bu konuya 393 yanıt verildi

[hüfyaa]

aslında var ya, imamların veya simitçilerin veya cerrahların veya
kasapların falan ne düşündüğü de, insanın nerden geldiği, ne şekilde
yaratıldığı da -benim için- önem arzetmeden inanıyorum tanrıya ben.
bizi yaratmış olsa da inanıyorum, olmasa da inanıyorum, farketmez
benim için. inanmama noktasına gidip dönmüş biri olarak inanıyorum,
bisürü kuşkulardan geçtikten sonra ve herhangi bir aracının bu
inancımda rolü olmaksızın. bazı ayrıntıları pek önemsemeden,
bu ayrıntıların bir kısmının insan uydurması olabileceğini düşünerek
falan inanıyorum, bazı ayrımcılık çeşitlerinin tanrının adaletsizliği
değil insanlığın bir kısmının bok yemesi gibi bişey olduğunu düşünerek
inanıyorum.

maymundan evrildiğimize inanan iyi bir insanı, tanrı tarafından
yaratıldığımıza inanan kötü bir insana tercih ederim, iyi bir insan
olduğunu düşündüğüm bir katolikle kötü bir insan olduğunu düşündüğüm
bir müslüman arasında katolik olanı üstün tutarım; böyle.

ben bunları bir konunun altına yazıyordum aslında ama nasılsa bi şekilde
konuyu karmançorman edip saptırırım diye kendi zırvalarıma eklemeye karar
verdim, teşekkür ederim iyi geceler.

[pac]

bir canlı dünya artık benim için bitti artık nefes alamam hiçkimseyle birlikte olamam ölene kadar tek kalacağım ölmek istiyorum hayat ne acımasız vb gibi 4567 çeşit olumsuz cümle kurup birkaç hafta sonra da başka birisiyle evleniyorsa,

bu canlı olsa olsa insandır ve kadın cinsindendiir


sözün bittiği yere bundan daha güzel bir örnek olamaz

[hüfyaa]

sen kendine bir sayfa açmadın mı hâlâ , dışarı!


ayrıca, o yazdığın dahil bütün önyargılarda bi sakatlık vardır; bir canlı seni
sevicem, sana değer vericem, seninle bir ömür mutlu olucam, seni üstün
tutucam dediği bir canlıya, o canlı kendisini artık istemiyor diye kezzap
püskürtüyorsa o canlı olsa olsa bir insandır, bir erkektir ve yüzde 95
ihtimalle türk erkeğidir diyeyim ben de o zaman, ki benimki seninkinden
daha gerçeğe yakın durdu aslında sanki.

[pac]

hayır benimkinin binlerce örneği vardır ama seninki bir yada iki tane



istatistik bilimine soralım bunu

[pac]

eylül 2011, tarihime not düşüyorum.


ilerde birgün bu tarihi hatırlayıp gülümseyeceksem hayat çok güzel demektir yok takılıp kalıp hala etkilenirsem bi baltaya sap olamamışım demektir

[hüfyaa]

sen önce basit bikaç tıklamayla bi sayfaya sahip ol da......hem alıştırma
olur, ufaktan başlamış olursun; ordan yavaş yavaş, bi baltaya sap olma
aşamasına geçersin.

[hüfyaa]

hayır benimkinin binlerce örneği vardır ama seninki bir yada iki tane



istatistik bilimine soralım bunu

kezzap vb. püskürtme gibi düşünürsen hakkaten bir ya da iki tane olabilir.
ama o örneği başlık gibi kabul eder, başka birsürü eylemi de konuya dahil
edersen, bence, dalga geçilemeyecek kadar fazla vardır. keşke benim
düşündüğüm gibi değil de senin dediğin gibi olsa, sonuçta telef edilen
cins, benim cinsim. =)

[hüfyaa]

şimdik ne diycem, birkaç gün önce ne okudum ben, cumhurbaşkanımız artık
cadillac mı, mercedes mi, lümuzin mi; bi arabaya binip turlamış da bir
vesileyle...facebook'ta falan 'vaay, yakışır cumhuruma, beyaz türkler
çatlasın' diyenler olmuş.

bi kere, sen; beyaz türkler dediğin, bazı şeyleri gerçekten de şımarıkça
olan bir sınıfı piyasadan silicem, veya hadlerini bildiricem derken aynen
o sınıfın, bir nevi ters yönlüsünü piyasaya sürersen, bu ne yaman çelişki
anne? ...durumu olur.

