bu konuya 13 yanıt verildi

[rengarenk]

Kadınlar Konuşuyor: Oğlumu Askere Göndermek İstemiyorum

Gazeteci Ayça Şen, oyuncu Derya Alabora, dansçı Zeynep Tanbay ve doktor Jale Aytaç oğullarını askere göndermek istemiyor, "Kim ister ki?" diye soruyorlar. Hülya Avşar da "Bu sorunu annelerin 'hayır' demesi çözer" diyor.

BİA Haber Merkezi - İstanbul

9 Ekim 2008, Perşembe

Emine ÖZCAN

"Oğlunuzu bu şartlarda askere göndermek ister misiniz?"

bianet Aktütün'de jandarma karakoluna, Diyarbakır'da polis servisine saldırılardan, Altınova'da linç girişiminden, operasyon tezkeresinin mecliste kabul edilmesinin ardından kadınlara sordu.
Ayça Şen: Elimde olsa istemem

Bazen köşesine oğlu Memo'yu da konuk eden Radikal yazarı Şen, "Kim şiddetin içine oğlunu göndermek ister ki?" diye soruyor.

"İstemem ve kim ister? Elimde olsa istemem. İnsanın elinde değil ki, kimin çocuğu olursa olsun, çok kötü."
Derya Alabora: Çözüm isteyene sunulur, çözüm istemiyorlar ki

"Kimse istemez ama zorunlu" diyen oyuncu Alabora'nın bir oğlu var.

"Binlerce çözüm var. Ama çözümler çözüm isteyenlere sunulur. Ben kimsenin çözüm istediğini sanmıyorum."

Kadınların seslerini yükseltmelerinin nasıl bir payı olacağını sorduğumuz Alabora'nın cevabı şöyle.

"Kadın odaklı bakmak da çözüm getirmiyor, bu sistemin sorunu. Tek başına kadınların elinden bir şey gelmesi mümkün gözükmüyor. Zaten kadınlar bu sistemde en çok ezilen, horlanan kesimler. Çocukları ölüyor. Oğulları askerde, kızları da başka yerlerde çeşitli şekillerde ölüyor."
Zeynep Tanbay: Oğluma silah kullanmayı öğretmelerini istemiyorum

Tanbay'ın da cevabı net: "Sadece bu şartlarda hiçbir şartta oğlumu askere göndermeyi kesinlikle istemem."

Tanbay, vicdani retçileri destekliyor; oğluna silah kullanmanın öğretilmesine sonuna kadar karşı .

Tanbay'ın da bir sorusu var: "Neden hep savaşta ölenler yoksul ailelerin çocukları?"

"Ben hiç Bebek'ten, Nişantaşı'ndan bir feryat duymadım. Belki bu feryadı duysaydık çoktan bir çözüm bulunmuştu. Kimse askere gitmesin, askerlik görevinin kendisi lüzumsuz. Ama demek ki birilerinin oğulları askere gitse bile operasyonlara gönderilmiyor? Bu ayrımcılık niye?"

Annesinin bianet'le telefon konuşmasına kulak misafiri olan 10 yaşındaki Sinan'ın da bir mesajı var.

"Ama buna anneler karar vermezler ki, bana sormaları gerekir. Sorsalardı cevabım hazırdı. Zaten askere gitmek istemezdim."
Jale Aytaç: Kadınlar olarak her koşulda savaşa karşıyız

Doktor Aytaç da "Ben de oğlumu kesinlikle askere göndermek istemiyorum" diyor ve ekliyor:

"Kadın olarak zaten her koşulda savaşa karşıyız. 30 yıldır askeri çözüm uygulamaya çalışıyorlar, sonuç ortada. Artık başka bir şey yapmak zorundayız."
Hülya Avşar: Bu sorunu annelerin 'hayır' demesi çözer

Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) üyelerinden Hülya Avşar da "Terörü bir teröristin, bir şehidin annesi halledebilecek. Anneler 'teröre hayır' dediği müddetçe ne devlet, ne silahlar, ne ABD kimse buna sebebiyet veremeyecek" dedi ve sorunu ancak annelerin çözebileceği mesajını verdi.

