İçerik değiştir



- - - - -

Kader


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 19 yanıt verildi

#1 zxzx

zxzx

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 12 Mesaj

Gönderim zamanı 05.12.2008 - 18:23


işte size gazalinin özgür iradeyi inkar ettiği yazısı
alıntı yaptığım kitap : kelam felsefeleri yazar: H. Austryn Wolfson sayfa: 538 burada Gazali'nin ihya ulum al din adlı kitabından alıntı var. arapça baskı kitabut-tevbe bölümü. türkçe baskılarda bu bölüme bakın

"Eğerdersen ki: insanın fiilde ve fiilden kaçınmada ihtiyarı yok mudur? Vardır derim, fakat bu bizim herşeyin Allah'ın yaratmasıyla olduğu iddiamızla çelişmez, çünkü ihtiyarın kendisi de Allah'ın yaratmasıyladır ve insan yaptığı seçime mecburdur."

yorumum şu: Gazali, itikadda Eşari mezhebindendir. Eşarilik de ise insan iradesi kabul edilir, ama kulun bu iradesi ( düşünce, seçim ) Allah tarafından yaratıldığı için hür iradeden yoksundur

bu ayetleri size söylediler mi?
tevbe 51: "de ki: bize ancak Allahın yazdığı isabet eder, dokunur"
kasas 68: "Rabbin dilediğini yaratır ve seçer. Onlar için seçim hakkı yoktur"

hadid 22: "Yeryüzüne ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki biz onu yaratmadan önce levhi mahfuzda bulunmasın"

araf 16: "Öyleyse and içerim ki beni azdırmana karşılık, bende onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım" şeytan Allaha diyor bunu. Allahın kendini saptırdığını kabul ediyor.

hayır şer Allahtan mı, zina yapmak şer mi, zina yapmak Allahtan mı, hani hayır şer Allahtandı
hayır şer Allahın iradesiylemi olur, zina şerse zinayıda mı Allah irade etti
hiç kimse bir şeyi allah yaratmadan ( yapmadan) önce, yapmaya kadir olamaz. diyor musunuz
ss
kötülükler allahtanmıdır
allah her varolanı görürse kendide var madem öleyse kendinide görürmü
kötülükler allahtanmı evet dersen zinada mı allahtan
içki allahın verdiği bir rızıktır diyen varmı
kötülüklerde allahtandır diyen varmı

zina allahın iradesiyle oluyo diyen varmı
önceden alnımıza yazılan şeyleri yapıyoz diyen böle hür irade olurmu diyen varmı
kötülükler allahın iradesiyle oluyor diyen varmı
hareketlerimizi allahmı yaratır yoksa bizmi.
allah yaratırsa bizim özgür irademiz kalırmı
zina hareketinin yaratıcısı alahmı.
allah derseniz zorla zina yaptırmış olmuyomu
zina hareketini kulmu yoksa allahmı yaratır

Allah hareket edermi etmezmi

kulun zina yapmasını allah ezeldemi takdir etmişti
kulun neyi seçeceğini allah ezelde mi seçti

zina allahın iradesi dışındamı gerçekleşti

zinayı allahmı irade etmişti hayır dersen
yani allahın iradesi dışında bişe mi oluyor
kul zina etmek istese, bu düşünceyi allah kulda yarattı diyemi düşündü
ssss
kulun allaha sövme düşüncesini allah mı yarattı
s
Allah ezelden bugüne sonsuz zamanı aşıp nasıl gelebildi
Allah düşüncelerimizi yarattığı içinmi öle düşünürüz
allah yalanı yaratan mıdır
allah napcamızı önceden biliyosa böle sınav olurmu
Herşey Allah’ın dilemesiyle mi olur? Zina yapanlar var,
Allah’a sövenler var. Bunlarda mı Allah’ın dilemesiyle oldu?
Kadere hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine inanıyor musunuz?
Zina yapmak şer midir? Zina yapmak Allah’tan mıdır? Hani, hayır ve şer Allah’tandı ya...

"Allah’ım bizi kötü yola düşürme, yolumuzu saptırma" diye dua ediyor musu
nuz?
Demek ki bizi kötü yola düşüren ve yolumuzu saptıran kimmiş? Allah değilmi

Bir insan çalıntı yiyeceklerle yaşarsa, bunlar ona Allah’ın verdiği rızık mıdır?
Rızık Allah’tan mı? İçki içmek rızık mı? İçki içmek Allah’tan mı? ehli sünnet içki
rızık der
içki allahın verdiği bi rızıkmı değilmi

16 / 93 allah dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir, yaptığınız işlerden sorumlu
tutulacaksınız. ( kuranda nahl suresi 93 üncü ayet bu, bak hem saptırıyo hem de sorumlu tutuyo
7/179 And olsun ki, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık…. ( kuranda araf suresi
179 uncu ayet bu,

