Posted 14.07.2009 - 10:47
OMÜ Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıza Rızalar, çocukluk çağında kaza sonucu içilen sıvı temizlik malzemelerinin yemek borusu ve bazen de mide yanıklarına sebep olduğunu ifade ederek, çamaşır suyu, yağ çözücü, tuz ruhu, kireç çözücü, lavabo açıcı, bulaşık parlatıcısı gibi sıvı temizlik maddelerinin açıkta bırakılmasının risk oluşturduğunu söyledi. Prof. Dr. Rızalar, "Bu sıvıların içilmesi sonrası yemek borusu delinebilir veya daralabilir. Çocuğun ömür boyu rahatsızlığını yaşayacağı yutma güçlükleri oluşabilir. Çünkü yemek borusu birçok vakada daralarak iyileşmektedir. Bu daralmayı etkileyen etkenler arasında içilen sıvının asidite veya bazik değeri, miktarı ve konsantrasyonu gibi parametreler vardır. Asidik olanlar daha çok mide çıkışı tıkanıklığı yaparken, bazik olanlar yemek borusunda darlıklara veya delinmelere sebep olabilir. Darlık oluşan çocukların hayat kaliteleri oldukça düşmekte, tedavi süreci bir kısmında uzun olduğundan dolayı okul ve sosyal hayatları aksamaktadır. Bu anne ve baba için de oldukça yıpratıcı bir süreçtir. Ciddi vakalarda maalesef hastaların hayatlarını kaybetme riski de mevcuttur. Ciddi vakalarda mideden delik açılıp uzun süre çocuğun buradan beslenmesi gerekebilir" dedi.
Özellikle yaz aylarında çocukların kostik içme olayının arttığının altını çizen Rızalar, "Kola ya da su şişelerine konulan sıvı temizlik malzemeleri, bir de çocukların ulaşabileceği yerlere konulduğunda çocuk için tuzak tamamlanmış olur. Temizlik malzemelerinin renkleri çocuklara çok çekici gelmektedir. Çocuklar bu sıvıları kola, meyve suyu ya da su şişelerinde görünce hiç şüpheye kapılmadan bunu içmeye kalkmaktadırlar. Biz kendi kliniğimizde yatan hasta istatistiklerimize baktığımız zaman kostik içimi tehlikesinin maalesef aileler tarafından yeterince kavranamadığını görmekteyiz. Kliniğimizde 2002 ve 2008 yılları arasında 400'ün üzerinde hasta kostik içimi nedeniyle yatırıldı. Bunların 50 kadarında ilk 3 haftada yeme güçlükleri ile karşılaşıldı ve 20 hastada ciddi yemek borusu ve 4 tanesinde mide çıkışı darlıkları oluştu. Bu darlıklar katı gıdaların, hatta sıvıların bile geçişine izin vermez. Çocuk bir şeyler yemek ve içmek istemekte ancak kusmaktadır. Bu çocuk ve aile için psikolojik açıdan oldukça zor bir olaydır" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Rıza Rızalar, çocukların kostik madde içtikten sonra ailelerinin kesinlikle hiçbir müdahalede bulunmaması gerektiğinin altını çizerek, "Çocuk herhangi bir kostik madde içtiğinde aile hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Ancak bize ulaşan vakaların önemli bir kısmında aile ve çevredeki insanlar tarafından yanlış müdahaleler yapılmaktadır. Çocuk asla kusturulmamalıdır, çünkü bu durumda yakıcı madde tekrar yemek borusuna geri gelmekte ve bu bölgeyi ikinci bir kez yakmaktadır. Çocuğa su ya da yoğurt gibi şeyler içirtilmemelidir. Çünkü bu durumda yakıcı madde daha geniş bir alana yayılır. Ailenin yapacağı en doğru şey hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaktır. Birçok hastalıkta olduğu gibi birkaç basit önlemle normalde sağlıklı olan çocukları bu durumdan koruyabiliriz. Aileye bu noktada çok önemli görevler düşmektedir. Açıkta satılan temizlik malzemeleri satın alınmamalıdır. Bunun yerine kilitli kapak mekanizması olan malzemeler alınmalıdır. Belediyeler açıkta satışa sunulan temizlik malzemesi satışlarını engellemek yönünde düzenli takipler yapmalı ve bunun engellenmesi için çeşitli yaptırımlar uygulamalıdır. Aileler asla bu malzemeleri meyve suyu veya su şişesinde saklamamalıdır. Bu çocuğun kostikleri içmesini özendirmekte ve kolaylaştırmaktadır. Bu malzemeler çocukların rahat ulaştıkları yerlerde muhafaza edilmemelidir. Çocuğun boyunun yetmeyeceği ve kilitli dolaplara konulmalıdır. Basit önlemler ile çocuğumuzun hayatını bile kaybedebileceği veya ömür boyu ciddi sağlık sorunları ile mücadele etmesi gerekebileceği bir durumu ortadan kaldırabiliriz" şeklinde uyarılarda bulundu.
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....