Hüseyin Üzmez Davası
#81
Gönderim zamanı 15.07.2009 - 13:17
Çocukluğunda katildi, şimdi sübyancı olmuş sırf Vakit yazarı bunu yapmaz diyenlerin bir türlü buna akılları basmıyor.
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#82
Gönderim zamanı 15.07.2009 - 14:42
#83
Gönderim zamanı 15.07.2009 - 17:03
Mustafa Mutlu
Adalete isyan edilir mi? Yargının kestiği parmak acır mı?
Yargının verdiği karar yanlışsa acır...
Bu gibi durumlarda da ister istemez adalete isyan duygusu doruğa tırmanır!
***
Vakit yazarı, 76 yaşındaki Hüseyin Üzmez, tam 15 ay önce 14 yaşındaki bir kıza cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklandı.
Sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu bir rapor hazırladı ve kızın ruh sağlığının bozulmadığını belirtti...
Bunun üzerine Hüseyin Üzmez salıverildi!
Bu karar, kamu vicdanını kanattı... Adalete “isyan” duygusunu doruğa tırmandırdı...
Bunun üzerine aylar süren bir komedi filmi başladı:
Kurul defalarca toplandı, üyeleri değişti, o arada Hüseyin Üzmez ekran ekran dolaşıp ahlâksızlığını meşrulaştırmaya çalıştı...
Sonuçta kamu vicdanı baskın çıktı ve aynı Adli Tıp, aynı olayın, aynı kız çocuğunun ruh sağlığını bozduğuna karar verdi!
Bunun üzerine Hüseyin Üzmez dün yeniden tutuklandı...
***
Diyelim ki o kız çocuğunun akli dengesi zaten bozuktu ve bu olaydan hiç etkilenmedi...
Ya da akli dengesi yerinde ama kız güçlü: Olaya güldü, geçti...
İyi de bundan “adalete ne?”
Çağdaş hukukta, “suç” olan eylemler belli değil mi?
Üzmez’in bu eylemi de Türk Ceza Kanunu’na göre bal gibi suç değil mi?
Kızın “ruhsal dengesinin bozulmaması” bu suçun işlenmiş olduğu gerçeğini ortadan kaldırır mı?
Cezanın alt sınırı bile, Üzmez’in yıllarca içeride tutulmasını gerektirmiyor mu?
***
Aradan geçen yaklaşık bir yılda biz bu basit gerçeği göremedik...
Daha doğrusu, rapordu, heyetti derken, kafamızı karıştırdılar; görmemizi engellediler...
Emin olun ki bu oyunu sürdürmeye çalışacaklar...
Heyet raporunu reddedecekler ve ilk raporun geçerli olması için yasal yollara başvuracaklar...
Oysa hukuk kuralları belli; Türk Ceza Kanunu açık...
Bu davanın bu kadar sürüncemede bırakılmasını gerçekten anlayamıyorum...
İşte bu yüzden parmağım acıyor.
Acıyan parmağım da, hukuka isyan duygularımı körüklüyor...
***
Ve son söz; bu gözü dönmüş din tüccarını savunan avukatlara ve yandaşlarına:
Böyle bir olay sizin kızınızın başına gelse; Adli Tıp’tan rapor mu beklerdiniz?
*****
Kılıf aynı: Allah’ın takdiri!
Hüseyin Üzmez, dün cezaevine gönderilirken, yeniden tutuklanmasını değerlendirmiş ve “Allah’ın takdiri” demiş...
Hani; Maliye Bakanı’nın Amerika’da ameliyat olmasını “takdir eden” Allah’ın...
Bunların başına iyi-kötü ne gelirse; Allah’tandır... Kendi kusurları, hataları, suçları, ayıpları hiç yoktur!
Zaten Hüseyin Üzmez de henüz lise öğrencisiyken sırf Allah öyle takdir ettiği için ateş ederek yazar Ahmet Emin Yalman’ı, ağır yaraladı.
Yasalar öyle istediği için değil, Allah öyle takdir ettiği için 20 yıl hapse mahkûm edildi.
2003 yılında, kendisinden 50 yaş küçük, 22 yaşındaki kızla; kendi gözü döndüğü için değil, Allah’ın takdiri yüzünden evlendi.
***
Eminim ki Allah; kendisini böylesine adi suçlara “neden” olarak gösteren bu “kul”una hak ettiği yanıtı verecektir!..."
