Çiçek gibi açıyor ya hayatlar yaşama,
Oysa sen,
Nerede olduğunu bile bilmiyorsun gönlünün.
Açacak bir hayat bekliyorsun yaşamına,
Gün dönüyor, gün doğuyor,
Nereye gittiğini bile bilmiyorsun rüzgarın.
Umutlarının doğduğu adayı da keşfediyorsun,
Bir çıkıyor, bir batıyor,
Bir açıyor, bir kapanıyorsun,
Ve gömülüyor semaya duyguların...
Kayıp ilanları içinde,
Asılmış duvarlara eski dostların resimlerin.
Eşgali yabancı, zamanın getirdiğin insanların...
Aslına bakarsan insanı değiştiren zaman da değil,
Zamanı değiştiren insan.
Göçük bir evin altında kalıyor en sevdiğim resim.
Bakıyorsun ki resimdeki de benim...
Resmimi değiştiren de
Beni değiştiren sevgin...
(Her yaşam bir öğüt
Sana, bana, ona,
Her öğüt içinde büyüğünün sözünü dinlemeyen
Biri çıkar elbette...
Arşınlıyoruz kader çizgimizi.
Tutunduğumuz dallar kırılıyor,
En son tutunacak dal,
Yine gönlümüz oluyor.)
Söyle şimdi,
Hangi köşeye saklanacaksın ey güneş,
Ne zaman geri dönecek mutluluk tutulmaları,
Nereden gelecek de haber,
Beni de alıp götürecek mavi göle...
“Mavi Göl”