bu konuya 22 yanıt verildi

[Can Ka No Rey]

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine alınan karara göre, davanın tarafları soruşturma sürerken ilgili evraklara ulaşamayacak. Soruşturmayla ilgili haber yapanlara da dava açılacak.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Türkiye ve Almanya’daki Deniz Feneri dernekleriyle ilgili başlattığı soruşturmaya, gizlilik kararı konuldu. Karara göre, soruşturma tamamlanana kadar, soruşturmanın başlatılmasını sağlayan İşçi Partisi (İP) dahil davanın tarafları soruşturma evraklarına ulaşamayacak. Soruşturmayla ilgili haber yapanlar hakkında da dava açılacak.
İP’in suç duyurusu üzerine Almanya ve Türkiye’deki Deniz Feneri dernekleriyle ilgili soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Frankfurt Yüksek Eyalet Mahkemesi’nin Deniz Feneri e.V davasıyla ilgili dosyasını talep etmiş, ancak dosyanın uzun süre gelmemesi eleştirilere yol açmıştı.

Tercüme Sürüyor
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Almanya’dan gelen dosyayı, Ankara Adliyesi’nde bir oda ayırdığı profesyonel tercümanlara çevirtiyor. Çeviri işlemleri sürerken, Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvuran Başsavcılığın, soruşturmaya “gizlilik” kararının konulmasını istediği ortaya çıktı. Alınan bilgiye göre, mahkeme bu talebi reddetti. Başsavcılık da karara itiraz ederek, talebi üst mahkeme olan Asliye Ceza Mahkemesi’ne taşıdı. Asliye Ceza Mahkemesi talebi yerinde bularak, dosya için “gizlilik” kararı aldı.

Bilgi Verilmeyecek
Savcılık kaynakları, ilk talebi reddeden Sulh Ceza Mahkemesi ile itiraz üzerine talebi kabul eden Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararlarının gerekçesi konusunda bilgi vermedi. Kaynaklar, kararları hangi mahkemelerin verdiği konusunda da bilgi vermekten kaçındı. Karara göre, Deniz Feneri soruşturması süresince davanın tarafı konumundaki İP dahil, kimse soruşturma evraklarına ulaşamayacak. Soruşturma kapsamında yapılan işlemler konusunda kimseye bilgi verilmeyecek. Buna rağmen soruşturmayla ilgili haber yapanlar hakkında gizliliği ihlal ettikleri gerekçesiyle dava açılabilecek.

Kaynak

Bu mesaj Roy tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 08.03.2009 - 00:45

[atlantisli]

Asliye Ceza Mahkemesi talebi yerinde bularak, dosya için “gizlilik” kararı aldı.

yerinde bir karar:) bi de şu deniz fenerine sızan etki ajanları ortaya çıksa ne güzel olur.

[AtamÇepni]

Hırsızlığın onurunu korumak içinmi?

[antiqa]

gizlilik kararı ergenekonda da var ki

[AtamÇepni]

[Edys]

her gün tv lerde gazetelerde çarşaf çarşaf ergenekon haberleri varken.. insanları apar topar içeri alırlarken ve suçları bile belli değilken olsun ya biz alalım içeri elbet bir suç buluruz mantığı varken


deniz fenerin den hiç bir haber olmaması gizli kapaklı sürdürülmesi ne kadar manidar

[AtamÇepni]

Almanya'dan gelen dosyanın çevirisini bile beceremediler.

Ellerindeki fenerin ışığı zayıflayınca, dosyada yazılanları karanlıkta göremez oldular.

[ebarah]

Sivilay abla,


Bak burada yeltenme yok,taciz yok,teşebbüs yok..yok oğlu yok.Direk geçirme var.Hadi buna da bi kurgulama döşeyiver.

[pac]

paraların GİZLİLİKle götürüldüğünemi karar verilmiş

[dora]

sakarya da her köşe başında deniz feneri yardım toplama kulubeleri var

yaklaştım dedim ki : 'siz hala yardım topluyor musunuz, hala mı varsınız'
icinden cıkan kafalardan gelen cevap : 'varız varız sen merak etme'

[kılıç]

Gizlik kararı ortalık bulanmasın diye alınan bir karardır belki?Ama bence yapılması gereken yetkili kişilerin halkı bilgilendirmesi,çamur bile olsa kapalı kapılar ardında aklanamaz...Gerçi sonuç ne çıkarsa çıksın tarafların zihinlerinde hüküm belli...

