bu konuya 36 yanıt verildi

[gul_sah]

Gül, Erbakan'ın cezasını affetti


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın sağlık durumunun mahkûmiyetinin devam etmesine izin vermediği gerekçesiyle kalan hapis cezasını kaldırdı.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Hastanelerce sürekli hastalıkları belirlenen ve bunlara ilişkin raporları Adlî Tıp Kurumu 3 üncü Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından değerlendirilerek muayenesi yapılan Necmettin Erbakan’ın sağlık durumunun mahkûmiyetinin devam etmesine izin vermediği yolunda anılan Kurulca Rapor düzenlenmesi ve dosyanın Adalet Bakanlığınca 15 Ağustos 2008 tarihinde Cumhurbaşkanlığına intikal ettirilmesi üzerine Sayın Cumhurbaşkanımız, Adli Tıp Raporunda ifade edilen durumun Anayasanın 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ( B ) bendinde sözü edilen ‘sürekli hastalık’ kapsamında olduğunu dikkate alarak, ilgilinin kalan hapis cezasını, söz konusu madde uyarınca kaldırmışlardır" denildi.

ALINTI

Hiç şaşırmadım,

[WaLe]

Sağlık veya ahde vefa dielim ama şık olmamış..

[AtamÇepni]

Yalan Dünya işte; birileri önemli mevkilerde yönetici olur, birileride onların yükselişinde basamak olur. Hoca efendi için güzel bir karar. Allah c.c. sağlik afiyet versin bundan sonraki yaşamında.
(Şu siyasetçiler ne çektilerse hep yakınlarinda ki sineklerden çektiler...)

[Can Ka No Rey]

Recep Tayyip Erdoğan'ı siyaset sahnesinde görünce, Erbakan'a kızdığıma, onu eleştirdiğime pişman olmuştum. Sayın Erbakan'ın en azından bir duruşu vardı.

[Edys]

Allah Affetsin

[...:öslem:...]

ergenekon operasyonu adı altında saglık durumu ıyı olmayan kısılerı pek ala yaka paca sorguya goturup bır ınsanın kalıtesız olumune sebep oldular adaletten bahsetmeyın yaa...adamı olan gotursun ıyı valla...

[Denio]

Adli Tıp Kurumu değerlendiriyor muayeneyi yapıyor durum Cumhurbaşkanlığına iletiliyor ve Anayasanın 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ( B ) bendine uygun görülerek ceza kaldırılıyor... 104/b Cumhurbaşkanı'nın görevlerinden Yürütme ile ilgili olan kısım....yani herşey yasaya uygun, burada Adli Tıp Kurumu'ndan mı başlamak istersiniz suçlamaya sonra ara sıcaklardan Abdullah Gül'ü mü istersiniz beni ilgilendirmez...(bu ikilinin hukukları eski olduğundan olaya kimse de objektif bakmaz aslında)...her şeyden önce bu anayasayı yazan,yazdıran o ihtilalci cunta zihniyetine sövmek istiyorum burdan...sövdüm bile...du bi daa sövem...oooh içimin yağları eridi...botox

[Edys]

ergenekon operasyonu adı altında saglık durumu ıyı olmayan kısılerı pek ala yaka paca sorguya goturup bır ınsanın kalıtesız olumune sebep oldular adaletten bahsetmeyın yaa...adamı olan gotursun ıyı valla...

+1 ..

[Edys]

Recep Tayyip Erdoğan'ı siyaset sahnesinde görünce, Erbakan'a kızdığıma, onu eleştirdiğime pişman olmuştum. Sayın Erbakan'ın en azından bir duruşu vardı.

adam yanar döner değildi neyse oydu ( kanlı mı olacak kansız mı ) sana katılıyorum, kimisi de konuşur konuşur ya öyle demedim der ya da yanlış anlaşıldı der

ankaranın göbeğinde hiç bir yerde içki sattırmayan bir zihniyet, gece dükkanını kapatmadığı için ve içki sattığı için ölesiye dövülen bir dükkan sahibi..

işte laikliğin gerçek savunucuları böyle olur tebrik ediyorum ..


o yüzden bana göre erbakan daha dobra bir insandır. ne dediği ne yöne baktığı bellidir.. bilmem anlatabildim mi

[Denio]

Bush'un da duruşu var ,Kaddafi'nin de,aponun da, çan kay şek'in de duruşu var ama şerefsizlik kanlarında mevcut...bunun ne farkı var....sokayım ben onu o duruşuna,dobralığına...allah bir dediğine inanmam ben bu salyalı kurbağanın...yapmayın etmeyin

[Edys]

biz de sevdiğimizi belirtmedik zaten.. bir duruşu var sonuçta iyi veya kötü .. onu demeye çalıştım..

[AtamÇepni]

Erbakan mal telaşında
Altınlarına da af istedi.

