Erbakan’ın D-8’ler projesi bir cihan projesi olup, aynı zamanda insanlığın kurtuluş reçetesidir. Elektriğin, telefonun, radyonun, mikrobun, cebir, geometrinin, kimyanın, astronominin bulunuşu gibi, cihanı alakadar eden muhteşem bir sosyal projedir.
Herkesin malumu olduğu gibi, cihan harpleri sonrası oluşan eksenlerden birisi olan Sovyet Bloğu 1990’larda çöküntüye uğradı. Geride sadece kapitalist eksen kaldı. Bu eksenin patronluğuna da Amerika Birleşik Devletleri soyundu.
Tek kutuplu kalan dünyamızda Amerika, tüm dünyayı kontrol etmek için çeşitli atraksiyonlara tevessül etmiştir. Dünyaya insan hakları, demokrasi, hukuk devleti sloganları ile yerleşmeye çalışırken, tam aksi her girdiği yerde katliamlara girişmiş, kan dökmüştür. 46 ülkeye karşı giriştiği operasyonlar sonrası sadece o ülkelerde gözyaşı bırakmıştır.
İnsan hakları rafa kaldırıldı
Tiynetinde sömürü ve asimilasyon bariz karakteridir. Vietnam katliamı, Pearl Harbaur baskını sonrası günahsız insanlara karşı Nagazaki ve Hiroşima’ya atom bombası atması, son denemde de Afganistan ve Irak’ta icra ettiği vahşet cümlenin malumudur. Bu görüntü dünyanın huzurunu bozmuştur. Hak, adalet, insan hakları gibi değerler TV ekranlarında görüldüğü kadarı ile rafa kaldırılmıştır. ABD ve batı kendi vatandaşının huzur ve refahı için, tüm geri kalmış dünyanın yer üstü ve yer altı zenginliklerine el atmış, o ülkelerin insanlarını aç bırakmıştır. Deri ve kemikten ibaret kalan insanlara bu yaklaşım canavarlaşmanın dik alasıdır. Terörle mücadele adı altında ciddi asimilasyona yönelen Amerika, demokrasi adına girdiği her ülkede devlet terörü uygulamıştır. Tarihinde 60 milyon kızılderiliyi öldürmekle sabıkalanan Amerika, milyonlara varan Afrika’yı da köleleştirmiştir.
Can almaya doymayan, sömürmede başı çeken, asimilasyona öncülük yapan ABD’nin başını çektiği kapitalist eksenin dünyaya huzur ve sükun getirmesi mümkün değildir.
İnsanlığın kurtuluş reçetesi
İnsanlığı koruyacak, adaletle muamele edecek, hakkı üstün tutacak, tahakkümden uzak, paylaşımcı yeni bir eksene ihtiyaç vardı. İşte kapitalist eksene karşı bu eksen İslam eksenidir. Bu ekseni hükümeti esnasında tesis eden, 54. Hükümetin Başbakanı muhterem Necmettin Erbakan olmuştur.
Muhterem Erbakan’ın D-8’ler projesi bir cihan projesi olup, aynı zamanda insanlığın kurtuluş reçetesidir. Elektriğin, telefonun, radyonun, mikrobun, cebir, geometrinin, kimyanın, astronominin bulunuşu gibi, cihanı alakadar eden muhteşem bir sosyal projedir.
Bu proje, aynı zamanda İslam dünyasına da şahsiyet kazandıran bir projedir. İslam dünyasının varlığını, gücünü birleştiren, sömürmeyi reddeden ve sömürtmeyen bir uyanışın adıdır. Zalime karşı dik duran, dünyaya yeniden soluklanma imkanı bahşeden bir sosyal yapılanmadır. Cihan tarihinde bu tarz projeleri icad eden ender insanlar vardır. İşte muhterem Erbakan da, bu ender insanlardan biri, belki de en başta gelenidir. Onun teknik üstünlükleri herkes tarafından bilinmektedir. Ama, D-8’ler projesi ile muhterem Erbakan dünya tarihinde iz bırakacak ve insanlığın kurtuluşuna belki de vesile olacaktır.
D-8, yeni bir uyanış, yeni bir şahlanış
Çünkü bu proje tüm insanlığı ihata eden, gözyaşı yerine sevinç, sömürü yerine paylaşım, zulüm yerine adalet bahşeden bir projedir. Bu proje İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini fersah fersah aşan bir muhtevaya sahip ve cihanşümul bir projedir. Temelinde haksızlığı reddeden, tarafgirlikten uzak, hak ölçüsü ile hareket eden adil bir projedir.
Büyük insanların keşifleri, icadları, dönemin taassup anlayışlı sözüm ona aydınlarının daima iğbirarını çekmiştir. D-8’ler projesi de aynı akibetten kurtulamamıştır. Örümcek kafalı insanlar, gözlerini kapayarak, güneşi inkara yönelmeleri gibi, Erbakan’ın dahiyane buluşlarına karşı da, aynı tavrı sergilemektedirler. Bunların içinde evrensel proje üretebilen tek bir düşünür yoktur. Ama alıştırılmış papağanlar gibi durmadan konuşurlar veya konuşturulurlar.
Muhterem Erbakan da daima bunların hedefi olmuştur. Zira, muhterem Erbakan için normal sayılan projeler, onların hayal hanelerini dahi zorlamaktadır.
D-8’ler yeni bir uyanışı, yeni bir şahlanışı, yeniden kucaklaşmayı intaç ettiğinden, tüm İslam ülkelerinde makes bulmuştur. Onun için D-8’lerin her kuruluş sene-i devriyesinde İslam ülkelerinin temsilcileri İstanbul’da Çırağan Sarayı’nın salonlarını doldurmaktadırlar.
Huzur ve sükunetin ilâcı
Her ne kadar mevcut hükümet mensupları bu sosyal projeyi ıskalamak istese de, maya tutmuş, ağaç büyümeye başlamıştır. Çınar büyüyecek, yeniden ufukların efendisi olma şansını yakalayacaktır.
Neticede batının oluşturduğu ve başını ABD’nin çektiği kan emici kapitalist sistemin karşısında, İslami eksen anlamına gelen D-8’ler dünyanın huzur ve sükun ilacıdır.
ABD’nin stratejik ortağı olduklarını söyleyenler, bu projenin kadrü kıymetini bilmiyorlarsa da, bir gün gelecek, yanlışlarının farkına varacak ve nedamet duyacaklardır.
Cihan saadeti D-8’lerle sağlanır.
Cihanın huzuru D-8’lerle sağlanır.
Cihanın refahı D-8’lerle sağlanır.
Cihanda hakkın hakimiyeti D-8’lerle sağlanır. Çünkü, D-8’ler tarik-i müstakimdir, yani sağlam ve emin yoldur.
___Kervancı_fb___