TİKAD "Kadınlar Olaya El Koyuyor" sloganıyla kasımda Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'la komutanların eşlerinin, asker annelerinin, sivil toplum kuruluşu temsilcisi kadınların ve dünya kadınlarının davet edileceği büyük bir organizasyon yapacağını açıkladı. Organizasyonda '"Hepimiz Anneyiz" sloganıyla Türkiye'nin her bölgesinde eğitim seminerleri düzenlenecek. (EZÖ/TK)
********************************************************************************
*******************


Bülent Ersoy demişti hani, "Kimin savaşı...göndermem" deyivermişti de,dört koldan sözlü linç saldırılarına maruz kalınca çark edivermişti.Ayrı konu...Lakin,ilk sözlerini desteklemiştim,hala da tarafım.Vicdani ret bir haktır.Geçenlerde Aktütün köyünden yapılan canlı yayında,köylülerin söylediklerinden yüzleri kızarmaz utanmazlar,kimin savaşaı için kimi kurban istiyorlar?! Yarattıkları korkuya endeksli olarak vücüda getirdikleri canavarı,yok etmenin yolunu nyordamını bal gibi bildikleri,buna muktedir oldukları halde,mevcut statülerinin idamesi adına,gözlerin,düşüncelerin mevcut statülerine doğru yönelmemesi adına,bu işi bitirmiyorlar.





Sevgiler

[jimkoltes]

Bu mesaj jimkoltes tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 09.10.2008 - 23:10

[_RomantizmA_]

Bülent Ersoy demişti hani, "Kimin savaşı...göndermem" deyivermişti de,dört koldan sözlü linç saldırılarına maruz kalınca çark edivermişti.Ayrı konu...Lakin,ilk sözlerini desteklemiştim,hala da tarafım. Vicdani ret bir haktır.Geçenlerde Aktütün köyünden yapılan canlı yayında,köylülerin söylediklerinden yüzleri kızarmaz utanmazlar,kimin savaşaı için kimi kurban istiyorlar?!

Yemişim vicdani reddini, hatta vicdanınızı...

iyi ya ben gidip ölecem orda sen ben vicdani reddimi kullandım evimde huzur içinde yatıyorum diyecen bunada vicdan diyecen emi... Yada tamam kimse gitmesin birilerine uşaklık edek diyecen... Karşılıklı silah bırakalım olsun bitsin değilmi? Tamam vicdanınızla reddedin, gidin başka bir yerde yaşayın, gelmeyin etmeyin... Tutan yok.

Yarattıkları korkuya endeksli olarak vücüda getirdikleri canavarı,yok etmenin yolunu yordamını bal gibi bildikleri,buna muktedir oldukları halde,mevcut statülerinin idamesi adına,gözlerin,düşüncelerin mevcut statülerine doğru yönelmemesi adına,bu işi bitirmiyorlar.

Kim neyi yaratıyor anlamadım? Buyur yolu yordamı neyse sen söyle bilelim, belki gözlerinden kaçıyordur...

son1-2 Yılın İN'ler OUT'ları
Askere saldırmak "İN" Askere gitmek "OUT"

Bu mesaj _RomantizmA_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 10.10.2008 - 00:24

[rengarenk]

Kim neyi yaratıyor anlamadım? Buyur yolu yordamı neyse sen söyle bilelim, belki gözlerinden kaçıyordur...



Anlayan anladı sevgili RomantizmA_.Beni dinleyeceklerini bir an bile aklımdan geçirmedim.Yalnız sevgili jimkoltes http://www.harabe.net/index.php?showtopic=21794&st=40 bölümünde hislerime tercüman olmuş.



"Tamam vicdanınızla reddedin, gidin başka bir yerde yaşayın, gelmeyin etmeyin... Tutan yok. dry.gif" Ee,bu kadar laf niye o zaman.Yaşam hakkımı istediğim yerde kullanma hürriyetim var.





Sevgiler

[_RomantizmA_]

Elbette var, bende tutan yok diyiyorum ya

Sen evinde yatarken birilerinden senin için ölmesini isteyeceksin, yada bırakalım silahı diyeceksin bunlara vicdan diyeceksin emi?
evet böyle vicdanı REDDEDİYORUM!

Bu mesaj _RomantizmA_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 10.10.2008 - 00:28

[jimkoltes]

Yemişim vicdani reddini, hatta vicdanınızı...

iyi ya ben gidip ölecem orda sen ben vicdani reddimi kullandım evimde huzur içinde yatıyorum diyecen bunada vicdan diyecen emi... Yada tamam kimse gitmesin birilerine uşaklık edek diyecen... Karşılıklı silah bırakalım olsun bitsin değilmi? Tamam vicdanınızla reddedin, gidin başka bir yerde yaşayın, gelmeyin etmeyin... Tutan yok.