Bu mesaj ebarah tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 15.07.2009 - 17:03
#84
Gönderim zamanı 15.07.2009 - 18:48
Niye yazdım bunu bilmiyom ama sanki bi bağlantı kurdum herhalde bu davayla o skecin arasında
#85
Gönderim zamanı 17.07.2009 - 07:38
aslında burda amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek, solcu biri suç işler sağcı basın hemen ideolojisine yüklenir, üzmez suç işler herkes ideolojisini yargılar, münferit olayları genelleştirmeye bayılan bir milletiz yada kamuoyu denen birkaç gazete bize böyle dayatıyor bizde kapılıyoruz..
üzmez hapis yatsa ne olur yatmasa ne olur kendisi dışında kimse bi şey kaybetmez, kendiside yarın öbür gün sağlık durumundan çıkar dışarı..
70 milyonu ilgilendiren benzin su elektrik doğalgaz zamları kimseyi meşgul etmez, üzmezin şeyinin derdi milleti gerer
#86
Gönderim zamanı 17.07.2009 - 09:43
Bu konunun sürekli gündem de tutulmasında ben artniyelilik ararım,
Çünkü kendimizi memnun ederim derken başka insanlara zarar verdiğimizi düşünmeyiz.
Hayatın zorluğunu çeken hep çocuklar olur.
Ahlaktan bahsederken sadece başkalarının ahlakı üzerinde duracağımıza kişi kendine de (Güzel ahlaka sahip olmalı insan Örnek alınacak İnsan'da bellidir) bir bakmalı sonra toplum ahlakına (zina fuhuş her türlü kötülük almış başını gidiyor) sonra da medya ahlakına (Mağduru düşünen medya olsaydı yüzünü hiçbir şekilde göstermezlerdi) nerden nereye geldiğimizi düşünmeli ona göre tavrını koymalı.
Bu mesaj Mel G. tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 17.07.2009 - 11:22
SULAK TOPRAKLARDA ÜMİTLER YEŞERİR
KANIN DÖKÜLDÜÐÜ TOPRAKLARDA İNSANLIK ÖLÜR
YAŞANMAZ BİR DÜNYA İÇİN TÜM VAHŞİLİÐİNİ GÖSTEREN İSRAİL'İ KINIYOR VE LANETLİYORUM
KAHROLSUN İSRAİL!!
#87
Gönderim zamanı 17.07.2009 - 12:54
#88
Gönderim zamanı 17.07.2009 - 17:15
yazdıklarınla kişiliğini (nasıl bir ahlaka) ortaya koyarsın ancak.
SULAK TOPRAKLARDA ÜMİTLER YEŞERİR
KANIN DÖKÜLDÜÐÜ TOPRAKLARDA İNSANLIK ÖLÜR
YAŞANMAZ BİR DÜNYA İÇİN TÜM VAHŞİLİÐİNİ GÖSTEREN İSRAİL'İ KINIYOR VE LANETLİYORUM
KAHROLSUN İSRAİL!!
#89
Gönderim zamanı 17.07.2009 - 17:31
#90
Gönderim zamanı 25.07.2009 - 01:42
habervaktim'e şok açıklamalarda bulunan B.Ç.'nin babası Bekir Ç: “Kızımın ruh sağlığını tiraj ve reyting için hareket eden kartel medyası ile medyanın yönlendirdiği Adli Tıp Kurumu bozdu.”
Laikçi çevrelerin baskıları sonucu Adli Tıp Kurumu'ndan “Ruh sağlığı bozulmuştur” kararı alınan B.Ç'nin babası Bekir Ç. ile görüştük. Medyada kızı ve ailesi hakkında çıkan haberlerden dolayı çok bunaldığı gözlenen Bekir Ç., habervaktim'e ilginç açıklamalarda bulundu. Bekir Ç., en son kızı B.Ç. ile 14 Temmuz'da görüştüğünü belirterek, kızının ruh sağlığının tiraj ve reyting için hareket eden kartel medyası ile medyanın yönlendirdiği Adli Tıp Kurumu tarafından bozulduğunu ileri sürdü.
“KIZIMLA UZUN SÜRE GÖRÜŞTÜRÜLMEDİM”
Kızının şu anda Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümünde tutulduğunu belirten baba Bekir Ç., “Kızımın hürriyetini engelliyorlar” dedi. Uzun bir süre kızıyla görüştürülmediğini belirten Bekir Ç., şunları söyledi: “Kızımla uzun süre görüşemedim. Hastaneye gidiyorum kapılar kilitli. Önce biraz zorluk çıkardılar. Belki onlarda haklıydı ama bende çok sinirlendim. Bende kimliğimi verdim doktora. Buyurun kızıma gösterin. ‘Bu adam kim' diye sorun Eğer beni tanımaz ise ‘o zaman konuşun' dedim. Beni başlarından atmaya çalıştılar. Bana, ‘yarın gel' dediler. Bir gün sonra gittim. Vardım doktor yok. ‘Öğleden sonra gelir' dediler. Öğleden sonra 12 oldu yok, 1 oldu yok. Sinirlendim. Bende yukarı çıktım. Kapılara vurdum. Daha sonra güvenlik görevlileri geldi. Tartışma çıktı. Daha sonra doktor hemen geldi. Beni içeri aldılar.”
