İçerik değiştir



- - - - -

Ah Ben Çok Geç Uyandım


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 2 yanıt verildi

#1 istikbal

istikbal

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 214 Mesaj

Gönderim zamanı 01.11.2008 - 23:02


Yıl 1969 mastırımı tamamlamak için avrupaya gittim, ve orada öğretim görevlisi olarak 30 35 yılkadar kaldım, ülkemden ayrı kalmanın verdiği hüzün ,ara sıra eş dost hasreti derken ,zamanla herşeyi teker teker unutmaya başladım, taki 2004 yılı kendi öz ülkem TÜRKİYEME Dönünceye kadar, sanki yeniden bir ülke keşfediyordum ,çünkü benim gittiğim yıllarda mini eteği bile zor giyen kızlarımız, şimdi göbeğe boncuk takıyorlardı çamurlu yolarımız asfaltlanmıştı, metrolar çalışıyordu, artık otobanlar yapılmış, muazzam bir güzellik beni büyülüyordu ,çünkü ben hala gittiğim yılların TÜRKİYESİNİ zannediyordum, bu güzelliklere emek sarfedenlere binlerce şükranlarımı sunarken, canımı sıkan bazı şeylerde yok değildi hani, hala ünü versitelerimizde şu orta çağlardan kalma, baş örtüsü derdi ,ve ülkemin bazı kesimlerinde hala kara çarşaflılar dolaşıyordu ,asdlında hür ve demokratik bir ülkede bu gibi şeyler olağandı ,ama ben bunlkarı çekemiyordum ,,ne yalan söyleyeyim, bu tipleri birer zavallı olarak görüyor ,hatta bazende çok küçük düşürücü sözlerlede tahrik etme yoluna gidiyordum, yaşıma sindime yakışmamasına rağmen ,.derken bir gün ani bir rahatsızlıkla hastahaneye gitmem gerekti ,herşeyimi kendim halletmeyi seven bir insanım, bu nedenlede kimseye haber vermeden hastahanenin yolunu duttum ,otobüs sakindi kalabalık falan değildi, rahatca hastahaneye gidip muayene olup çıkana kadar epeyim bir vakit geçmişti , otobüz durağına gelip mahalleme gidecek otobüsü beklemeye başladım, karşı beri gelen otobüsün numarasın bı görünce sevindim, çünkü bizim mahalleye gidiyordu , otobüs durubta içeri gimeye çalışırken hey vah dememek için kendimi zor zapteddim, çünkü iş dönüşü otobüz tıklım tıklımdı, tabi kendi kendime nasıl olsa yaşlıyım şimdi herhalde bir genç beni görür bana yer verir dedim, ama nerede herkez kafayı yere dikmiş mahsusende gözlerini kapamış, kimsenin umrunda bile değildim ,halbuki şimdi avrupada olsa idim ön sıralarda oturanların birini uyararak evladım burası yaşlılar içindir kalk ben oturayım diyebilirdim, ama burada bunu diyebilirmiyim diye düşünürkenki üç oturak ileride koltuğunun altında kitapları olan bir baş örtülü hanım kızın, bey amca gördüğüm kadarı ile rahatsıssınız lütfen buyrun buraya oturun dediğini gördüm .önce inanamadım acaba hayalmi görüyorum yoksa benimle dalgamı geçiyor bu kız diye düşündüm ,çünkü ben bir baş örtülü görsem onu arenedaki boğalar gibi saldırıp püskürtmek isterdim ,şimdi o bana yerini veriyor ,hemde onlarca delikanlı vede modern insanların yerleştiği koltuklarda bir kıpırdama yokken bu düşünceler içersinde iken tekrar bir uyarı daha geldi buyur amucam buyur sizler yaşlı sınız buyrun gelin oturun deniyordu ,utana sıkıla o tarfa giderek koltuğa oturdum ,ama artık içim içime sığmıyordu vay be diyordum ,demekki bizim modern gençlik diye baş tacı zannettiklrimiz bize yer vermiyorda ,şu orta çağ bozuntusu, bize yerini ikram ediyor taki eve gelene kadar içim içime sığmadı, çünkü yaşadığımız monolak bir hayat vardı ,komşularımız bile biri birine selam dahi vermeyi unutmuştuukki, bu kız cağız bana bir insanlık dersi verdi, o gece ilk defa bir rüya görüyordum, sanki birisi bana uyan ey arif uyan diyordu ,uyan yoksa uçuruma düşeceksin diyordu . sabah olunca ilk defa bir sabah ezanı sesi duyuyordum, çünkü o zamana kadar horul horul uyuyan ben nedense bugün sabah uyanı vermiştim , iyide oldu hani ufkum açıldı kalkdım balkjona çıktım sabahın serin rüzgarı beni aldı yıllar ötesine götürdü ,rahmetli babamın oğlum okuda adam ol ama sakın sapıtma adam ol adam gibi adam ol diye yaptığı nasihatler ve köyümdeki o mütavazi yaşam ,babamın abdest alışı annemin havlu tutuşu ,bvir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyordu , hemen o sabah namaza niyetlenerek abdest aldım ve camiye gittim , namazımöı kıldıktan sonra oradaki insanların samimi hoş beşine şahit oldum ve artık camiyi mekan edinmeye niyet ederek ,bir cami mukimi oluverdim ve benim bu dönüşüme vesile olan o baş örtülü kızımıza bir ömür boyu minnettar olduğumu dualarımla ifade ediyorum ,,,,YORUM , evet demekki insanlar şu ön yargılarından bir vaz geçseler kurd kuzu ile gezecek ama nerede . demekki takdiri ilahi bu , herkesin bir iradesi bir aklı bir inancı bir kültürü var ama orta kültür adam gibi adam olabilmekte imiş