sonra, böyle böyle, bi zamanların komünistlerinin bir nevi dönüşümü gibi,
islamcılarının da dönüşümünün yolda olduğu gözden kaçacak gibi değil.
vaay, bir insan dindardır, muhafazakârdır diye mal sahibi, mülk sahibi
olmuycak mı...ayaklarında, bitakım değerleri zarifçe, ufak ufak çiğniyorsun.

hayır, bence kişi, kendi dindarlığının, dini değerlere düşkünlüğü veya saygısının
başka birilerinden daha üstün olduğu havalarını atacaksa, elbette ki bir
miktar dünya malına sahip olacak ama aşırısına değil; ve bunu başkalarını
çiğneyerek, üçkağıt yaparak, ihaleye fesat karıştırarak, kul hakkı yiyerek
vs...yapmayacak. tıpkı komünist, sosyalist olduğu iddiasında bulunan bir
insanın da, din açısından değil de başka bir açıdan hareketle bunları
yapmaması gerekeceği gibi. ha, yapıyor; o zaman öyle hava atmayacak.

gerçi kimsenin yediği de yok, işine öyle gelen; yemiş gibi yapıyor, o kaa...

[pac]

seni hiçbirşeye değişmeyeceğim ve ölene kadar senle aramıza birşey girmeyecek. bu sözü 30 yıldır tutuyorum ve bundan sonrada tutucam çünkü alternatifi ikamesi yok, bazen başka ülkelerde de sempati duyduklarım çıkıyor ingilterede ispanyada falan ama türkiyede birtane.

ama bu akşam malesef büyük aşk a mola vermek zorundayım bu gece maccabi maçında tv başında olamayacağım işimi sana tercih ediyorum ilk defa daha doğrusu ""seve seve"" işe gitmek zorundayım en içten sevgilerimle başarılar kartalım

[pac]

başlığın ciddi havasını bozuyormuyum yoksa, cumhuriyet gazetesi ile posta gazetesi gibimi duruyoz

[hüfyaa]

hee, ne zaman seni görsem haydar dümen geliyo aklıma.

daha yapacak bişey yok gibi, ufak bir işgaliye ödesen bari; ayda bir 1-2
kilo tatlı kargolayabilirsin mesela. =(

[hüfyaa]

cuma akşamı pazardan eve gelişimin hikayesidir; bakiim ne kadarı aklımda
kaldıysa. bi yandan yürürken bi yandan da yazıyordum, o zaman daha
canlıydı kafamdakiler tabii. var ya, bende bazı şeyleri bir yerlere yazarcasına
düşünme alışkanlığı gelişti galiba.

şimdik, bir hışım eve varmaya çalışıyorum böyle; eve giricem, biraz oyalanıp
yine çıkıcam, iyice acele ediyorum o yüzden. arkamda tekerlekli pazar
arabamı sürüklüyorum, önümde hızlı hızlı birkaç adım atabileceğim bir
boşluk varsa saldırıyorum o boşluğa , ama bir yandan da zınk! diye
durmak zorunda kalacağım ânı hesaplıyorum, bikaç adım ötede yine
insanlar başlıyor zira.

önümde bir kadın gidiyor mesela, ikimiz de belli bir ayarda giderken o birdenbire
duruyor ve mesela domatesleri; hayran hayran seyretmeye koyuluyor, ben
o anda sinirleniyorum, ne var kardeşim, domates işte; ilk defa kedi görmüş
çocuk gibi nereye bakıyosun iki saat, de mi?

ben pazar kalabalığının içinde bööle salınarak dolaşılmasını pek anlayamamışımdır,
birşeyler alacak olsam hemencik alıverip ordan çıkmaya bakarım, o yüzden müze
gezermiş gibi dolaşılması beni afallatıyo biraz.

bazen önümde insanlar, onların da önünde o birkaç hızlı adımı atabileceğim
bir boşluk oluyor, o zaman da sinirleniyorum; şunları bi geçebilsem o boşluğa
dalabileceğim, fakat nereye geçiyosun, nerdee...?