2/7 Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir, gözlerinde de perde vardır ve
büyük azap onlar içindir. ( kuranda bakara suresi 7 inci ayet bu, bak onları hem mühürlüyo
hem de onlara iman etmeyi emrediyo
17/46 (Kuran'ı) anlarlar diye kalplerine örtüler ve kulaklarına da ağırlık koyduk.
(kuranda isra suresi 46 ıncı ayet
bu, kuranı anlamasınlar diye kalplerinin mühürlendiği
söyleniyo ya, hem de onlara kurana inanmaları emrediliyo değil mi,
Resulullah dedi ki: “Hayrı (iyilik) ve şerri (kötülük) ile kadere iman etmeyen kimseyi Allah ateşte yakar. (Ahmed bin hanbel)
Peygamberimiz dedi ki: Biriniz kaderin hayrına da, şerrine de iman etmedikçe iman etmiş olmaz. Başına gelecek olanın mutlaka geleceğini, başına gelmemesi mukadder olanın da mutlaka gelmeyeceğini bilmedikçe (iman etmiş sayılmaz). (Tirmizi)
Peygamberimiz dedi ki: “Allah gökleri ve yeri yaratmadan ellibin yıl önce, Arşı su üzerindeyken yaratıkların kaderlerini yazmıştır. (Tirmizi, Müslim)
Peygamberimiz dedi ki: ”Kul yetmiş sene cennetliğin ameli gibi amel eder. Hatta herkes onun cennetlik olduğunu söyler. Öyle ki aralarında manen bir karış mesafe kalmaz. Sonra mukadderatı galebe çalar da cehennem ehlinin işini yapar ve cehenneme girer. (Buhari, Müslim)
Peygamberimiz dedi ki: “Said ( cennetlik) annesinin karnında said olandır, bedbaht (cehennemlik)da annesinin karnında bedbaht ve şaki olandır” (Müslim)
Ömer “Ya Resulullah buna göre şimdi biz olmuş bitmiş, hükmü verilmiş bir şeye göre mi amel ediyoruz (çabalıyoruz), yoksa henüz hükmü verilmemiş bir şeye göre mi amel ediyoruz? Bunun üzerine Hz. Peygamber de “(Yazılıp) bitirilmiş bir şeye göre ey Ömer. Kalemler (onu yazıp) kurumuş, kaderler onunla cereyan etmiş (ona göre meydana gelmiş). Fakat her insana yaratıldığı şey kolaylaştırılır. (Müslim)
Peygamberimiz dedi ki: : “(Kader) kalemi, kıyamete kadar olacak şeyleri yazıp kurumuştur (bitirmiştir)“ (Buhari)
Peygamberimiz dedi ki: : “Allah var iken hiçbir şey yoktu. Daha sonra O, Levhi yarattı ve kıyamete kadar gelecek olan bütün mahlukatın hallerini ona kaydetti” (Buhari)
“Müzeyne veya Cüheyne kabilesinden bir adam sordu: “Ey Allah’ın Resulü, hangi işi yapıyoruz, olup bitmiş (levh-i mahfuza kaydı geçmi&#351 bir işi mi yoksa (henüz levh-i mahfuza geçmemi&#351 şu and
a yeni başlanacak olan bir işi mi? Resulullah: “Olup biten işi” dedi. Adam - veya cemaatten biri - yine sordu: “Öyleyse niye çalışılsın ki?” Hz. Peygamber şu açıklamada bulundu: ”Cennet ehli olanlara cennetliklerin ameli müyesser (kolaylaştırmak) kılınır, ateş ehli olanlara da cehennemliklerin ameli müyesser kılınır” (Ebu Davud)
İman, küfür, saptırma, mühürleme: Bakara 6,7, 21 , Araf 100, 158, 178,179, 186, En’am 107,109,110,111,148, Tevbe 55, 85, Yunus 100, Yusuf 101, İbrahim 35, Kehf 29, Taha 79, 85, Mülk 2, Zariyat 56, Nahl 93, Kasas 56, 64,68, Zümer 36,37, 41, Hacc 16, Tin 7, Muhammed 24 ; Son peygamber hür irademiz yok dedi
*** Resulullah dedi ki: “Allah’ın dilediği oldu, dilemediği olmadı.” (Ebu Davud)
Peygamberimiz dedi ki: "Kul, hayrıyla (iyilik), şerriyle(kötülük) kadere inanmadıkça, kendine (hayır ve şerden) isabet edecek şeyi atlatamayacağını, (hayır ve şerden) kaçacak olan şeyi de yakalayamayacağını bilmedikçe iman etmiş olmaz."
(Tirmizi)
Aişe
anlatıyor: "Bir çocuk ölmüştü. Ben: "Ne mutlu ona! Cennet kuşlarından bir kuş oldu!" dedim. Peygamber "Sen Allah'ın cenneti de cehennemi de yarattığını, beriki için de öteki için de ahali yarattığını bilmiyor musun?" dedi. (Müslim)
Allah bizim ne yapacağımızı önceden biliyosa hiç böyle imtihan olur mu? zorla günah işlettiriyo işte.
Allah olacak olaylar için önceden bildiği gibi mi diledi yoksa bildiğinin dışında olmasını mı diledi? Bildiği gibi dilediyse senin burda benimle yazışmanı dilemiş olmadı mı? Sen allahın dilediği olayın olmasını engelleyebilir misin acaba? Hayır dersen şu an engelleyemeyeceğin bir işi miyapıyorsun acaba? Özgür iraden yok yani.
Günahlar Allah’ın irade etmesi (dilemesi) sonucunda mı yoksa iradesi dışında mı meydana geldi?
Allah ilminde olacak olanları yaratmaya mecburmu yoksa yaratmasa da olurmu.
ama o zaman ilmi yanlış olmaz mı
iman etmeyeceği Allah tarafından önceden bilinen bir insanın mümin olma kudreti varmıdır
öldürülen biri eceliyle öldüyse öldüren onu mecburen öldürmüş olmadımı

