İçerik değiştir



* * * * * 1 Oylar

Hüseyin Üzmez Davası


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 100 yanıt verildi

#61 istikbal

istikbal

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 214 Mesaj

Gönderim zamanı 05.11.2008 - 21:34

+1

('Mütedeyyin insanlara saldırılmak isteniyor' ise, bunu bizzat o kişi de yapmaktadır)


Bu adam olamayan adamın gerçekten İSLAMA yaptığını firavunlar bile yapmamıştır ,adam çıkıp özür dileyeceyi yerde, hala haklılık iddiasında bulunması, çok ama çok saçma, eyer suçsuz dahi olsa ben suçsuzum ama ne yazıkki bunu ispatlamam zaman gerektiriyor, bu nedenlede özür diliyorum deyip çekilmesi gerekirken hala afkurması ,bu adamın yüssüzlüğünün en dik alasıdır, vesselam

#62 kardelen

kardelen

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 713 Mesaj

Gönderim zamanı 08.11.2008 - 23:34

Vakit Gazetesi yazarı Atilla Özdür'den çok ilginç ifadeler...!

Üzmez birilerinden korkuyor.
Ergenekon’a katıl emrini yerine getirmemiş olmasının korkusunu yaşıyor...
Hüseyin Üzmez, erkekçe ortaya çıkıp eline verilen, öldürüleceklerin listesini açıklamalı...

#63 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 08.11.2008 - 23:50

:happyd:

#64 atlantisli

atlantisli

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.241 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atlantis

Gönderim zamanı 09.11.2008 - 00:10

kardelen üzmezin ve bazı arkadaşlarının derin bağlantıları olduğunu,28 şubatın istemil veya istemsiz figüranlarından olduklarını bilmeyen yok.Derin bağlantılar derken aslında sığ;sadece bulanık olduğu için dibi görünmüyor.Ama ayağı sağlam yere basanlar,bu birikintiye basıp geçiyorlar.ama siz haftalardır benzer şeyler üzerinde diretiyorsunuz.Bir türlü bitiremediniz.Yeni şeyler olsa tamam sayfalarca konuşulsun ama,kısır döngü var.Türkiye'de de böyledir.Birbirine zıt uçlar,perdeyi araladığınızda nerdeyse arkadaş zannedeceğiniz kadar yakın bağlantılıdır.Aynı saatte 11 ile 1 in birbirine yakın durduğu ve benzediği gibi.ama akrebe sorsan aralarında 2 saat vardır,yelkovana sorsan 50 dakika.saatin sahibine sorsan hiç bi fark yoktur,bi saniyede aynı oluverirler,hatta kırar atar saati isterse.Bu karmaşanın sebebi derin devletin Türkiye'de çok uluslu inşa edilmesi ve soğuk savaş şartlarının değişmesine paralel modifiye edilmemesi...Yani tamam tasfiye edilmeleri şart,terörist sözüne de eyvallah diğer teröristlerle karıştırmamak kaydıyla ama şu aktardığın iddialar çok komik

Üzmez birilerinden korkuyor.
Ergenekon’a katıl emrini yerine getirmemiş olmasının korkusunu yaşıyor...
Hüseyin Üzmez, erkekçe ortaya çıkıp eline verilen, öldürüleceklerin listesini açıklamalı...

Ergenekon'un sonuna kadar gidilsin ama bu kadar esprili olunmasın canım. :happyd: Ergenekon'un sonuna kadar nasıl gidilecekse bu arada,hakim adalet konulu nato konferansına katılacak sanırsam *lol Hem şahinler gitti Obama ne diycek bu işe bakalım.bugün ben "kırma" yım dedi.Ne diyceği belli değil bu adamın :P

#65 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5.693 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Gönderim zamanı 09.11.2008 - 23:02

Uçkurunu bağlayamayanı, korkmasın ergenekona almıyorlardır.

O gitsin ondörtlüklerle piştirik oynasın Vakit'in kahvehanesinde.

AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#66 kardelen

kardelen

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 713 Mesaj

Gönderim zamanı 10.11.2008 - 00:56

Bir ihbarı değerlendiren polis, Merkez Yıldırım İlçesi Yavuz Selim Mahallesi’nde oturan ve bekar olan Yüksel Dilsiz’i takibe aldı. Çevresindekilere Jitem görevlisi yüzbaşı olduğunu söylediği belirlenen Dilsiz’in, “Sizin her işinizi yaparım, bana güvenin” diyerek cep telefonlarına kontör de aldığı gençleri, evine götürüp burada cinsel tacizde bulunduğu ortaya çıktı.