[Can Ka No Rey]

sakarya da her köşe başında deniz feneri yardım toplama kulubeleri var

yaklaştım dedim ki : 'siz hala yardım topluyor musunuz, hala mı varsınız'
icinden cıkan kafalardan gelen cevap : 'varız varız sen merak etme'

[atlantisli]

sakarya da her köşe başında deniz feneri yardım toplama kulubeleri var

yaklaştım dedim ki : 'siz hala yardım topluyor musunuz, hala mı varsınız'
icinden cıkan kafalardan gelen cevap : 'varız varız sen merak etme'

Arz talep meselesi.Çünkü halk bu iddialara inanmıyor.Ya da pire için yorganı yakmam diyor ki haklı da.Deniz Feneri öyle çağdaş yaşam gibi faaliyetleri gizli kapaklı bir dernek değil.Tamamıyla halka açık.Birçok şey gönüllülük esasına dayalı ve aşırı şeffaf.Avrupadaki faaliyet alanı ise oranın yasalarından dolayı dolambaçlı.Ayrıca Alman vakıflarının hedefi bir kuruluştu.bu vakıflar Türkiye'de PKK dahil birçok örgütü destekliyor.Kürtlerin Avrupadaki en güçlü sığınağı.Yardım ettikleri örgütler arasında CHP ve DTP de var.Ayrıca bir çok sağ partiyi de tarihte ve günümüzde maddi olarak destekliyorlar.Alman istihbaratının gözbebeği bu vakıflar.Yardımlarını reddeden tek parti AKP.Tüm bunlar insanı doğal olarak iddialara inanmamaya sevkediyor.Hatta almanya şubesinin aranma şekli,bazı kişilerin tutuklanma ve ifade şekilleri de insanı içeriye sızma olmuş yargısına götürüyor.Ki deniz feneri gibi bir yardım derneğine Alman istihbaratı tarafından üstelik Almanya'da sızılması çok basit.Ayrıca Alman İstihbaratı Almanya'daki birçok Türkü muhbir,yardımcı istihbarat elemanı,ajan ve hatta üst düzey ajan olarak kullanıyor.Bunu yapmada izledikleri yol hakkında çeşitli söylenti araştırma ve kitaplar var.Ama bilinen şu ki bunu yapmaları çok basit...

[Can Ka No Rey]

Bunda da Ergenekon'un parmağı vardır. Lanet olası Ergenekoncular Deniz Feneri'ne sızıp, saf, temiz, mümin kardeşlerimizi soymuşlar, sonra da suçu Müslümanların üzerine atmışlardır. Rabbül alemin helak eylesin onları Müslümanlara iftira atıyorlar.

[shy]

Deniz feneri ile çook şeyler anlatırım da sonra beni de kapatırlar

öncelikle deniz feneri çok da şeffaf değildir, öyle sanıldığı gibi gönüllülük esas alınmaz çalışanlar takır takır maaş alırlar bilin bakalım o paraları kim variyor.

Diyebilirsiniz ki ee adamlar bu işi hem yapacaklar hem de aç mı gezsinler ama canım bu tür hayır işleri zaten gönüllülük esasına göre yapılmaz mı bu iş hayrına yapmazmıyız ne bilem biz öyle yapıyoruz da hangisi yanlış bilemedim...

Ayrıca daha küçük olupta çok daha gönüllü olanları bilirim...

[ebarah]

“Almanya’ya gideceğim, Dom Kilisesi önünde fotoğraf çektireceğim” ZAHİD AKMAN

Okeyci başkan böyle diyerek suçsuzluğunu kanıtlayacaktı.

Hala bekliyoruz okeyci başkanı.

Gidemiyor,

gitse tutuklanacak Alman mahkemelerince

Zahit bizi Dom Kilisesine götür!

Yalancı,okeyci başkan suçun yoksa,suçsuz olduğuna,okey atacağın kadar inanıyorsan git Almanaya'ya.