allah alemi yaratmak için bekledimi, beklemediyse aleminde allah gibi ezeli olması
gerekmezmi
alemin yokluğu zaman aldımı
allah alemi yaratmak için bekledimi
alemin varlığının öncesinde zaman geçtimi (allah alemi sonradan yarattı diyosanız)
ssssss
allah alemin varlığının zaman olarak öncesinde miydi
neyi irade edeceğimizi alalh irade etmemiş miydi
kötülüğü yaratan allah diyen varmı
şer kimdendir kuldan mı Allahtan mı
her ferdin geleceği ezelde kurtuluş ve azap olarak takdir edilmiş midir
Allah razı olmadığı fiilleri (zina) irade eder mi
kulun iradesi Allahın iradesine mi bağlıdır yoksa
Allahın iradesi kulun iradesine mi, bağlıdır
insanın kötü yönde iradesini kullanmasını yaratan allah mı
zulüm Allahın kaza ve kaderiyle midir
günahlarda içinde olarak herşey Allahın kaza ve kaderiyle midir
"Rabbin dilediğini yaratır ve seçer. Onlariçin seçim hakkı yoktur
" Kuran (kasas 68)
Allahın kadere (alınyazısı )yazdıkları, irade ettikleri değil midir
günah Allahın iradesi dışında mı işleniyor yoksa iradesiylemi işleniyor
insan yaptıklarını yapmadan önce, Alalh bunları irade etti mi etmedi mi
kulun günah işlemesi Allahın iradesiyle oldu diyen varmı
içki içen rızıkını mı içti yoksa Allalhın rızık olarak vermediği bişeyi mi içti
hırsızın yedikleri ona Allahn verdiği rızık mıdır
günah işlememiz önceden yazıldı mı yazılmadı mı
seçimleriniz allahın iradesi dışındamı oluyor
zina edenin zina edeceğini ezeldemi diledi Allah? hayır dersen
Allahın dilemesi dışında bişeymi oluyo yani
şimdi yazacağım delil özgür iradeyi savunanların en çok kullandığı delile karşıdır, çok etkilidir.
temel soru: "Allah ne yapacağımızı önceden bildiği için yazdı diyenlere soru: Allahın
yazdıkları irade ettikleri miydi yoksa iradesi dışında olacaklar mıydı?"
izahı: onlara (özgür iradeyi savunanlar) sorsan: bizim yaptıklarımız ö
nceden yazılı mıydı? evet derler. zira Kuranda bu geçer hadid 22- 23 onlara deki biz önceden yazılanı yapıyosak hür irademiz nerde kalır? sana der ki: Allah kulunun özgür iradesiyle ne yapacanı önceden bildiği için böle yazdı. yoksa öle yazdı diye sen öle yapmıyorsun.
der. ve takvim örneğini verir. takvimi hazırlayanlar önceden yazdığı için mi güneş tutuldu yoksa tutulcanı önceden bildikleri için mi öle yazdılar derler. millet der ki: tutulcanı bildikleri için, o tarihte (mesela 10 ağustos) tutulcak diye yazdılar derler. onlarda der ki: peki takvime o tarihde tutulacağının yazılması güneşi hareketlerinde zorlar mı? millet der ki: zorlamaz. onlarda der ki: işte böle nası ki takvime (misal 10 ağustos) güneşin tutulacanın yazılması, güneşi hareketinde zorlamıyosa, allahında önceden kulun yapcaklarını yazması kulu zorlamaz. çünkü allah kulun öle yapcanı önceden biliyo, bildiği için yazıyo derler.
bu izahlarını daha detaylı olarak piyasadaki kaderle ilgili kitaplardan okuya
birsiniz. devamlı bu örneği verirler zaten. buna karşı önceden uzunca bi izah veriyordum. ama hem anlaması hem anlatması zor. şimdi ise kısaca bi cevap verecem. anlatması ve anlaması kolay. onlara deyin ki: biz önceden yazılanı mı yapıyoz? evet der, hayır derse hadid suresi 22- 23 ü söyle. önceden yazılanı yapıyoz deyipte takvim örneğini (tren örneğide var, yüksekte durursun iki tren geliyo bunların çarpışcanı sen biliyon, onlar bilmiyo. sen yüksekten görüyon. ee sen bildin diye mi bunlar çarpıştı? yo öle olur mu derler. bu değişik bi örnek. sonuçta allahın önceden bilip napcamızı yazması bizi zorlamaz demeye getircek lafı) anlatır sana. sora ona de ki: Allahın yazdıkları irade ettikleri miydi yoksa iradesi dışında olacaklar mıydı? eğer iradesi dışında olacaklardı derse, de ki: allahın iradesi dışında bişe olur mu de. ehli sünnet "herşey allahın iradesiyle olur" diyo ama de.
eğer yazdıkları allahın iradesiyle olur derse de ki: yani zina edenin bu yaptını allah irade etti
öle mi de. yok derse de ki: hani yazılanlar allahın irade ettikleriydi de. evet zinayıda allah irade etti (diledi) derse, de ki: allahın olmasını irade ettiği bi olayı ben engellemeye kadir olabilir miyim de. olamazsın derse.de ki: öleyse zina yapan engellemeye kadir olamadığı bi olayımı işliyo de. hayır derse de ki: çelişkiye düştün de. evet engelleyemediği bi olayı işledi derse, de ki: yani ben engelleyemeyeceğim bi olayı işlerken hür iradeye mi sahibim yoksa özgür iradem yok mu de.
bu konunun geniş izahı:
Allahın ilminin maluma tabi olmaması meselesi
Allahın ilmi ezelidir evvelden de izah edildiği gibi ezeli olanın sebebi olmaz halbuki ilim maluma tabidir denildiğinde; ilim, malumdan( bilinenden) etkilenen durumunda olmakta ve malum ilmi etkileyen konumda bulunuyor dolayısıyla etkileyen malum, etkilenen ilme sebep teşkil ediyor. zira etkileyen etkilenene sebep konumundadır. halbuki akli delille sabit ki ezeli olanın sebebi olmaz. o halde Allahın ilmine ezeli diy
enlerin: "ilim maluma tabidir" lafları yanlış olmaktadır. Allahın ezeli ilmi asla başka bir şeye tabi değildir. böyle oluncada cebr olduğu aşikardır. etkilenmek demek etkileyen olduğu varsayılan ( düşünülen) şeyin etkilenene sebep teşkil ettiğini kabullenmek demektir.
insanın özgür iradesini savunanların en çok kullandıkları laf olan "Allah bildiği için yazdı" ifadesidir bununla şunu kasdederler mesela ben şimdi klavyede yazı yazıyorum ya hah diyorlar ki Allah ezeli ilmiyle senin bu saatte, bu vakitte bu yazıyı yazacağını bildiği için levhi mahfuza böyle yapmanı yazdı. yoksa O, böyle yazdığı için sen böyle yapıyor değilsin. yani yine insanın özgür iradesi vardır derler. buraya kadar tamam mı anladınız mı? devam ediyorum sonra şunu diyorlar: "ilim maluma(bilinen) tabidir" yani Allahın ezeli ilmi sonradan olacak olan bilinen fiillere, hareketlere tabidir derler. bununla da şunu kasdederler: yani Allahın ilmi, bilmesi sonradan olacaklara tesirli değildir düşüncesini savunur
lar. işte bu düşünceyi anlatmak isterler. yani Allahın evvelden hadiseleri bilmesi bizi cebr altında bırakmaz biz yine hürüz derler. tamam mı? yani Allahın ezeli ilmi, sonradan olacak olaylara tabidir derler. tamam mı? şimdi çooooooooooooook dikkat ediniz: tabi olan, tabi olunandan zaman bakımından önce mi gelir, beraber midirler, yoksa zaman bakımından sonra mı gelir? iyi düşünün. evet cevap şu: tabi olan, tabi olunandan zaman bakımından sonra gelir. bu aklen açıktır. şimdi duruma bakalım: bunlar ne demişti? "Allahın ezeli ilmi, sonradan olacak şeylere tabidir" . soruyorum: ezeli olan şey, hiç sonradan olan şeye tabi olur mu? olmaz eeeeee bu ne o zaman? ne olacak kandırma üç kağıt yüzyıllardır süren pek çok üçkağıttan biri. ezeli olan şey başka şeyden sonra olamaz . başka şeyden sonra olsa zaten ona ezeli ( öncesiz, başlangıcı olmayan) denilmezdi. demek ki onların "ilim maluma tabidir" lafları yalan dolandır. dolayısıyla insanın özgür iradesini savunan biri Allahın ilmi eze
li dediğinde ne dediğini bilmiyor demektir. dolayısıyla şunu şiddetle bildiriyorum ki: insanın özgür iradesi vardır diyen Allah hadiseleri olmadan önce bilmiyordu, hadiseler olurken bildi demek durumunda kalır . ve bunu dediğinde de Kuran daki "kıyamet vaktinin sadece Allahın bildiğini ifade eden" ayeti de inkar etmiş olur.

bilgi için googleden ara kursatotcu
(linkler açılmıyorsa kopyala, linki üst satıra yapıştır entere bas)
kader konusunda kısa sorularım var alttaki linkte 4,9 ve 10 bu sayfalarda. millete sorun çette falan
http://www.ozgurdusu...lil-t903p9.html

bu said nursinin kaderi inkarı: http://63.231.71.139...p?TID=3073&PN=1

burada videolarım var: http://tr.netlog.com...videoid=2101668

not: (Yukarıda verdiğim video linki, videoyu açmadıysa; bu linki kopyalayın, msn yi açın, mesaj yazdığınız yere yapıştırın ve entere basın, sora bu linki tıklayın videolar açılıyor.)

BU DA YAZDIÐIM KİTAP:
http://www.aynayayin...;PagePosition=1

serbet kürsü bölümünde kader kitabım başlığında

#2 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 05.12.2008 - 21:06

Ne kanıtlamaya çalışıyorsunuz?Allahın yokluğunumu yoksa kendi kafanızdaki çelişkileri İslama ve kurana maletmek mi?Kader mevzu özetle şudur...Kul hareketlerinde özgürdür, ama Rabbim herşeyi bilen sıfatıyla o yaratımadan yapacaklarını bilir;Bu kaderi oluşturur, yani yazıldığı için yapmazsın, senin yapacağın işler bilindiği için yazılmıştır...Burda yazdıklarınızla kimsenin kafasını karıştıramassınız...Kendi kafanızın karışıklığını gidermeniz dileğiyle...
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#3 zxzx

zxzx

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 12 Mesaj

Gönderim zamanı 18.12.2008 - 03:54

allahın ilmi vidyosunda anlattıklarının yalan oldunu anlattım izle

#4 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 18.12.2008 - 13:36

Bir yemeğin bozuk olduğunu anlamak için bitirmeye gerek yok...Kendi çarpık düşüncelerinizin reklamı yapıyorsunuz ama ilgilenen yok...
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#5 dora

dora

    made by f"ebru"ary 8

  • Cadı
  • 4.623 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:yalnızlar rıhtımı..
  • İlgi Alanları:ilgisiz alakasiz..

Gönderim zamanı 18.12.2008 - 13:40

o halde yazılanlara saygı duyup (tercihtendir)

'allahım bana yazdıgın güzel kaderden dolayı şükür, gelecegimin de iyi olması icin yalvarıyorum.'
deyip
kendi tercihimizi yansıtıp cvp verebiliriz.
“Sen; onun sorduklarına cevap vermeye bile tenezzül etmezsin, o seni susturduğunu sanar. Hayat işte.”

#6 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 18.12.2008 - 13:51

Bu fikirlerle İslam dünyası ilk defa karşılaşmıyor, böyle çarpık düşünceler tarih boyunca süre gelmiş, bu da onların devamı niteliğinde...