Savcılık izniyle telefonları dinlemeye alınan Dilsiz, son olarak 14 yaşındaki bir erkek çocuğunu kandırmak üzereyken yakalandı. Dilsiz’in cep telefonundan çocuğa “3 milyar lira vereyim, benimle birlikte ol” mesajı gönderdiği anlaşıldı.
Dilsiz’in lüks eşyalarla döşeli evinde yapılan aramada, çocuklara cinsel istismarda bulunurken çektiği görüntüler ve fotoğraflarla, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili bazı belge ve dokümanlar bulundu. Ayrıca 2 dizüstü bilgisayar, ses kaydedici, çok sayıda porno içerikli CD ve DVD, 3 cep telefonu ve bir kurusıkı tabanca ele geçirildi. Bilgisayarları incelemeye alınan Yüksel Dilsiz sorgulamasında susma hakkını kullandı.

‘Küçük yaşta çocuklara cinsel istismarda bulunmak’ ve Ergenekon soruşturması kapsamında ‘Yasa dışı örgüt üyesi olmak’ suçlarından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanarak Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi’ne konuldu.

#67 kardelen

kardelen

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 713 Mesaj

Gönderim zamanı 13.11.2008 - 17:33

Yazar Hüseyin Üzmez'in cinsel istismarına maruz kaldığı iddia edilen 14 yaşındaki B.Ç'nin babası Bekir Ç, olayın meydana geldiği günden bu yana maddi ve manevi yönden çok büyük sıkıntılar çektiklerini söyledi.

Bursa'nın İnegöl ilçesindeki bir mobilya atölyesinde boyacılık yaparak geçimini sağlayan Bekir Ç. (40), Hüseyin Üzmez'in kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiasının gündeme gelmesinden bugüne kadar geçen süreçte yaşadıklarını, anlattı.

Bekir Ç, halen devlet koruması altında bulunan ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Bursa'daki bir yurtta barınan kızını elinden geldiğince ziyaret ettiğini söyledi.

Bekir, Ç, ''Yaşanan süreçte ne tür sıkıntılar çektiğine'' ilişkin soruyu şöyle cevapladı: ''Her türlü sıkıntıyı çektim. Maddi-manevi her türlü sıkıntıyı çektim. Açıkçası gezemez oldum yani. İnegöl'ün içinde gezemez oldum. Çalışamıyorum. '4 ay hiç çalışmadım' desem yeri var. Şu iki aydır çalışıyorum. Haftanın 3-4 günü çalışıyorum. Mobilya boyacısıyım. Bu olay olmadan önce ayda 1 milyar para geliyordu elime. Şimdi bu iş oldu, aynı hafta işimden oldum. Çalışamadım. Ben 2 hafta işe gidemediğim için patronum yerime adam almış. Orada olmadı, boş kaldım. Haftada bir gün çalıştım, bazen hiç çalışamadım.''

''Herkes başka bir gözle baktı. İyi söyleyen de oldu, kötü söyleyen de'' diyen Bekir Ç, ''Kızınız devlet tarafından koruma altına alındı. Çocuk yurduna yerleştirildi. Psikolojik durumu nedir? En son ne zaman gördünüz, 6 aylık süreçte ona yaptığınız ziyaretlerde hangi duyguları hissettiniz. Sağlık ve psikolojik durumu nasıl?'' sorusuna şu cevabı verdi:

''Sağlık durumunda bir sorunu yok. Ama psikolojik olarak iyi değil. 'İyi değil' derken, kızım alışkın değil. Kendi evininin dışında başka bir yerde kalmaya alışık değil. İster istemez o psikoloji onu bozdu orada. Açıkçası kızım evini istiyor. Ben gittiğim zaman 'Baba beni kurtar, al, yani götür' diyor.''

