Tayyip Erdoğan hakkında bu köşede kaleme aldığımız yazılarda ısrarla ‘Başbakan’ yerine ‘BOP Eşbaşkanı’ sıfatını kullanmamıza, AKP’li olduğunu zannettiğimiz bazı okurlarımız fena bozuluyorlardı.
Gelen e-postaların içeriği genelde şöyleydi:
- “Tamam sevmeyebilirsin, beğenmeyebilirsin, ama o Türkiye’nin Başbakanı. Neden Başbakan sıfatını kullanmıyor da, hakaret eder gibi hep BOP Eş başkanı diyorsun. Bir Müslümanın, bir Müslümana böyle hitap etmesi doğru mu?”
Biz de kendilerine şu cevabı veriyorduk:
- “Peki, Müslüman olan ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sıfatını taşıyan bir kişinin, aynı zamanda Amerika-İsrail patentli Büyük Ortadoğu Projesi’nde Eş başkan olması doğru mu?”
Kaldı ki Erdoğan’ın ‘BOP Eşbaşkanı’ olduğunu biz söylemiyorduk.
Tam yedi defa, bizzat kendisi itiraf ediyordu.
* * *
Tayyip Erdoğan, daha önce yaptığı konuşmalarda aynen şöyle diyordu:
- “Şu anda Büyük Orta Doğu Projesi var ya, bu proje içerisinde Diyarbakır bir merkez, bir yıldız olabilir.” (16 Şubat 2004:)
- “Geniş Büyük Orta Doğu Projesi’nde demokratik ortak olarak bir görev üstlendik. Şu anda Orta Doğu coğrafyası üzerindeki ülkelere yapmış olduğumuz ziyaretler de, bunun açık, net örnekleridir.” (8 Haziran 2005)
- “Türkiye’nin Orta Doğu’da bir görevi var. Biz BOP’un eşbaşkanlarından biriyiz. Bu görevi yapıyoruz.” (4 Mart 2006)
Erdoğan, 13 Ocak Salı günü AKP’nin haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmada ise, aynen şu ifadeleri kullandı:
- “Büyük Orta Doğu Projesinin amacı bellidir. O amaçlar içerisinde Türkiye’nin üstlendiği görev de bellidir. BOP, barış, huzur, insan hakları, hukukun üstünlüğü, ileri demokrasi ve ekonomik kalkınma, kadın hakları ve eğitim özgürlüğünü daha yukarılara taşımak amacıyla atılmış bir adımdır. Burada Türkiye’ye de bir görev verildi ve biz bu görevi üstlendik.”
* * *
Büyük Orta Doğu Projesi ya da yeni ismiyle Genişletilmiş Orta Doğu ve Kuzey Afrika Projesi’nin ne olduğu, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice tarafından 7.08.2003 tarihinde Washington Post için kaleme alınan bir yazıda şöyle açıklanıyor:
-“Fas’tan Basra Körfezi’ne, oradan Orta Asya steplerine kadar 24 ülkenin rejimlerini, sınırlarını ve haritalarını değiştirmek.”
Projenin ve nihai hedefi ise, önce Irak’ın kuzeyindeki temelleri atılan ‘Yahudi-Kürt’ devletini ilan etmek, sonra İran, Suriye ve Türkiye’den koparılacak parçaları bu devletçiğe monte ederek bir ‘Birleşik Kürdistan’ devleti oluşturmak, nihayet bu kukla devleti ve ‘arz-ı mevud’ toprakları içinde ortaya çıkacak diğer ‘site/şehir’ devletçiklerini, ‘Büyük İsrail’ şemsiyesi altında birleştirmek.
Nitekim, “Ortadoğu’nun yıldızı olacak” denilen Diyarbakır, ABD Silahlı Kuvvetler dergisinde yayınlanan haritalarda, ‘Yahudi-Kürt Devleti’nin sınırları içerisinde gösteriliyor.
Aynı haritalar, NATO toplantılarında da sık sık gündeme getiriliyor.
* * *
Şimdi soruyoruz:
‘BOP Eşbaşkanlığı’ görevi, Tayyip Erdoğan’a kim veya kimler tarafından nasıl verildi?
Erdoğan, nihai hedefi Türkiye’yi de bölüp parçalamak olan bir projede, ‘Eşbaşkan’ olarak görev alarak alenen suç işlemiyor mu?
Savcılar, olaya el koymak için daha ne bekliyor?
İSRAFİL KUMBASAR - YENİÇAÐ