şunu da eklemek isterim ki, geçende başıma geldi, senden çok daha yavaş yürüyen
birinin arkasında olup da yolun durumundan ötürü kendisini sollayamamak kadar
kötü bişey...vardır tabii de bu da kötü ama yaa, beni hicranlandırıyor.

ama belki de o benden daha akıllı biri; daha bir tadını çıkarak bakıyor dünyaya...
ama hiç de öyle bir derdi olmayabilir de, ne bileyim, belki sadece yavaş yürüme
alışkanlığı var, belki az önce hızlı yürüyordu da yoruldu, belki de gideceği yere
varışını geciktirmeye çalışıyor...?

böyle işte... =)

[pac]

sen kovmuyorsun ben gidiyorum.




demişti münir özkul bi filmde hulusi kentmene ama sen benden bekleme sakın

[hüfyaa]

29 ekime kadar burda idare et ben o gün başlık açim kendi cumhuriyetimi kurayım sende 2 bayramı bi arada yaşa

29 ekim 2011'i kastettiğini iddia edeceğini tahmin ediyor , o güzel günleri
özlemle bekliyorum.

[pac]

bu mesajı ne zaman yazmışım ben ya, burdan gitmem için bi vade belirlemiş olmam içten pazarlıklı olduğumu gösterir ve bunu kınıyorum hadi hiç gitmiyim unutalım hiç yaşanmadı bu sohbet sayalım

[hüfyaa]

malzemeyi çiğden koyuyorum ben, evet . fasulyeleri, patatesi, domatesi
tencereye koyuyorum, gerçi domatesin soyulmasının daha iyi olacağını yeni
öğrendim ama olsun; parça pinçik edilmiş soğanı da, üstüne biraz yağ, tuz,
kısık ateşte azcık suyla.... ...zeytinyağını ısıtmak yanlış bişeydir, zeytinyağlı
olmasını istiyorsan pişmeye yatkın üstüne biraz dökülebilir, ben döküyorum.

bikaç başarılı taze fasulye girişiminden sonra bana bi haller oldu , güzelleştim
sanki.


yalnız, zeytinyağlı olunca bi tane de kesmeşeker lazımdı galiba, ne içinse artık.

bi de, 'buna su koymak gerekmez, kendi suyuyla pişer' şeysinde bi üçkağıt var,
kendi suyuyla pişen sebze bana pek rastlamadı, bu vesileyle kandırıldığım oldu.

sonuna doğru bozmasam, yemek kitabı çıkarabilecek kadınım aslında, var ya...

[hüfyaa]

- biraz uykum var ama biraz daha uyumuycam.


- daha az neskafe içsem iyi olur, daha az sigara içsem de iyi olur, daha iyi
beslensem fena olmaz, gecenin bi yarılarında tatlı yemesem, daha az tuz
tüketsem, daha az yağ, daha az şeker; aman yaa, boşver.


- siirt'teki patlamada patlayan kızlardan birinin sol bacağı kopmuş, gidip gelip
sol bacak hakkında düşünür oldum, sol bacak; tabii olayın en önemsiz ayrıntısı,
türkiye'nin giderek daha güçlü bir ülke, doğu eyaletlerinin potansiyel lideri
falan filan olmasının yanında sözü bile edilmez, esasen ben de kadın olmasam
mesela, meseleye kopan bir sol bacak açısından bakmam; böyle de salakça
duyarlı oluyo bizim cins işte , sol bacak dediğin nedir ki halbukisi , de mi; ona
sahip olduğun müddetçe ... sahip olmadığın zaman neler hissedildiğini ben
bilmiyorum ama o kız biliyor şimdi, öf yaa.


- başkanın adamları hakkaten güzel film; bunu da ekleyeyim aklıma gelmişken.

- ben hayatımda pkk terörü / kürtler ne ister? meselesi kadar hemen herkesin
çözümleri bildiği ama otuzşukadaryıldır çözülmeyen mesele görmedim; ki vardır
herhalde, ama ben görmedim işte.

- türkiye bir savaşa girmemelidir...yazılarını anlıyorum da, bir memleketi sıcak
savaşa sokmanın binbir hesabı olması gereken, ağır ve zor, çok büyük bedelleri
olabilecek ve geriye gidiş yaşatabilecek, arzu edilmeyen birşey olmasını da; fakat
ola ki savaşa girecek olsa nereye, kimlere saldırılacağını anlamış değilim, orda,
şurda ve burda olduğu söylenen kamplara mı; nereye, kim, nasıl?

- 'esrarengiz kadın' filmini izlemeyi de istiyorum, fakat bu altyazılı, nasıl dalmışım
da almışım bilmiyorum, bunu kanapeye uzanıp seyretmek lazım; halbuse ben bir
yandan çalışarak seyrettiğim için türkçe dublaj alırım filmleri ben, hatta bu yüzden
bisürü güzel sahneyi ıskaladığım da oluyor , ancak filmi fazlaca beğenip,
dikkatimi vererek seyretmek istersem, işte o şekilde seyrettiğim zaman anlıyorum
bunu.