Yarattıkları korkuya endeksli olarak vücüda getirdikleri canavarı,yok etmenin yolunu yordamını bal gibi bildikleri,buna muktedir oldukları halde,mevcut statülerinin idamesi adına,gözlerin,düşüncelerin mevcut statülerine doğru yönelmemesi adına,bu işi bitirmiyorlar.

Kim neyi yaratıyor anlamadım? Buyur yolu yordamı neyse sen söyle bilelim, belki gözlerinden kaçıyordur...

son1-2 Yılın İN'ler OUT'ları
Askere saldırmak "İN" Askere gitmek "OUT"

sn. _RomantizmA_

bir insanın anti militarist olma hakkı vardır, vicdani red bir haktır,
saygı duymak en doğru tavır olacaktır...

''şehitler ölmez''(sehit na mırın) sloganını Kürtler de atıyor. Ne diyeceğiz şimdi, Irak ta ölen Amerikan askeride şehit oluyor,israil askeride,Bin Ladin in militanlarıda şehit oluyor.
şehitlik ne demek? benim dini inancım yok benim gibi çok insan var. zombilere mi(yaşayan ölü) inanmam gerekecek,anlayamıyorum bunu,
bir insan ölmüşse ölmüştür.

ölümü kutsamak istemiyor rengarenk, bu onun hakkı...

[rengarenk]

Kararımı verdim bu hakkımı Türkiye sınırları içinde kullanacağım.

Ölenler sayesinde yaşıyorsam eğer,bir ölüden farkım yok demektir.Ölümlerle,cinayetlerle gelen sağ-lık olmaz olsun.





Sevgiler

[_RomantizmA_]

bir insanın anti militarist olma hakkı vardır, vicdani red bir haktır,
saygı duymak en doğru tavır olacaktır...

kime göre en doğru tavır olacaktır!

şehitlik ne demek? benim dini inancım yok benim gibi çok insan var. zombilere mi(yaşayan ölü) inanmam gerekecek,anlayamıyorum bunu,
bir insan ölmüşse ölmüştür.

ölümü kutsamak istemiyor rengarenk, bu onun hakkı...

Yaşadığı topraklar için canını veren insanların yakınlarının ölümün ağırlığını hafifletme nedeni de şehitlik'e gitsin! İnanmıyorsanda aileni, çoluğunu çocuğunu korumak adına derler ardından. Hem şehit demeleri sade burda kalıyor, inanıyorsan diğer tarafta sorgun var inanmıyorsan zaten diğer tarafın yok sorun olmaz yani...

İyi ya birileri bebek çoluk çocuk öldürürken ne yapalım! Aman ben ölüme karşıyım buyur evimde senin, karımda, kundaktaki çocuğumda buyur burdan ye diyelim... Yada ben öldürmem ama birlerini paralı tutun beni korusun ben buna vicdan diyeyim. Bahsettiğin bir dünya düzenidir, ki öyle bir dünya herkesin hayalidir, ancak karşında adi, eli kanlı, bayram günü 20-21 yaşındaki vatan evladını (hatta 35 bin-40 binin içlerinde haklarını savundukları insanlarda var) öldüreceksin ben hadi lan vicdan diyecem...

dediğim gibi evet öyle VİCDANI REDDETTİM!

[jimkoltes]

sn. _RomantizmA_

hiç bir güç bana Türk askerine silah sıktıramaz,

ayrıca Türklük
bütün ırk,cins ve sınıflar için
özgürlük, demokrasi ve insan hakları şemsiyesi vazifesi yapacaksa
Türküm demekten onur duyarım.

Her Kürt ün de(%90) böyle düşündüğüne inanıyorum.

ama malesef

''ne mutlu Türküm diyene'' diyemiyorum

şimdilik...

Vicdan sahibi olmak bu düşünceme saygı duymayı gerektirir...

Bu mesaj jimkoltes tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 10.10.2008 - 01:06

[Can Ka No Rey]

Yani bir karşılık bekliyorsunuz. Sizin karşılık beklemeye hakkınız var da bizim yok mu ? Türklük şemsiyesi altında toplanılsın, devletin üniter yapısı korunarak terör bitirilsin, herkes karşılığını alır.

Ama önce şartları normalleştirmek, bu Kürt sorunu dediğiniz şeyin AB ve ABD tarafından Türkiye Cumhuriyeti için bir baskı aracı olarak kullanıldığını görmek gerekir.

