bu konuya 123 yanıt verildi

[fasulye]

Siz deveyi suçlamak yerine deveden beslenen parazit böceklere saldırmaya devam edin derim.

[kılıç]

Deveyi kesecek gücün varsa kes,yok kesemiyeceksen hiç olmassa parazitleri ez...

[AtamÇepni]

Gönderdikleri biyolojik bombaların üzerine ramazan hediyesi yazan amerika ve türevlerinden siz yardım "dilenmeye" devam edin o zaman. Belki sizi yanlarına alırlar ne dersiniz.

Ya sen Dünyadan ve siteden bir habersin. ) Şu sitede ABD düşmanı varsa en önde gideni ben oluyorum.
Birşeyler üfürüyorsanda , doğru tarafa üfür. Konuyu ne hale getirdin.

Konu: DENİZ FENERİ ÇALMIŞ MI? ÇALDIKLARINI KİMLERE VERMİŞ?

[lasrocas]

bak ortada yapılan bir haksızlık var deniz feneri almanya şubesi insanları kandırdımı kandırdı,yani bunu alman mahkemeleri kabul etmişken sen neyin itirazını yapıyorsun anlamıyorum...??


uçkur,banyo muhabeti,karı kız muhabeti yapmadan açıkca buna karşıyım de anlayalım..çünkü seni anlamakta zorlanıyorum ne taraftasın rengini göster...nesin neyin derdindesin..

[AtamÇepni]

Almanya`daki Deniz Feneri yolsuzluğu ve bu yolsuzluğun ucunun Kanal 7 `ye kadar uzanması ile birlikte Haber7, yolsuzlukları Türkiye`de dile getiren Deniz Baykal hakkında haberler yayınlamaya başladı.




Haber7 bugün yer alan haberde, Deniz Baykal`ın bugün suçlamakta olduğu Deniz Feneri yöneticileri ile 2003 yılında görüştüğü belirtilmekte.
Yani "Deniz Baykal`da onlarla görüştü, o zaman o da suçlu" gibi bir mantıkla haber hazırlamış. Kendi silahıyla vurmaya çalışmışlar, aslında ters köşeye yatmışlar! Bu haber ile tek bir şeyi kanıtlamış olurlar : Deniz Baykal `ın bile bu istismarcılara kandığını !



Baksanıza, haberde bile Deniz Baykal`ın Deniz Feneri yöneticileri ile `4 milyon insana yardım` başlığı altında bir görüşme yaptığı yazılmış. Deniz Baykal, bu derneğe ve bu adamlara 2003 yılında güveniyormuş yani..

Yıl 2008, yolsuzluklar ortada !

Deniz Baykal `da durumun farkında ve ona göre hareket ediyor. Peki ya yandaş medya ?.. Haber7 neyi bekliyordu, onu da çözmek zor. Deniz Baykal`ın 2003 yılında ortada hiçbir yolsuzluk iddiası yokken bunu tahmin edip Deniz Feneri yöneticileri ile polemiğe girmesini mi bekliyordu? Mantıksızlığın bu kadarına pes !

Dediğimiz gibi, Haber7`de Erdoğan gibi panikte !


İŞTE O HABER


Suçladığı dernek yöneticileriyle

Almanya`daki Deniz Feneri davası yüzünden Kanal 7 ve Deniz Feneri`ni karalayan CHP lideri Baykal 2003`de Deniz Feneri heyeti ile görüştüğü ortaya çıktı.



Almanya`daki Deniz Feneri davasıyla ilgili CHP lideri Deniz Baykal`ın hedefi haline gelen Deniz Feneri Derneği ile ilgili şok gelişme.

CHP lideri Deniz Baykal her ortamda kötülümeye çalıştığı Deniz Feneri Derneği yöneticileri ile görüştüğü ortaya çıktı.

Deniz Feneri Derneği Yusuf Atalay başkanlığındaki dönemin yöneticileri 3 yıl önce Ankara`da önce Bakan Beşir Atalay ile daha sonra da CHP lideri Deniz Baykal ile bir araya geldiler.

3 yıl önce derneğin 5. kuruluş yıldönümü münasebetiyle gerçekleşen ziyarette dernek yoksulluğa karşı acil eylem planını hükümet üyeleri ve CHP yönetimine sundular. Sunulan Acil Eylem Planı`nında zor durumda olan 4 milyon insana nasıl yardım yapılacağına ilişkin ayrıntılar bulunuyordu.