RP’nin kayıp trilyon davasında 12 milyon YTL’yi bulan parayı ödemeye mahkûm edilen Erbakan, 148 kilo altını ile mallarını hacizden kurtarmaya çalışıyor. Gül affıyla hapisten kurtulan Erbakan, Balgat’ta oturduğu eve konulan haczi kaldırmak için dava açtı.

KAYIP trilyon davasında hapse girmekten yasa değişikliğiyle, ev hapsinden de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün affıyla kurtulan, kapatılan Refah Partisi’nin son genel başkanı Necmettin Erbakan, bu kez de 148 kilo altının da bulunduğu trilyonlarca liralık mal varlığını kurtarmaya çalışıyor. Faiz ve vekalet ücretleriyle 12 milyon YTL’yi aşan alacak davasını Yargıtay’da temyiz eden Erbakan, "Kayıp trilyon" davasındaki borcu yüzünden Balgat’ta oturduğu eve konulan haczi kaldırmak için de ayrı bir dava açtı. Erbakan, "RP’nin kayıp trilyon" ile ilgili hukuk davasında partinin genel saymanı Rıza Ulucak ile birlikte 2.6 milyon YTL olarak saptanan borcu ödemeye mahkûm edilmişti. Bu rakam, faiz ve vekalet ücretleriyle birlikte 12 milyon YTL’yi buldu. Gül’ün affı, Erbakan’ın, mahkûm olduğu borcu silmiyor. Maliye Bakanlığı, bu borç yüzünden, Erbakan’ın üç evi, bir yazlığı ve maaşına da haciz koymuştu.

Maaşında haciz yok

Erbakan’ın avukatı Yaşar Gürkan, Erbakan’ın maaşındaki hacizi üç gün sonra kaldırttığını, Ankara Balgat’ta oturduğu evini icradan kurtarmak için ise dava açtıklarını söyledi. Gürkan, "Sayın Erbakan için çok zengin dediler. Ama evini icradan kurtarmak için teminatı bile bulamadı" savunması yaptı. Gürkan, dava süreciyle ilgili şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanının affının alacak davasıyla hiçbir ilgisi yok. O dava ayrı yürüyor. Maliye Bakanlığı icra takibi başlattı. Altınları var deniyordu, bankada sadece 60 bin YTL’si çıktı. Kararı Yargıtay’da temyiz ettik. Yeni adli yılda görülecek. 11 yıldır süren bu dava cumhuriyet tarihinde ilk ve tek.

Káğıt üzerinde yaptılar

Sayın Erbakan’ın gayrimenkulleri üzerine, tapu kayıtlarına önce tedbir konuldu. Haciz işlemi yapıldı. Ama eşya haczi yok. 1998’de dava açılırken, ihtiyati tedbir konulmuştu. Maliye bu işlemleri kağıt üzerinden yürüttü."

1995’teki mal beyanı

Fatih’te 147 m2 daire, Fatih’te 65 m2 daire

Ankara’da 135 m2 daire, Ankara’da 160 m2 daire

Ankara Üniversitesi Sitesi’nde bir hisse

İzmit’te 135 m2 arsa, İzmit’te 2140 m2 arsa

Ankara Çayyolu’nda 651 m2 tarla

Ankara’da 750 m2 tarla

Altınoluk’ta 1180 m2 arsa

Altınoluk’ta 4180 m2 arsa

Altınoluk’ta 8440 m2 arsa

Altınoluk Köyü’nde 215 m2 yazlık ev

Altınoluk Köyü’nde 250 m2 yazlık ev

Altınoluk’ta 60 m2 bina

Ankara Balgat’ta 906 m2 yazlık ev

Balgat’ta 828 m2 arsa

148 kilo külçe altın, 421.000 Amerikan Doları, 532.000 İsviçre Frangı, 611.000 Alman Markı

Kendisine ait 200 E Mercedes otomobil

Eşine ait 300 S Mercedes otomobil

Kızına ait Opel Vectra otomobil.

Sinop’ta verasetle intikal ettiği bildirilen arsalar.

Af meleği hep yanındaydı

12 Mart’ın hemen ardından, ilk partisi Milli Nizam, Anayasa Mahkemesi’nce kapatılınca İsviçre’de soluğu alan Erbakan, ummadığı bir destek eliyle yeniden hayata döndü. Hayat öpücüğü, Süleyman Demirel’in gücünü kırmaya çalışan 12 Martçı’lardan geldi. Erbakan, bir süre sonra ikinci partisi Milli Selamet’in başına geçti.

MSP de Siyasi Partiler Yasası’na aykırı eylemleri nedeniyle kapatılmanın eşiğine gelince, koalisyon ortaklığı yaptığı Bülent Ecevit’in yardım eli uzandı. SPY’de yapılan değişiklikle partisi kapanmaktan kurtuldu.

