Posted 13.11.2008 - 17:33
Yazar Hüseyin Üzmez'in cinsel istismarına maruz kaldığı iddia edilen 14 yaşındaki B.Ç'nin babası Bekir Ç, olayın meydana geldiği günden bu yana maddi ve manevi yönden çok büyük sıkıntılar çektiklerini söyledi.
Bursa'nın İnegöl ilçesindeki bir mobilya atölyesinde boyacılık yaparak geçimini sağlayan Bekir Ç. (40), Hüseyin Üzmez'in kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiasının gündeme gelmesinden bugüne kadar geçen süreçte yaşadıklarını, anlattı.
Bekir Ç, halen devlet koruması altında bulunan ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Bursa'daki bir yurtta barınan kızını elinden geldiğince ziyaret ettiğini söyledi.
Bekir, Ç, ''Yaşanan süreçte ne tür sıkıntılar çektiğine'' ilişkin soruyu şöyle cevapladı: ''Her türlü sıkıntıyı çektim. Maddi-manevi her türlü sıkıntıyı çektim. Açıkçası gezemez oldum yani. İnegöl'ün içinde gezemez oldum. Çalışamıyorum. '4 ay hiç çalışmadım' desem yeri var. Şu iki aydır çalışıyorum. Haftanın 3-4 günü çalışıyorum. Mobilya boyacısıyım. Bu olay olmadan önce ayda 1 milyar para geliyordu elime. Şimdi bu iş oldu, aynı hafta işimden oldum. Çalışamadım. Ben 2 hafta işe gidemediğim için patronum yerime adam almış. Orada olmadı, boş kaldım. Haftada bir gün çalıştım, bazen hiç çalışamadım.''
''Herkes başka bir gözle baktı. İyi söyleyen de oldu, kötü söyleyen de'' diyen Bekir Ç, ''Kızınız devlet tarafından koruma altına alındı. Çocuk yurduna yerleştirildi. Psikolojik durumu nedir? En son ne zaman gördünüz, 6 aylık süreçte ona yaptığınız ziyaretlerde hangi duyguları hissettiniz. Sağlık ve psikolojik durumu nasıl?'' sorusuna şu cevabı verdi:
''Sağlık durumunda bir sorunu yok. Ama psikolojik olarak iyi değil. 'İyi değil' derken, kızım alışkın değil. Kendi evininin dışında başka bir yerde kalmaya alışık değil. İster istemez o psikoloji onu bozdu orada. Açıkçası kızım evini istiyor. Ben gittiğim zaman 'Baba beni kurtar, al, yani götür' diyor.''
''BENİM KIZIM İÇİNE KAPANIK BİR ÇOCUK''
Bekir Ç, ''Kızınız için Uludağ Üniversitesince verilen raporda, psikolojik durumunun iyi olmadığı belirtiliyordu. İstanbul Adli Tıp Kurumunun verdiği raporda ise kızınızın ruh ve beden sağlığının yerinde olduğuna dair görüş vardı. Sizin gözlemleriniz hangi yönde oldu?'' yönündeki soru üzerine ise şöyle konuştu:
''Benim kızım zaten içine kapanık bir çocuk. Okulda da aynıydı. Okulda da ben kendim iki sefer Bursa'ya rehberlik merkezine götürdüm. Bir sefer İnegöl'de götürdüm. Okulda raporları var zaten. Okulun verdiği rapor var yani. İçine kapanık. O şekilde rehberlik merkezinin verdiği rapor olmasaydı, kızım okulu bitiremezdi zaten. O raporla ilkokulu bitirdi. Okulda öğretmen çağırıyordu. Yanına gidiyordum. Öğretmen bana söylüyor ki 'Çocuğun ağzından bir kelime alamıyorum. Konuşmuyor. Sınıfta en akıllı oturan o. En iyi ders dinleyen o, ama hiç kafası çalışmayan yine o'. Ama evde öyle değildi. Evde konuşuyor, kardeşleriyle beraber oynuyor. Herhangi bir sorunu yoktu evde, ama dışarıda içine kapanıktı. Şimdi yabancı yere gitti zaten çocuk korkuyor, çekiniyor. Oradaki gözlemleri belki ondandır yani. Onlar öyle değerlendirdi, psikolojisi bozuldu bu olaydan.''