İnanç ve İnsan

İSLÂM'DA KADER ANLAYIŞI


İslâm düşüncesinin temel kaynağı Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i şeriflerdir. Hukuk ve ictimai konularda hüküm verirken genellikle başvurulan kıyas ve icma delilleri de başvurulan temel prensilerdendir. Bu sebeple kader meselesini incelerken İslâm alimlerinin tek tek fikirlerinden hareketle meseleye bakmayıp; alimlerin ayet ve hadislerden çıkardığı farklı manalardan kaynaklanan mezhepler açısından ele alacağız. Ancak İslâm'ın umumi karakteri ve metodu bakımından şunu söylemek lazımdır ki, dinin özellikle inanç konuları mantıkî açıdan veya naklî delillerle ispata çalışılır fakat bu ispatlar pozitif ilimlerin vardığı kesin sonuçlar gibi herkesi bağlayıcı özellikte olamazlar. Allah Kur'an-ı Kerim'de görünmeyen şeylere imanı, müttakîliğin şartı sayarak: "O müttakîler (Allah'tan gerçek manada korkanlar) ki, gayba (görünmeyen şeylere) iman ederler..."(1) buyurmaktadır. Kader mevzuu da iman esaslarından birini teşkil etmektedir. Bu sebeple bizim burada yapacağımız iş, nakli ve aklî delillerle meseleyi akıllara yaklaştırmak, meselenin dışına çıkanların düştüğü çıkmazı ve sebeplerini dile getirmektir. Kader, lugatta "kadr" madde-i asliyesinden gelmekte, "ölçme, ölçerek takdir ederek tayin etme" manalarını taşımaktadır. Kelamda ise kader: "Olacak şeylerin zaman ve mekanını, vasıflarını hususiyetlerini ve diğer tafsilatlarını Allah'ın ezelde bilip takdir ve tahdit etmesidir."(2) Allah'ın ilim ve irade sıfatına tabidir. Özellikle kader mevzuunun anlaşılamaz nitelikte olması, zaman ve mekandan münezzeh ezeli bir varlığın ilim ve iradesini, zaman ve mekanla kayıtlı olarak düşünebilen akılla ihata edemeyişimizden kaynaklanmaktadır. Bu sebepledir ki kader mevzuunda fazlaca düşünmeyi Peygamberimiz hoş karşılamamıştır. İslâm'ın sunduğu hayat anlayışı çerçevesinde ve modern ilmin ulaştığı en son verilerden de yararlanarak meseleye bakmamız gerekmektedir. Bu tarz bir yaklaşımın da meseleye açıklık getireceğine inanmaktayım. İslâm şemsiyesi altında mütaala edilen ve kader mevzuunda şekillenmiş görüşlere sahip olan üç ana grup (mezhep) gözümüze çarpmaktadır:
1- CEBRiYE İnsanın, hareketlerinde cebir altında olduğunu kabul ettiklerinden, bu görüş mensuplarına Cebriye denilmiştir. Kurucusu Cehm bin Safvan'dır. (ö - 746) Bunlara göre: Bütün fiillerin, insanın fiillerinin hâliki Allah'tır. İnsanın hiçbir fiilinde iradesi ve seçme hakkı yoktur. İnsanın hareketleri cansızların hareketleri mesabesindedir. İnsanın kendi iradesiyle bir iş yapması onun yaratıcı olmasını gerektirir. Yaratmak ise AIlah'a mahsustur.(3) Görüldügü gibi insanlar da kendi iradeleriyle bir şeyler yapabilir dersek, irade ve yaratma noktasında AIlah'a ortak koşmuş oluruz diyerek insanların iradesini inkar etmişler; bu görüşleriyle güya AIlah'ı acziyetten tenzih ederken, iradesiz insanları bir takım vazifelerle sorumlu tutması bakımından Allah'a zulüm isnad ettiklerinin farkına varamamışlardır. Bu görüşlerine delil olarak gösterdikleri ayet ve hadisler vardır, fakat bu ayet ve hadisleri yanlış anlamışlardır. Mesela bir ayet-i kerimede kafirler hakkında: "AIlah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde de perde vardır."(4) buyurulmuştur. Onların bu ayetten anladığı mana: insanların kalplerini AIlah mühürlediği içindir ki kafir olmaktadırlar. Halbuki yine kendilerine delil gösterdikleri benzer bir ayette Allah: "Hayır, Allah küfürlerinden dolayı onların kalplerini mühürlemiştir."(5) buyurmaktadır. Demek ki ayetten kesinlikle anlaşıldığına göre insanlar, Allah kalplerini mühürlediği için küfretmiyorlar bilakis kafir olmayı tercih ettiklerinden Allah kalplerini mühürlemiştir. Görüldüğü gibi kendilerine delil gösterdikleri ayet-i kerime kendilerini tekzip etmektedir. Örnek gösterilebilecek daha başka ayetler de mevcuttur. Ancak konunun derinliklerine inmemiz bu makale kapsamında mümkün değildir.
2- MUTEZiLE (KADERiYE) Mutezile mezhebi kader konusunda inkarcı olduğundan, Cebriye'nin tam aksine ilahi iradeyle sınırsız bir insan iradesinin varlığına inanmışlar ve insanı fiillerinin haliki (yaratıcısı) saymışlardır. Kader konusundaki bu çarpıtıcı görüşlerinden dolayı "Kaderiye" diye de anılmışlardır. Aşağıda izah edeceğimiz gibi AIlah her şeyi yaratandır. Hayrı da şerri de o yaratır. İnsanlarda şerri yaratmış olmasını AIlah'a uygun görmediklerinden, hayır da şer de işleyebilen insanı iradi fiillerinin haliki (yaratıcısı) sayarak yaratma açısından insanı AIlah'a eş koşmuşlardır. Halbuki AIlah bir ayette: "Gerçekten biz her şeyi bir kaderle yaratmışızdır"(6) buyurmaktadır. Bir başka ayette de: "Halbuki sizi de yaptıklarınızı da Allah yaratmıştır"(7) buyurulmuştur. Görüldüğü gibi gerek Cebriye gerekse Kaderiye birbirinin tam aksine ifrad görüşlere sahip olmuşlar ve ilâhi iradeyle insan iradesi arasındaki nazik noktayı kavrayamamış; yağmurdan kaçarken doluya tutulma misali her iki grup da bir hatadan kaçarken farkında olarak veya olmayarak başka hataların içine düşmüşlerdir. İtikadi konu olan kader hakkındaki düşülen bu hataları, Peygamberin dosdoğru yolundan giden ehli sünnet topluluğu affetmemiş ve bu mezhepleri sapık mezhepler grubuna dahil etmişlerdir. Söz konusu mezhepler kader meselelerini bütüncü görüşten ve terkip metodundan yoksun olarak ele aldıklarından bu çıkmazların içine düşmüşlerdir. Düşülen bütün bu hataları inceleyen ve sebeplerini tesbit eden ehli sünnet mezhebi alimleri, izah ettiğimiz mezheplerin iyi yönlerini de ele alarak, onların düştüğü ifrat ve tefrite düşmeden bütüncül görüş ve terkip metoduyla kader mevzuunu incelemiş, mutedil (orta yolu) benimseyerek en isabetli sonuçlara varmışlardır.
3- EHL-i SÜNNET Hz. Muhammed ve onun arkadaşlarının akaid (inanç) sahasında izledikleri yolu takip edenler manasına bu topluluğa Ehl-i Sünnet denilmiştir. Müslümanların ekseriyetle tabi olduğu ve takip ettiği yol bu yoldur. Yukarıda görüşlerini izah ettiğimiz ve etmediğimiz bir çok sapık mezheplerle mücadele edip onların yanlış mütalaâlarından İslâm'ı kurtararak, İslâm'ın sağlam inançlarını doğru olarak açıklamaya uğraştıklarından bunlar da mezhep katagorisi içinde mütalâa edilmiştir. Bu görüşü şekillendiren belli şahıslar değil, her devirde diğer mezheplerle mücadele eden geniş Müslüman alimler ve cemaatler topluluğudur. Bu topluluğun H. 300 (ki Gazali'nin zuhuru)'e kadar yaşayanlarına Mütakaddimin (önce gelenler), bundan sonraki alimlere de Mütaahhirin (sonra gelenler) adı verilmiştir. Önce gelen alimler Kur'an'daki müteşabih (manaları kapalı) ayetlerin teviline gitmemiş, üzerinde yorum yapmamışlardır. Ancak bilahare bu ayetlerin gelişigüzel yorumlanıp Müslümanların manaları açık ayetlere dayanan inançlarını sarsmaya başlayan mezhepler türeyince, sonraki alimler manaları kapalı ayetlerin (müteşabih) Kur'an'ın kati hükümlerine uygun tarzda yorumlarını yapmak mecburiyetinde kalmışlardır. Sonraki alimlerden görüşleri belli şekil kazanmış iki alim Ebul Hasan el-Eş'ari ve Ebu Mansur Muhammed Maturidi'dir. Aralarında çok tali mevzularda farklılık bulunan bu iki alim, Ehl-i Sünnet inancını temellendiren Eş'ariye ve Maturidiye mezheplerini kurmuşlardır.