12 Eylül’den sonra 3. partisi Refah’ın başına geçti. RP, Anayasa Mahkemesi’nce kapatıldı. Erbakan’a kaybolan Hazine yardımı parasıyla ilgili "kayıp trilyon davası" açıldı.

Bu davadan aldığı 2 yıl 4 aylık mahkûmiyet kararı 2 Aralık 2003’de kesinleşti. Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın girişimiyle hapis cezası ev hapsine dönüştürüldü. Ev hapsini Altınoluk’taki yazlığında çektiği sırada da, Cumhurbaşkanı Gül tarafından bu cezası da affedildi.

Vatan

Dediğim gibi;

Allah c.c. sağlik afiyet versin bundan sonraki yaşamında.

Biz halk olarak bu kadar salak olduktan sonra, sürüyü güden çok olur.

Hoca hoca kefenin cebi yok, unuttun mu ??

[lasrocas]

Cezaevlerinde 40’dan fazla mahkûm, sağlık nedenleriyle Cumhurbaşkanı Gül’ün af yetkisini kullanmasını beklerken.erbakancık rahat etsin dimi ??

eşit adalet bilmem neden bahsetmesinler....

ergenekon soruşturmasında suçsuz olduğu öğrenilen adamcağızın günahı neydi.

[gul_sah]

okadar insanın hakkını yemiş affedilmiş şimdide altınlarının affını isityor yok artık yaa.
cezaevlerinde yada soruşturmalar yüzünden ölenlerinde demekki trilyon götürmeleri lazımmış.
affedilecek büyük suçlar işlememişler demekki

[ali_ykr]

Yukarıda mesajları olan ulusalcı-kızıl elmacı arkadaşların duruş diye bahsettiği konu, Erbakan'ın son dönemlerinde bunlarla aynı kulvarda olmasından başka bir şey değildir. O da aynı "BOP" masalları ile bu arkadaşlarla aynı safta yeraldığı için bir duruş!tan bahsediyorlar ama açık açık da söyleyemiyorlar.

Erbakan, islami kesimin Süleyman Demirel'idir. nasıl ki Demirel yıllarca sağ kesimin kanını emdi, en son 28 şubatla birlikte gerçek yüzü ortaya çıktı ve insanların gözünde 5 para etmez hale geldi, aynı şekilde Erbakan da yıllarca dindar insanları siyaseten kendine mahkum etti ama son kızıl elma koalisyonlarıyla birlikte onun da bir itibarı kalmadı, çok önceden hakettiğini buldu.

Necip Fazıl, konya'da Erbakan'ı halka ilk takdim eden ve onun için oy isteyen kişidir çünkü Erbakan hakkında ona çok güzel şeyler söylenmiş. Ama o mitingde Necip Fazıl, kendisinden hemen sonra konuşan Erbakan'ı ve tavırlarını görünce "eyvah ben ne yaptım" diye kendine soruyor. Sonrasında Necip Fazıl kitaplarında onun hakkında "kibir abidesi" diye yazıyor.

Evet, Erbakan dediğiniz adam, Necip Fazıl gibi gerçek duruşu olan insanların gözünde bir hiçti ama çok şükür herkesin gözünde o konuma geldi. Ekonomik anlayışı, sanayi devrimi v.s. ile aslında kafaca çok iyi anlaşabileceği ulusalcılara yakınlaşması da bu ülkenin hayrına olmuştur.

[ali_ykr]

Şu ölümler konusuna gelelim. Emekli DGM Başsavcısı Mete Göktürk, Ergenekon iddianamesiyle ilgili tartışmalara ilişkin NTV'de bir çok açıklama yapmıştı; üstteki "ergenekon soruşturmasında suçsuz olduğu öğrenilen adamcağız" ile ilgili olarakda şunları söylemişti:

Kuddusi Okkır’ın ölümü incelenmesi gereken bir olay. Eğer ihmalden ölüm söz konuysa soruşturma yapılıp, dava açılıp cezalandırılır. Ama bu bir doğal ölümse, raporlarda 20 küsür kere doktara götürüldüğünü, hatta üniversite hastanesinde tedavi gördüğüne dair kanıtlar var. O konuda çok fazla şey söylemek istemiyorum ama gerçekten çok hüzün verici, üzücü bir şey. Cezaevlerinde akciğer kanserinde ölen ne ilk, ne de son insan olacaktır. Ben Eyüp Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptığım süre boyunca Bayrampaşa Cezaevi’nde en az 20 tane akciğer kanserinden ölüm olayına gittim. Hastaları mahkeme serbest bırakabilir. Hakimlerin duyarlılığına bağılıdır. Gayet tabii bunun için de doktor raporu gerekiyor. Böyle bir ihmal var mıdır onu bilmiyorum. Bu üzüntü ve hüzün verici bir olay, keşke ölmeseydi. Olayın özüne ilişkin olmayan pek çok şey öne çıkarılmıştır. Yargılamayı, soruşturmayı etkilemek için pek çok suç işlenmiştir.

