Genelkurmay adına dün yapılan resmi açıklamayla öğrendik ki, birileri Kayseri’de halkı Garnizon Komutanı Tümgeneral Rıdvan Ulugüler’e karşı kışkırtmaya çalışıyormuş.
Diyorlarmış ki, “Bu General bazı iş yerlerini ve semtleri kara listeye aldı, oraya askerlerin gitmesini yasakladı...”
Bu sözlerine kanıt olarak da yine bazı astsubaylar tarafından hazırlandığı iddia edilen sahte belgeleri gösteriyorlarmış.
Bu sahte bildirileri hazırladığı belirtilen üç astsubaydan biri olan Ali Balta, askeri savcıya verdiği ifadede çarpıcı itiraflarda bulunmuş.
Demiş ki:
“Denizli’de lisedeyken bir yıl kadar Işık Evleri’ne gitmiştim. Mezun olduktan sonra bir abimiz Kayseri’de Işık Evleri’nden kişilerin bize ulaşacağını söyledi. 2006’da Kayseri’deki birliğime katıldım. Birkaç gün sonra Tarık isimli şahısla tanıştım. Tarık daha sonra İsmail Dağ ve Orhan Güleç astsubaylarla yanıma geldi. Bize yardımcı olacağını söyledi. İsmail Dağ ve Orhan Güleç ile ev tuttuk. Daha sonra E.Ş. isimli biri ‘ev abimiz’ (şakirt) oldu.
Bize Fethullah Gülen’in kitaplarını getirdi. Daha sonra bu kişiler kendi hazırladıkları yazıları, karargâhtan gönderilmiş gibi göndermemizi istediler. Tehdit ettiler. Bize komutanlıkta görevli subay ve astsubaylarla ilgili sorular sordular. Bunları takip etmemizi ve kendisine bilgi vermemizi istediler. Kendilerinin bu listeleri ‘rütbeli abilerden’ (şakirtlerden) aldıklarını söylediler.
Eşcinsel olanların, erotik ürünlerle ilgilenenlerin, kadın düşkünlüğü olanların, piyango, loto oynayanların, borsayı takip edenlerin isimlerini vermemizi istediler.”
*****
Demek ki neymiş; Fethullah Gülen’e mürit yetiştirme amacıyla kurulan ve yıllardır devlet tarafından görmezden gelinen ışık evlerinde “eğitilen” çocuklar artık büyümüş ve iş hayatına atılmış...
Bunlardan bazıları da tıpkı Fethullah Hoca’nın dediği gibi “Devletin içindeki önemli yerlere, hatta askeriyeye” bile sızmış...
Kimileri astsubay olmuş, kimileri “üst rütbeli abi...”
Kendilerine ücretsiz ev, bedava yemek sağlamaya devam eden ışık evlerine olan borçlarını, bu evleri yöneten kişilerden gelen talimatları yerine getirerek ödüyorlarmış!
*****
Işık evleri hakkında onlarca yazı yazdım.
Bu evlerde barındırılan yoksul gençlerin beyinlerinin yıkandığını, dinci militanlara dönüştürüldüklerini haykırdım.
Astsubay Ali Balta’nın itirafları, kaygılarımda ne kadar haklı olduğumu gösteriyor. Çünkü bu itiraflar, ışık evlerinin bazılarının iddia ettiği gibi birer “ilim-irfan yuvası” değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin niteliklerini değiştirmeyi amaçlayan dinci örgüt hücresi olduğunu belgeliyor.
Bu yasa dışı örgütün çökertilmesinin, zamanı geldi de geçiyor!
*****
Bir çift söz de bu gerici örgütün kandırıp, kullandığı Astsubay Ali Balta ve onun “rütbeli abisi” gibi askerlerimize:
Fethullah Gülen, sizin ne komutanınız, ne de paşanız!
Ekmeğini yediğiniz Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve ülkeye ihanet ederek “sevap” kazanamazsınız...
Aklınızı başınıza alın!
*****
GÜNÜN SORUSU
Yasa dışı ya da düzmece dinleme kayıtlarıyla bütün muhalifleri susturmayı görev edinen sözde aydınlar, liboşlar, gazeteciler, bürokratlar; sorum size:
Astsubay Ali Balta’nın ifadesiyle gündeme gelen ışık evlerinin üzerine de aynı kararlılıkla gidebilecek misiniz?
*****
Gözaltına alınmadan protesto etmenin yolu!
Galatasaray ile Hamburg arasında Ali Sami Yen’de oynanan karşılaşmayı izleyen Başbakan, taraftarların büyük bölümü tarafından ıslıkla ve Gençlik Marşı’yla protesto edildi.
O maçı yaklaşık 35 bin kişi izledi...
Diyelim ki bu protesto eylemine de sadece 15 bin kişi katıldı!
Gittiği her ilde kendisini eleştiren, protesto eden vatandaşları gözaltına aldırtan Başbakan, bu 15 bin kişiyi tek tek tespit ettirse bile, gözaltına aldırtmayı aklının ucuna bile getiremeyecek...
Neden?
Çünkü protestocular bu kez çok kalabalık!
*****
Demek ki neymiş?
Yalnız başınıza bağırıp iktidarı protesto ediyorsanız suçlu... Ama kalabalıksanız masummuşsunuz...
İşte; AKP’nin adalet anlayışı!
Kaynak