''EV KİRAMI ÖDEYEMİYORUM''
''Olayın bu noktaya ulaşabileceğini tahmin ediyor muydunuz?'' yönündeki soruya, ''Hayır'' yanıtını veren Bekir Ç, sürecin aile yaşantısında huzursuzluğa yol açıp açmadığının sorulması üzerine, ''Çalıştığım zaman bir şey olmayacak ama çalışmadığım için oluyor. Şu anda ev kiramı ödeyemiyorum. Şu anda ev sahibim beni götürmüş avukata vermiş. Bugün yarın belki de dışarı atacaklar'' dedi. Bekir Ç, Hüseyin Üzmez'in, kendisine kira yardımında bulunduğuna dair iddiaların doğru olmadığını, olaydan sonra Üzmez'den herhangi bir yardım almadığını iddia etti. Hüseyin Üzmez'i 20 yıldır tanıdığını söyleyen Bekir Ç, şöyle devam
etti:
''Hüseyin Üzmez, benim ev kiramı ödemedi. Daha öncesinde zaten ben bunu, ilk bu olay olduğunda emniyette de söyledim. Emniyette bana sordular, bizzat kendime, 'Hüseyin Üzmez size yardım ediyor mu, herhangi maddi bir destek sağlıyor mu?' diye. Hüseyin Üzmez bize devamlı maddi destek sağladı. Devamlı yardım etti. 20 yıldır tanıyorum. Devamlı yardım etti. Şimdi ben 'yardım etmedi' dersem, yalan olur. Ama şimdi kimisi bunu başka türlü algılıyor, başka yerlere çekmeye uğraşıyor. O olaydan sonra Hüseyin Üzmez'den en ufak bir yardım almadım. Bütün gazeteler yazıyor yani, 'Kirasını ödemişler, bilmem şunu yapmışlar' Ben kimseden bir kuruş almadım, kimse de benim kiramı ödemedi. Buyursunlar, ev sahibi burada. İnanmıyorlarsa gitsinler, sorsunlar.''
''BİRİSİ İHBAR ETMİŞ''
Başka bir soru üzerine, haklarında bir soruşturma yürütüldüğünü hissetmediğini anlatan Bekir Ç, ''Size operasyonla ilgili ne söylendi?'' yönündeki soruya, ''İhbar etmiş birisi. Kim yapmış bilmiyorum. Bana söylenen öyle. Ama işin aslı nedir bilmiyorum'' yanıtını verdi. Bekir Ç, ''Kaldığı yurtta kızınızın durumu nasıl?'' yönündeki soruyu ise şöyle yanıtladı:
''Yurt yönetimi ona iyi davranıyor. 'Kötü davranıyorlar' dersem yalan söylemiş olurum. Ben gidiyorum, görüyorum. Son 1 haftadır göremedim. Daha öncesinde 15 günde bir gidiyordum. Gayet rahat. Çocuğuma kendim de soruyorum, 'Memnun musun, nasıl davranıyorlar, iyiler mi?' diye. Hep 'İyi' diyor, 'Kötü' demedi. Arkadaşlarıyla iyi geçiniyor.'
''Kızınız, bu süreçte yaşadığı sıkıntıları sizinle paylaştı mı?'' yönündeki soru üzerine, ''Ben evime gelmek istiyorum, beni buradan alın, başka bir şey istemiyorum diyor. Yeter ki beni buradan çıkarın diyor'' diyen Bekir Ç, kızını yurttan çıkarmak için girişimde bulunduğunu bildirdi.
KIZINI YURTTAN ALMAK İSTİYOR
Bekir Ç, kızını yurttan çıkarmak için dilekçe verdiğini, savcılığa başvurduğunu belirterek, şöyle konuştu: ''İki sefer dilekçe verdim. Kendi adıma verdim. Daha sonra teyzesinin adına verdik. O dilekçeler işleme koyuldu. Ankara Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne gönderildi. Oradan gidip teyzesinin evini kontrol etmişler. 'Olumlu, ama şu anda bir şey yapamayacağız' demişler. 'Mahkemeden sonra' demişler. Teslim edilmedi yani daha doğrusu.''Böyle bir sürecin neden yaşanmış olabileceğine dair bir fikri olmadığına değinen Bekir Ç, şunları söyledi:
''Ben yalnız şunu diyorum, istiyorum. Bizi bıraksınlar artık, uğraşmasın kimse. Ben çocuğumu, ailemi bir araya toplamaya uğraşıyorum. Kim ne derse desin, her şeyi yukardaki Allah biliyor. Ben bir an önce ailemi bir araya toplamaya uğraşıyorum. Başka da kimseden bir şey istemiyorum.''