Altı çizilmesi gereken yer, bu üzücü olayı öne çıkarıp soruşturmayı etkileme, sulandırma çalışmalarıdır ve bu kanunen de suçtur.

Ayrıca "ölenler" üzerinden demogoji yaparken, o insanlar ile aynı şartlarda olan binlerce mahkum ve ailesinin çektiği sıkıntıları v.s. kendi çıkarınıza kulanırken biraz utanın. Eğer gerçekten o insanları umursuyorsanız Erbakan'ı v.s. bir kenara bırakır, "Türkiye'de hapishanelerin durumu" gibi bir konu açar, dikkati oraya çekersiniz. Ama demagogların asıl amacı üzüm yemek değil, bacıyı döğmek.

[lasrocas]

o adamcağız gündemde olduğu için örnek gösterilmiştir..

bir şahsı suçlayabilirsiniz,soruşturabilirsiniz,hastalığını farketmiş hastaneye yatırmış olabilirsiniz, fakat ölen bir insanın sırf ergenokoncu yaftası vurup biz suçsuz diyemezsiniz.

bir insanın düşünün ki niye cezaevinde yattığını bile bilmeden ceza yatıyor..hastalınıyor ve bir etiketi var ERGENEKONCUYDU bu deniyor.ve cenazesini belediyeden insanlar ve gazeteciler kaldırıyor neden çevresinin korkusu nedeniyle...

bunun bedelini hesabını kim verebilir...evet hapislerde ölen ilk ve son insan değil. fakat onlara lolo,eski hocalarına kıyak geçiyorlarsa ve torpil geçilen bu adam altınlarının derdindeyse,diğer tarafta bir örgütün kasası gösterilip aslında beş parası olmayan bir insanı ölümüne gözyumuluyorsa. orda bir durulmalı...

ayrıca erbakan hoca vaktiyle konyaya deniz getircem diye cahil insanlardan oy toplamış bir insandır...olmayacak bir şeyi halka yutturma konusunda onun ve müritlerinin üstüne yoktur...

Bu mesaj lasrocas tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 21.08.2008 - 12:32

[AtamÇepni]

Şu ölümler konusuna gelelim. Emekli DGM Başsavcısı Mete Göktürk, Ergenekon iddianamesiyle ilgili tartışmalara ilişkin NTV'de bir çok açıklama yapmıştı; üstteki "ergenekon soruşturmasında suçsuz olduğu öğrenilen adamcağız" ile ilgili olarakda şunları söylemişti:



Altı çizilmesi gereken yer, bu üzücü olayı öne çıkarıp soruşturmayı etkileme, sulandırma çalışmalarıdır ve bu kanunen de suçtur.

Ayrıca "ölenler" üzerinden demogoji yaparken, o insanlar ile aynı şartlarda olan binlerce mahkum ve ailesinin çektiği sıkıntıları v.s. kendi çıkarınıza kulanırken biraz utanın. Eğer gerçekten o insanları umursuyorsanız Erbakan'ı v.s. bir kenara bırakır, "Türkiye'de hapishanelerin durumu" gibi bir konu açar, dikkati oraya çekersiniz. Ama demagogların asıl amacı üzüm yemek değil, bacıyı döğmek.

Adamcağız yargılanmadan ölmüş , hala neden bahsediyorsunuz ? Şehit cenazelerinde de yuhalanınca aynı demogojiyi yapanlar yine bu kişilerdi. Şu ülkede asker ölsün, polis ölsün, vatandaş ölsün göstermelik gözyaşı dökenler, kendi kafalarından birine birşey oldumu utanmasalar ulusal yas ilan edecekler.

Erbakanıda alın, onun öğrencilerinide buyrun GÜL gibi yaşayın.

Not: İşlerine gelmeyince o yasak bu yasak şu yasak tüüüüüüüüü yasak. Ancak herşeyi poşete koyduğunuzda rahatlayacaksınız. Kırmızı Elmaymış. Yeşil Elmalardan olmaktansa al al kırmızı elma oluruz. Şanlı bayrağımızın rengi.

[ali_ykr]

şimdi de geldik ikinci şehir efsanesine, "Suçlarını bilmeden"... ama bunların yeri burası değil. Ergenekonla ilgili daha uzun bir tartışma yapmalıyız. Ben başlık açıcam

[lasrocas]

konu ergenekon değil fakat..örneklerle olaya farklı yaklaşılmıştır..

bu adamın suçsuz yere yargılandığını yedi cihan duydu yahu...aç tabi..