[AtamÇepni]

Deniz Feneri Derneği Başkanı Engin Yılmaz bugün bir basın açıklaması yaparak derneklerinin Almanya’daki Deniz Feneri ile bağlantısının olmadığını ileri sürdü. Ancak Frankfurt Savcılığı basın sözcüsü Mölle-Scheu’un buna ilişkin GAZETEPORT’a söyledikleri Deniz Feneri Başkanı’nın iddia ettiğinden çok farklı.

Frankfurt Savcılığı’na göre Türkiye’deki Deniz Feneri’nin Almanya’daki Deniz Feneri ile bağlantısı hakkında çok güçlü emareler var. Türkiye bağlantıları hakkında dava açılmamış olmasının sebebi ise eldeki delillerin henüz yeterli olmaması. Ancak, Frankfurt Savcılığı mahkeme sürecinde yeni delillerin toplanabileceğini düşünüyor.


Mölle –Scheu’un bu konuda GAZETEPORT’a aktardıkları şöyle:
"Frankfurt Savcılığı davanın açılış sürecinde Almanya’daki Deniz Feneri Derneği’nin Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği ve Kanal 7 bağlantıları hakkında çalıştı. Aradaki bağlantı konusunda güçlü emareler vardı ancak deliller henüz yeterli değildi. Mahkeme sürecinde de yeni deliller ortaya çıkabileceği hesaplanarak, öncelik Almanya’daki derneğin yargılanmasına verildi. Mahkeme sürecinde oluşacak yeni delillere ve tabloya göre şekil alacak bu konu. Henüz izlenecek yol kesin olmamakla birlikte, Türkiye bağlantıları hakkındaki durum daha da netleşince, Almanya Türkiye bağlantıları konusundaki yargılamayı Türkiye’den talep edebilir."

Mölle-Scheu, “Bu talep ne şekilde olur?” sorumuzu ise, şöyle yanıtladı:
"Almanya Adalet Bakanlığı, Türkiye Adalet Bakanlığı’na soruşturma ve infaz sürecini devralma ricası yazısı yollar"

"Almanya bu yazıyı yazmadan Türkiye kendisi harekete geçemez mi?” şeklindeki sorumuza ise, şu cevabı verdi Mölle-Scheu:
"Tabii ki, Türkiye kendiliğinden harekete geçebilir. Almanya’dan bir yazı beklemek zorunda değil. Almanya, mesela, Alman vatandaşları hakkında suç şüphesi olduğunda kendiliğinden harekete geçiyor. Nitekim Türkiye’de yargılanan genç Alman Marko vakasında da böyle olmuş ve Almanya kendiliğinden harekete geçmişti. (İngiliz bir kıza tacizden tutuklanan Alman genç-SU) Almanya vatandaşları bir başka ülkede suç işlerse veya suç şüphesi hasıl olursa otomatikman harekete geçiyor ve eğer bu suç bir AB ülkesinde ise, o AB ülkesindeki yargılamanın sonucunu bekliyor. Çünkü AB’de yeni yapılan hukuk reformuna göre AB ülkeleri birbirlerinin yargılama süreçlerini bekliyor. Ama Türkiye ile böyle bir durum yok. Türkiye bu AB anlaşmasının dışında. O nedenle Türkiye’nin Almanya’nın yargılamasını beklemesi gerekmez. Almanya da AB anlaşmasına dahil olmayan ülkelerdeki yargı sonuçlarını beklemiyor ve hemen harekete geçiyor."

Sözcü Mölle-Scheu GAZETEPORT’a açıklamaları çerçevesinde ayrıca, bir başka ülkede mukim şahıslar hakkında soruşturma yürütmenin zorluklarına da değinerek, Frankfurt Savcılığı’nın Türkiye’deki Deniz Feneri ve Kanal 7 bağlantıları hakkındaki soruşturma ve delil toplama sürecinin sıkıntılarına işaret etmiş oldu.

Gazeteport

[Canan]

"Amerika ve Avrupa sermayesi akp yi istemiyor"

Demiştim forumda bir kaç hafta önce.

Muhalefet defterini düremedi akp nin, avrupa ve amerika da destek veriyor işte. el birliğiyle dürün şu defteri de sizde kurtulun dünya da kurtulsun

Benim anlamadığım şu, hani bu hükümet avrupanın kölesiydi?
madem öyleydi neden bu olayı örtbas etmedi avrupalılar?
neden?

boşuna kölelik yapmış akp dimi
ya da yapmamış..

