Yalnız(ca) Sİtem
çığlığım boğazımı kesti, kana(ya)madım
-de halindeyim acıların
I.
her şeye susuyorum artık
susuzluğum dilimin ucu, kemiksiz
ölümlerden ölüm beğendim, üzerime olmadı
zor günler için sakladığım bir intihar vardı cebimde
çıkarttım baktım, kurtlanmış
sebebi var elbet bu gözyaşlarının
anlamaya çalışmayın, anlayın
bir ressamın tuvalinden düştüm
hiçbir renk kurtaramadı beni
beyazlar giymiş bir duygunun içinde,
ismim sırdır artık
- bir kaç ince sızım var, görüşlerinize hazırdır üstadım
ne istediğini bilen sevdalarım olmadı hiç
büyük kavuşmalarımda
hep küçük özlemleri sevdim
küçük sarılmaları
küçük bekleyişleri
büyüklerini sevecek kadar zaman verilmedi
arzularıma haber saldım, gelmediler
nerede unuttum ateşli bedenimin alfabesini..?
hangi ketum dil yaladı geçti haykırışlarımı..?
size bir sır vereceğim,
galiba (d)üşüyorum
II.
vurgun zamanlarındayım İzmir’in
yalnızlık ırzıma geçse doğuracağım!
Doğuracağım özlemin canına kıyanların eşgalini
hadi toprak ana! Seviş ruhumla
ve temizle diline biber sürülmüş dudakları
görmüyor musun..? Bana bir şeyler oluyor
bedenimden bir deniz geçiyor,
dalgaları göğsüme vurup geri çekiliyor
hangi mevsimin rahminden çıkartacağım başını yüreğimin..?
bu dalgalar öksüzlüğümü çok fena acıtıyor
-sol anahtarınızı rica edeceğim, şarkılarım içimde nefessiz kaldı
zehirli bir ihanet aktı yanaklardan
atılan bir imzayla onaylandı unutulduğum
gelinlik bir kız gibiydi düşlerim oysa, kaçırıldı
kimlerin yatağında nergis kokusuysa, orada kalsın
çocuk kalan yanım!. Sen sakın üzülme
seni yeniden güldürebilmek için arınacağım bu lekeli acılardan
babamı affettiğim gün, sevdalarımı da affedeceğim
soyacağım yüreğimi yeniden ulu orta.Utanmadan,
sevişeceğim yeniden kana kana, kan(a)madan
sen de biliyorsun ki;
saçlarına kır düşmüş mavi bir geceydi sevdam
kayan bir yıldız da dilek olsaydık da,
bizi tutsaydı...
Pelin Onay
Bu mesaj GiZ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 18.08.2008 - 19:33