''BENİM KIZIM İÇİNE KAPANIK BİR ÇOCUK''

Bekir Ç, ''Kızınız için Uludağ Üniversitesince verilen raporda, psikolojik durumunun iyi olmadığı belirtiliyordu. İstanbul Adli Tıp Kurumunun verdiği raporda ise kızınızın ruh ve beden sağlığının yerinde olduğuna dair görüş vardı. Sizin gözlemleriniz hangi yönde oldu?'' yönündeki soru üzerine ise şöyle konuştu:

''Benim kızım zaten içine kapanık bir çocuk. Okulda da aynıydı. Okulda da ben kendim iki sefer Bursa'ya rehberlik merkezine götürdüm. Bir sefer İnegöl'de götürdüm. Okulda raporları var zaten. Okulun verdiği rapor var yani. İçine kapanık. O şekilde rehberlik merkezinin verdiği rapor olmasaydı, kızım okulu bitiremezdi zaten. O raporla ilkokulu bitirdi. Okulda öğretmen çağırıyordu. Yanına gidiyordum. Öğretmen bana söylüyor ki 'Çocuğun ağzından bir kelime alamıyorum. Konuşmuyor. Sınıfta en akıllı oturan o. En iyi ders dinleyen o, ama hiç kafası çalışmayan yine o'. Ama evde öyle değildi. Evde konuşuyor, kardeşleriyle beraber oynuyor. Herhangi bir sorunu yoktu evde, ama dışarıda içine kapanıktı. Şimdi yabancı yere gitti zaten çocuk korkuyor, çekiniyor. Oradaki gözlemleri belki ondandır yani. Onlar öyle değerlendirdi, psikolojisi bozuldu bu olaydan.''

''EV KİRAMI ÖDEYEMİYORUM''

''Olayın bu noktaya ulaşabileceğini tahmin ediyor muydunuz?'' yönündeki soruya, ''Hayır'' yanıtını veren Bekir Ç, sürecin aile yaşantısında huzursuzluğa yol açıp açmadığının sorulması üzerine, ''Çalıştığım zaman bir şey olmayacak ama çalışmadığım için oluyor. Şu anda ev kiramı ödeyemiyorum. Şu anda ev sahibim beni götürmüş avukata vermiş. Bugün yarın belki de dışarı atacaklar'' dedi. Bekir Ç, Hüseyin Üzmez'in, kendisine kira yardımında bulunduğuna dair iddiaların doğru olmadığını, olaydan sonra Üzmez'den herhangi bir yardım almadığını iddia etti. Hüseyin Üzmez'i 20 yıldır tanıdığını söyleyen Bekir Ç, şöyle devam
etti:

''Hüseyin Üzmez, benim ev kiramı ödemedi. Daha öncesinde zaten ben bunu, ilk bu olay olduğunda emniyette de söyledim. Emniyette bana sordular, bizzat kendime, 'Hüseyin Üzmez size yardım ediyor mu, herhangi maddi bir destek sağlıyor mu?' diye. Hüseyin Üzmez bize devamlı maddi destek sağladı. Devamlı yardım etti. 20 yıldır tanıyorum. Devamlı yardım etti. Şimdi ben 'yardım etmedi' dersem, yalan olur. Ama şimdi kimisi bunu başka türlü algılıyor, başka yerlere çekmeye uğraşıyor. O olaydan sonra Hüseyin Üzmez'den en ufak bir yardım almadım. Bütün gazeteler yazıyor yani, 'Kirasını ödemişler, bilmem şunu yapmışlar' Ben kimseden bir kuruş almadım, kimse de benim kiramı ödemedi. Buyursunlar, ev sahibi burada. İnanmıyorlarsa gitsinler, sorsunlar.''

''BİRİSİ İHBAR ETMİŞ''

Başka bir soru üzerine, haklarında bir soruşturma yürütüldüğünü hissetmediğini anlatan Bekir Ç, ''Size operasyonla ilgili ne söylendi?'' yönündeki soruya, ''İhbar etmiş birisi. Kim yapmış bilmiyorum. Bana söylenen öyle. Ama işin aslı nedir bilmiyorum'' yanıtını verdi. Bekir Ç, ''Kaldığı yurtta kızınızın durumu nasıl?'' yönündeki soruyu ise şöyle yanıtladı:

''Yurt yönetimi ona iyi davranıyor. 'Kötü davranıyorlar' dersem yalan söylemiş olurum. Ben gidiyorum, görüyorum. Son 1 haftadır göremedim. Daha öncesinde 15 günde bir gidiyordum. Gayet rahat. Çocuğuma kendim de soruyorum, 'Memnun musun, nasıl davranıyorlar, iyiler mi?' diye. Hep 'İyi' diyor, 'Kötü' demedi. Arkadaşlarıyla iyi geçiniyor.'