(8) İslâm'ın kader anlayışı konusunda üç ana mezhebi konu ettiğimiz için Ehl-i Sünnet'in de Cebriye ve Kaderiye karşısında aldığı tavrı ve temel görüşlerini ortaya koymamız gerekmektedir. Bu açıklamalarımız aynı zamanda İslâm'ın genel kabul görmüş görüşleri olacaktır. Mevzumuzun başında kaderi tarif ederken Allah'ın, olacak bütün hadiseleri ezelde görüp bilmesi, zaman ve mekana göre tayin ve tesbit ederek takdir etmiş olmasıdır demiştik. Allah'ın ilim ve irade sıfatına tabi olduğunu da ifade etmiştik. Bu tarife göre AIlah'ın ilim ve iradesinin zamana sebkat ederek (öne geçerek) zaman içinde olacak şeyleri tesbiti söz konusudur. Yani Allah'ın ilmi ve ona göre takdiri önce, hadiselerin zuhuru ve ona göre yaratılması -kadere göre yaratılması- sonra cereyan etmektedir. Kainatta sürüp giden ahengi, uygunluğu ve akıllara hayret veren nizamı gözleyen insan aklı, bu nizamın bir nizamlayıcısı (programlayıcısı)nın olmasını zaruri görmektedir. Hele tevhid prensibinden hareket eden akıl sahipleri, kainatı bunsuz düşünmemektedirler. Yani biz günlük işlerimizi programsız yapamazken, koskoca kainat nasıl programsız olabilir. İşte kader bu programın kendisidir. Bu programı Allah, ezel ve ebedi kuşatan zamansız ilmiyle hadiseleri kuşatarak yapmıştır. Olacak şeylerin onun ilmi dışında cereyan etmesi mümkün değildir. Eğer mümkün olsaydı AIlah'ın ilmi bu takdirde cehalet olurdu. Cehalet ise AIlah'ın şanına uygun değildir. İşte AIlah bu ilmiyle bildiği şeyleri ezelde takdir etmiş ve yazmıştır. Olacak şeyler bu takdirin dışına çıkamaz. Buraya kadarki izahlarda hemen hemen itiraz vaki olmamıştır. Ancak bu izahlar açısından Allah'ın insanlara bir takım emirler vererek onları sorumlu tutması, emir ve yasaklara uymayanları cehennemle tehdit etmesi söz konusu olunca, itirazlar vaki olmuş ve kader münakaşaları zuhur etmiştir. Ehl-i Sünnet bu meseleyi şöyle ele almıştır: İnsanda zuhur eden fiiller iki çeşittir.
1- Izdırari Fiiller (Zaruri Fiiller): İnsanın bu fiilleri tamamen iradesinin dışında cereyan eder. Mesela göz kapaklarını oynatması, kalbinin çarpması, uyuması, acıkması vb. Acıkan insanı yemek yememekle mükellef tutmak zulümdür. Çünkü insan yaşamak için onu yapmaya mecburdur. Bu işler iradeyle seçmeyi gerektiren işler değildir. Onun için sorumluluk açısından konu teşkil etmezler.
2- İhtiyari Fiiller (İnsan İradesine Bağlı Fiiller): İnsanın yapmaya muktedir olduğu muhtelif işlerden her hangi birini tercihe müsait fiillerdir. Mesela inanmak veya inanmamak, görebileceğimiz bir şeye bakmak veya bakmamak, başkasının malını gaspetmek veya bundan vazgeçmek vb. insan bu işlerden birini tercih etmek yetkisine ve iradesine sahiptir. İnsanın bu yetkisine Ehl-i Sünnet "cüz-i irade" demektedir. İnsan cüz-i iradesine konu teşkil eden hususlarda mesuldur. Görüldüğü gibi Ehl-i Sünnet insanı, Cebriye'nin düşürdüğü mecburiyetten bu izahla kurtarmaktadır. Yani insan cüz-i iradesine konu teşkil eden hususlarda serbestir. Bu serbestlikten dolayı da mesuldur. İnsanın Kur'an ve hadisle belirlenen bütün mükellefiyetleri cüz-i iradesine konu teşkil etmektedir. Bu noktada konuya açıklık getiren birkaç ayet meali vermek faydalı olur. Bir ayette Allah: "Biz ona iki göz, bir dil ve iki dudak vermedik mi? Biz ona iki de yol gösterdik"(9) buyurmaktadır. Bir başka ayette: "Muhakkak, yüce Allah hiçbir şeyle insanlara zulmetmez. Fakat insanlar kendi nefislerine zulmederler"(10) buyurulmuştur. Birçok ayet-i kerimede Allah insanları cehennemle tehdit ederken: "İşlediklerine ceza olarak"(11) "Kazandıklarına ceza olarak"(12) tabirlerini kullanmıştır. Demek ki insan bir şey işliyor, bir şey kazanıyor, bunun karşılığı olmak üzere de ceza veya mükafat alıyor. İnsan bu işleri yaparken ezeldeki takdirin dışına çıkmıyor, çünkü Allah ezelde takdir ederken insanların cüz-i iradeleriyle yapacağı işleri nazar itibara aldığından, Allah'ın takdiri insanın yapacağından farklı bir şey olmamaktadır. Yani biz bir takım şeyleri Allah takdir ettiği için mecburen yapmıyoruz. Allah bizim nasıl yapacağımızı bildiği için öylece takdir etmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla kaderin dışına çıkmamaktayız. Bunu bir misalle açıklayarak anlamaya çalışalım: Diyelim ki uzay araştırmacıları modern bilimden elde ettikleri verilerle 1996 yılının Haziran ayının 12. günü saat 15'de güneşin tutulacağını hesapladılar ve takvimlere yazdılar. Aynı gün ve saatte de diyelim ki güneş tutuldu -ki bu mümkün olmaktadır- şimdi düşünelim. Güneş onlar tesbit ettiği için mi tutuldu? Yoksa güneş zaten tutulacağı için mi onlar tesbit ettiler? İşte kader de bunun gibidir. Allah'ın ilmi maluma tabidir. Güneşin tutulacağını bilmek ilim, güneşin tutulacağı hadisesi de malumdur. Yani güneş tutulmayacak olsaydı onun tutulacağını bilmek söz konusu olmazdı.(13) İnsanın cüz-i iradesiyle mesul olduğunu ve kaderin icbarı altında olmadığını Ehl-i Sünnet'in görüşleri doğrultusunda izah ettikten sonra, insanın cüz-i iradesiyle işlediği işleri kendisinin mi yoksa Allah'ın mı yarattığı problemine gelelim. Yukarıda izah ettiğimiz gibi Kaderiye ve benzeri görüşler insanın kendi fiillerinin yaratıcısı olduğu iddiasındadırlar. Ehl-i Sünnet'in bunları reddedişini şöylece izah etmemiz mümkündür: Allah (c.c.) bir ayette "Allah her şeyin yaratıcısıdır"(14) buyurmaktadır. Buna benzer ayetler Kur'an'da sayılamayacak kadar çoktur. Yukarıda tercümesini verdiğimiz ayeti yeri geldiği için burada da zikrediyorum. "Allah sizi de yaptıklarınızı da yaratmıştır."(15) Demek ki her şeyi yaratan Allah bizim yaptıklarımızı da yaratmaktadır. Biz ise iyi işler yapabildiğimiz gibi kötü işler de yaparız. O halde hayrı (iyiyi) de şerri (kötüyü) de Allah yaratır. Kaderiye şerri yaratmasını Allah'ın şanına uygun görmediklerinden insanı kendi fiilinin yaratıcısı kabul etmişlerdir. Halbuki hal böyle olursa Allah'ın şerleri yaratmamasından dolayı O'nun yaratma sıfatı mahdut ve fenalıklar onun iradesi dışında bulunurdu. O takdirde haşa aciz olurdu. Bu sebepledir ki Ehl-i Sünnet Allah'ın şerri de yarattığını kabul etmiş, ancak şerre rızasının olmadığını, insanların şerri istediklerinden Allah'ın da yarattığını kabul etmişlerdir. İnsanın cüz-i iradesine konu teşkil eden şeyleri de Allah yarattığına göre insanın sorumluluğu nerede kaldı? diye soru akla gelebilir. Buna verilecek cevap şudur. Bir şeyi yaratmak demek onun her türlü inceliklerine vakıf olarak onu yoktan var etmek demektir. İnsan ise bundan acizdir. Mesela insan ruhuna görme kabiliyeti veren, ruh ile göz arasındaki münasebeti kuran ve göz fabrikasına ışığın bir hammadde gibi girerek görmeyi neticelendirmesini takdir eden Allah'tır. Bu fiillerde insan irade ve kudretinin hiçbir tesiri yoktur. O halde görme fiilini yaratan ancak Allah'tır.(16) Fakat Allah bazı şeylere bakmasını insana helal, bazılarını da haram kılmıştır. Helal olan şeye bakarsa iyi iş işlemiş olur, haram olan şeye bakarsa kötü iş işlemiş olur. Sonuçta her ikisini de Allah yaratır ancak insan iyi veya kötü cihetlerinden birini kazanmış olur. İşte Ehl-i Sünnet, insanın iradi fiilleriyle işlediği o fiili kendi hesabına kesbettiğini (kazandığını) ancak yaratmadığını böylece ortaya koymuştur. İnsanın iradi bir fiili kendisinin istememesi durumunda, hele hele ucunda sorumluluk da varsa Allah'ın yaratmayacağı açıktır. Bütün bu izahlardan sonra Ehl-i Sünnet'in vardığı sonuçları ve kader konusundaki inanç esaslarını özetlersek şöyle diyebiliriz: Allah her şeyi yarattığı gibi bunun içinde küfür-iman, günah-sevap cinsinden olan insan fiillerinin tümünü yaratır. Kul kesbeder (kazanır). Kainatta olup biten herşey Allah'ın takdiriyledir. Ancak insanlar zorlama altında değildir. İnsanlar irade fillerini Allah takdir ettiği için yapmaz, ancak Allah insanların yapacağı işleri önceden bildiği için bildiği gibi takdir etmiştir. Bu inanç esaslarına inanmak imanın gereğidir.