“KIZIMIN RUH SAÐLIÐINI KARTEL MEDYASI VE ADLİ TIP KURUMU BOZDU”
Kızı B.Ç ile 1-1,5 saat görüştüğünü söyleyen Bekir Ç., sözlerini şöyle sürdürdü: “Doktor gözetiminde görüştük. Yalnız bırakmıyorlar. Kızım iyi gördüm. Konuşurken normal konuştu. Yalnız benim kızım biraz içine kapanıktır. Benim çocuğum sapa sağlam ama böyle giderse ruh sağlığı tamamen bozulacak. Ruh sağlığı bozuldu deniliyor? Hayır. Benim çocuğumun ruh sağlığı reyting kaygısı taşıyan kartel medya ile medyanın yönlendirmesiyle hareket eden adli tıp kurumu tarafından bozuldu. Adli Tıp'a da güvenmiyorum artık. Çünkü bir taraftan ‘ruh sağlığı bozulmamıştır' diye rapor veriyor. Daha sonra da ‘Yanlış yaptık. Ruh sağlığı bozulmuştur' deniyor. Bu ne biçim çelişki. Medyanın baskısı sonucunda çıkarıldı bu karar. Yani hemen her gün hakkınızda haber çıksa, 5-6 defa heyetin karşısına çıkarılsanız normal insanın bile ruh sağlığı bozulur. Kızımı orda adeta yargıladılar. Bütün raporlardan temiz çıkıyor da sadece ruh sağlığı bozulmuştur deniyor. Bu raporu resmen ayarladılar. Başka bir şey değil.”
“TEK İSTEÐİM KIZIMA KAVUŞMAK”
Kızıyla ilgili velayet davasının sürdüğünü belirten Bekir Ç., ailecek tek isteklerinin kızlarına kavuşmak olduğunu söyledi. Bekir Ç., şöyle konuştu: “Benim tek isteğim kızımı alıp evime getirmek. Başka hiçbir şey düşünmüyorum. Kızımı getirsinler herkesin içinde sorsunlar ‘anne-babanı istiyor musun?' diye eğer çocuğum ‘istemiyorum' derse vereceğim. Mahkemeye gerek yok. Ben, eşim ve çocuklarımız çok yıprandık. Psikolojik bunalımlar geçirdik. Ben çalışamıyorum. Bu olaylar çalışmama engel oluyor. İşe başlasam mahkemem var izin almak zorunda kalıyorum. İş sahibi ne mahkemesi diye sorduğu zaman söylemek zorunda kalıyorum. Ondan sonra işimize son veriliyor.”
“KARTELİN AMACI VAKİT'İ YIKMAK, MÜSLÜMANLARI KARALAMAK”
Olayların abartılmasında parmağı olan kartel medyasının kendileriyle bir sorunu olmadığını belirten Bekir Ç., sözlerini şöyle bitirdi: “Ben bu olayın kartel medyası tarafından tiraj ve reyting için abartıldığını düşünüyorum. Bizimle bir alıp veremedikleri yok ama bizim adımızı Vakit'i yıkmak, Müslümanları karalamak için kullandıklarını düşünüyorum. İşin boyutunu nerelere çektiler. Bizim ailecek tek isteğimiz kızımıza bir an evvel kavuşmaktır.”
HASAN TOSUN-HABERVAKTİM.COM/ÖZEL HABER
#91
Gönderim zamanı 25.07.2009 - 02:17
Arkadaş, açtıracaksınız benim ağzımı! Hüseyin ÜZMEZ iş arkadaşın mı? Yol göstericin mi? Gitti diye işlerin yarım mı kalacak? Avları o mu seçiyordu? "Tutuksuz yargılanıyor, adalet tecelli etti." diyen sizler şimdi neden ağız değiştirdiniz? Hiç utanmanız da mı yok? Kendinizi bir kereliğine o kızın yerine koymaktan aciz misiniz? "Haydi gerçek değilse..." deyip duruyorsunuz, haydi gerçekse... Ne diyeceksiniz Allah'ın huzurunda?.. Susun da hakimler, savcılar, doktorlar işlerini yapsın be!..
Bu yazdıkların ne alaka?
Ben kişişel görüşümü söyledim.
