir otobüsün içine doldurunca, mankenler egzos gazından zehirlenip
hastaneye kaldırılalı da 16 yıl olmuş.



uykusuz; sayı: 2011 /38

[hüfyaa]

ve benim kalkıp, biraz bisküvi yeyip 2 neskafe içmek dışında hiç bir aksiyonda
bulunmadan bööle dalga geçmeye başlamamın üstünden de 1,5-2 saat falan
geçmiş; bir de iyi, bir de rahat geldi ki.

[hüfyaa]

güzel uyumuşum, tembelim, rahatım, adsense'ye bile büyük bir olgunlukla
bakıyorum.


adsense'ye bile büyük bir olgunlukla bakıyorum.

adsense'ye bile büyük bir olgunlukla bakıyorum, evek.

bakamıyorum yaa, olgunluk da bi yere kadar.

[hüfyaa]

dün arkadaşın tezgaha uğradığı iyi oldu, yanında tezgah açtığım bayanın muhtelif
turşumsu, kahvaltılık çerezimsi bişeyler konusundaki tariflerini ilgiyle dinleyen
bir tanıdığım olduğu izlenimi doğdu, ben de arada bir öyle ortaya kafa salladım;
o poşet poşet iri kırmızı biberlerin içini çıkarıp sonra da bisürü işlem yapmak
için içim gidiyormuşcasına...

[hüfyaa]

Acilen bu espriyi kullanmam lazım

yanında durduğum bayan gelen gidenle muhabbet ederken ben kamburumu
çıkarmış, bi yandan bileklik neyin yapıyor, bi yandan da böyle şeylere kulak
veriyorum, bazen öyle gündem içi, öyle eğlenceli şeyler duyuyorum ki
bayılırsın, hepsini aklımda tutamıyom bile. =)

[hüfyaa]

güneş ağır ağır batarken masmavi suların içine içine doğru, yakamozlar hazır
bekliyordu birden, bir sürpriz gibi belirmek için ve ben ne kadar aç olduğumu
düşünüyordum ; bi iskender porsiyon olsa nasıl kıtlıktan çıkmış gibi
yiyebileceğimi, az daha acıksam yakamozları bile hatta; yiyebileceğimi...


bugün şiir yazmaya çalışmasam daha iyi belki de.

[hüfyaa]

bir daha deniyoruz; 'boyut' hırsızlık alarm sistemleri - tepedeki reklamlardan
alıntıdır -, pişman eder evinize habersizce girmeyi düşünenleri - analarında
doğduklarına; püü, hiç utanmıyorlar da yaptıklarına...

bu da mı olmadı ney...

[Lamos]

Sabah sabah ne içtin sen ya.

[hüfyaa]

2 neskafe, sulu. ...sana da sek yapıveriim mi bi tane, erkek bünyesinin sert
içkilere daha dayanıklı olması lazım.

yaa, gözlerim çok yorgundu, çok güzel uyudum, geçmiş; akşam kızım gelecek, keyifli
hissediyom kendimi. =)

Bu mesaj hüfyaa tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 20.09.2011 - 10:46

[hüfyaa]

veya da gel şöyle bi ortamda içelim unutalım lamos, herkesin unuttuğu
kendine olmak üzere. gerçi uzun hava kısmı beni biraz bozuyo ama
idare ederim. =)

http://www.youtube.com/watch?v=3de8eB-BOxg

Bu mesaj hüfyaa tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 20.09.2011 - 11:09

[Lamos]

[hüfyaa]

sebastian, uykumu getir; 6-7 saat kadar görüşücem kendisiyle.