[atlantisli]

öncelikle deniz feneri çok da şeffaf değildir, öyle sanıldığı gibi gönüllülük esas alınmaz çalışanlar takır takır maaş alırlar bilin bakalım o paraları kim variyor.

ben gönüllülük esasına bağlı derken,yardım etmek isteyen herkese açık,yani kötü niyetle sızılması kolay demek istedim.Çağdaş yaşam ve hemcinsleri gibi sadece belli ideolojilere hizmet etmeye yönelik kurumsal yapıları yok.Bu yüzden savunma mekanizmaları yok.Yoksa orda çalışan insanların her kuruluşta olduğu gibi melekler olduğu düşünülemez.Ayrıca dünya çapında yardım başarıları var ki halk bunları gördüğü için zaten yardımlardan vazgeçmiyor.Yani malesef sizin aradığınız melekler yeryüzünde hiçbiyerde yok.Bakılır peki bu adamlar şeytan mı.Hayır efendim uzaktan yakından alakası yok,o zaman sorun da yok.Pire için yorgan yakılmaz.
Çalışanların maaş alması konusu da şu ki böyle büyük bir yardım hareketinin belli noktalarına maaşlı personel yerleştirmezseniz işin içinden çıkamazsınız.Bu kural küçük yardım kuruluşlarında bile böyledir.
Deniz Feneri Derneği en temiz yardım kuruluşlarından biridir.Kötünün iyisi de olsa sonuçta iyi.E zaten kaç tane iyi insan varki.En azından gençleri belli ideolojilere bölüp de yardım etmiyorlar.İnsanları elbiselerine göre çağdaş,gerici diye sınıflandırarak değil,elbiseleri var mı yok mu diyerek yardım ediyorlar.Bu bile halkın onu diğerlerinden ayırması için yeterli...

[shy]

Hayır işte buna hiç katılmıyorum.Bir çok kişi biliyorum bu işi gönüllülük esası ile yaptıklarını.Neler yapıldığını neler yaptıklarını duysanız inanamazsınız ama zaten bunlar söz etmiyorlar sadece işin içinde olursanız görebilirsiniz...

Aynen sağ elin verdiğini sol elin duymadığı gibi...

Hatta deniz fenerinin kendi kriterlerine uymayıp bunlara yönlendirdikleri kişiler de biliyorum deniz feneri Kişi ayırmıyorlar kısmı ise tamamen palavradır işin içinde azıcık olan bilir bunu.

Neyse yaa sonuçta kötü de olsa yardım kuruluşu ben de savcı değilim...

İçlerinde gerçekten hayır için çalışan gönüllüler de var emeklerine yazık oluyor bazen ama yine de amaç önemli...

[ebarah]

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Darülaceze Müdürlüğü, müdürlüğe bağlı Kartal Çocuk Evi, İsmem, Yakacık Huzur Evi ve Darülaceze Kayışdağı Tesisleri’nde barınan 1240 kişinin 2009 yılı içerisindeki hür türlü bireysel bakım, sağlık kontrolünün sağlanması, yemek, günlük yaşam aktiviteleri ile rehabilitasyon ihtiyaçlarının karşılanması için, 25 Aralık 2008 tarihinde hizmet alım ihalesi düzenledi.
Mepa Medya’da tanıdık isimler

Açık usulle gerçekleştirilen ihaleye katılmak için 11 firma ihale dökümanı satın alırken, 2 firma ihaleye teklif verebildi. Yapılan değerlendirme sonucunda ihaleyi, 31 milyon 484 bin liralık tek geçerli teklifi veren Mepa Medya Pazarlama ve Prodüksiyon Hizmetleri Limited Şirketi kazandı. İhaleyi alan şirketin ortakları arasında Beyaz Holding de bulunuyor. Beyaz Holding’in ortaklarından biri ise Almanya’daki Deniz Feneri yolsuzluğuyla gündeme gelen ve İBB’den aldığı tartışmalı ihalelerle dikkati çeken Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman.
Mepa Medya’nın kazandığı bu ihale, 4 şirket tarafından KİK’e şikayet edildi. Bu şikayetlerden Alsan Akaryakıt Temizlik Hizmetleri’nin şikayeti kabul edildi.

Tüzük ve yönetmeliklere aykırı

Kamu İhale Kurumu yaptığı incelemede ihaleyi, ihale şartnamesinde gece çalışma saatlerinin 17.00-08.30 olarak belirlenmesinin, iş kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerine aykırı olması ve işi alacak firmanın sorumluğunda olmayan hususlarla ilgili de cezai yaptırımların bulunmasını yasa, tüzük ve yönetmeliklere aykırı bularak, 23 Şubat 2009 tarihinde iptal etti.

