Roy aklıma Kemal Sunal'ın şabanoğlu şaban filmini getirdin.
Süt kardeşler Şaban'la Ramazan askerdir. Şener Şen de bunların komutanı.
Harp biter dağılırlar. Şaban süt annesinin evine gitmeye karar verir. Ramazan'la birlikte giderler.
Evde bir paşa vardır. Şener Şen de evin damadıdır.
Süt anne Adile Naşit'in bir elması vardır. Herkes elması görmek istemektedir.
Süt anne ısrarlara dayanamaz ve elmeası herkese göstermeye karar verir.
Elması sakladığıı ahırdan alır getirir. Tam millete gösterirken elması elektrikler kesilir ve elmas çalınır.
Paşa bu olaya çok kızar. Derhal damat Şener Şen'i görevlendirerek evde soruşturma başlatır.
Şener Şen de savcı olarak soruşturmayı yürütür ve derhal bütün ev halkını bir odada toplar.
Paşa tarafsız bir şekilde soruşturmayı izlemektedir.
Şener Şen soruşturma gereği bağırır. Bütük erkekler soyunsun.
Paşa kızar. Bırak şimdi erkekleri soymayı. Erkekleri soyup ne yapacaksın.
Şener Şen şaşırı. Düşünür ve bu sefer bütün kadınlar soyunsun der.
Paşa yine kızar. Utanmaz arlanmaz rezil seni.
Şener Şen yine şaşırır.
Tamam o zaman kimse soyunmasın der.
Paşa yine kızar.
Kimseyi soymadan elması nasıl bulacaksın. Anlaşıldı anlaşıldı sen bu işi beceremiyceksin, beceriksiz der ve soruşturmaya yeni savcıları atar. Yeni savcılar süt kardeşler Şaban'la Ramazandır.
Paşamız uyanık çünkü elması kendi çalmış.
Bu savcı için de aynısını yapıyorlar. Neymiş efendim savcı f tipiciymiş, Yarsav başkanı Ömer Faruk Bey daha beter, neymiş efendim bu savcı tek başına bu işin üstesinden kalkamazmış yanına kırk tane savcı verelim birlikte yürütsünlermiş.
Resmen davanın süt kardeşler Şaban'la Ramazan tarafından yürütülmesini istiyorlar. Bu yüzden savcının ıcığını cıcıığını çıkarıyorlar.
Kaldı ki belki de savcı hakkında söylenenler doğrudur. Bilmiyorum. Zaten kararı savcı vermiyor. Hakimler verecek.
Bu yüzden ben savcıyla pek ilgilenmiyorum.
Ben sadece olaylara bakıyorum.
Türkiye'de daha önce hiç darbe olmamış olsa eyvallah diyeceğim.
Ama bakıyorum 27 Mayıs'a, 12 Mart'a, 12 Eylül'e, 28 Şubat'a..
Adamlar yıllar sonra darbe ortamını zaten kendilerinin hazırladıklarını itiraf ediyorlar.
O kadar kitaplar yazılıyor.
Çıkaydı 12 marta gelmeden bir tane savcı tutuklasaydı derin işler yapan birilerini, generalmıiş meneralmiş dinlemeseydi belki de o kadar kişi ölmeyecek, kabak üç kişinin başına patlamayacaktı belkide.
Çıksaydı 12 eylülde bir savcı dinletseydi Kenan Evren'in telefonlarını melefonlarını atsaydı içeri, mesela niye darbe yapmnıyosunuz dedindiğinde "ortamın hazır olmasını bekliyoruz" dediğinde sorsaydı bi savcı ortamı kim hazılıyor hele gel bi hesap ver diye, aynı silahtan çıkan mermiyle önce solcuların sonra da ülkücülerin takıldğı mekanlar tarandığında çıkarsalardı ortaya onlara silah verenleri atsalardı içeri belki de o kadar genç ölmeyecekti...
O kadar kan akmayacaktı.
Ama o zaman da birileri çıkacak ve gerici savcı oduruyu yıpratmaya çalışıyor, saygın insanlara soruşturma açarak cumhuriyetin kazanımlarını ortadan kaldırmaya çalışıyor diyceklerdi.
Çünkü hepsinde işin içinde o zaman şimdiki gibi saygın denilen insanlar vardı.
Şimdi o zamanlar öyleymiş peki bu zaman yaşananlar farklı mı?
Adamın biri gidiyor danıştay savcısını öldürüyor. kaçarken de allahuekber diyor.
aynı adam cumhuriyet gazetesini bombalıyor. Bu bombalar da askeriyeden çıkma. Ümraniye'de bulunan bombalarla aynı seriden.
Sonra danıştay cenazesi laiklik mitingine çevriliyor.
sonra bu danıştay savcısını öldüren ve cumhuriyet gazetesini bombalayan herifin şu an tutuklu veli küçük, muzaffer tekinle ilişkileri çıkıyor.
Bunların hepsi tesadüf mü?
Gelgelelim aslında o kadar da korkulacak bir şey yok ortada Roy kardeşim.
Tayyip ilelebet iktidar olacak değil ya.
Elbet bir gün CHP-MHP koalisyonu sağlanacak bu ülkede. Buna yürekten inanıyorum.
Belki o zaman yargı kararını vermiş hapis cezaları kesinleşmiş olur.
CHP-MHP koalisyonu kurulunca da çıkarırsınız bir genel af (yapmadığınız şey değil ya) salarsınız hepsini dışarı.
Mutlu mesut günlerimize geri döneriz.
Korkulacak bir şey yok yani.
Hatta C(M)HP koaslisyonu sağlanınca siz de Abdullah gül'ü tayyip'i, bülent arıncı bi de savcı Zekeriya öze soruşturma başlatıp içeri atarsınız.
merak ediyorum acaba o zaman da tayyip çıkıp "yandaş basın", "saygın insanları içeri atıyorlar", Cumhuriyetin kazanımlarını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar derler mi acaba.
Derlerse ne makara olur ha
Edited by AnTiQa, 28.03.2009 - 12:00.