[attalia]

savaş olmasın! tabii ki olmasın. buna katılmayan kimsenin olacağını sanmıyorum. ama böyle bir durum bir ütopya. insan doğasına ve tarihsel gerçeklere ters bir durum. insan olduğu müddetçe maalesef savaşlar kaçınılmaz olacaktır. bazen şaşıyorum. ( gerçi son zamanlarda hepten şaşıyorum ya ) olayları öyle bir lanse ediş varki, eli silahlı hainler sanki masum birer çocuk, elerindeki de çoban sopası! türk askeri ise tecavüzcü coşkun veya drakula !!! beyler bu bakış açısına getirildi türkiye, bu pkk nın hangi aşamaya getirldiğinin birer kanıtıdır. hatırlarsınız bu hainler, köy basmalarla çoluk çocuk demeden katliam yapmakla başladılar işe, yöre halkını sindirerek sesini kestiler. hani askerlikte bir tabir vardır ya S. S. formülü olarak bilinir, seve seve veya ... işte öyle bi şekilde halk susturuldu. tabiiki etnik ve ailevi bağlar sebebi ile pkk ya belki bizim kadar sert bakamaz ama bir çoğu da ss formülü ile susuturuldu. bu evreden sonra "halkın temsilcisi" "halkın hak savunucusu" konumunda sadece askeri hedeflere saldırmaya başladılar. ( bununla birlikte halkta gevşeme olmasın diye arada sıarada bir iki sivil minübüsü de patlatmayı veya taramayı da unutmuyolar! )

bu hainler, ölümle sonuçlanan eylemlerinden sonra, olay yerinde (onların değimiyle "düğün") zılgıtlı halay çeken ve ölümü kutlayan masum!!! insanlardır.

beyler, bir tedhiş örgütü demokrasiden, özgürlükten felan söz edemez. kendi başlattığı ve kan deryasına çevirdiği bölgede masum çocuk rolü oynayamaz. hele hele, silahlar bırakılsın, barış, halkların kardeşliği... teranelerine ben kıçımla gülerin ancak. devlet her daim silah kullanabilme gücüne sahip tek yetkilidir. bu gücü devlet olma gerçekliğinden ve toplumunu koruma görevinden alır. silah bırakacaklar devlet harici güçlerdir. devlete karşı bir eylem olduğu müddetçe devlet buna karşılık verecektir, vermek zorundadır. vermez veya veremezse işte o zaman devletin bittiği andır. pkk nın sivil temsilcileri mecliste olmasına rağmen hala silah bırakmamaları da amaçlarının masumiyetiyle örtüşmüyor. pkk bu gün kendini tasfiye etse bölge halkının sorunları demokratik çerçevede daha kolay halledilecektir. ama onlar hala emperyalist güçlerin taşeronluğuna devam etmekte ve amaçlarını böylece herkese ifşa etmiş olmaktadırlar. ama görmek istemeyenler hala pkk korosuna eşlik etmeye devam ediyorlar.

hal böyle iken sırça saraylı aydın ve sanatçılarımız! askerlik aleyhinde demeç vermeleri en hafifiyle vatanı uğruna toprağa giren şehitlere hakarettir. bu tür düşünceler pkk nın arayıp da bulamadığı türden şeylerdir.

bu açıklamalarımla militarist olduğum sakın düşünülmesin. ölen her şehit kadar olmamakla birlikte o insanlara da üzülüyorum. o insanların da bu toprağın bir evladı olduğunu biliyorum çünkü.


saygılar,

[AtamÇepni]

Medyanın şebeklerinin ağzının içine düşen halkım, size bu söylenenler müstehaktır.

Ülkemiz yasta olduğu günde bile, eğlenen bu sosyetik soytarılara itibar ettiğiniz müddetçe bunların onursuzca beyan vermeleri doğaldır.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.

Bu kelimenin arkasında duramıyorsan ne işin var bu ülkede? Defol git, sana yakışan topraklarda yaşa.

Askere gitmekten yırtamayanların, kendilerince buldukları bu bahanelerle TSK yıpratmaya çalışan cücükler, zaten sizlerin
bu kutsal uğurda savaşanların yanında işiniz olamaz.

[Can Ka No Rey]

TÜRK CEZA KANUNU 318. MADDE

1- Halkı, askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte teşvik veya telkinde bulunanlara veya propaganda yapanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
2- Fiil, basın ve yayın yolu ile işlenirse ceza yarısı oranında artırılır.

Burada Anayasal suç mu işleniyor, yoksa bana mı öyle geliyor ?

[quStah]

Sanırım haklı..