SONUÇ
Kader mevzuunu, kafalardaki tüm istifhamları silip atabilecek bir derinlikte ele alabilmemiz, bu makalenin kapsamı bakımından mümkün değildir. Okuyucuların tatmin olmamaları halinde bu konuda yazılmış geniş hacimli eserlere başvurmaları gerekmektedir. Yapmış olduğumuz bu izahlar her ne kadar ispat niteliğinde gözükse de tümüyle kavramak muhakememizin sınırını aşmasından dolayı mümkün değildir. Bu sebeple yapabileceğimiz en uygun şey, kavrayamadığımız mevzuları Allah'ın hikmetine (ilmine) havale edip itimad ederek inanmaktır. İnanmayanlara ise inkarları bir fayda vermeyeceğinden devamlı ızdırap içinde kıvranırlar. Aleyhlerine tecelli eden kaderin çilesine tahammül edemezler. Her şeyin bu dünyada olup bittiğine inananların hali pek zordur, çünkü her arzularının yerine gelmesi mümkün değildir. Ancak inanan bilir ki kaderin sıkıntılarına tahammül eden ergeç bu dünyada veya ahirette mükafaatını görür. Kaderin toplumlar üzerindeki etki tepki ilişkilerine değinmek gerekirse kısaca şunları ifade edebiliriz: Toplumlarda meydana gelen ani değişikliklerde (ihtilal, darbe vs.) çoğu kez kaderlerinin değiştiğini söyleriz. Mesela "Memleketin kaderi değişti. Kendi kaderlerini kendileri tayin etti." gibi sözler bunlardandır. Mevcut durumun şekil değiştirmesini mecazi olarak ifade etmek için bu sözleri dile getiriyorsak belki uygun olabilir. Ancak bu sözlerden kastımız: "Allah kaderlerini şöyle tayin etmişti fakat onlar buna direnerek şu yöne çevirdiler." gibi manalarsa bu kaderi inkardır. Toplumdaki değişiklikler kaderin değişikliği değil, hadiselerin değişikliğidir. Allah toplumların kaderini bütün hadiseleri ve değişecek şekilleriyle birlikte takdir etmiştir. Kaderin bir başka sosyal boyutu da toplumdaki intiharlardır. İntiharların ekseriyeti inançsız kişilerde görülmektedir. Özellikle kadere inanmayanlar kaderin menfi tecellilerine tahammül edemeyip kurtuluşu intiharda bulurlar. Bazı kadere inanmış gibi gözüken insanlar da hayatta elde ettikleri başarıları kendi hanelerine yazarken, başarısızlıklarını da kadere yüklerler. Halbuki imanın gereği olan, başarılarımızı Allah'tan, başarısızlıklarımızı da kendi nefsimizden bilmektir. Zira Allah: "Size bir iyilik isabet ederse bilin ki Allah'tandır. Bir kötülük isabet ederse bilin ki nefsinizdendir"(17) şeklinde buyurmaktadır. Nefsimizin hiçbir dahli olmadığı halde de bir takım musibetlerle karşılaşabiliriz. Ancak bunların mutlak anlamdaki musibet olması, yine insan iradesine bağlıdır. O halde Allah'tan gelecek her türlü imtihana hazır durumda olmalıyız. Olumsuzlukları irademizle olumluya çevirmeliyiz. Her halükârda kadere itimat etmeliyiz. Tevfik Allah'tandır. 1- Bakara, 2. 2- Ömer Nasuhi Bilmen, Muvazzah İlmi Kelam, İstanbul, 1972, s. 213. 3- Bilmen, Muvazzah İlmi Kelam, s. 298. 4- Bakara, 7. 5- Nisa, l55. 6- Kamer, 49. 7- Saffat, 96. 8- Bekir Topaloğlu , Kelam İlmi, İstanbul, 1981, s. 109, 121-138. 9- Beled, 8-10. 10-Yunus, 44. 11- Secde, l7. 12- Tevbe, 95. 13- Mehmet Kırkıncı, Kader Nedir? İstanbul, 1983, s. 44. 14- Zümer, 62. I5- Saffat, 96. 16- Kırkıncı, age, s. 54. 17- Nisa, 7.
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#7 zxzx