Ben ağız değiştirmedim.Taciz suçlaması ile hapiste kalan birinin serbest kalmasının,tahliye edilmesinin tacize uğradığı iddia edilen kızın ruh sağlığının durumuna bağlı olması trajikomiktir.
Kız şikayetini geri almış.Cinsel istismar olmadı demiş.Şikayetini geri aldığı gün Annesi ve Hüseyin Üzmez'e tahliye kararı çıkmaması üzerine de mahkemede ağlamıştı.Durum böyleyken senin söylediklerin bir anlam ifade etmiyor!
İddia edilen suç ispatlanamadı aksi olsaydı suçlu olan cezasını çeksin derdik!
Hakimlere,doktorlara baskı yapılırken susulamaz.Onların işlerini yapması için baskının kalkması gerek!
#92
Gönderim zamanı 25.07.2009 - 02:32
Bizimde çoluk çocuğumuz var bu ipini koparan azmışları sokağa salıp arkasından alkış tutanlarda onlar kadar hayasız.
Çocukluğunda katildi, şimdi sübyancı olmuş sırf Vakit yazarı bunu yapmaz diyenlerin bir türlü buna akılları basmıyor.
Katil değildi çünkü vurduğu adam ölmedi!
"şimdi sübyancı olmuş" demişsin ama hakkındaki suçlama ispatlanamadı.İdeolojik sebeplerden dolayı sen onu suçlu görmek istiyorsun!
Bunu yapmaz denmesinin sebebi Vakit Gazetesi yazarı olmasından dolayı değildir!
#93
Gönderim zamanı 25.07.2009 - 16:34
#94
Gönderim zamanı 25.07.2009 - 19:41
#95
Gönderim zamanı 26.07.2009 - 00:14
Aman b.k attırmayın ÜZMEZ'inize sayın Sultanım... Biz onun ne b.k olduğunu biliyoruz nasıl olsa...
Hakaret etmeye ne gerek var?Kuralları ihlal etmeye ne gerek var?
#96
Gönderim zamanı 16.09.2009 - 15:52
Küçük yaşta kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla yargılanan yazar Hüseyin Üzmez, 13 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bugün hakim karşısına çıkan Üzmez, kendisine komplo kurulduğunu iddia ederek, "Bu dava bir komplodur" dedi.
Bu arada aynı davada yargılanan B.Ç.'nin annesi ise beraat etti.
http://www.haberturk...p;dt=2009/09/16
#97
Gönderim zamanı 16.09.2009 - 16:43
Hapislerde Çürü Hüseyin Üzmez...
#98
Gönderim zamanı 25.11.2010 - 21:18
Bursa'da küçük yaştaki kız çocuğu B.Ç.'ye cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle yargılanan Vakit Gazetesi eski yazarı 78 yaşındaki Hüseyin Üzmez'in, olay günü akıl sağlığının yerinde olup olmadığının belirlenmesi için Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne gönderilmesine karar verildi.
Duruşmada söz alan Üzmez'in avukatı, müvekkilinin 2 yıla yakın zamandır tutuklu bulunmasının, 78 yaşında ve hasta olduğunun göz önüne alınmasını istedi.
Ayrıca küçük mağdur hakkında adli tıptan çıkan sonuçta 13 uzmanın ruh sağlığının bozulmadığı yolunda şerhi bulunduğunu belirten avukat, mağdurun ruh sağlığının neden bozulduğunun araştırılması gerektiğini, bunun nedeninin amca dayağı, yurtta kalmak, annede kalmak ve basının bu konuda çeşitli yayınlarının olabileceğini ileri sürerek, müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Mahkemeden söz alan Üzmez, "Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, benim bütün suçlarıma özel yetkisini kullanarak af getirdi. Bu yazı size intikal etti mi?" diye sordu.
Mahkeme heyeti, böyle bir yazı gelmediğini bildirdi. Daha sonra, mahkeme heyeti, Üzmez'in olay tarihinde akıl sağlığının bozuk olup olmadığının belirlenmesi için dosyayla 13 Ocak 2011'de Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde rapor alınmasına ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Duruşmanın ardından Üzmez, mahkeme heyetine "320 sayfalık beraat kararıma imza atarak tarihe geçeceksiniz inşallah" dedi.
Kaynak
#100
Gönderim zamanı 10.03.2011 - 13:03
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Google'a ayrımcılık davası |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Apple'ın 'şifre davası' geri çekildi |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Microsoft, ABD hükümetine gizlilik davası açtı |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
'17 bin takipçi' davası |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Gülben, Boşanma Davası Açtı! |
Medya & TV & Magazin | shy |
|
|
3 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 3 ziyaretçi, 0 gizli