''Kızınız, bu süreçte yaşadığı sıkıntıları sizinle paylaştı mı?'' yönündeki soru üzerine, ''Ben evime gelmek istiyorum, beni buradan alın, başka bir şey istemiyorum diyor. Yeter ki beni buradan çıkarın diyor'' diyen Bekir Ç, kızını yurttan çıkarmak için girişimde bulunduğunu bildirdi.

KIZINI YURTTAN ALMAK İSTİYOR

Bekir Ç, kızını yurttan çıkarmak için dilekçe verdiğini, savcılığa başvurduğunu belirterek, şöyle konuştu: ''İki sefer dilekçe verdim. Kendi adıma verdim. Daha sonra teyzesinin adına verdik. O dilekçeler işleme koyuldu. Ankara Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne gönderildi. Oradan gidip teyzesinin evini kontrol etmişler. 'Olumlu, ama şu anda bir şey yapamayacağız' demişler. 'Mahkemeden sonra' demişler. Teslim edilmedi yani daha doğrusu.''Böyle bir sürecin neden yaşanmış olabileceğine dair bir fikri olmadığına değinen Bekir Ç, şunları söyledi:

''Ben yalnız şunu diyorum, istiyorum. Bizi bıraksınlar artık, uğraşmasın kimse. Ben çocuğumu, ailemi bir araya toplamaya uğraşıyorum. Kim ne derse desin, her şeyi yukardaki Allah biliyor. Ben bir an önce ailemi bir araya toplamaya uğraşıyorum. Başka da kimseden bir şey istemiyorum.''
Bekir Ç, olayın diğer iki çocuğunu nasıl etkilediğine ilişkin soruya ise ''Tahribat yarattı tabii. Akılları yetiyor, her şeyi biliyorlar yani. Birisi ilkokul 3. sınıfa gidiyor. Birisi 7. sınıfta. Her şeyi biliyorlar. İlk dönemlerde okula gitmek istemedi çocuklar. Ama sağolsun öğretmenler onlara yardımcı oldu. Onların şeyine devam ettiler yani'' dedi.

Hüseyin Üzmez hakkındaki iddiaların doğru olabileceğine dair kafasında bir soru işareti uyanmadığını söyleyen Bekir Ç, böyle bir şeyin zaten olamayacağını öne sürdü. Artık ailesiyle uğraşılmamasını istediğini, bu konuda yeterince üzüldüklerini vurgulayan Bekir Ç, ''Ben evimden çıkıyorum işe gidiyorum, işten çıkıp eve gidiyorum. Doğru düzgün hiçbir yere gidemiyorum. Herkes bana başka türlü bakıyor. Bu belli bir şey. Herkesten iyi laf da duydum, kötü laf da duydum. Her şeyi söylediler'' diye konuştu.

Tahliye olduktan sonra Hüseyin Üzmez ile herhangi bir görüşme yapmadığını anlatan Bekir Ç, ''Eşinizle herhangi bir sıkıntınız var mı?'' yönündeki soruya, şu yanıtı verdi:

''Şu anda yok. Tek sıkıntı çocuğu almak. Ben kendi evime gece 11.30'da girip, sabah 07.30'da çıkıyorum. Eşimle oturup doğru düzgün konuşamadık. Çünkü kendi evimizde olmadığımız için. Yani kayınvalidemin evinde oturuyoruz ama herkesin yanında her şey konuşulmuyor. Ben kendisine sordum, 'Bunlar doğru mu, söylenenler neyin nesi. Benim bilmediğim bir şey var mı?' diye. Yemin ediyor, 'öyle bir şey yok' diyor. 'Çünkü sen yanımızdaydın zaten' diyor. Ben gerçekten yanlarındaydım, olayın olduğu gün.''

Bekir Ç, olay günü Hüseyin Üzmez ile eşi Livaze Ç. ve kızı B.Ç'yi İnegöl'den Mudanya'ya uğurladığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Biz orada kapıcı dairesi bulmuştuk. Oraya gidecektik yani, taşınacaktık doğrusu. Ben çocuklar akşam okuldan gelecek, dışarda kalmasınlar diye gitmedim. Bursa Emniyetinden geldiler, beni buradan aldılar. Bana sordukları soru şuydu; 'Hüseyin Üzmez hakkında böyle böyle bir iddia var. Doğru mu, Böyle bir şey olabilir mi?'. 'Böyle bir şey olamaz' dedim. 'Olmazdı zaten' dedim. Ben orada öğrendim, emniyette öğrendim yani olayın olduğunu.''

