İçerik değiştir



- - - - -

Dedelerinden Torunlarına Miras..


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5.693 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Gönderim zamanı 26.02.2009 - 11:02


M.Kemal'in Samsun'a çıkışıyla başlayıp Cumhuriyetin ilanıyla sonuçlanan kurtuluş savaşı mücadelesinde yer alan,özgürlük ve bağımsızlık uğruna malını canını,herşeyini bu ülkeye feda etmekten çekinmeyen dedelerimiz vardı.Bir de bu hareketi nafile olarak nitelendiren asıl kurtuluşun ingiliz yada amerikan mandası altına girmekten geçtiğini savunan genellikle yabancı kökenli yada yabancılar tarafından yemlenen dedelerimiz vardı.

Kurtuluş savaşı tamamlanıp iş osmanlıdan artakalan harebeden ülkeyi yeniden yapılandırmaya geldiğinde;M.Kemal'in çevresindeki önemli bir çoğunluk artık görevin bittiğini ve yönetimin (o sırada bir ingiliz zırhlısıyla çoktan ingiltereye tüymüş) padişaha devredilmesi gerektiğini,bir grup (tıpkı bu mücadele içinde yer almayıp bu sırada dünyalıklarını doğrultan ermeni-yahudi-rum kökenli vatandaşlar gibi) manda altına girmeyi hareretle savunuyordu.

Verilecek karar için M.Kemal'in gözünün içine bakanlar ise ordu mensubu paşalar ve bir avuç eğitimli insandı.Onlar ulu öndere,M.Kemal ise Cumhuriyete olan inancını hiç yitirmemişti.Ve sonunda beklenen oldu çoğunluğun (ki bu oran % 46 dan çok fazlaydı) tepki ve muhalefetine rağmen bir avuç inançlı insan bu ülkeye Türkiye Cumhuriyeti'ni hediye etti.

Lozan müzakereleri sonrasında bir ingiliz delege,İnönü'ye dönerek "bu zafer için fazla sevinmeyin,günün birinde ingiltere ortadoğunun tek hakimi olacaktır" diyerek geleceğe yönelik planlarının bulunduğunu itiraf etmişti.Lozan daki bu itirafla başlayan işte o çalışmalar hiç durmamış,hiç bitmemiş ve sonuç olarak ingiltere,büyük kardeş abd ile birlikte Türkiye hariç ortadoğunun tamamını konrol altına almıştır.

Türk ulusunun milli mücadele ruhunu çok iyi öğrenen emperyalistler,askeri yöntemlerle ve doğrudan karşı-karşıya gelerek Türkiye Cumhuriyetinin egemenliğine hakim olamayacaklarını çok iyi anlamışlardı.İşte asıl yıkım planı bundan sonra hayata geçti.Denedikleri bir çok taktiği usta diplomasi yöntemleriyle bertaraf eden İsmet İnönü Türkiyesi'ni ikinci paylaşım savaşının içine de sokamayan bu düşüncenin son bir kozu kalmıştı,kaleyi içerden fethetmek...

Bunun için önce kurtuluş mücadelesinde yer almış çeteler ve din elden gidiyor diye yırtınan mollalarla irtibata geçilip türlü vaadlerle bulunarak cumhuriyet hükümetine saldırttılar ama sağduyulu Türk halkı bu tahriklere kanmadı,bir kaç küçük ama kanlı çatışmalarla bu isyanlar bastırıldı.Tek partili dönemin sonuna kadar da içeride organize edilen ve İnönü'ye suikast girişimine kadar uzanan bu tezgah işlemedi.

Kurtuluş savaşından,üstelik osmanlının dış borçlarını da üstlenerk çıkmış,hemen peşinden tüm dünyayı etkileyen ikinci dünya savaşı ve ekmeğin karneyle dağıtıldığı kıtlık yılarından sonra hazinede 141 ton altın biriktirmeyi başarmış İnönü bir öcü ve diktatör gibi gösterilirken; büyük bir umut olarak öne çıkarılan Adnan Menderes'in oyların % 52 sini alarak tek başına iktidara gelmesiyle bir başta plan işlemeye başlamıştır.Bu planın adı Marshall yardımıydı,

bakınız, Menderes 1951 yılı bütçe konuşması sırasında neler diyor:

"Şimdi, sıra cari bütçe hakkında birkaç söz söylemeye gelmiş bulunuyor.
Bilindiği gibi 1950 yılı bütçesinde görülen 174 milyon liralık açığın 155 milyon lirası Marshall Planı yardımından ve 19 küsur milyon lirası da iç istikrazdan kapatılacaktır. Marshall Planından temin olunacak 155 milyon liralık miktar için özel anlaşmalar gereğince taraflar arasında mutabakata varılması icabetmekteydi. Halbuki bu mutabakat bütçenin tasdikinden önce temin edilmediği gibi bütçenin tasdikinden sonra iktidarın devir alındığı güne kadar da aynı vaziyet devam etmiştir. Bu suretle sabık iktidar bu çok mühim bir meseleyi zamanında halletmeden mesuliyet mevkiinden ayrılmıştır. Bundan başka, bugün 137 tona düşmüş olan altın stokunun dört tonu daha döviz tedarik etmek için yine eski iktidarca bir ecnebi bankaya terhin edilmiştir ki, bu dört ton altının dahi elden çıkarılması bugün bir emrivaki halini almış bulunuyor.
"


işte ilk kez marshall yardımı adı altında ülkemize giren yeşil dolar ve kanımıza giren emperyalim virüsü sayesindedir ki bu gün tüm üretim kaynaklarını yabancılara peşkeş çekmiş,tüm tarımsal ürünlerini bile ithal eder hale gelmiş ve 400 küsur milyar dolar borçlandırılmış bir ülkemiz var.(şimdilik)

Türk lirasından sıfır atma kandırmacasını bir tarafa bırakırsak 1950 li yıllarda 2.5 dolar ile 1 Türk lirası alınabilirken bu gün bir dolar alabilmek için 1400 Türk lirası ödemek zorunda kalmışız.
İşte soygun,işte işgal,işte özgürlük ve bağımsızlığımızın emperyalizme teslimi ve işte manda yönetimi isteyenlerin ve "bu geçici bir zaferdir fazla sevinmeyin" diyen ingilizlerin zaferi,işte 29 ekim 1923 teki dedelerinin kuyruk acısını şimdi çıkaran torunların zaferi...

SİZ HALA GELİŞMEKTE OLAN,KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİRİ HER GEÇEN GÜN ARTAN,ORTADOÐUDA SÖZ SAHİBİ BİR ÜLKEDE Mİ YAŞADIÐINIZI ZANNEDİYORSUNUZ.

ÖYLEYSE YOLA (PARDON UYKUYA) DEVAM...


AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

3 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 3 ziyaretçi, 0 gizli