0
Komada değil, kafede
Kamuoyuna “beyin kanaması geçirdi, komada” diye duyurulan ve bu durumu dikkate alan mahkemece tutuksuz yargılanmasına karar verilen Şener Eruygur’u kafede görüntüledik. Eruygur turp gibiydi...
HAKAN GÜNDÜZ/İSTANBUL
Ergenekon Terör Örgütü davası kapsamında tutukluyken sağlık sorunları sebebiyle tahliye edilen ve kamuoyunun ağır hasta bildiği emekli Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’un turp gibi olduğu ortaya çıktı.
KADIKÖY’DE KAFEDE KEYİF ÇATIYOR
Felçli olduğu ileri sürülen Eruygur, geçtiğimiz Cuma günü (1 Mayıs 2009) eşi Mukaddes Eruygur ile Kadıköy’de keyif çatarken görüntülendi. Bağdat Caddesi’ndeki bir kafeye eşi ile gelen Şener Eruygur, gayet sağlıklı gözüküyordu. Bir saate yakın kafede kalan ve hiç hasta görüntüsü vermeyen Şener Eruygur’u görenler gözlerine inanamadı. Kartel gazetelerinin ölümcül hasta olarak kamuoyuna lanse ettiği Şener Eruygur’un serin havaya rağmen üstüne ceket bile almadan kafeleri gezmesi, sağlık sorunu olmadığının kanıtı olarak değerlendirildi.
ÖZEL TAHSİSLİ ARACIYLA KAFEDEN AYRILDI
Kafeden ayrılırken objektiflerimize yakalanan Eruygur ailesine subay traşlı iki sivil korumanın eşlik etmesi dikkatlerden kaçmadı. Terör örgütü davasından yargılanan Eruygur’un halen devletin kendisine tahsis ettiği makam aracına binip yine devletin korumasından faydalanması garipsendi. Şener Eruygur ve eşinin, özel tahsisli ve plakası 34 YY 8.. olan araçla kafeden ayrıldığı gözlendi.
MUKADDES ERUYGUR SUSKUN
Mukaddes Eruygur, eşi Şener Eruygur’la birlikte kafede görüntülenmesi hakkında konuşmaktan kaçındı. Muhabirimiz, Fenerbahçe Orduevi lojmanlarında kalan Mukaddes Eruygur’u aradı. Mukaddes Eruygur’un korumaları, Mukaddes Hanım’ın yakın korumasıyla konut dışında olduğunu ve sorularımızı yakın koruması aracılığıyla kendisine ileteceğini söyledi. Gazetemizin ısrarlı aramasına rağmen Mukaddes Eruygur’un konuşmaktan kaçınması dikkat çekici bulundu.
TUTUKLANDI, HASTANE HASTANE DOLAŞTI
“Ergenekon Terör Örgütü” soruşturması kapsamında 6 Temmuz 2008 tarihinde tutuklanarak Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne konulan Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, 17 Eylül’de hipertansiyon nedeniyle koğuşunda düşerek beyin kanaması geçirdiği iddiasıyla Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne kaldırılmıştı.
“Ergenekon” soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcılığı, nöbetçi İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak, tedavi altında bulunan emekli Orgeneral Eruygur’un, sağlık sorunları nedeniyle tahliyesini istemişti.
Talebi değerlendiren mahkeme, Eruygur’un tahliyesini kararlaştırmıştı.
Eruygur daha sonra GATA’ya sevk edildi. GATA’ya sevkedilmesi ardından hızla iyileşen Eruygur’un GATA’daki doktorlar tarafından sağlık durumunun mahkemeye olduğundan farklı gösterildiği, internete düşen ses kaydıyla ortaya çıkmıştı.
Mukaddes Eruygur, GATA Beyin Cerrahisi Servis Şefi Kd. Albay Nusret Demircan’la yaptığı konuşmada, eşi Şener Eruygur’un taburcu edilip edilmemesi konusunda Alb. Demircan’la fikir alışverişinde bulunuyordu. Ses kaydında kamuoyunun ağır hasta olarak bildiği Org. Eruygur hakkında Tabip Albay Demircan çok farklı konuşuyordu. GATA’nın verdiği kararın hastanın durumuna göre değil, hukuksal durumuna göre verildiğini ortaya çıkartan ses kaydında, Albay Demircan, hukukçularla görüşülmesini, buna göre istenirse taburcu, istenirse yatış verilebileceğini, kendileri için hiçbir şeyin fark etmeyeceğini söylüyordu.
Albay Demircan, Eruygur’un taburcu edilmesi halinde tekrar tutuklanabileceğinden endişe ettiğini ima ederek, “Buradan taburcu edilirse tekrar aynı şeyler yaşanır endişesi var” diyordu.
Konuşmanın diğer bölümünde ise Eruygur’a hiçbir tedavi yapılmadığı, hastaneye gitmiş olmak için GATA’da bulunduğu iddia ediliyordu. Eruygur’la ilgili GATA’da ne bir kan testi ne de bir film olduğu, bunun Emekli Sandığı’na fatura edilirken sıkıntıya neden olacağı üzerinde duruluyor ve bunların halledilmesi isteniyordu. Komuşmanın yer aldığı videonun bir bölümünde ise Org. Eruygur’un GATA içinde ayakta çekilmiş fotoğrafları bulunuyordu. Bilindiği gibi sözkonusu ses kaydının internet sitelerine düşmesinin ardından Eruygur’un doktoru Nusret Demircan Ergenekon savcılarına ifade vermek üzere savcılığa çağırılmıştı ve ses kaydı ile ilgili sorgulanmıştı.
Vakit