Hüseyin Üzmez'i çok iyi tanıdığını, o tür bir düşünceye sahip olması halinde anlayacağını belirten Bekir Ç, ''20 yıldır görüşüyorum. 3-5 ayda bir yolu düştüğünde mutlaka uğrar. En ufak bir hareketinden insan anlar, böyle bir şeyin olup olmayacağını. Böyle bir hareket de yok. Benim çocuklarım Hüseyin Üzmez'e 'Dede' diyor hepsi. Bir insan torunu yaşındaki çocukla olabilir mi?'' dedi.

''BİRAZ UZAK KALIRIM GİBİ GELİYOR''

Bekir Ç, dava süreci bittiğinde Hüseyin Üzmez ile eski dostluklarının devam edip etmeyeceği yönündeki soru üzerine, şunları kaydetti:
''Biraz uzak kalırım gibi geliyor. Uzak kalırız yani. Olan olaylardan dolayı, söylenenlerden dolayı. Bugün tamam, belki görüşürüz. Ama eskisi gibi olmaz. İnsanlarda bir soğukluk ortaya girdiği zaman, her şey değişiyor. Bizim ona karşı, onun da bize karşı aynı şekilde olur yani. Kim olsa aynı olur. Kim olsa aynı şekilde mesafe bırakmak lazım.''



www.kanalturk.com.tr

#68 kardelen

kardelen

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 713 Mesaj

Gönderim zamanı 16.11.2008 - 18:23

Hüseyin Üzmez'in komşusu olduğunu söyleyen bir hanımın Vakit Gazetesi'nin "Okur Postası" bölümünde Hüseyin Üzmezle ilgili ilginç bir yazısı yayınlandı.
Kopyala,yapıştır yapılamadığı için kısaca özetleyeyim;


Hüseyin Üzmez,Cezaevinden çıktıktan sonraki Cuma Günü evinin önünden sabah 5.30'da bir araca binmiş...Evden alanlar Kanal D ekibinden imiş.Saat 14.30'da programa katılacak diye almışlar...Niye 8 saat önceden Üzmez'i almışlar?

Eşi de merak etmiş 8'den itibaren Kanal D'yi aramış,"Üzmez bizde değil "demişler.

Karakola telefon edilmiş "Üzmez kaçırıldı" diye..."Dilekçe yazın getirin" denilmiş.

Hemen sonrasında Üzmez,eşini aramış,"İyiyim" demiş...Yine bir saat boyunca cep telefonundan kendisine ulaşılamamış...11.00'de Üzmez'i bırakmışlar...

Ama nereye götürülmüş,ne yapılmış,bilinmiyor...

#69 Hammurabi

Hammurabi

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 1.804 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Di li Geçmiş zaman. hani şu uğruna cihan değen var ya...
  • İlgi Alanları:İlgilenmeye değecek HERŞEY.

Gönderim zamanı 16.11.2008 - 18:37

en başından beri diyorum ki bo olay çok enteresan bir vaka hey gidi hey sen git necip fazıl ın düşmanı sabetayist olduğu iddia edilen ahmet emin yalmanı sokak ortasında kurşunla 17 yaşında kıyameti kopar kaç sene sonra da sapık iddiası ile tutuklan ve gine kıyamet vallahi çok enteresan bir durumdur bu demedi demeyin ve adım gibi biliyorum ki gine bir erkek çıkıpta kral çıplak diyemeyecek...
Beni övücü sözleri bırakınız geleceğe dair planları konuşalım.
(Mustafa Kemal ATATÜRK)

#70 kardelen

kardelen

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 713 Mesaj

Gönderim zamanı 23.11.2008 - 02:24

Vakit Gazetesi yazarı Atilla Özdür'den çok ilginç açıklamalar!