Bekir Ç, olayın diğer iki çocuğunu nasıl etkilediğine ilişkin soruya ise ''Tahribat yarattı tabii. Akılları yetiyor, her şeyi biliyorlar yani. Birisi ilkokul 3. sınıfa gidiyor. Birisi 7. sınıfta. Her şeyi biliyorlar. İlk dönemlerde okula gitmek istemedi çocuklar. Ama sağolsun öğretmenler onlara yardımcı oldu. Onların şeyine devam ettiler yani'' dedi.
Hüseyin Üzmez hakkındaki iddiaların doğru olabileceğine dair kafasında bir soru işareti uyanmadığını söyleyen Bekir Ç, böyle bir şeyin zaten olamayacağını öne sürdü. Artık ailesiyle uğraşılmamasını istediğini, bu konuda yeterince üzüldüklerini vurgulayan Bekir Ç, ''Ben evimden çıkıyorum işe gidiyorum, işten çıkıp eve gidiyorum. Doğru düzgün hiçbir yere gidemiyorum. Herkes bana başka türlü bakıyor. Bu belli bir şey. Herkesten iyi laf da duydum, kötü laf da duydum. Her şeyi söylediler'' diye konuştu.
Tahliye olduktan sonra Hüseyin Üzmez ile herhangi bir görüşme yapmadığını anlatan Bekir Ç, ''Eşinizle herhangi bir sıkıntınız var mı?'' yönündeki soruya, şu yanıtı verdi:
''Şu anda yok. Tek sıkıntı çocuğu almak. Ben kendi evime gece 11.30'da girip, sabah 07.30'da çıkıyorum. Eşimle oturup doğru düzgün konuşamadık. Çünkü kendi evimizde olmadığımız için. Yani kayınvalidemin evinde oturuyoruz ama herkesin yanında her şey konuşulmuyor. Ben kendisine sordum, 'Bunlar doğru mu, söylenenler neyin nesi. Benim bilmediğim bir şey var mı?' diye. Yemin ediyor, 'öyle bir şey yok' diyor. 'Çünkü sen yanımızdaydın zaten' diyor. Ben gerçekten yanlarındaydım, olayın olduğu gün.''
Bekir Ç, olay günü Hüseyin Üzmez ile eşi Livaze Ç. ve kızı B.Ç'yi İnegöl'den Mudanya'ya uğurladığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Biz orada kapıcı dairesi bulmuştuk. Oraya gidecektik yani, taşınacaktık doğrusu. Ben çocuklar akşam okuldan gelecek, dışarda kalmasınlar diye gitmedim. Bursa Emniyetinden geldiler, beni buradan aldılar. Bana sordukları soru şuydu; 'Hüseyin Üzmez hakkında böyle böyle bir iddia var. Doğru mu, Böyle bir şey olabilir mi?'. 'Böyle bir şey olamaz' dedim. 'Olmazdı zaten' dedim. Ben orada öğrendim, emniyette öğrendim yani olayın olduğunu.''
Hüseyin Üzmez'i çok iyi tanıdığını, o tür bir düşünceye sahip olması halinde anlayacağını belirten Bekir Ç, ''20 yıldır görüşüyorum. 3-5 ayda bir yolu düştüğünde mutlaka uğrar. En ufak bir hareketinden insan anlar, böyle bir şeyin olup olmayacağını. Böyle bir hareket de yok. Benim çocuklarım Hüseyin Üzmez'e 'Dede' diyor hepsi. Bir insan torunu yaşındaki çocukla olabilir mi?'' dedi.
''BİRAZ UZAK KALIRIM GİBİ GELİYOR''
Bekir Ç, dava süreci bittiğinde Hüseyin Üzmez ile eski dostluklarının devam edip etmeyeceği yönündeki soru üzerine, şunları kaydetti:
''Biraz uzak kalırım gibi geliyor. Uzak kalırız yani. Olan olaylardan dolayı, söylenenlerden dolayı. Bugün tamam, belki görüşürüz. Ama eskisi gibi olmaz. İnsanlarda bir soğukluk ortaya girdiği zaman, her şey değişiyor. Bizim ona karşı, onun da bize karşı aynı şekilde olur yani. Kim olsa aynı olur. Kim olsa aynı şekilde mesafe bırakmak lazım.''
www.kanalturk.com.tr