#2 shy

shy

    xrÜt / kudI

  • Kurucular
  • 16.791 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 01.11.2008 - 23:40

Master yapmış ama iki virgül ile üç noktayı bize çok görmüş.Bu yazıyı yazan kişi çok bencil belli.Bayram gelsin bir kaç noktalama işareti hediye edecem hazır hak kı görmüş batıl zail olmuş...

Hadi bu çocuklar için kısa öyküler yazısını anladık gerçekliklikten uzak onu da anladık da efsane bağlantısı bu kadar olmamalı.Her gerçek dışı öyküyü efsane bölümüne ekleyecek olursak ooo işimiz var.

Bu yazının bence yeri edebiyat olmalı.Ki oraya da taşıyorum.Yazıyı anlayana edebiyat diploması verilmeli hatta bu yazıyı diğerleri ile paylaşabilecek olan varsa ona da master diploması verilmeli ve saygı ile eğilinmeli.Üstad çözmüş...
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Gönderilen Resim

#3 atlantisli

atlantisli

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.241 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atlantis

Gönderim zamanı 02.11.2008 - 01:02

evet demekki insanlar şu ön yargılarından bir vaz geçseler kurd kuzu ile gezecek ama nerede .

Kurtla kuzu diye bişi yok ya kardeşim.Başörtülüyle örtüsüzü beraber geziyorlar.Ben bu konuda bi sorun göremiyorum,bikaç provakasyon dışında.Ayrıca o akademisyen kim merak ettim.İsminin tanıdık olması lazım ki avrupada 30-35 yıl kalmış.Sanırım birisi hayali edebiyat yapmış.Maksadı da başörtüsü demogojisi yapmak.Başörtüsünün böyle şeylere ihtiyacı yok.Örtmek için başı vücudunda olmak yeterli.Tabi bazı şeylerden mahrum kalabilir ama hayatta herkes inandığı küçük bir şey için bile birçok şeyden mahrum kalabiliyor.Bir şeyi seçiyorsan,başka bir şeyi seçmemiş oluyorsun ki buna aslında mahrumiyet değil tercih denir.Yazı da acayip saçma;ne yani ona yer veren bir eşcinsel olsa ertesi gün tekrar hastaneye gidip belaltı cerrahi müdahelelere mi tutulacaktı :P Türk filmi seneryosu gibi olmuş.Zengin ve zalim adam yıllar sonra hastalanıp yıllarca hor gördüğü o masum kıza muhtaç düşer.Çünkü yıllarca güvendiği insanlar onu terketmiştir;otobüste yer vermemiştir. *lol yav neyse...





Benzer Konular Daralt

4 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 4 ziyaretçi, 0 gizli