Hüseyin Üzmez'in üzerine bir pislik atılıyor, kolay temizlenir, temizlenebilir pislik değil. Evvela bir liste isim, vatan millet ve Cumhuriyet adına temizlenmesi gerekenler... Üzmez, bu aşure operasyonuna katılmayı reddediyor. Bunun üzerine beklemesi söyleniyor kendine.
Üzerine atılan, Üzmez'in kendi pisliği mi, yoksa beklenilen mi? Ziyaretine gittiğimde, şu safhada bunları açıklaması durumunda kendisini temizleyeceklerinden korktuğunu söylemişti. Oysa korkunun ecele faydası yok...

#71 lasrocas

lasrocas

    SaKLıMdASıN

  • Dokunulmazlar
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:heryer

Gönderim zamanı 23.11.2008 - 11:18

Hüseyin Üzmez'in komşusu olduğunu söyleyen bir hanımın Vakit Gazetesi'nin "Okur Postası" bölümünde Hüseyin Üzmezle ilgili ilginç bir yazısı yayınlandı.
Kopyala,yapıştır yapılamadığı için kısaca özetleyeyim;


Hüseyin Üzmez,Cezaevinden çıktıktan sonraki Cuma Günü evinin önünden sabah 5.30'da bir araca binmiş...Evden alanlar Kanal D ekibinden imiş.Saat 14.30'da programa katılacak diye almışlar...Niye 8 saat önceden Üzmez'i almışlar?

Eşi de merak etmiş 8'den itibaren Kanal D'yi aramış,"Üzmez bizde değil "demişler.

Karakola telefon edilmiş "Üzmez kaçırıldı" diye..."Dilekçe yazın getirin" denilmiş.

Hemen sonrasında Üzmez,eşini aramış,"İyiyim" demiş...Yine bir saat boyunca cep telefonundan kendisine ulaşılamamış...11.00'de Üzmez'i bırakmışlar...

Ama nereye götürülmüş,ne yapılmış,bilinmiyor...


fatih altaylı yüzüğünü göstermiştir... :P
Devletin içine düştüğü yok olma tehlikesinin
korkunç derinliğini görmekten aciz olan zavallılar,
elbette ciddi ve hakiki çareyi görmemek için gözlerini yumarlar.

#72 kardelen

kardelen

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 713 Mesaj

Gönderim zamanı 15.12.2008 - 02:12

Baba Bekir Ç.

Kızıma sordum “Baba, öyle bir şey yok” diyor. Kız bu sorulardan bunalıma girdi. Bu adama kurulmuş bir tuzak ama işin içine bizi çektiler. Bizi inegöl’den takip etmişler denildiğine göre demek ki komplo var, biz de maşayız.

#73 Lamos

Lamos

    Kelyu

  • Dokunulmazlar
  • 7.490 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 14.07.2009 - 12:58

Ve Üzmez Tutuklandı

Bursa'da 14 yaşındaki B.Ç. adındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen Vakit Gazetesi'nin 76 yaşındaki Yazarı Hüseyin Üzmez'in yargılanmasına bugün devam edildi. İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu'nun yaşanan cinsel olayların B.Ç.'nin ruh sağlığını bozduğunu belirten raporunun ulaştığı mahkeme heyeti bu duruşmada, hakkında 25 yıla kadar hapis cezası istenen Hüseyin Üzmez'in tutuklanmasına karar verdi.

Devamı

#74 hüfyaa

hüfyaa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 6.884 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:kocaeli
  • İlgi Alanları:binkelam.com,birkizbirana.blogspot.com,sadecegelinlik.blogspot.com,erkekgiyimkusam.blogspot.com,sadeceelbise.blogspot.com,bakimveguzelliksirlari.blogspot.com

Gönderim zamanı 14.07.2009 - 15:33

Nesrin Yılmaz denen kişi solcudur.Solcular da ön yargılıdır!



önyargı tam olarak budur..belli bir kişiyi veya kişileri hedef almıyor,'bazı solcular','solcuların bir kısmı'
falan demiyor,apaçık,belli bir grubun tamamını yargılıyor,en 'ön' olanından..tam karşılığı,işte budur..
kaçınmaya dikkat ettiğim bişeydir,her zaman becerebildiğim iddiasında değilim ama kendimi uyarırım..
kötü duruyo,bana yapışmasın..

çelişirken de biraz dikkatli çelişmek lazım.. : p



ne giderim peşlerinden..ne ardımda devam olsun..
ne uyarım,ne hükmeder..kalanlara selam olsun...