zxzx

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 12 Mesaj

Gönderim zamanı 16.06.2009 - 13:20

http://tr.netlog.com....oid=tr-2101668
daha fazla video için benzer videolar kısmından bakabilirsiniz. ben namaz kılıyorum ateist değilim

yukardaki linki tıklayınca video direkt açılmazsa "ara" yerine "kursatotcu" yazın tıklayın, profiller markalar yazan yerde "videolar" var ona tıkla, ordan izle. netlog sitesi yasaklanırsa şöyle yapın: ktunnel.com adresini açın, yukardaki linki Begin Browsing yazılı yere yapıştırın, tıklayın, video açılmazsa "ara" yerine "kursatotcu" yazın tıklayın, profiller markalar yazan yerde "videolar" var ona tıkla, ordan izle.

#8 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 16.06.2009 - 18:49

Namaz kılıyorum demişsiniz,peki bu kafa karışıklığı niye?
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#9 atlantisli

atlantisli

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.241 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atlantis

Gönderim zamanı 16.06.2009 - 21:01

seccadeye kafa atmıştır :)

#10 epru'

epru'

    coupling uk gacısı

  • Üyeler
  • 6.579 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan

Gönderim zamanı 16.06.2009 - 22:36

mesela vakti zamanında tüm gazetelerde güneşin tutulma tarihi xxx olarak verilmişti diiğmi? hımm.. şimdi o güneş o tarih de gazete yazdığı için mi tutulmuş oldu yahut tutulacağı için mi gazete yazdı... hadi bakem burdan yakın bende bi sigara daha yakem

#11 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 17.06.2009 - 11:50

Üsteki iki mesaj da süper....
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#12 zxzx

zxzx

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 12 Mesaj

Gönderim zamanı 18.07.2009 - 11:37

bu videom 20 vidyom var:
http://tr.netlog.com....oid=tr-2851220
tıkla. eğer açılmadıysa video, sol üstte "ana sayfa" yazısını tıkla. sonra, sağ üstte "ara" yazan boşluk bir yer var oraya "kursat1976abi" yaz ve ara düğmesine tıkla. sol altta mavi yazılı "kursat1976abi" yazısını tıkla, sayfanın altında "videolar" yazıyor orada videolarım var. tıkla izle.
not: eğer bu vidyolarımı da silerlerse, "kursat1976abi" niki yerine başka bir nik seçip, o niki de aşağıda verdiğim, kitabımın olduğu konuya (alt kısmına) yazacağım. size orada verecegim yeni niki, "kursat1976abi" yerine kullanarak, yani örnek de anlattığım şeyleri yaparken, "kursat1976abi" niki yerine, orada vereceğim niki yazarak tekrar yüklemeyi düşündüğüm vidyolarımı izleyebilirsiniz.

netlog sitesi yasaklanırsa şöyle yapın: ktunnel.com adresini açın, yukardaki linki Begin Browsing yazılı yere yapıştırın. tıklayın. videoyu açmak için de yukarda anlattığımı yapın.


www.aynayayinevi.com forum bölümün de, serbest kürsü de "kitabım kader üzerine" başlığında kitabım var. silerlese bunu bida yüklemek istiyom. bu başlık altında. kopyalayıp öle okuyun ordan okunmuyo. ctrl ye bas, basarken a harfine de bas. mavi oluyo sora kopyala emi. bilgisayarına yapıştır.
namaz kılıyom. ateist değilim

not: epru o sorunun cevabını allahın ilmi vidyosunda annattım

#13 Do'Urden

Do'Urden

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 649 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 01.11.2009 - 20:40

Kucukken *uhuhu

ıkı sonucu olan bır eylem gerceklestırdıgım zaman bunların bırısı gorecelı olarak dogru ,dıgerınıde yanlıs olarak nıtelendırırdım..

Ornegın aıleden bır buyugun yanına gıttıgımde onun elını opmek ve opmemek konusunda tanrının benım gozumde nasıl bır takdırı oldugunu dusunurdum.

masadan kalkıp opmek gıbı bır zorunlulugum oldugunu hıc dusunmezdım..bu bana kalmıs bırseydı ve ıkı ıhtımal vardı onumde.. masadan kalkıp kalkmayacagımı tanrı bılebılır mıydı?

***
Sonra kader kavramımı olusturmustum:) bırara ınsan dını konulara merak sarıyor(sarmasıda ınsan genetıgıyle alakalı bırsey-korkuyoruz)
masadan kalkmayacagım derken tanrıyı hooop dıye yanıltıp kalkıyor ve elını opuyordum. ıste anladım kı tanrı benım ona oyun oynayacagımı ve eylemın sonucunu ben dahı bılmezken bılecegını gordum

***
Sımdı ıse Tanrının mutlak bır determınıst oldugu konusunda hem fıkırım..Tanrı su meshur laplace'nın seytanı!

Bılımın bazı acıklanamayan yerlerınde -ahlaksız bılım adamları(colın gıbıler) tanrıyı devreye sokuyorlar..
oysa determınızm evrende nedensız hıcbırseyın olamayacagı hıcbırseyın rastgele olusamayacagını soylerler..onlar ıcın ıhtımaller yoktur..
Yanı benım buyugumun elını opup opmeyecegım konusunda %50 secme sansım yok.. Cunku benım yetıstırılıs tarzım,ınsanlara bakıs acım,cevre gıbı faktorler benım ahlak olgumu gelıstırıyor ve bıraz teolojıden de etkılendıgım dusunuldugunde kesınlıkle elını opecegım bır gercek.Ama ınat olsun dıye opmeme durumumda gozardı edılmıyor..tum bu olasılıklar dusunuldugunde ahlak olgumun agır bastıgı goruluyor ve nıhaı sonuc bılınıyor.

Iste Determınıstlerın bakıc acısından kucuk bır ornek..

**
Olaya boyle bakıldıgında bılımdekı ılah kavramının;allah boyutunda mutlak bır determınıst kavramına olan esıtlıgı goruluyor.

evrende bılınmeyen acıklanamayan hıcbırseyın kalmadıgı herseyın hesaplanabıldıgı tum etkılesımlerın bılındıgı dusunulurse gelecegı tahmın etmek,bır sonrakı eylemımı ongormek kehanet olmaz..yada tanrının cızdıgı bır kader..bu kesınlıkle bılımsel ve determınıst bır yaklasım olurdu

Saygılar Makrow..

