İçerik değiştir



- - - - -

Psikolojik Savaş Ve Sade Vatandaş


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 18.06.2009 - 00:44


Bir Ergenekon operasyonunda ele geçirilen ve sonra da polis ya da savcılık tarafından sızdırılıp Taraf gazetesinde yayımlanan belgeyi konuşmaya devam ediyoruz.
Soru şu: Belge gerçek mi, değil mi?
Bir yanıyla elbette gerçek. Bu belge, Ergenekon operasyonu sebebiyle yapılan bir aramada bulundu. Hayali bir kâğıt değil.
Tamam böyle bir ‘belge’ var da, acaba bu belge altında imza yeri açılmış olan Genelkurmay karargâhında, psikolojik harekâttan sorumlu şubede görev yapan o albay tarafından mı yazıldı?
Diyelim ki evet o albay tarafından yazıldı, acaba o albay bunu kendi kendine bir fikir egzersizi olarak mı yazdı, yoksa üstlerinden emir alarak mı?
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, bu metnin kendi talimatıyla yazıldığı ihtimalini soran gazeteciye, ‘Bunu hakaret kabul ederim’ diyor, çok net açıklamalar yapıyor kendi hukuk ve demokrasi anlayışıyla ilgili olarak.
Öte yandan yine Genelkurmay Başkanı’ndan öğreniyoruz ki, o albay da kendisini sorgulayan savcılara ‘Hayır’ demiş, ‘ben yazmadım.’ Genelkurmay Başkanı, ilgili olabilecek bütün bilgisayarlarda da araştırma yapıldığını ve bu yazının izine rastlanmadığını söylüyor.
Öyleyse belge sahte. Öyle mi? Hayır, henüz bunu söyleyebilmekten uzağız. O yüzden ilgili albay soruşturulmaya devam ediyor, o yüzden belgeler üzerinde kriminal inceleme yapılacak.

***
Belgenin gerçek mi sahte mi olduğu konusunu şimdilik bir kenara bırakıp daha derin sulara girmemiz de mümkün.
Gözümüzün önünde yaşanmakta olan şey, esasen bir psikolojik savaştır. Savaşın bir tarafında Türk
Silahlı Kuvvetleri, öteki tarafında ise Fethullah Gülen hareketi var.
Bu savaş, bilgi kirliliği yoluyla, kafamızın karıştırılması yoluyla yapılıyor.
Savaş başlayalı epey oldu (bana göre esas başlangıç PKK’nın Aktütün saldırısı ve sonrası sızan belgeler olmalı) ve kısa zamanda bitecek gibi de gözükmüyor.
Fakat benim gibi savaşı dışarıdan ilgiyle izleyen birinin gözünden bakarsanız, savaşın bütün kritik noktalarının aslında birbirinin aynı olduğunu görebilirsiniz. Bana göre savaş her seferinde Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kavga etmesini isteme noktasına geliyor, belki de savaşın temel hedefi ve amacı bu. Ülkenin silahlı kuvvetleriyle hükümetini kavga etmeye zorlamak.
Burada tarafların çıkarları açısından bakıldığında, TSK içinde bazı unsurların ordu komuta kademesini yönetime el koymaya zorlamak istediğini, Fethullah Gülen hareketi açısından bakıldığında da hükümeti TSK’da geniş çaplı bir tasfiyeye sevk etme çabası olduğunu görüyorum.
Fakat bu son belgeyle birlikte psikolojik savaşta belli bir dozun aşıldığı şüphesine sahibim son iki gündür.
Dediğim gibi bu belge Genelkurmay’da da hazırlanmış olabilir, Fethullah Gülen’e bağlı bazı gruplarda da. Genelkurmay’da hâlâ darbeci eğilimlere sahip, komuta kademesini zor durumda bırakıp darbeye zorlamayı hedefleyen kalıntılar da kalmış olabilir ve bunlar disiplin dışına çıkarak bu belgeyi hazırladılarsa geniş bir tasfiyeye uğrayacaklar. Çünkü bu son belgeyle aslında ordu-hükümet ilişkilerini değil Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ’un itibarını vurmuş oldular. Başbuğ’un öfkesi hükümetin olası öfkesinden daha büyük olabilir.
Öte yandan eğer belge Fethullah Gülen grubu tarafından üretilip piyasaya sürülmüşse, bu grupların bu kez büyük bir hata yaptığını söyleyebilirim; çünkü bu ortaya çıktığında (aslında ortaya çıkmasına da gerek yok, bu yönde güçlü bir kanaat oluştuğunda) hem TSK’nın hem de hükümetin öfkesini üzerlerine çekmiş olacaklar.
Hükümetin bu grupla arasının çok da iyi olmadığını hepimiz biliyoruz, son Aktütün olayında grubun sızdırmaları hükümetle askeri büyük bir dayanışma içine sokmuş, hem Başbakan ve hem de Genelkurmay Başkanı gruba açıkça öfke kusmuşlardı.

***
Bütün bu aktarmaya çalıştıklarıma, olan bitene bir de sokaktaki sade vatandaş açısından bakın.
Böyle açık savaşların yaşandığı, bilgi kirliliğinin had safhaya tırmandığı, kime inanıp güveneceğimizi şaşırdığımız bir ülkede yaşıyoruz.
Yazık değil mi bize?

İsmet Berkan - Radikal






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

3 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 3 ziyaretçi, 0 gizli