#75 pac

pac

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 13.198 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Barcelona
  • İlgi Alanları:Güzel olan herşey =)

Gönderim zamanı 14.07.2009 - 20:46

yapmışsa çekecek cezasını, bunun sağı solu olmaz..
YAŞAMAK BİR UMUTTUR...

#76 Who am I

Who am I

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.041 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:ça test egale
  • İlgi Alanları:naie pas peur de moi

Gönderim zamanı 14.07.2009 - 21:12

Eğer yaptıysa cezasını çekmeli sonuna kadar gidilmeli sonuçta ortada ufak bir kız çocuğu var, ama eğerki suçsuz bulunursa , okadar laf söleyen insan ne yapıcak çok merak ediyorum
Doğa yıllardır bize herşeyi veriyor , peki biz doğaya ne verdik ? Sigara paketine 5 tl yada 7 tl veriyoruz , peki açan olanı görüyormuyuz ? bir hayvan öldürüldüğünde günlerce protesto ediyoruz ,peki bir şehit verdiğimizde kaç gün şehitlerimizi anıyoruz ? dizi yada şarkı sözlerini ezberliyoruz peki , kaç kişi Atatürk ilke ve inkilaplarını biliyor ? Müslümanız diyorsunuz , ama islamın şartlarını yada kurallarını bilmiyorsunuz bu nasıl müslümanlık ? herkes kendini imam sanıp konuşuyor , açın kuranı okuyun ne yazıyor acaba diye,insanları eleştiriyoruz peki kaçımız kendimizi eleştirmeye cesaret buluyor

#77 kardelen

kardelen

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 713 Mesaj

Gönderim zamanı 15.07.2009 - 02:52

önyargı tam olarak budur..belli bir kişiyi veya kişileri hedef almıyor,'bazı solcular','solcuların bir kısmı'
falan demiyor,apaçık,belli bir grubun tamamını yargılıyor,en 'ön' olanından..tam karşılığı,işte budur..
kaçınmaya dikkat ettiğim bişeydir,her zaman becerebildiğim iddiasında değilim ama kendimi uyarırım..
kötü duruyo,bana yapışmasın..

çelişirken de biraz dikkatli çelişmek lazım.. : p



Haklısın.Benim kastettiğim bazı solculardı.Bu detayı atlamamam gerekirdi.

#78 kardelen

kardelen

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 713 Mesaj

Gönderim zamanı 15.07.2009 - 03:02

Hüseyin Üzmez'i tutuklattırabilmek için önce Adli Tıp'ta birileri görevden alındı daha sonra da B.Ç ile ilgili rapor düzenlendi.Bu durum tam bir skandal!Serbest kalması yada tutuklu kalmasının tacize uğradığı iddia edilen kişinin ruh sağlığına bağlı olması da trajikomik!

#79 TgK

TgK

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 305 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Adana-Karaman-Balıkesir

Gönderim zamanı 15.07.2009 - 03:37

Arkadaş, açtıracaksınız benim ağzımı! Hüseyin ÜZMEZ iş arkadaşın mı? Yol göstericin mi? Gitti diye işlerin yarım mı kalacak? Avları o mu seçiyordu? "Tutuksuz yargılanıyor, adalet tecelli etti." diyen sizler şimdi neden ağız değiştirdiniz? Hiç utanmanız da mı yok? Kendinizi bir kereliğine o kızın yerine koymaktan aciz misiniz? "Haydi gerçek değilse..." deyip duruyorsunuz, haydi gerçekse... Ne diyeceksiniz Allah'ın huzurunda?.. Susun da hakimler, savcılar, doktorlar işlerini yapsın be!..

#80 Efsane Prens

Efsane Prens

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 625 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:kral

Gönderim zamanı 15.07.2009 - 11:36

bu hayasıza artık diyecek söz bulamıyorum...... idam kaldırılmamalı idi.....


ama olayın şu yönü ilginç: kamu kurum ve kuruluşları özellikle yargı organları ve adli tıp artık kendine bir çeki düzen vermesi lazım... tüm ülkenin gözü önünde bir öyle rapor ver bir böyle... basına yansımayan diğer davalarda neler olduğunu düşünmek bile insana korku vermeye yetiyor..... ondan sonra yargıya güven niye yok deniyor.... bu memlekette hakim savcı yok mu bir el atacak bir çeki düzen verecek.... gidişat hiç iyi değil hiççç..





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

31 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 31 ziyaretçi, 0 gizli