Prof. Dr. Nevzat TARHAN
Evrenin sırlarını çözmek için beynin ne olduğu, nasıl çalıştığı, nasıl düşündüğümüz, duygularımızın işleyişinin nasıl olduğu sorularına cevap vermek önem kazanmıştır.
Vücudumuzu yöneten beyindir.Organlarımızın çalışmalarının kumanda merkezi beyindir.Beyin dış dünyayı algılar, iç dünyamızı tanır, doğru eylemler yapmaya çalışır.
Beş duyumuzla aldığımız algıları dönüştürür, indirger, biçimlendirir ve bize anlaşılır kılar.Bizim ürettiğimiz frekanslar ve görüntüleri aynı şekilde deforme eder frekanslar haline dönüştürür evresel akışa sunar.
Fizikçilerin son görüşleri bize sert, katı, hareketsiz gelen her şeyin titreyen ve salınan bir enerji biçimi frekans alanı olduğu yönündedir.Bizim beş duyumuz bu frekans ve amlitüd spektrumunda küçük bir parantezdir.
Beyin ve Bilgisayar
Bilgisayar teknolojisi o kadar ilerledi ki internet insanın keşfettiği en büyük makinadır. Bilgiler ışık, ses, görüntü elektronik devrelerle manyetik sinyallere dönüşüyor.Aynı bilgiler alıcı bilgisayarda tekrar kendi frekanslarına dönüşüyor. Yakın gelecekte koku dönüşümü de gerçekleştirilebilecek.
Bilgisayarın en küçük elektronik devresi silokonlar, insan beyninin en küçük elektronik dönüşümcüsü nöronlardır.
Bu gün bilim emekçileri nöronlarla silikonlar arasında geçiş yapacak bir kart oluşturmaya çalışıyorlar.Böylece beyindeki bilgileri zahmetsizce bir bilgisayara veya bilgisayardaki bilgileri zahmetsizce beyne nakletmek mümkün olacaktır.
Şu anda kafamızın içinde neler oluyor da kendi varoluşumuzu fark ediyoruz? Bu sorunun incelenmesi Sokrat dönemindeki kadar güncel ve önemli.
Geçen yıllarda Nobel Tıp ödülü alan araştırmacının konusu “Beyin görme işlevini nasıl proses ediyor?” alanı idi.
Gün geçmiyor ki insan beyninin sırları ile ilgili haberler güncel basına yansımasın.”Sevginin kimyası, mutluluk harmanları, beyin haritası ile akıl hastalıklarının anlaşılması, temizlik hastası bir kadının beyninde temizliği yöneten hücrelerin salgılarının düzeltilmesi ile hastalığının iyileşmesi ...” Bu gibi gittikçe artacağa benziyor. Çünkü artık insan beyninin müthiş renkli üç boyutlu haritalarını çekebiliyoruz, tek hücrenin elektriğini kaydedebiliyoruz.
Bilgisayarın “Hardware” ve “Software”i vardır. Elektronik devreleri oluşturan kısımlar Hard disk, mikro işlemci, cd ram, silikon devrelerdir. “Software” ise bilgisayara yüklenen programdır.
İnsan beyni biyolojik bir bilgisayar olarak düşünülürse Hafıza: Hard disk, Zeka: Mikro işlemci, CD RAM: Hücreler arası bağlantılar, programda Ruh veya Kişilik olarak tanımlanabilir.
İşte ruhumuzun özelliklerini gösterebilmesi işi mutlaka elektronik devrelere yani beyine ihtiyacı vardır.
Neşe, sevinç, elem, keder, korku, öfke, nefret gibi duygular birer beyin faaliyetidir.
Beynimiz ağırlıklı olarak vücudumuzun %2’sini teşkil ederken, vücuda gelen oksijenin %25’ini, glikozun çoğunu tüketmektedir. 140 milyar beyin hücresi sürekli birbiriyle haberleşmektedir.
Kanarya beyninde hücreler arası bağlantı 1-2 iken insan beyninde 2000-10000 arasındadır. Bilgiler beyin hücreleri arasında üç boyutlu olarak ağ şeklinde depolanmaktadır.
Beyindeki Simetri
Beyin birbirinin izdüşümü gibi iki yarım küreden oluşur. İki gözümüz iki kulağımız gibi iki beynimiz vardır.Sağ taraf hisseden, sol taraf düşünen beyin özelliklerini daha çok taşır.Kadınlarda sağ yarım küre daha baskın çalışır.Müzik, sanat, resim gibi soyut özellikler sağ yarım kürede, Mantık, muhakeme hesaplama, konuşma gibi somut özellikler sol tarafta daha belirgindir. İki yarım küre arasında “Corpus Callosum” denilen bir köprü vardır. Bu köprü iyi kullanılırsa kişi beynini daha aktif kullanmış olacaktır. Aklı ön plana çıkaran kişiler sol beyin, duyguları ön plana çıkaran kişiler sağ beyinle düşünürler. İdeal olan her iki beyni ahenkli kullanmayı başarmaktır.
Beyinle ilgilenen bilim adamları beyinde merkezleşmenin sadece bilgi girişi kanalları ile ilgili olduğuna daha çok inanmaya başlamışlardır.Beyne gelen bilgi ve uyaranlar algılandıktan sonra ön bilgi işlemi yapıldıktan sonra sinirsel bağlantılardan yararlanarak bütün beyin yüzeyine yayılarak aynı anda değişik yerlerde saklanmaktadır.Beynin çalıştığı bu modüler sistem sürekli iletişim gerektirir.
Piyanonun Tuşları ve Müzik
İnsanoğlunun gerçeği ve geleceği anlamasındaki en önemli vasıtası bilimdir. Bilimi anlaşılır, sade ve popüler hale getirmek bilimle uğraşanların görevleri arasındadır.Bilim çağımızın dilidir.Hayatımızı doğru biçimde kurmak bilimle olacaktır.
Beyin biyolojisini, moleküler yapısını, biyokimyasını, biyoelektriğini ve biyofiziğini öğrenmek kalbin fizyolojisini öğrenmek kadar önemlidir.
Bilimle uğraşanlar kuşku parmaklılıklarını değil hayat parmaklıklarını kullanmalıdırlar.Böylece öğrenilen şeyleri daha tarafsız değerlendirebilirler. Öğrendikleri bilgileri diğer insanlarla paylaşma duyguları harekete geçer.Kendilerini daha iyi hissederler.
Maddenin özünde gerginlik hakimdir.Kart müziğin önünde ahenk baskındır.
Evrendeki ahenkten kopmayan bilimsel bakış maddenin anlamını da düşünecektir.Hayatının 50 yılını sinirin elektrik iletisine harcayan bilim adamı bunun evrensel ahenkteki yerini düşünmezse evrensel bütünselliği göz ardı ederse piyanonun tuşlarına bakıp müziği unutmuş gibi olacaktır.