ALLAH bilir. (laikliğe aykırı mı bu)

[fasulye]

Dün bir chp temsilcisi dedi ki "deniz feneri davası akp nin kurumsal bir şekilde olaya karıştığını göstermektedir"

Ortada hiçbir kanıt hatta "iddia" bile olmadığı halde bir derneğin davası ile akp nin defteri dürülmeye çalışılıyor. Bu çamur atma, bu pislik fırlatma eylemlerinden baymayan baykal, çok merak ediyorum %3 lük bir kitle tarafından sevildiğini biliyor mu ?

Önce askerle devirmeyi dendiler, olmadı. Anayasa ile olmadı, yargıtay ile olmadı. Hiç halkı denemediler çünkü biliyorlar ki amaçları ülke yönetmek değil. Atatürkün sırtından rant elde etmek.

Dava her zaman para davasıdır.

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Siz şimdi sallıyorsunuz fanatikçe ama bir gerçeğide görün artık nedense hep Akp üzerinde bir yolsuzluk para çarpma hakim kanıtları derseniz bakın Başbakanın oğlunun gemi alma ve askerlik olayı Bakanların oğlu kimi armatör kimi Buğday Tüccarı onuda geçtim hadi bunları yaptılar Cumhur Başkanın 16 yaşında ki oğlunu nasıl anlatacaksınız ?
Davut Dişli olayıda ayyuka mı ?
Gaziantep Büyükşehir Belediyesinde ki olayda mı ayyuka ?
Atv nasıl alındı ?Çalık Grubunun ülkede ki yaptırımı nasıl ortaya çıktı ?
Halkın ekonomik gücü ne seviyede?
Deniz Feneri Derneği olayıda mı yalan ?

Gelin bunları konuşalım çünkü ha akp gelmiş ha chp gelmiş yada başkası giden bizden halktan oluyor vicdan meselesi ve yurt dışı siyaseti yaparak günü kurtarbilirsiniz ama gelecek nesilleri asla.

Bence gelin bir yerde anlaşalım Akp eski Akp değil bu bir gerçek bunu göremiyorum derseniz ki artık konuşaak bir şey yok.


Siz devam edin.

Bu mesaj Ysf tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 11.09.2008 - 15:55

[fasulye]

Ysf işte hep kemalist darbeci halk düşmanı medyadan beslene beslene artık onların dışında söylenenlere inanmıyorsun, bak aydın doğanın radikal gazetesinden bir örnek. Senin verdiğin gaziantep olayını adamın gazetesindeki gazeteci bile yazıklar olsun diyor böyle iftiralara.


Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, amcamın oğludur. Onu kardeşim gibi severim. Onun kuzeni olmakla övünürüm. Zira Asım Güzelbey, tanıdığım en dürüst, en namuslu, ahlâklı ve şerefli insandır. Gaziantep’te otuz yılda 20 binden fazla ameliyat yapmış ve fakir hastalarından hiçbir karşılık almamıştır. Bugün Gaziantep’teki sokaktaki adama soracak olsanız, hangi görüşte olursa olsun, size onun ne kadar dürüst
bir insan olduğunu anlatacaktır.
Dr. Asım Güzelbey, hergün saat 07.00’de işbaşı yapar, gece 23.00’e kadar çalışır. Devlete yük olmamak için içtiği çayı, kahveyi bile kendi cebinden alır. Belediye Başkanlığı maaşını da özel kalem harcamaları ve yoksullara yardım maksadıyla kullanır. Fukara halkımızdan toplanan paraları harcarken nasıl ellerinin titrediğini bizzat müşahede etmişimdir.
Güzelbey, halen Türkiye’nin en fazla borcu olan 2. Belediyesi’nin başkanlığını yapmaktadır. Daha önceki başkan’dan 1,5 katrilyonluk borç devralmış ve bunun yarısını ödemeye muvaffak olmuştur. Borçları öderken, bir yandan da 4,5 yıllık icraat döneminde Gaziantep’e tarihi ve kültürel kimlik kazandırmış; bu süre içinde 4 Müze, Belediye Şehir Tiyatrosu, Planetaryum, Botanik Parkı, Sokak Çocukları Rehabilitasyon Merkezi, Arıtma Tesisi, tematik parklar, 9 adet köprülü kavşak ve birçok yatırım gerçekleştirmiştir.
Dr . Asım Güzelbey, son dönemdeki başarılı Belediye Başkanlarının başında gelen bir isimdir.
Bu yazımı, sevdiğim bir yakınımı korumak için değil, iftiraya uğramış dürüst bir halk adamının hakkını savunmak ve gerçekleri duyurmak için yazıyorum.
***
Değerli okuyucular, dürüst ve namuslu bir yönetici olarak cansiperâne çalışırken, bir sabah gazeteleri açtığınızda, ön sayfadan fotoğrafınız konularak ’rüşvetçi’ ilân edilseniz ve ’yolsuzluk’ ile suçlansanız neler hissederdiniz, hiç düşündünüz mü?...
3 ve 6 Eylül günleri Hürriyet, Milliyet, Radikal, Posta ve Vatan gazetelerinde yayınlanan rüşvet ve yolsuzluk iddiaları tamamen gerçek dışıdır. Doğan Haber Ajansı’nın Gaziantep muhabiri, kendi çapında siyaset yaparak bu yalan haberleri gazetelere göndermiş; bu haberler de haber merkezleri ve köşe yazarları tarafından Belediye Başkanı’na sorulup kontrol edilmeden aynen yayınlanmıştır.
3 Eylül tarihinde yayınlanan habere konu olan olay, aslında kavşak düzenlemesi için yapılan bir imar tadilâtıdır. Şehrin yeni imara açılan bir bölgesinde bir kavşağın yolları, yıllar önce yapılan yanlış planlama sonucu, birbirini karşılamamakta; bu yüzden ciddî trafik kazaları meydana gelmekteydi. Yolun karşısında Eyüp Göymen’in parselasyonu çok önceden yapılmış imar parselli arsası bulunmaktaydı. Halbuki muhabirin aynen yayınlanan yalan haberinde, ’İmar uygulamasının 18. maddesinde yer alan düzenleme ortaklık payı ile arsanın yüzde 40’ını alabilecek durumda olan Belediye bu yolu tercih etmeden özel uygulama yaptı’ denilmektedir.
Halbuki, düzenleme ortaklık payı yıllar önce yapılmış ve arsa sahibi yüzde 40’ını Belediye’ye vermişken, Belediye’nin aynı arsaya ikinci defa 18.madde uygulamasında bulunması mümkün değildir. Haberi ayrıntısıyla veren muhabirin, arsanın imarlı arsa olduğunu bilmemesi imkânsızdır.
Bu durumda, 18. madde imar uygulaması yapılamayacağına göre, geriye iki yol kalır: Ya trilyonun üzerinde bir bedel ödeyerek kamulaştırmak veya vatandaşla anlaşıp meseleyi imar tadilâtı ile çözmek. CHP’li Belediye Başkanı döneminde gırtlağına kadar borçlanan Belediye’nin ödeyecek parası olmadığına göre, bütün belediyelerin uyguladığı imar tadilatı işi yapılmıştır. Arsa sahibi, 11.329 m2’lik arsasının 2.419 m2’sini Belediye’ye bedelsiz olarak terk etmeye razı olmuş; kalan arsanın 5.554 m2’si okul alanı, 3.354 m2’lik kısmı da E=1.80 ticarî alan olmuştur. Ancak, Eyüp Göymen’in terk ettiği arsa ile kendisine sağlanan arsa arasında 600-700 bin liralık arsa sahibi lehine fark oluştuğu için, bu farkın Belediye’ye ödenmesi konusunda mutabakata varılmıştır. Farkın Belediye’ye ödenmesi konusunda yapılan protokol Belediye Meclisi’nce onaylanmış ve Belediye tüzel kişiliğine yazılmış olan ödeme çeki Genel Sekreterlik Hesap İşleri’ne gönderilerek Belediye kasasına konulup hesaplara geçirilmiştir.
Şimdi sizlere soruyorum: Bu bir’rüşvet olayı’mıdır? Yoksa’belediye geliri’ sağlamak mıdır?...
***
İkinci olay konusundaki iftiralar ilkinden de daha vahimdir. Uzatmadan söyleyelim: Nuri Üysen adlı vatandaş, 6 kişiden arsa parsellerini toplayıp her birini 14’er trilyondan toplam 84 trilyona satın alıyor. 12. 2. 2008 tarih ve 4221 sayılı kayıtla tapuya tescil ediliyor. Daha sonra bu arsaları kendi şirketine 87 trilyona devrediyor.
Şimdi sıkı durunuz, cingöz muhabir ’yolsuzluk’ icat edecek ya; arsaların tekinin bedeli olan 14 trilyonu alıp 87 trilyona satılmış göstererek Nuri Üysen’e 63 trilyon avanta sağlandığını iddia ediyor. Bu kadar yalancılık ve iftiracılık görülmüş şey değildir.
İşin aslı şudur: Bu alanda Belediye’nin de 55.000 m2’lik arazisi vardır. Bu miktar 100 dönüme tamamlanabilirse, Almanlara bir Alışveriş Merkezi olarak verilecek ve Belediye bu satıştan 40 trilyon civarında gelir elde ederek Raylı Sistem’in finansmanını sağlayacaktır. Arsa sahibi 66.000 m2’lik arsa bağışlayınca, Belediye mülkü ile bağışlanan kısma ticaret izni verilmiş, geriye kalan parsellere de normal imar uygulaması yapılmıştır. Dolayısıyla, bu şahsa mahsus özel bir imar tadilâtı yapılmamıştır.
***
Kısaca, Gaziantep Belediye Başkanı’na yöneltilen yolsuzluk iddiaları tamamen gerçek dışıdır. Dr. Asım Güzelbey, Belediye gelirlerini ve dolayısıyla hizmetlerini arttırdığı için takdir edileceğine, açıkça yalan haberlerle iftiraya uğramıştır.
İşin en acı tarafı nedir biliyor musunuz? Dr. Güzelbey, yalan haberleri yayınlayan basın yayın organlarına açıklamalar gönderdiği halde, bu açıklamaların tek kelimesi dahi yayınlanmamıştır ve hâlâ yalan haberlerin neşri devam etmektedir.
Ey anlı şanlı basın mensupları, sizce bu ’basın özgürlüğü’müdür? Yazıklar olsun...