- peki bu çözüm-çözüm dedikleri tam olarak nedir ; geçende okuduğum bir yazıda
diyordu ki mesela, pkk karizmaları-devletin görevlileri arasındaki, ayrıntıları afişe
edilen şu konuşma tepkiden çok destek görmüştür, ve bu destek sayesinde çözüm
çok yaklaşmıştır, bugünlerdeki terör saldırılarına kadar...bu saldırılarla beraber bu
çözüm yine uzaklaşmıştır; teröristler akıllı olup da bu son yaptıklarını yapmasalardı
çözüm kapıdaydı, neydi bu gelen çözüm şimdik? genel olarak herkesi, özel olarak
da kayıpları olan insanları isyan ettirmeden yapılacak bir anlaşma nasıl bişey; ki
bir yandan da herhangi bir anlaşma, herhangi bir taviz verme sözkonusu bile
olamazmış havası atılırken? yaa, herkes herşeyi biliyor da, bi tek ben mi
bilmiyorum acaba? /

- daha fazla oyalanmasam da uyusam mı; diyorum.

- bi de, yarım akıllı ebeveynleri olan yarımdan -belki- birazcık, - belki -bi damlacık
daha akıllı olan o genç kızla kızın babasının tapuları için evlenen bir adam
biliyorum, acaip gıcığım kendisine, acaip küçümsüyorum, ıykk.

Bu mesaj hüfyaa tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 23.09.2011 - 02:01

[pac]

bu kadar uzun bir mesajı yazıp tekrar okuyup bazı yerlerini düzenlediğine inanamıyorum inanmıyorum inanmak istemiyorum


yahu ben resmi kurumun idari işlerinde giden evrakları yazarken bile tekrar bakmıyodum hata varmı diye, hata varsa üst makamdan dönüyodu daha kolay oluyodu


bilgilerinize arz ve rica ederim

[hüfyaa]

benim gibi, okuma-yazmayı öğrendiğinden beri seven ve yazmaya biraz da eğilimi
olan biri için o yazıyı yazmak ancak 10 dakika, bi gözden geçirmek 2 dakika falan
zaman alır; bilgilerinize doğru uçan tepik yöntemiyle iletmek isterim.

[pac]

bugün çok iyi bi arkadaşımın vefatının 7. yıldönümü, başka yere yazsam alakasız olur illede yazmamda lazım içimde kalacana b urda yazılı kalsın die, kendisinide rahmetle ve özlemle anaraktan..

kendisiyle ortaokulda aynı sıradaydık, kafası son derece az çalışırdı derse, tarih ten kalanlara hoca kıyak olsun die sözlü yapıyor sanırım 4 yada 5 kişi içlerinde tabii bizim nihatta var.

bende tarihte sınıfın en iyilerinden biriyim hoca bana özellikle tembihledi sözlüde iki soru sorucam nihatı çalıştır geçsin die ki sorulardan birinin cevabı tarık bin ziyad ve hoca bunu soracak, nihatın tek yapması gereken soruyu bile dinlemeden tarık bin ziyad demek ve geçmek

ama malesef bunu diyemiyor tarık diyor devamı yok of çıldırıyorum ben sıramda yahu bu kadarmı zor, diğerlerinin hepsi çoktan geçti tek kaldı bizim nihat

hoca en son dayanamadı oğlum ben seni geçirecem napıp edip geçirecem al sana en kolay fırsa kendine herhangi bir soru sor cevapla geçirecem söz sana adını sor kendine ne bilim nerelisin nihat de yaşın kaç de 2 kere 2 kç eder de yeterki basitte olsa kendine bi soru soooorrrrrr.

ve mikrofon nihatta ve soruda geliyor, Hz.Muhammed kaç yılında doğmuştur. sınıfta büyük bir sessizlik ve herkes cevabı bekliyor madem bu soruyu sordu cevabı biliyodur die, ama inanılmaz bi olay oluyor ve malesef bu sevgili arkadaşım bu soruyu yanıtlayamıyor. bilmiyor ve kalıyor..

hala hatırladıkça gülümserim, on numara bi insandı Allah rahmet eylesin. şu an bile gözlerim yaşardı ya özlemişim keratayı