"Partimizin güttüğü bütün bu esaslar, Kamâlizm prensipleridir" M.Kemal

"En iyi kuram 'Zamana bağlı olarak yanlışlanabilir" Karl Popper

"Düşünce özgürlüğü lehindeki temel sav, bütün inançlarımızın kuşku götürür olmasıdır Bertrand Russel

"Soyut ve Somut kavramlar hiçbirşekilde İlişkilendirilemez ve Örneklendirilemezler" Mw

#14 zxzx

zxzx

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 12 Mesaj

Gönderim zamanı 06.05.2010 - 18:31

http://www.dailymoti...om/kursatotcu/1 Mülk suresi 2. ayette imtihan olduğumuz anlatılıyor. Hadid 22. ayette ise önceden yazılanların başımıza geleceği bildiriliyor. Mantıken önceden yazılanı yapıyorsak böyle imtihan olmaması gerekir. Kurana inanıyorum. Herşey Allahın dilemesiyle oluyorsa zinada mı böyle oluyor? hani herşey Allahın dilemesiyle oluyordu? http://www.hanifdost...s...PN=1&TPN=20 bu da yazdığım kitap. http://www.hanifdost...s...;PN=1&TPN=6 kader konusunda özgür irademizin olmadığını anlatan hadislerden bazıları. Allah yapacaklarımızı biz yapmadan önce bilir mi? bilir dersen. Bu olacakları bildiği gibi mi irade etti yoksa bildiğinin hilafına mı irade etti? bildiği gibi irade etti dersen. şu an bu yazıyı okumanı irade ettiğini (dilediğini) kabul ettin demektir. Sen Allah'ın irade ettiği bir olayın meydana gelmesini engelleyebilir misin? "hayır" dersen, engellemeye kadir olamadığın bir fiili yapmaktasın; nerede hür iraden?

#15 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 06.05.2010 - 19:38

Sevgili zxzx,



AKP illeti, bu halkın başına, halk istediği için mi geldi yoksa Allahın takdiriyle mi oldu?


Önümüzdeki genel seçim sonuçları belli oldu mu? Belliyse ne diye oy vereceğiz?


Böyle bir konuya siyaset karıştıracağımı benden başka kim biliyordu (sevgili Pac hariç :P )


 580023663830.jpg


#16 atlantisli

atlantisli

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.241 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atlantis

Gönderim zamanı 06.05.2010 - 20:18

AKP illeti, bu halkın başına, halk istediği için mi geldi yoksa Allahın takdiriyle mi oldu?

Halk istedi Hak da verdi:))

Önümüzdeki genel seçim sonuçları belli oldu mu? Belliyse ne diye oy vereceğiz?

Sen ne oy vereceğine karar vermediğine göre henüze kesin olarak belli olmamış:P)

Böyle bir konuya siyaset karıştıracağımı benden başka kim biliyordu (sevgili Pac hariç tongue.gif )

Herkes P:

#17 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 06.05.2010 - 20:51

Halk istedi Hak da verdi:))Mevladan bela istersen onu da verir elbet, esirgemez, yeter ki ısrarla iste. :P

Sen ne oy vereceğine karar vermediğine göre henüze kesin olarak belli olmamışP:) Neye oy vermeyeceğim belli. :)

Herkes :P Değil mi ama..? :P


 580023663830.jpg


#18 atlantisli

atlantisli

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.241 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atlantis

Gönderim zamanı 07.05.2010 - 01:36

Ne diyelim abi kader bu emir
Kemir kafatasını faniliğini kemir :P

#19 vatandaşın biri

vatandaşın biri

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 24 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:izmir
  • İlgi Alanları:futbol idda iş güç para

Gönderim zamanı 20.09.2010 - 03:28

vallahi oku oku gözümden yaş geldi.
adam ne sorular sormuş öle ayeti okmuş soru sormuş kimden cevap bekliyorsa.
zaten o ayetler iman edenler için yazılmış.
iman eden her kim okursa allahtan korkar inanır ve ibadet eder.
bende gün içerisinde bir sürü soru soruyorum kendime yarın ne olacak. bu şahıs benim hakkında ne düşünüyor. acaba şöle yapsaydım bölemiolurdu. gibi.. vs.
e şimdi ben kendime bile cevap veremiyorum çoğu zaman. bu sorulara kim cevap verebilir.
zaman geliyor yaşıyor görüyor kararlar veriyorum ama zamana müdahale edemiyorum hiçbir zaman hep akıp gidiyor.
şimdi son için iki seçenek kalıyor dünya üzerinde.ya iman etmeyip dünya zevklerinle dünyadan göç edersin.
yada iman edip de göç edersin.
eşittir ölücez yani.
hadi diyelim iman etmedim ve allah bizi uyarmıştı ve gerçekti yazılanlar doğruydu. kaybederim.
diyelim iman ettim dünyada huzurlu bi yaşamı sürdürdüm yada acı dolu ama iman ettim. hadi gerçek değildi. ne kaybederim.?
buda çelişkili bi soru bilemezsinki.
saygılar.Gönderilen ResimGönderilen Resim

#20 Taurus

Taurus

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 267 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Güzel bir yer..
  • İlgi Alanları:♫ ♬ ♪ ♩ ♪ ♫ ♬ ♪ ♩ ♪

Gönderim zamanı 28.08.2011 - 20:19

Sorgulamak iyidir, ancak sorgularken izlediğin yol ve referanslar iyi seçilmeli, özenli ve dikkatli davranılmalıdır.."Namaz kılıyorum, ateist değilim" demişsiniz. Ancak yazınızda okuduğum kadarıyla ateistlerin yöntemlerini kullanıyor, onlar gibi önüne arkasına bakmaksızın, ne için indirildiğini araştırmaksızın ve neyi konu ettiğine değinmeksizin ayet cımbızlamışsınız..Kuran'da ayetlerin büyük çoğunluğu önündeki ve ardındaki ayetlerle anlam kazanır. Şayet bir ayeti cımbızlayıp alırsanız, dilediğiniz yoruma doğru götürebilirsiniz. Bu hiç te inanan birinin profiline uymuyor..

Uzun uzun alıntıları okumak beni yoruyor ve sıkıyor. Bu sebeple elimden geldiğince alıntılamadan, kendi bilgi birikimlerimle yazmaya gayret ederim. İmam Gazali, tam adı " Ez-Zebîdî, İthâf es-Sâde el-Muttekîn bi Şerh Esrâr İhyâ’ Ulûm ed-Dîn" olan kitabında sizin yorumladığınız "kader yoktur"u değil, cevaplanması çok zor olan; "Allah günah işleyeceğimizi bilmiyor mu?, öyleyse neden günah oluyor?" ve benzeri soruların yanıtı "Allah anı yaratır" cevabını işlemiştir. Uzatıp sıkmanın alemi yok, özetle insan özgür iradesi ile yapacağına karar verir, Allah o anı yaratır. Kader daha geniş bir kavramdır ve yaşamımızdaki tercihlerimizle sınırlandırılamaz..

Basit bir örnekle bitireyim..Bu dünya hayatı sınavdır denir ya..Hayatını önündeki sınav kağıdı olarak kabul edelim.Sınavın başlama ve bitiş saati var.Sense sınavda önüne gelen soruları kendi iradenle cevaplayabilirsin.Sınav sonunda doldurup teslim ettiğinin adı kaderindir..

Saygılarımla..

Gönderilen Resim
Akılsızlar hırsızların en zararlılarıdır.Zamanınızı ve neşenizi çalarlar..(Goethe)






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

8 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 8 ziyaretçi, 0 gizli