[fasulye]

Chp ve gibileri dedikodu partisidir. Magazin gazetecileri gibi birşeyler üretmeye çalışanların içlerine kadar girip dedikodu yalan haber ve iftiralarla çamur atmaktan başka ne yaptı chp ?

Birşey sorayım chp nin ağzından ne zaman bir proje kelimesi duydunuz ? Adamın işi gücü çamur.

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Fasulye belgelerle açıkladılar ki ben Gaziantepe yakın bir ildeyim neyin ne olduğunu çok iyi biliyorum şimdi başkanın sadece balına yansıyan bu yolsuzluğu var.

Akp kurulduğu günden bu yana çok değişti ben demiyorum şu parti süper ama akp eski akp değil gariban halkın üstünden rant elde edip bugünlere geldiğini unuttu ve hep bir ben yesem modunda takılır oldu.

Kimseyi garibanı düşünmüyor ekmek ne olsu mazot ne oldu enflasyon işsizlik nedir ne olacak ülkemin hali diyen yok ne kadar nerden ne götürsem diyen çok ve bunların neredeyse hepsi Akpnin sayesinde barınıyor.

O yüzden bunlara prim vermek yerine halkını kucaklayan bir Tayyip Erdoğan olsa her şeye bedeldir ama artık olamaz halkın uyandı ve uyanıyor.

Bu mesaj Ysf tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 11.09.2008 - 16:02

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Chp ve gibileri dedikodu partisidir. Magazin gazetecileri gibi birşeyler üretmeye çalışanların içlerine kadar girip dedikodu yalan haber ve iftiralarla çamur atmaktan başka ne yaptı chp ?

Birşey sorayım chp nin ağzından ne zaman bir proje kelimesi duydunuz ? Adamın işi gücü çamur.

Ben Chp li değilim ne yaparsada yapsın beni ilgilendirmez ben izler notumu verir seçimde oyumu kullanırım.

Bak sen bile çözüm üretmeden başka partiye çamur atarak çözüm bulmaya çalışıyorsun çok yanlış gün çamur atarak geçirme günü değil.

Akplisin bu açık ve net partinin yaptığı yolsuzlukların hepsimi ayyuka ? hepsi mi magazinsel ?

[Melih]

Konu yine CHP'ye döndü. fasulye..
CHP'yi karıştırmadan cevap veremiyor musun?

Olayları çarpıtmakta üstünüze yok valla..

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Hep sen karıştıryorsun ortalığı mel ge

[fasulye]

Gaziantepte mahkeme sonuçlandı mı ? suçlular belli oldu mu ? adamların işi yok örgüt avukatlığı bile yapıyorlar.

[Melih]

fasulye beni ignore etmiş herhalde

[fasulye]

Evet AKP liyim bu ülkenin yarısında olduğu gibi.

[LAZRAİL]

insanlar şehit çocukları yırtık pırtık elbiselerle dolaşıyorsa bunun suçlusu iktidar değil her türlü yardım kuruluşuna ve yardıma destek vermeyen bazılarıdır daha bu günkü bir haberi söyleyeyim danıştay öğrenci yurtları ve kuran kurslarına yakacak ve giysi yardımına imkan sağlayan belediye meclisi kararını durdurdu daha söylenecek bir şey yoktur sanırım

[Can Ka No Rey]

Yüzyılın felaketisiniz yemin ederim...