KİK’in bu kararından tam üç gün sonra yani 26 Şubat 2009 tarihinde İBB, “2009 Yılı İstanbul Darülaceze Müdürlüğü 4 Aylık Sakin Bakım Hizmet İşi” adı altında yeni bir ihale gerçekleştirdi. İlansız olarak davet usulüyle gerçekleştirilen ve İhale Kanunu’nun 21-b maddesine göre gerçekleştirilen ihaleye, ilk ihaleyi kazanan Mepa Medya Pazarlama dışında katılan ve teklif veren firma olmadı. Mepa Medya Pazarlama ve Prodüksiyon Hizmetleri Limited Şirketi, tek başına katıldığı bu ihaleyi 11 milyon 71 bin 798 lira teklifle kazandı ve şirketle 4 Mart 2009 tarihinde sözleşme imzalandı. İhaleye eski unvanıyla girdi
Bu arada Mepa Medya’nın, 15 Aralık 2008 tarihinde unvanını Lapis Eğitim Organizasyon olarak değiştirmesine rağmen, 25 Aralık 2008 ve 26 Şubat 2009 tarihli ihalelere eski ünvanıyla katılması dikkat çekti. İhaleyi kazanan şirketin, ihale tarihinden 6 gün önce amaç ve konusunda değişikliğe gitmesi ise dikkat çekti. Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre 25 Aralık tarihindeki ihaleden 6 gün önce 19 Aralık tarihinde şirket ortakları, “amaç ve konu tadili” için toplandı.

Toplantı neticesinde, 15 Aralık 2008 tarihinde isim değişikliğine giden şirket, amaç ve konu başlığı altına, “İnsan sağlığı ve toplum sağlığı ile ilgili her nevi muayene, huzurevi, klinik, sağlık merkezi, dispanser, sağlık evi, sağlık danışma merkezi, doğum evi, jimnastik salonu, fizyoterapi salonu, çocuk kreşi, hastane, bakımevi, rehabilitasyon merkezi, tanı ve tedavi merkezi, bağımllık tedavi merkezleri, diyaliz merkezi, görüntüleme merkezi, ilaç deposu ve benzeri tesisleri kurmak, işletmek, kamu ve özel ihalelere girmek...” şeklinde bir madde ekletti. Bu maddeyle şirketin ihale şartnamesine uygun hale getirildiği iddia edildi. .
21-b acil durum hallerinde uygulanıyor

Kamu İhale Kanunu madde 21; aşağıda belirtilen hallerde pazarlık usulü ile ihale yapılabilir; B) Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması.
Alman savcı sorumlu tutmuştu

Almanya’daki Deniz Feneri Derneği e.V’deki yolsuzlukla ilgili davada savcı Kerstin Lötz, Almanya’daki sanıkların asıl failler olmadığını, asıl faiilerin Türkiye’de olduğunu belirterek, tüm yapılanlardan Deniz Feneri kurucularından Kanal 7 yönetim kurulu başkanı Zekeriya Karaman’ı sorumlu tutmuştu. Savcı Lötz Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş’in yargılandığı davada bu sanıkların iş başında görüldüklerini ancak tüm yönetim ve kontrolün Türkiye’den yapıldığını ve Zekeriya Karaman isminin ön plana çıktığını ileri sürmüştü. Karaman ise bu haberleri yalanlamıştı.
********************************************************************************
*****************************************

KİK,ihalelerde usulsüzlük var deyip ihaleyi iptal ediyor.Fakat durmak yok yolmaya devam diyen İBB,Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi var,ani ve beklenmeyen veya idaremiz tarafından önceden öngörülemeyen olaylar ortaya çıktı (KİK 21-b Maddesi) diyerek,ben halkı Zekeriya Karaman'a yolduracağım inadından vazgeçmez.Amaç yoldurmak ise,gerisi teferruattır.

[Can Ka No Rey]

THY artık Çalık'la çalışacak!

Türk Hava Yolları (THY) acentelerine bir yazı göndererek, kurumda muhasebe sisteminin değiştiğini, yeni sistemde bir süre Aktif Bank'la çalışacaklarını bildirdi. Aktif Bank, Başbakan'a en yakın işadamlarından Ahmet Çalık'ın bankası. Türkiye'nin her tarafına yayılmış 751 acenteden, Türkiye'de sadece 4 şubesi olan bir bankayla çalışmalarının istenmesi şaşkınlık yarattı.

Kaynak

Memleket babanızın çiftliği zaten.